Şeyh Selim Narlı, gözaltına alındı arkasından tepkiler geldi
GÜNDEMHatay’da yaşayan Alevi inanç önderi Şeyh Selim Narlı, gece saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltı işlemi, Hatay Havalimanı’nda saat 22.00 civarında gerçekleşti. Şeyh Selim Varlı’nın gözaltına alınma nedeni hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Hatay’da yaşayan Alevi inanç önderi Şeyh Selim Narlı, gece saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltı işlemi, Hatay Havalimanı’nda saat 22.00 civarında gerçekleşti. Şeyh Selim Varlı’nın gözaltına alınma nedeni hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Samandağ Alevi Değerleri Derneği Başkanı Zülfikar Çiftçi, Alevi kanaat önderi Şeyh Selim Narlı’nın dün akşamdan bu yana gözaltında olduğunu açıkladı.
Çiftçi, gözaltının sebebinin Narlı’nın Suriye’deki Alevi katliamına gösterdiği sert tepkiler olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Alevi katliamını kınamak suç değildir. Suç, katliamı işleyenlerindir. İnsanlık görevi olan bir tepkiyi bastırmak asla kabul edilemez. Şeyh Selim Narlı hocamız derhal serbest bırakılmalıdır.”
Çiftçi, bu gözaltının yalnızca bir kişiye değil, tüm Alevi toplumuna yönelik bir mesaj niteliği taşıdığını vurguladı ve demokratik kamuoyunu dayanışmaya çağırdı.
Bu arada, Selim Narlı’nın abisi Cafer Narlı’nın, terörist Mihraç Ural’ın yakın adamlarından biri olduğu iddia edildi. SüperHaber’in elde ettiği bilgilere göre, Cafer Narlı, 12 Eylül 1980 sonrası Hatay üzerinden Suriye’ye kaçtı. Burada bir süre bölücü terör örgütü PKK içerisinde faaliyet gösteren Cafer Narlı, daha sonra THKP-C/Aciller adlı terör örgütünün sorumlusu terörist Mihraç Ural’a katılarak uzun yıllar birlikte hareket etti ve Hatay’da en yakın adamlarından biri oldu.
Diğer taraftan EHDAV Genel Başkamı Ali Yeral,"Şeyh Selim NARLI’nın yurt dışına çıkmak için gittiği Hatay Havalimanında maalesef gözaltına alındığının üzücü haberini aldık." şeklinde basın açıklamasında bulundu.
EHDAV Genel Başkamı Ali Yeral, açıklamasında şunları kaydetti:
Dün gece yarısı sularında, Şeyh Selim NARLI’nın yurt dışına çıkmak için gittiği Hatay Havalimanında maalesef gözaltına alındığının üzücü haberini aldık. Ş. Narlı’nın, özellikle Suriye rejiminin Aralık’ta düşürülmesiyle, sahildeki Alevi akrabalarımızın kindar Emevi HTŞ teröristlerince sistemli bir şekilde soykırıma uğramasından dolayı çok sayıda paylaşım, açıklama ve aktivitesi olmuştu.
Kamuoyunun yakından bildiği gibi; BOP yani Büyük İsrail projesi dâhilinde, 2011’de kardeş ve komşu ülke Suriye’ye dayatılan çok uluslu çirkin vekâlet savaşına, biz ta o günden beri binlerce paylaşım, panel, konferans, canlı yayın, toplantı ve basın açıklamalarıyla tüm imkânlarımızla şiddetle karşı çıktık. Oradaki yönetimin Alevi bahanesiyle yıkılmasının da Suriye’nin, peşinden İran ve Türkiye’nin de bölüneceğini, tüm Ortadoğu haritasının değişeceğini, bunun da sadece evrensel Emperyalizm ile Siyonizme hizmet edeceğini, her platformda tüm yetkililere ilettik. Bizim “Yurtta sulh, cihanda sulh” şiarında ısrar etmemiz, beyni kindar mezhepçilikle kalaylanmış kalın kafalara anlatmak şöyle dursun, onlardan; Esetçi, Baasçı, Alevici, mezhepçi, ayrımcı” gibi basit ve çirkef iftira ile saldırılara maruz kaldık. Ama durum tüm çıplaklığıyla ortada, müneccim olmaya da gerek yok, “Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur.” derler.
Neticede ülkemizdeki derin siyasi, iktisadi ve içtimai krizlere ek olarak bir de mezhebi / Alevi gerginliğini eklemenin hiç kimseye faydası yoktur. Onlarca yıldır; “Bebek katilleri” olarak telaffuz edilen tescilli teröristlerin, bir anda “Sayın, değerli, bilge şahsiyetler” olduğu ve TBMM’nde konuşturulmaya hazırlandığı bir ortamda, biz şu ana kadar gözaltında tutulan Ş. Selim NARLI'nın, acilen serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Son ve çok önemli bir not: Biz Alevilerin baskı, asimilasyon zulüm, tekfir, tehcir ve soykırımdan kurtuluşunu ne ABD’de, ne Rusya’da, ne de İsrail’de görüyoruz. Alevilerin tek kurtuluş reçetesi; Hz. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi; K. Kerim ile mutahhar Ehl-i Beyte sıkıca tutunmaları, aralarındaki incir çekirdeğini doldurmayan şahsi ve basit ayrılıkları söküp atmaları, tam bir birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma içinde olmaları ve kendi özlerindeki asalet, basiret, marifet, dirayet ve kuvvetle kendi istikballerini kendi elleriyle inşa etmeleri ile mümkündür, başka değil!..
İlginizi Çekebilir