Türk akademisyenlerden İran’a “Alevilik, Bektaşilik ve Safevilik” çıkarması

Türkiye’de Alevilik, Bektaşilik ve Safevilik alanında araştırmalar yürüten bir grup akademisyen, İran’ın Tebriz, Erdebil, Tahran, Kum, Meşhed ve Nişabur şehirlerini kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdi.

19 Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Harun Yıldız, Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Selçuk ve Prof. Dr. Havva Selçuk ve Munzur Üniversitesi’nden, Alevilik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Aziz Altı’dan oluşan akademisyenler, Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu ile Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı’nın organizasyonunda İran’da Alevilik, Bektaşilik ve Safevilik araştırmaları yapan akademisyenlerle buluştu.

İki ülke akademisyenleri arasında Alevilik, Bektaşilik ve Safevilik araştırmaları alanında ortak bilimsel çalışmaların önünü açmayı hedefleyen gezide yer alan katılımcılar Ulusal Kanal’da izlenimlerini ve değerlendirmelerini paylaştı.

BURAYA GELMEKLE, TÜRKİYE’YE GELMİŞ GİBİ HİSSEDİYORUM

Ziyarete katılan Hıdır Abdal Ocağı evlatlarınden Gülağ Öz, İran topraklarında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:“Buraya gelmekle Türkiye’ye gelmiş gibi hissediyorum.” Öz’ün Alevi-Bektaşi toplumuna adına mesajıise şöyle oldu: “İlişkilerimizi akademisyenlerle birlikte geliştireceğiz. Türkiye’deki Alevi-Bektaşi vakıfları ve dernekleri olarak bize en yakın, en sıcak ülke İran’dır. Daha kolay anlaşabileceğimiz yer…” 

“BU ZİYARET ÇOK ÖNEMLİ”

Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan yardımcısı Av. Erdem Cömert ise ziyaretin önemine vurgu yaptı: “Bu ziyaret çok önemli. Türk üniversitelerindeki akademik kadrolarla İran’daki üniversitelerde Alevilik, Bektaşilik ve Safevilik konusunda bir araya gelinmesi, araştırmalar yapılması, ortak tarihimizin ele ele vererek aydınlatılması noktasında önemli görüşmeler… Akademik görüşmelerin yanı sıra Türk-İran dostluğunu inşa etmek ve dostluğunu koruma amacıyla hizmet eden bir ziyaret…”

ORTAK PROJELER VE SEMPOZYUMLAR HEDEFLENİYOR

Alevilik Bektaşilik çalışmalarının duayenlerinden Prof. Dr. Fuat Bozkurt, İran’daki meslektaşlarıyla yürütülen görüşmeleri değerlendirdi: “İran’daki akademik arkadaşlarla tanışıp iki ülkedeki akademik çalışmaların birleşmesi, işlevsel hale gelmesi için çabaladık. Umarım bu gezi ürün verir. Karşılıklı sempozyumların devamının gelmesini diliyorum.”

“ERDEBİL, ANADOLU ALEVİLİĞİNİN SİSTEMLEŞTİĞİ YER”

Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Selçuk, Safevi Devleti ve Horasan bağlantısını yerinde gözlemleme fırsatı bulduklarını belirtti: “Bilimsel olarak Safevi Devleti’nin Horasan yurdunu zaten çalışıyorduk. Burada bizzat gözlemleme imkânı bulduk. Erdebil zaten Anadolu Aleviliğinin sistemleştiği yer.”

ERDEBİL CUMA İMAMI AMULİ HEYETİ KABUL ETTİ

Türk akademisyenler, Erdebil Cuma İmamı ve İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamaney’in temsilcisi Seyyid Hasan Amuli tarafından da kabul edildi.

AMAÇ TÜRK VE İRAN BİLİMCİLERİ BULUŞTIRMAK

Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Ali Rıza Özkan ziyaretin temel amacını şöyle özetledi: “Buradaki amacımız Türkiye ile İran’daki bilim insanlarını buluşturmak, hem Türkiye’de Alevi-Bektaşi araştırmaları hem İran’da Safevi araştırmaları arasında ortak ürünler ortaya koymak. Samsun, Kayseri, Munzur üniversitelerinden bilim insanlarımız bizimle birlikte. Ana amacımız Türkiye ve İran’ın bilim insanları arasında koordinasyon ve iş birliği oluşturmak.”

SAFEVİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KURULUYOR

Prof. Dr. Ali Selçuk, Erdebil’deki görüşmelerin somut sonuçlarını da aktardı: “Erdebil’de üniversiteyle önemli görüşmeler yaptık. Bundan sonraki dönemde üniversiteler arasında bilimsel araştırmalara katkı sunulması, Safeviler üzerine enstitü kurulması düşüncesi var. Bizim Türk tarihi açısından önemli bir aşama. İranlı yetkililer de sıcak bakıyorlar, bilimsel araştırmalara destek oluyorlar. Bu bizim için büyük bir hoşgörü.”

2026 YILINDA SOMUT SONUÇLAR BEKLENİYOR

Munzur Üniversitesi, Alevilik Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Aziz Altı ise bu toprakların tarihî önemine dikkat çekerek gelecek planlarını şöyle paylaştı: “Bu topraklar gerek Alevilik gerek Alevilik tarihi açısından önemli kalıntıları barındırmaktadır. Biz akademisyenler Safevi tarihi açısından ortak bir proje geliştirebilir miyiz diye kafa yoruyoruz. Türkiye’de Alevilik uygulama araştırma merkezleri, müdürlükleri ve enstitüleri var. Burada da Safevi tarihi için benzer durum var. Onlarla bir araya gelerek Türk-İran dostluğunu ve ortak bağı oluşturmak için istişare toplantıları yapıyoruz. 2026’ya geldiğimizde bunların çıktısını gerek sempozyumlar, gerek makale, gerek kitap olarak almaya çalışacağız.”

Türk ve İranlı akademisyenler arasında başlatılan bu iş birliğinin, üniversiteler arası işbirlikleri ve ortak bilimsel çalışmaları ile zenginleştirilmesi, yakın gelecekte ortak sempozyumlar, makaleler, kitaplar ve hatta Alevilik-Bektaşilik ve Safevi tarihi üzerine özel enstitü gibi somut sonuçlar doğurması bekleniyor.