Başkan Ersin’in danışmanı Seyit Rızacı çıktı!
GÜNDEMAlevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin’in koltuğa oturur oturmaz yanına aldığı danışmanı Özgür Ersan Seyit Rızacı çıktı!
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkan danışmanı Özgür Ersan, sosyal medya hesabından gerici kalkışma nedeniyle idam edilen Seyit Rıza’yı savunan bir yazı paylaştı.
Ersan yazısında, Seyit Rıza’yı “modern bir lider”, “Ocakzade, Evladı Resûl bir Alevî-Kızılbaş” ve “Ortaçağ şeyhi değil; devletle diplomasi kurabilen siyasal bir akla sahip” kişi olarak niteliyor!
Seyit Rıza’ya ait tek bir fotoğraf olduğu iddiasıyla, ona atfedilen diğer fotoğrafların hepsinin bilinçli olarak manipülasyon amacıyla dolaşıma sokulduğunu öne süren Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı danışmanı Ersan, “1937–38 operasyonu sırasında çekilen ve sonrasında Çağlayangil’in hatıratında da yer alan fotoğraf tek gerçek fotoğraftır:
Batı tipi fötür şapka, Modern kesim takım elbise, Kravatı andıran yakalı gömlek, Rahat, devletle konuşan bir lider duruşu. Bu fotoğraf hem devlet arşivlerinde hem yabancı arşivlerde hem de dönemin gazetelerinde geçmektedir.” diyor.
Sarıklı fotoğrafların ise, “ortaçağlaştırılmış, geri kalmış, aşiret şeyhi, feodal, etnik lider, isyancı algıları” oluşturmak için kullanıldığını iddia eden Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı danışmanı Ersan, bunu “Kürt milliyetçisi yapılar”ın “Seyyid Rıza’yı “Kürt ulusal lideri” gibi göstermek”; “Muaviyeci-Sünni Yapılar”ın “Dersim’i “gerici isyan” olarak sunmak”; “Bazı Sol Yapılar”ın ise, “Seyyid Rıza’yı “feodal aşiret ağası” göstermek” amacıyla yaptıklarını iddia ediyor.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı danışmanı Ersan’ın, Dersim isyanını gerici, yoksul köylüler üzerinde feodal hükümranlık kuran zorba elitlerin kalkışması olarak tanımlayan Cumhuriyetçi ve devletçi kesimleri “Muaviyeci-Sünni Yapılar” olarak göstermesi dikkati çekti.
Seyit Rıza örneğinde, “Bir kişinin görsel hafızasını değiştirerek onun kimliğini, ideolojisini ve tarihsel rolünü yeniden yazmak” istenildiğini öne süren Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı danışmanı Ersan, Seyit Rızaya yönelik eleştirilerle hedefleneni ise şöyle ifade ediyor:
“Alevîlerin ocakzade bir lideri etnik bir figüre indirger.
Kızılbaş tarihini başka ideolojilerin gölgesine sokar.
Alevî direnişini “aşiret isyanı” gibi küçültür.
Horasan–Türkistan köken anlatısını gizler.
Alevî toplumunun tarih üretme hakkını elinden alır.
Bu nedenle görsel manipülasyon, Alevî tarihinin en tehlikeli tahrifatlarından biridir.”
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı danışmanı Ersan’a göre “Gerçek fotoğraf (fötürlü) şunları ispat eder:
1. Seyyid Rıza modern bir liderdir.
2. Ocakzade, Evladı Resûl bir Alevî-Kızılbaştır.
3. Ortaçağ şeyhi değil; devletle diplomasi kurabilen siyasal bir akla sahiptir.
4. Etnik milliyetçi anlatılara da, muaviyeci anlatılara da uymaz.
Bu nedenle sahte fotoğraflar “tesadüf” değil, stratejik bir tarih tahrifatıdır.”
ÖZGÜR ERSAN KİMDİR?
