Erdoğan:Filistin’i tanıma kararları, iki devletli çözüme ivme kazandıracaktır
SİYASETCumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, “80. Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devletini tanıyacak olmasıdır. Biz bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, “80. Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devletini tanıyacak olmasıdır. Biz bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, BM üyesi ülkelerin tamamının temsil edildiği genel kurul görüşmelerine bu yıl 140'tan fazla ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde iştirakinin beklendiğini söyledi.
Genel kurulun "Birlikte daha iyi barış, kalkınma ve insan hakları için 80 yıl ve daha fazlası" temasıyla yapılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 80 yıl öncesinin koşullarını yansıtan BM'nin mevcut yapısının, kendisine verilen asli görevleri ifa etmekte yetersiz kaldığını gördüklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle insani krizlerin çözümünün, Güvenlik Konseyinin veto yetkisini haiz ülkelerinin insafına bırakılmasının hiçbir izahı yoktur. Bu acı gerçeği bundan 12 yıl önce BM kürsüsünden 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek ilan etmiştik. Aradan geçen sürede tespitimizin haklılığı defalarca teyit edildi. Hatta genel sekreter düzeyinde BM'nin acil reform ihtiyacı açıkça dile getirilmeye başlandı. BM reformu çabalarına hep destek olduk, olmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın vicdanını yansıtan sorunları çözen, sorunların çözümüne katkı veren duruşunu genel kurul vesilesiyle bir kez daha vurgulayacağını dile getirdi.
Bu bağlamda görüşmelerin ilk gününde 23 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konuşmamda Gazze'deki insani felaket ve mezalimi özellikle gündeme getireceğim. Ayrıca Türkiye'nin bölgesinde istikrarı sağlamaya dönük gayretlerinin yanı sıra uluslararası barışın korunmasına yaptığı katkılara değineceğim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizin hak ve hukuku yine gündemimizde olacak. Türkiye'nin çift başlı Selçuklu Kartalı'ndan ilhamını alan derin bir tasavvur, yaklaşım ve bakış açısıyla yürüttüğü dış politikasını bir kez daha tüm dünyaya anlatma imkânı bulacağım" ifadesini kullandı.
"SURİYE'NİN YENİ YÖNETİMİNİN DE ORADA BULUNMASI BİZİM İÇİN SON DERECE SEVİNDİRİCİ BİR GELİŞME"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devleti'ni tanıyacak olmasıdır. Biz, bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz. Tabii 14 yıllık kanlı ve karanlık bir dönemin ardından 8 Aralık Devrimi'yle özgürlüğüne kavuşan komşumuz Suriye'nin yeni yönetiminin de orada bulunması bizim için son derece sevindirici bir gelişmedir. İnanıyorum ki bu genel kurul çok büyük acılar çeken, hürriyetleri uğruna gerçekten çok ağır bedeller ödeyen Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı huzura kavuşmalarına katkı yapar."
Ziyaretleri sırasında çok sayıda devlet ve hükûmet başkanının yanı sıra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'le görüşmeler gerçekleştirmeyi planladığını da aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla tertiplenecek "Gazze" konulu bölgesel toplantıda kardeş ülkelerin liderleriyle beraber Gazze'deki kanı durdurmak için atılabilecek ortak adımları değerlendireceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'ta bulunduğu süre zarfında ayrıca Türk-Amerikan ve soydaş toplumu ile Türk ve Amerikan iş çevreleriyle bir araya geleceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Eylül Perşembe günü Washington'a geçerek ABD Başkanı Donald Trump'la bir görüşme gerçekleştireceğini söyledi.
