Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan Numan Kurtulmuş’a sert tepki!
GÜNDEMKaradeniz Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muharrem Erkan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Şırnak Üniversitesi’nde düzenlenen “Şırnak Sivil Toplum Buluşması” programında sarf ettiği, Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlisi ittifakını öven sözlerine sert tepki gösterdi.
Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muharrem Erkan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Şırnak Üniversitesi’nde düzenlenen “Şırnak Sivil Toplum Buluşması” programında sarf ettiği, Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlisi ittifakını öven sözlerine sert tepki gösterdi. Erkan yaptığı açıklamada, “Numan Kurtulmuş bu açıklaması ile Alevilerin yüreğine saplanan bin hançerin, bin birini saplayarak tüm insanlığın yüreğini incitmiştir” dedi.
Erkan, Kurtulmuş’un ifadelerinin Alevi toplumunu derinden yaraladığını vurgulayarak, “Bir ülkeyi yönetenler tarihin gerçeklerinden uzak bir şekilde ülkeyi yönetiyor ise, o ülkede huzur kalmaz, birlik, dirlik kalmaz, barış olmaz ve işte o zaman beka sorunu başlar,” şeklinde konuştu. Kurtulmuş’un sözlerinin, Alevi toplumunun tarih boyunca yaşadığı acıları yok saydığını ve toplumsal barışı zedelediğini savunan Erkan, bu tür söylemlerin inançlar arası kardeşlik ve barış çabalarına zarar verdiğini ifade etti.
Kurtulmuş’tan Açıklama: “Üzgün Olduğumu İçtenlikle İfade Ediyorum”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise tepkiler üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamada, sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtti. Kurtulmuş, “O konuşmamın bütünlüğü içerisinde ve hiçbir yerinde Alevi yurttaşlarımızı asla rencide edecek tek bir cümle yoktur. Eğer böyle anlaşıldıysa, bir tek Alevi kardeşim bile bundan üzüldüyse, bundan dolayı üzüntümü ifade etmek isterim,” dedi. Kurtulmuş, siyasi hayatı boyunca kardeşlik, birlik ve bütünleşmeyi savunduğunu vurgulayarak, “Sözlerimden kaynaklı bir kırgınlık oluşmuşsa, siyasi hayatı boyunca bu coğrafyada daima kardeşliği, birliği ve bütünleşmeyi savunan bir kardeşiniz olarak üzgün olduğumu içtenlikle ifade etmek boynumun borcudur” şeklinde konuştu.
Alevi Örgütlerinden Ortak Tepki
Kurtulmuş’un Şırnak’taki konuşmasında, “Bir başka ittifak ise Anadolu topraklarını baştan aşağı zulümle inleten Şah İsmail’e karşı Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisi’nin yapmış olduğu bir büyük ittifaktır,” ifadeleri, Alevi Vakıfları Federasyonu, Tahtacı Dernekleri Federasyonu, Anadolu Vakıflar Federasyonu, Abdallar Federasyonu, Cem Vakfı, Hacı Bektaş Veli Dergahı Vakfı, Bektaşi Eğitim ve Kültür Vakfı, Seyyid Hacı Kureyş Dergahı Araştırma, Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Anadolu Erenleri Vakfı, Avrupa Alevi Düşünce Dernekleri, Ankara Alevi Birlik Grubu, Balım Sultan Bektaşilik Araştırmaları Derneği, İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği, Ayvalık Hacı Bektaş Veli Kültür ve Dayanışma Derneği, Antalya Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Tanıtım ve Cemevi Derneği, Horasan Alevi Bektaşi Araştırmaları ve İrfanı Derneği ile Babagan Bektaşi Toplumu;TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlisi’ye atıfta bulunduğu açıklamalarına ortak bir bildiriyle tepki göstermiş, Meclis Başkanı’ndan özür dilemesini talep etmişti.