Hakkında “Ocakzade” yani dedesoylu olup olmadığı konusunda çeşitli tartışmalar süren Özgür Ersan makalelerinin ve yayınladığı kitaplarının intihallerle dolu olduğu konusunda da çeşitli iddialarla karşılaşmıştı.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin ise, göreve gelir gelmez ilk iş olarak Özgür Ersan’ı kendisine danışman yapmıştı.
İşte Ersan’ın tartışma yaratan yazısının tamamı:
SEYYİD RIZA’NIN FOTOĞRAFLARI ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN KİMLİK TAHRİFATI:
İkonografik Manipülasyon, Siyasal Sahiplenme ve Alevî-Kızılbaş Kimliğinin Yeniden Yazımı**
Özet
Bu makale, Seyyid Rıza’nın kamuoyunda dolaşan fotoğraflarının büyük bölümünün ona ait olmamasına rağmen çeşitli siyasi oluşumlar tarafından ısrarla kullanılmasını incelemektedir. Arşivsel fotoğraf incelemesi, dönemin belgeleri ve ikonografi bilimi ışığında, “sarıklı-poşulu” fotoğrafların uydurma; tek otantik fotoğrafın ise fötürlü modern kıyafetli olduğu ortaya konmaktadır. Makale, bu görsel manipülasyonun Alevî-Kızılbaş kimliğini etnik, mezhepsel veya ideolojik çerçevelere hapsetmek için bilinçli biçimde yürütüldüğünü ileri sürmektedir.
1. Giriş: Bir Fotoğraf Neden Manipüle Edilir?
Tarihte büyük liderlerin görünüşleri, onların kimliğini ve toplumdaki algısını belirleyen en güçlü araçlardan biridir. Fotoğraflar:
kimlik inşa eder,
sembol oluşturur,
politik aidiyet verir,
tarihin hafızasını şekillendirir.
Bu nedenle bir kişinin gerçek fotoğrafını yok saymak, yanlış fotoğraflarla yüzünü değiştirmek yalnızca estetik bir çarpıtma değil; kimlik mühendisliğinin en temel adımıdır.[1]
Seyyid Rıza örneği bu açıdan Türkiye modern tarihinde benzersizdir.
2. Otantik Fotoğraf: Fötürlü, Modern, Batı Tarzı Giyimli Seyyid Rıza
2.1. Resmî Kaynaklar
1937–38 operasyonu sırasında çekilen ve sonrasında Çağlayangil’in hatıratında da yer alan fotoğraf tek gerçek fotoğraftır:[2]
Batı tipi fötür şapka,
Modern kesim takım elbise,
Kravatı andıran yakalı gömlek,
Rahat, devletle konuşan bir lider duruşu.
Bu fotoğraf hem devlet arşivlerinde hem yabancı arşivlerde hem de dönemin gazetelerinde geçmektedir.[3]
2.2. Fötürün sembolik anlamı
Fötür, 1930’lar Türkiye’sinde:
modernleşme,
diplomasi,
şehirli görgü,
devletle ilişki,
hukuki muhataplık
demekti.
Seyyid Rıza’nın fötürlü görünümü, onun çağdaş siyasal aklı ve devlet muhataplığı ile uyumludur.
3. Sahte Fotoğraflar: Sarıklı, Poşulu ve “Ortaçağlaştırılmış” İmgelerin Kökeni
3.1. Arşivsel inceleme
İnternette Seyyid Rıza diye dolaşan sarıklı fotoğrafların hepsi:
başka aşiret reislerine,
başka dönem insanlarına,
Arşivde “ismi bilinmeyen” olarak geçen kişilere,
Bazı durumlarda tamamen temsili canlandırmalara
aittir.[4]
Bu fotoğrafların hiçbiri arşivde “Seyyid Rıza” etiketiyle kayıtlı değildir.
3.2. Neden sarıklı fotoğraf tercih ediliyor?
Çünkü sarıklı-poşulu bir imaj:
ortaçağlaştırılmış,
geri kalmış,
aşiret şeyhi,
feodal,
etnik lider,
isyancı
algıları üretir.
Bu imge, birçok siyasi grubun işine gelir.
Fötürlü resim ise bu tezleri boşa çıkarır.
