Abdullah Çiftçi, KKTC seçimlerini ve Bahçeli'nin çıkışını değerlendi
GÜNDEMStratejist Abdullah Çiftçi, YouTube kanalında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin dış politikası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) seçimleri, Yunanistan ve Ermenistan’daki Türk düşmanlığı ile bölgesel jeopolitik oyunlar üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
**Abdullah Çiftçi: "Kuzey Kıbrıs’ta Federasyon Tartışmaları ve Türk Düşmanlığı Üzerine Jeopolitik Oyunlar"**
Stratejist Abdullah Çiftçi, YouTube kanalında yaptığı açıklamada, İsrail lobisinin Güney Kıbrıs’ta ve KKTC’de toprak alımlarıyla nüfuzunu artırdığını iddia etti. Ancak Türk devletinin yerinde durduğu sürece KKTC’nin “elden gitmeyeceğini” savundu. Çiftçi, “Türk devleti, milli menfaatlere zarar verebilecek herhangi bir siyasetçiyi süpürüp atar” diyerek, Erhürman’ın sorumsuz davranmayacağına inandığını belirtti.(Abdullah Çiftçi'nin açıklamasının tamamını izlemek için lütfen tıklayınız)
Abdullah Çiftçi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “KKTC parlamentosu seçimi tanımamalı, Türkiye’ye katılma kararı almalı” açıklamasını değerlendirdi. Bahçeli’nin bu çıkışını, hükümete ve KKTC’ye “ayağını denk al” mesajı olarak yorumladı. Erhürman’ın dış politikada Türkiye’ye danışmadan hareket etmeyeceğini belirttiğini aktaran Çiftçi, KKTC’nin dış politikada Türkiye’nin çizgisinden sapmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Çiftçi,"Türk devleti yerinde durduğu müddetçe Kuzey Kıbrıs elden gitmez. Bu nedenle, seçilen kişi kim olursa olsun, bir brifing verildiğinde aklını başına alır. Kıbrıs Barış Harekâtı öncesi dedelerinin neler yaptığını iyi anlamaları gerekiyor. Çünkü Kıbrıs halkı onu tercih etmiş, ama dış politikada Türkiye’nin istediği olur. İçeride istediklerini zaten yapacaklar, bunda bir problem yok. Ancak Kuzey Kıbrıs’ta, şu anki mevcut dünya dengelerinde, Türkiye’ye karşı hamle yapabilecek Avrupa Birliği’nden herhangi bir ülke yok. İstese de yapamaz. Yani, cart curt edemezler. Ancak şu an bir İsrail lobisi, arka planda küçük küçük Kuzey Kıbrıs’ta bir şeyler yapmaya çalışır. Son noktada Türkiye süpürür atar. Değerli arkadaşlar, Türklerin milli menfaatlerine zarar verebilecek herhangi bir siyasetçiyi süpürüp atarlar. Tufan Erhürman'ın, sosyal medyadan incelediğimde, sorumsuz davranacağını zannetmiyorum. Davranabileceğini de zannetmiyorum. Çünkü eğilip bükülen, bilen biri gibi görünüyor. Bir brifingle iş toparlanır. Toparlanmasa da gider. Bu kadar net söyleyeyim. Türk devletinin şu andan sonra yeniden bir birleşme gibi bir projesi yok."ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz ve Ege’de Çözüm Arayışı
Çiftçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Akdeniz ve Ege’deki sorunları çözme çağrısı yaptığını, ancak Yunanistan’daki Türk düşmanlığının bu süreci zorlaştırdığını ifade etti. Yunanistan’da seçimlerde Türk karşıtlığı üzerine kampanya yürüten politikacıların oy kazandığını savunan Çiftçi, bu düşmanlığın Batı kökenli istihbarat örgütleri ve İsrail tarafından beslendiğini öne sürdü. Türkiye’de ise Yunan düşmanlığının sokaklarda hissedilmediğini, ancak Yunanistan’da Türk karşıtlığının sürekli gündemde tutulduğunu belirtti.
