Putin-Zelenski görüşmesi imkânsız mı? Rus gazeteci Tatiana Stanovaya değerlendirdi

Rus gazeteci Tatiana Stanovaya, X platformunda yaptığı kapsamlı iki paylaşımda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in mevcut koşullar altında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmeyi reddettiğini açıkça belirtti. Stanovaya’ya göre, Putin, böyle bir görüşmenin ancak “iyi hazırlanmış bir zemin” olması durumunda mümkün olabileceğini defalarca vurguladı. Bu, pratikte Zelenski’nin Rusya’nın Ukrayna-Rusya savaşını bitirmek için öne sürdüğü şartları kabul etmesi gerektiği anlamına geliyor. Ancak bu şartlar, Ukrayna’nın egemenlik hakları ve toprak bütünlüğü gibi temel konularda ciddi tavizler talep ediyor, bu da Kiev için kabul edilmesi zor bir durum yaratıyor.

Stanovaya, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya ve Ukrayna’yı uzlaştırma çabalarının, daha geniş bağlamı kavrayamaması nedeniyle başarısızlığa mahkûm olduğunu savunuyor. Trump, savaşın çözümü için elinden gelenin fazlasını yaptığına inanarak, sorumluluğu Rus ve Ukraynalı liderlere devretmeye hazır görünebilir. Ancak Putin için Zelenski ile bir görüşme, “anlamsız bir pusu” gibi algılanıyor.

Stanovaya’ya göre, Putin’in bu tutumu, savaşın Moskova tarafından yalnızca Ukrayna’ya karşı bir mücadele olarak değil, daha geniş bir çerçevede Rusya ile Batı arasında bir vekalet savaşı olarak görülmesinden kaynaklanıyor. Putin, Trump ile bu temelde ilişki kurma çabalarından vazgeçmiş ve bunun yerine savaşın kendisine odaklanmayı tercih etmiş gibi görünüyor.

Batı ile Stratejik Çatışma ve Putin’in Perspektifi

Stanovaya, Putin’in Ukrayna’daki çatışmayı, Batı’ya ve özellikle “Rusya karşıtı” elitlere karşı bir mücadele olarak gördüğünü belirtiyor. Rus lider, bu savaşın, Rusya’yı parçalamaya yönelik daha geniş bir Batı projesinin bir aracı olarak değerlendiriyor. Bu nedenle, Putin’e göre herhangi bir çözümün temeli, stratejik konuların doğrudan Amerika Birleşik Devletleri ile ele alınmasında yatıyor. Stanovaya, 2022’de Ukrayna tarafından yalnızca kısmen kabul edilen İstanbul taslak anlaşmalarının bile, Ukrayna topraklarının statüsünden ziyade, Batı’nın “Rusya karşıtı” amaçlarla Ukrayna’yı kullanma potansiyeline sınırlamalar getirmeyi amaçladığını vurguluyor.

Bu bağlamda, savaş, Rusya ile Batı arasında uzun vadeli bir stratejik çatışmanın somut bir tezahürü olarak ortaya çıkıyor. Stanovaya’ya göre, Trump’ın Rusları ve Ukraynalıları bir anlaşmaya varmak için bir araya getirme çabası, görüşmeler yapılsa ve bir tür belge imzalansa bile, başarısızlığa mahkûm. Bunun nedeni, Washington ve Moskova’nın stratejik konularda doğrudan müzakere etmeye hazır olmaması. Şu anda, böyle bir görüşmenin gerçekleşmesi veya yapılabilmesi için net bir neden bulunması ihtimali oldukça düşük.

Trump’ın Hayal Kırıklığı ve Çatışmanın Geleceği

Stanovaya’nın analizine göre, Trump’ın barış girişimleri, Putin’in katı tutumu ve savaşın daha geniş jeopolitik bağlamı nedeniyle yeni bir hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. Çatışmanın çözümü için gerekli olan doğrudan ABD-Rusya müzakereleri, mevcut koşullarda uzak bir ihtimal olarak görülüyor. Bu nedenle, Stanovaya, çatışmanın devamına hazırlıklı olunması gerektiği uyarısında bulunuyor. Rusya’nın stratejik hedefleri ve Batı ile yaşadığı derin güvensizlik, Ukrayna’daki savaşın kısa vadede çözülmesini zorlaştırıyor.

Bu durum, uluslararası toplumun barış çabalarını daha da karmaşık hale getiriyor. Stanovaya’nın yorumları, Rusya-Ukrayna savaşının yalnızca iki ülke arasındaki bir mesele olmadığını, aynı zamanda küresel güç dengeleri ve stratejik çıkarlar etrafında şekillenen daha geniş bir çatışmanın parçası olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Kaynak:Tatiana Stanovaya’nın X platformundaki 2 paylaşımı:

https://x.com/Stanovaya/status/1957723161300021453

https://x.com/Stanovaya/status/1957712358349889803