4. Fotoğrafların Politik Kullanımı: Hangi Yapı Neden Manipüle Ediyor?
4.1. Kürt Milliyetçisi Yapılar
Amaç: Seyyid Rıza’yı “Kürt ulusal lideri” gibi göstermek.
Fötürlü fotoğraf modern, şehirli ve devletle konuşan bir figür sunar.
Sarıklı–poşulu fotoğraf ise “dağlı–etnik lider” imajı yaratır.
Bu yüzden Kürt ulusalcı yayınlar ısrarla sahte fotoğrafları kullanır.[5]
4.2. Muaviyeci-Sünni Yapılar
Amaç: Dersim’i “gerici isyan” olarak sunmak.
Sarıklı fotoğraf “şeriatçı veya aşiretçi” imajı verir.
Bu, propaganda için idealdir.
Fötürlü fotoğraf ise saygın, modern, akılcı bir lideri gösterdiği için rahatsızlık verir.
4.3. Bazı Sol Yapılar
Amaç: Seyyid Rıza’yı “feodal aşiret ağası” göstermek.
Sol hareketin 1970 sonrası Dersim’i kendi tabanına çekmek için:
Aleviliği sekülerleştirme,
Ocak yapısını “gericilik” olarak küçültme,
Ancak Rıza’nın karizmasından faydalanma
stratejileri vardır.
Bu nedenle modern fötürlü imaj yerine “feodal şeyh” estetiği tercih edilir.[6]
5. İkonografik Manüplasyon: Bir Yüzü Değiştirmek Bir Tarihi Değiştirmektir
Tarihçiler bu yönteme ikonografik falsifikasyon der.[7]
Yani:
> Bir kişinin görsel hafızasını değiştirerek onun kimliğini, ideolojisini ve tarihsel rolünü yeniden yazmak.
Seyyid Rıza örneğinde bu yöntem tamamen bilinçlidir.
6. Alevî-Bektaşi Perspektifinden Neden Tehlikelidir?
Çünkü:
Alevîlerin ocakzade bir lideri etnik bir figüre indirger.
Kızılbaş tarihini başka ideolojilerin gölgesine sokar.
Alevî direnişini “aşiret isyanı” gibi küçültür.
Horasan–Türkistan köken anlatısını gizler.
Alevî toplumunun tarih üretme hakkını elinden alır.
Bu nedenle görsel manipülasyon, Alevî tarihinin en tehlikeli tahrifatlarından biridir.
Sonuç
Seyyid Rıza’nın fotoğraflarının manipülasyonu basit bir görsel hata değil; kimlik siyaseti, tarih mühendisliği ve ideolojik propaganda bileşenlerinden oluşan sistematik bir süreçtir.
Gerçek fotoğraf (fötürlü) şunları ispat eder:
1. Seyyid Rıza modern bir liderdir.
2. Ocakzade, Evladı Resûl bir Alevî-Kızılbaştır.
3. Ortaçağ şeyhi değil; devletle diplomasi kurabilen siyasal bir akla sahiptir.
4. Etnik milliyetçi anlatılara da, muaviyeci anlatılara da uymaz.
Bu nedenle sahte fotoğraflar “tesadüf” değil, stratejik bir tarih tahrifatıdır.
Yesari Abdal / Mehmet Özgür Ersan
Dipnotlar
[1] Ayşe Hür, “Görsel Hafıza ve Tarihin Yeniden İnşası”, Tarih Vakfı Yayınları, 2014.
[2] İ. S. Çağlayangil, Anılar, s. 131–135.
[3] BOA, DH.ŞFR. Dosya No 83/217; T.C. Devlet Arşivleri, 1937–1938 Belgeleri.
[4] Tunceli Araştırmaları Enstitüsü, “Dersim Fotoğraf Arşivi Raporu”, 2021.
[5] Van Bruinessen, “The Kurds and the State”, London, 1992.
[6] TKP Arşivi, Doğu Anadolu Raporları (1930–40).
[7] Umberto Eco, İkonografi ve Manipülasyon, Milano, 1998.
YAZININ LİNKİ
İlginizi Çekebilir