Bu görüşmede ticaret, yatırım, savunma sanayisi başta olmak üzere ikili iş birliğini güçlendirecek konuları değerlendireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bölgesel meseleler elbette gündemimizin ilk sırasında yer alacak. İki dost ve müttefik olarak yakın istişare ve koordinasyonumuzun önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Sayın Trump'ın küresel barış vizyonuna ve bu uğurda ortaya koyduğu çabalara desteğimizi daha önce ifade etmiştik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. Bölgemizde barışın korunması, istikrarın güçlendirilmesi, çatışma ve gerilimlerin durdurulmasında biz liderlere büyük sorumluluk düşüyor. İlk günden beri hep bu anlayışla çalışıp mekik diplomasisiyle sorunlara diyalogla çözüm yolları geliştirmeye gayret ettik. Aynı tavrımızı muhafaza ediyoruz. Coğrafyamızda kan ve gözyaşının artık tamamen dinmesini, bunun yerine sulhu sükûnun her metrekarede hâkim olmasını arzu ediyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. İnşallah, bu şekilde de yola devam edeceğiz. Ziyaretimizin ve yapacağımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz, bölgemiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
"BİZLER DE HER ZAMAN FİLİSTİN'İN YANINDA OLDUK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da cevapladı.
"Filistin'in BM'de devlet olarak tanınması konusunda Türkiye'nin nasıl bir diplomatik girişimde bulunacağına" ilişkin soruyu cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bildiğiniz gibi iki gün önce (Filistin Devlet Başkanı) Mahmud Abbas bizim ziyaretçimiz olmuştu. Kendileriyle Ankara'da etraflıca görüşmelerimizi yaptık. Filistin, bugüne kadar bölgede her zaman çok çok ciddi sıkıntıları yaşadı. Yaşamaya da devam ediyor. Bizler de her zaman Filistin'in yanında olduk. Olmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii bütün bunlarla beraber dünya maalesef Filistin'in yanında yer almadı. Ama son dönemde şu an itibarıyla BM'de 140 gibi Filistin'i tanıyan ülke var. Bu tabii sevindirici ve BM Genel Kurulu'nda bu defa şöyle birkaç Filistin'i tanıyan devlet de göreceğiz. Bunlar tabii bizler için ayrıca sevindirici olacak. Temennimiz odur ki bu sayı ne kadar artarsa Filistin'in tanınmışlığı da o kadar süratle inşallah gelişecektir" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara'nın BM temasları sonrasında Suriye'deki durumun ne olacağına ilişkin şunları paylaştı: "Tabii uzun bir süre geçti. Bu uzun süreden sonra Suriye'nin kendi benliğine, bağımsızlığına kavuşmuş olması gerçekten bir komşumuz olarak bizleri de huzurlu kılmıştır. Bizler de bazı arkadaşlarımızın sürekli olarak Suriye'ye gidiş gelişi ve oradaki dayanışmamızı arttırması, Suriye'de yeni bir sürecin başlamasına vesile olmuştur. İşte en son Katar'da, bizler de Sayın Ahmet Şara ve arkadaşıyla, Dışişleri Bakanı'yla bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmeyle birlikte de ardından İstihbarat Başkanı'mızın bir Suriye ziyareti oldu. Yakın bir süre içerisinde de gerek Sayın Şara gerek Dışişleri Bakanı, onları Ankara'da ağırlayacağız. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu vesilesiyle de Amerika'da, Türkevi'nde onlarla bir araya gelme fırsatımızda olacaktır. Suriye'yi yalnız bırakmayacağız. Suriye'nin her geçen gün daha da güçlenmesi için elimizden gelen bütün imkânları kullanacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, ABD Başkanı Donald Trump'ın oğluyla bir Gazze pazarlığı yapıldığına" yönelik iddiasına ilişkin soruya ise "O da yanımızda mıydı? Siz inanmıyorsunuz bu tür şeylere değil mi? Arkadaşlar, sağıra hakaret etmek istemem de sağır duymaz uydurur. O adam da durmadan böyle uydurup duruyor. Buna Partimizin Sözcüsü gereken cevabı en güzel şekliyle verdi. Ve bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz. Bizler, uçak alımlarını filan Özgür Özel'e sorarak bugüne kadar yapmadık ve yapmayız. Zaten bu işlerden de anlamaz. Onun kıratı değil. Dolayısıyla biz Sayın Trump'la herhangi bir alışveriş, Türkiye-Amerika arasında yapacak olursak, bunu zaten oğluyla yapmamıza gerek yok. Trump'ın bizzat kendisiyle yaparız" cevabını verdi.
Kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/161242/-filistin-i-tanima-kararlari-iki-devletli-cozume-ivme-kazandiracaktir-
İlginizi Çekebilir