© Alevi Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etti, doktor unvanını kaptı!

2023 yılında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde, Prof. Dr. Ali Yaman danışmanlığında, Burcu Albayrak Dönmez tarafından hazırlanan “Türk Sağ Siyasetinde Erkeklik: AK Parti Örneği” başlıklı doktora tezi tartışma konusu oldu. Başarılı bulunup doktora unvanı verilen sözde "tez" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "lümpen" olarak tanımlıyor!

Burcu Albayrak Dönmez tarafından iki yıl önce hazırlanan doktora tezinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik skandal ifadeler dikkat çekiyor. 

Prof. Dr. Ali Yaman'ın danışman olduğu tezde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a başta “lümpen” (s. 197) (Türkçesi: sınıfsız, ayaktakımı) olmak üzere “eril üslup” (s. 187), “mesiyanik erillik” (s. 202), "hegemonik erkeklik" (s. 187) benzeri pek çok bilimsel akademik üsluba yakışmayan ve hakaret içeren ifadelerin yer aldığı anlaşıldı.

Sözde tez, akademik bir çalışma olmaktan çok ideolojik bir saldırı olması nedeniyle eleştirildi. Bu durum akademik çalışmalarda danışmanlık rolünün tartışmaya açılmasına da neden oldu.

Tez danışmanları öğrencilerinin çalışmalarında bilimsel akademik sınırların aşılmasından da sorumlu. Prof. Dr. Ali Yaman’ın yönlendirmesiyle hazırlanan bu tezin, bilimsel analizden öte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi liderliğini ideolojik ve değersizleştirici kavramlarla yıpratma amacı taşıdığı değerlendiriliyor.

ERDOĞAN, LÜMPEN VE YOZLAŞMIŞ DİL KULLANIYORMUŞ

Prof. Dr. Ali Yaman’ın yönettiği tezdeki ifadelere göre, siyaset dilindeki yozlaşma ve lümpenleşme “Türk sağ siyasetinde AK Parti ve Tayyip Erdoğan ile başlamamış”, “dilin bu lümpenleşmesi ve yozlaşmasına Erdoğan’ın katkısı bu dile ‘yukarıdan azarlama halini’ dâhil etmesi olmuştur.” (s. 197).

Yine tezdeki ifadelere göre, “Erdoğan’ın bu yukarıdan azarlama halini bir eril otorite olarak baba metaforuyla açıklayabiliriz. Hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda öfkeli otoriter babaya dönüşerek kişisel-özel alan demeden müdahalede bulunur. Bir kafeteryada sigara içildiğini görünce durup “Terbiyesiz herif, Cumhurbaşkanı söylüyor hala içmeye devam ediyor” (Oda TV, 02.11.2014) ifadeleri bu durumun örneğini oluşturabilir” (s. 198).

FETÖ’YLE MÜCADELE “AGRESİF ERKEKLİK”MİŞ

Tezde yer alan itibarsızlaştırma ifadeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ’ye karşı verdiği mücadeleyi hedef alarak da yer alıyor. 

Darbeye karşı milleti topyekûn seferberliğe çıkaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbecilerin hainler mezarlığına gömüleceğini, cenaze namazlarının kılınmayacağını açıklamıştı. 

Tezdeki ifadelere göre, bunların tamamı “agresif erkekliğin” bir yansıması!

Tezde aynen şöyle diyor: “Erdoğan’ın FETO için çok sık tekrar ettiği “İnlerine gireceğiz” söylemi ya da darbe girişiminin yaşandığı gece hayatını kaybedenleri anarken sarf ettiği “Ne diyordum size hatırlayın, bir gün ölmeyecek miyiz? Öleceğiz. Bir adam gibi ölmek var, bir şey söyleyecektim ama onu söylemeyeceğim, bir de madam gibi ölmek var. Ölelim ama adam gibi ölelim” sözleri ve yine Diyanet İşleri Başkanlığının darbecilere cenaze namazının kılınmayacağını açıklaması, ölenlerin ise “hainler mezarlığına” gömüleceğini açıklaması yukarıda örneği verilen agresif erkekliğin bir başka yansımasıdır.” (s. 165)

TEZDE TERÖR AĞZI: “HENDEK SAVAŞLARI”

FETÖ ile mücadeleyi "kullanılan dil" üzerinden itibarsızlaştıran sözde tezde dikkat çeken bir diğer husus ise, terör örgütü PKK jargonuna yer verilmesi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik olumsuz değerlendirmelerin örneklemelerinin FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri üzerinden yapılması ayrıca dikkat çekiyor.

PKK terör örgütü mensuplarının il ve ilçe merkezlerinde kazdığı hendeklerde yaptığı terör eylemleri “Hendek Savaşları” olarak anılmış. Bilindiği üzere savaş iki meşru ordu arasında yapılır. 

Söz konusu tezde aynen şu ifadelere yerilmiş: “Agresif erkekliğin buna benzer bir biçimini daha önce Hendek Savaşlarında, Sur, Cizre ve Yüksekova’da duvar yazıları şeklinde görmüştük.”

Prof. Dr. Ali Yaman’ın, Ali Arif Özzeybek’in Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı döneminde danışmanlığını yaptığı aynı dönemde yönettiği teze göre, PKK terör örgütünü hendeklere gömen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kararlı tavrı, “agresif erkeklik”miş.

Tezin yazıldığı 2023 yılında Emniyet Teşkilatı Sendikası (@EmniyetTS) tarafından şöyle bir açıklama yapılmıştı: “Bundan tam 8 yıl önce 10.000 personelin katılımıyla başlatılan "Hendek" Operasyonlarında 4571 terörist unsur yok edildi. 2037 hendek ve barikat yıkıldı. Bu operasyonlarda KAHRAMAN 793 VATAN EVLADI ŞEHİT OLDU. Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Makamları âli olsun.”

TEZİ YAZAN KADAR YÖNETEN DE SORUMLUDUR

Bu ağır ve ideolojik ifadelerin yer aldığı bir doktora tezinin onaylanması, çalışmanın bilimsel danışmanı olan Prof. Dr. Ali Yaman’ın akademik ve etik sorumluluğunu da tartışmaya açıyor. Akademi dünyasının ortak görüşüne göre, bir doktora tezinin danışmanı o tezin oluşmasında sorumludur ve hatta belirli bir çerçevede ortağıdır. Tez, danışman hoca tarafından belirlenen kuramsal çerçeve ve yönlendirmelerle şekillenir. 

Zaten doktora öğrencisi Burcu Albayrak Dönmez, tezinde teşekkür ederken Prof. Dr. Yaman'ın "kıymetli rehberliği" ve "dostlukları" ile yolculuğu tamamladığını belirtiyor. Kaldı ki, hiçbir akademik bilimsellik taşımayan, siyasi ve ideolojik yorumlar olarak nitelenebilecek ifadeler konusunda öğrencisini uyarmak tez danışmanının görev alanına giriyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER