Jonathan Adiri: Türkiye'nin bölgedeki gücü
DÜNYAJonathan Adiri tarafından kaleme alınan bir makale, İsrail ile Türkiye arasında artan gerilimin soğuk savaş boyutuna ulaşabileceği uyarısında bulundu.
İsrail merkezli YNET haber sitesinde dış politika uzmanı Jonathan Adiri tarafından kaleme alınan bir makale, İsrail ile Türkiye arasında artan gerilimin soğuk savaş boyutuna ulaşabileceği uyarısında bulundu. Adiri, İsrail’in bölgesel sınırlarını net bir şekilde çizmemesi halinde, füzeler ya da terör saldırıları yerine siyasi müdahaleler, uluslararası baskılar ve stratejik konumların aşınmasıyla sürdürülecek bir soğuk savaşla karşı karşıya kalacağını öne sürdü.
Türkiye’nin Bölgesel Gücü
Makalede, Türkiye’nin son yirmi yılda sessiz ama istikrarlı bir şekilde bölgesel liderlik hedeflediği belirtiliyor. 85 milyonu aşan genç nüfusu, bağımsız savunma sanayisi, sınır ötesindeki askeri üsleri, Libya ve Akdeniz’deki nüfuzu, Rusya ile gelişmiş ilişkileri ve NATO’daki lider konumuyla Türkiye’nin sadece bölgesel bir aktör değil, aynı zamanda bir lider olmayı amaçladığı vurgulanıyor. Ancak bu hedef, İran’ın nükleer programı, Suriye’deki rejim, Lübnan’daki Hizbullah ve Türkiye sınırlarındaki Kürt yeraltı örgütü gibi dört temel engel tarafından yıllarca kısıtlandı.
Adiri, paradoksal olarak, İsrail’in İran, Suriye ve Hizbullah’a karşı yürüttüğü cesur operasyonların, Türkiye’nin bölgesel üstünlük sağlamasına istemeden katkı sunduğunu iddia ediyor. İsrail’in Hizbullah’ı zayıflatması, İran’ın nükleer programını frenlemesi ve Esad rejiminin istikrarını bozması, Türkiye’nin İdlib’deki Sünni vekil güçlerini destekleyerek bölgedeki etkisini artırmasına olanak sağladı. Son olarak, PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakmasıyla Türkiye’nin önündeki son engel de ortadan kalktı.
Türkiye’nin İsrail’e Karşı Agresif Tutumu
Makale, Türkiye’nin İsrail’e karşı hemen her alanda saldırgan bir tutum sergilediğini öne sürüyor. Gazze Şeridi’ndeki varlığı, bölgesel anlaşmaları baltalama çabaları ve İsrail’in dahil olduğu normalleşme süreçlerine karşı aktif muhalefeti, Türkiye’nin sadece etkileme değil, aynı zamanda bölgede “dikte etme” çabasında olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’i Nazi Almanyası’na benzetmesi ve Dışişleri Bakanı’nın “Filistin sorunu değil, İsrail sorunu var” şeklindeki açıklamaları, bu agresif söylemin örnekleri olarak sunuluyor.
Türkiye’nin Bölgesel Arabuluculuğu
Adiri, Türkiye’nin bölgesel güvenlik mimarisinde kilit bir rol üstlendiğini, Suriye, Lübnan ve hatta Hamas’la ilgili arabuluculuk süreçlerinin Ankara merkezli yürütüldüğünü belirtiyor. Ankara’daki Amerikan Büyükelçisi Tom Burke’ün, daha önce Washington ya da Kahire’de ele alınan bölgesel dosyaları yönetmesi, Türkiye’nin yeni bölgesel düzenin fiili arabulucusu haline geldiğini gösteriyor.
İsrail’e Öneriler: Caydırıcılık ve Diplomasi
Makaleye göre, Türkiye kendini İsrail’e bir komşu değil, bir alternatif olarak görüyor. Bu gerilimi durdurmanın yolu ise yatıştırma değil, caydırıcılık. Adiri, İsrail’in Yunanistan, Kıbrıs, Mısır ve Suudi Arabistan gibi Türkiye’nin bölgesel üstünlüğünden rahatsız olan ülkelerle ortaklıklar kurmasını, ABD ile güvenlik ilişkilerini derinleştirmesini ve Türkiye’nin Filistin sahasındaki resmi rollerden uzaklaştırılmasını öneriyor. Bu adımlar, intikam değil, Türkiye’nin gerçek niyetlerini ortaya koyma amacı taşıyor.
Ortak Çıkarlar mı, Çatışma mı?
Adiri, İsrail ve Türkiye’nin geniş kapsamlı ortak çıkarlara sahip olduğunu, ancak mevcut gidişatın çatışma ve soğuk savaşa yol açabileceğini belirtiyor. İsrail’in akıllıca diplomatik adımlar ve stratejik ittifaklarla bu bozulmayı durdurması gerektiği vurgulanıyor.
Makalenin tamamını okumak için lütfen tıklayınız:
https://www.ynet.co.il/news/article/rjhzxaxule
İlginizi Çekebilir