Muharrem Erkan'ın Açıklaması
Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muharrem Erkan'ın açıklaması ise şöyle:
Meclis başkanı Numan kurtulmuşun sivil toplum temsilcileri ile yaptığı bir toplantıda “Anadolu topraklarını baştan aşağı züllümle inleten Şah İsmail’e karşı, Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisinin yapmış olduğu ittifak, Anadolu’daki Müslüman toplulukların birlikte var olmasına neden olmuştur.” Diyen Numan Kurtulmuş Bu açıklaması ile Alevilerin yüreğine saplanan bin hançerin, bin birini saplayarak tüm insanlığın yüreğini incitmiştir. Bir ülkeyi yönetenler tarihin gerçeklerinden uzak bir şekilde ülkeyi yönetiyor ise, o ülkede huzur kalmaz, birlik, dirlik, kalmaz, barış olmaz. İşte o zaman beka sorunu gösterir.
1520 de Dulkadir beyliğini ilhak eden kanuni sultan Süleyman, bununla da yetinmez, Anadolu’nun Büyük bir kısmın oluşturan Alevilerin postnişini Şah Kalenderin yaşadığı yer olan Hacıbektaş Tekkesine 1527 yılında Nakşibendi tarikatının hocalarını atar. o dönemde Hacıbektaş tekkesinin içerisine Camii inşa edilir. (1531) Postnişin Şah kalenderin yerine de eşi Mahi evranın kardeşi Selver Ali paşayı atar. Şah kalender hacı Bektaş’a bağlı ocaklarla beraber Anadolu’nun topraklarından geldikleri bölge olan horasan bölgesine huruç (göç) etmek zorunda kalırlar. İdris’i bitlisi denilen şaki (eşkıya) ile beraber olup kırk binin üzerinde Alevinin Kanının akıtan katille beraber yapılan katliamı haklı göstermeye çalışmak büyük bir gaflet, delalet olarak durmaktadır. Şah İsmail (Hata-i) Alevi Türkmen yol ulularından biri. Cemler hata-i mahlası ile söylenen duaz’lar la inançsal hizmetler yürütülür. Halada yürütülmeye devam edilmektedir.
Dünyanın neresinde olursa olsun yapılmış katliamları aklamak, paklamak, haklı olarak göstermek ne insana yakışır, nede bu katliamlardan beslenen kafalar, iktidara yakışır. Haksızlar karşısında susan dil de zalimlere yakışır.Nerede olursa olsun, insanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımına uğramaz. Toplumun yüreğinde kor ateş olarak durur. Geçmişte ve günümüzde yapılan tüm katliamları kınıyoruz. İnsanlara yapılan bu kötülüklerin olmaması için tüm insanların bir araya gelerek tüm kötülüklere karşı bir yürek olmalarını bekliyoruz.
Yol ulumuz hünkarı veli “72 millete aynı gözle bak” derken insanları dini dili, ırkı, ile yargılama, ceza veren anlayışı görüşü düşünceyi taşıyanlardan uzak dur diyor.
“Sevgi muhabbet kaynar yanan ocağımızda
Bülbüller şevke gelir gül açar bağımızda
Hırslar kinler yok olur Aşk meydanımızda
Aslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda”
Diyerek sevgiyi, iletişimi insani değerlere daha çok değer vermemiz gerektiğini vurgulayan, insan sevgisini yüreğinde taşıyan insanları katledenleri övmek ne kadar doğru bir davranış olarak ortada durmaktadır. Anadolu da yaşayan Türkmenlere “idraki biidrak “Akılsız Türkler diyebilen o günün sarayı, toplumu Araplaştırmaya çalışan insanları ne kadar haklı doğru bulabiliriz ki.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal bunları görmüş, Cumhuriyeti kurarak toplumun kendi kendini idare eden bir yönetim biçimini halkımıza armağan etmiştir. Ülkemizin neresinde yaşarsa yaşasın, dini dili, ırkı ne olursa olsun yasalar önünde eşit olduğunu bilmemiz. Din, dil, irk üzerinden bu halkı bölüp parçalamaya kalkan tüm anlayışlara da dur demek gerekir.
İlginizi Çekebilir