Ermenistan ve Paşinyan’ın Reel Politikası
Ermenistan’da ise Başbakan Nikol Paşinyan’ın reel politikaya yöneldiğini vurgulayan Çiftçi, Paşinyan’ın Türkiye ile sınırların açılması ve Azerbaycan’la anlaşma yoluna gitme çabalarını örnek gösterdi. Ermenistan’ın “Büyük Ermenistan” hayaliyle Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesine yönelik vaatlerin uluslararası Ermeni diasporası ve Batılı istihbarat örgütleri tarafından pompalandığını iddia etti. Paşinyan’ın “Türkiye ile savaşmamızı isteyenler var, ciddi misiniz?” diyerek bu oyuna karşı durduğunu ifade etti.
Güney Kıbrıs ve İsrail’in Rolü
Çiftçi, Hakan Fidan’ın Güney Kıbrıs’tan kalkan uçakların Gazze’yi bombaladığını söylediğini aktararak, Güney Kıbrıs’ın İsrail’in “maşası” haline geldiğini savundu. Güney Kıbrıs’ta buna yönelik protestoların olduğunu, ancak bölgedeki jeopolitik oyunların devam ettiğini belirtti. Çiftçi, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye ihtiyaç duyduğunu ve Almanya’nın Yunanistan üzerindeki ekonomik etkisine dikkat çekti.
KKTC Seçimleri ve Devlet Bahçeli’nin Çağrısı
KKTC’de Tufan Erhürman’ın seçimi kazanması ve federasyon yanlısı söylemleri üzerine değerlendirmelerde bulunan Çiftçi, seçime katılımın %50’nin altında olduğunu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “KKTC parlamentosu seçimi tanımamalı, Türkiye’ye katılma kararı almalı” açıklamasını değerlendirdi. Bahçeli’nin bu çıkışını, hükümete ve KKTC’ye “ayağını denk al” mesajı olarak yorumladı. Erhürman’ın dış politikada Türkiye’ye danışmadan hareket etmeyeceğini belirttiğini aktaran Çiftçi, KKTC’nin dış politikada Türkiye’nin çizgisinden sapmasının mümkün olmadığını vurguladı.
İsrail Lobisi ve KKTC’de Toprak Alımları
Çiftçi, İsrail lobisinin Güney Kıbrıs’ta ve KKTC’de toprak alımlarıyla nüfuzunu artırdığını iddia etti. Ancak Türk devletinin yerinde durduğu sürece KKTC’nin “elden gitmeyeceğini” savundu. Çiftçi, “Türk devleti, milli menfaatlere zarar verebilecek herhangi bir siyasetçiyi süpürüp atar” diyerek, Erhürman’ın sorumsuz davranmayacağına inandığını belirtti.
Kıbrıs’ın Geleceği: Türk Devleti Vizyonu
Çiftçi, uzun vadede Kıbrıs’ta Rumların istediği gibi bir birleşmenin olmayacağını, aksine Türklerin istediği şekilde bir “Kıbrıs Türk Devleti” kurulacağını öngördü. Orta vadede bu hedefin gerçekleşeceğini savunan Çiftçi, ulus devletlerin bazılarının vasfını kaybedeceği bir döneme girildiğini, bu süreçte Türkiye’nin güçleneceğini ifade etti.
Abdullah Çiftçi, bölgesel sorunların çözümü için Türkiye’nin liderliğine vurgu yaparken, Yunanistan ve Ermenistan’daki Türk düşmanlığının Batı destekli jeopolitik oyunların bir parçası olduğunu iddia etti. KKTC’nin Türkiye’nin desteğiyle bağımsız bir Türk devleti yolunda ilerleyeceğini savunan Çiftçi, bölgedeki dengelerin Türkiye lehine değişeceğini öngördü.
Kaynak ve Abdullah Çiftçi'nin açıklamasının tamamını izlemek için lütfen tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=kkqsrR1zdoE&t=6s
İlginizi Çekebilir