Türkiye'de mezhepçi çatışma tehlikesi: Alevi-Sünni ayrışmasına karşı uyarı

Türkiye'de mezhepçi ayrışmaların ve çatışmaların körüklendiğine dair ciddi uyarılarda bulunan Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Ali Rıza Özkan, sosyal medya ve siyasi arenada Alevi-Sünni gerilimini tırmandırmaya yönelik planlı bir operasyonun devrede olduğunu iddia etti. Özkan, Alevilere yönelik hakaretlerin ve bazı grupların mezhepçilik fitnesini kışkırtma çabalarının, toplumda öfke yaratıp çatışma zemini hazırlama amacı taşıdığını belirtti.

SOSYAL MEDYADA VE SİYASETTE HEDEF: ALEVİ-SÜNNİ ÇATIŞMASI

Özkan, Tunceli Ovacık’ta Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Kadriye Doğan ve Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Hessen Eyaleti İnanç Kurulu Başkanı Ali Ekber Erdem’in, DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat’ın sosyal medya hesabından ortaya attığı “Munzur gözelerine mescit yapıldı” iddiasıyla gösteri düzenlediğini ve bu yalanın sosyal medyada kampanyaya dönüştürüldüğünü ifade etti. Aynı şekilde, El Cezire muhabiri Amal Zaamta’nın Alevilere yönelik ağır hakaretler içeren videosunun da benzer bir amaca hizmet ettiğini savundu. Özkan’a göre, bu olayların ortak hedefi Alevi ve Sünni toplulukları karşı karşıya getirmek.

DAD’ın PKK ile bağlantılı olduğunu, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun ise “Ali’siz Alevilik” propagandasını benimseyen bir yönetim tarafından kontrol edildiğini öne süren Özkan, Amal Zaamta’yı ise Ehl-i Beyt düşmanlığını sürdüren bir nefret objesi olarak tanımladı. Bu aktörlerin, Türkiye’yi mezhepçi bir çatışma ortamına sürüklemek için bir araya geldiğini belirtti.

CHP İÇ SAVAŞINDA ALEVİLİK SİLAH OLARAK KULLANILIYOR

Özkan, CHP içinde devam eden liderlik çekişmesinin mezhepçi söylemlerle daha da derinleştiğini vurguladı. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Fikri Sağlar’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken “Kılıçdaroğlu’nun yaptığı, Yavuz Sultan Selim’in yaptığından daha büyük kötülüktür” sözleriyle Alevi-Bektaşi inancını hedef aldığını belirtti. Benzer şekilde, gazeteci Orhan Bursalı’nın “Aleviler siyasi cemaat oluşturdu, CHP umurlarında değil” ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın “Alevilerin hainleri çoktur” gibi ifadelerle Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini siyasi bir silah olarak kullandığını iddia etti. Özkan’a göre, CHP içindeki Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel tarafı, Alevileri dışlayarak ve Alevi olmayanları konsolide ederek parti yönetimini yeniden dizayn etmeye çalışıyor.

MEZHEPÇİ SÖYLEMİN KÖKENİ: DIŞ GÜÇLERİN ROLÜ

Özkan, Alevilik üzerinden yaratılan bu “alerji”nin kökeninde ABD merkezli American Enterprise Institute (AEI) uzmanı Michael Rubin’in, Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğinin cumhurbaşkanlığı seçiminde sorun yaratacağı iddiasının olduğunu belirtti. Bu fikrin, Ruşen Çakır ve Ahmet Şık gibi isimler tarafından Türkiye’ye taşındığını ve muhalefet çevrelerinde yayıldığını ifade etti. Özkan, bu söylemin, muhalefetin farklı bir ismi aday göstermek için kullandığı bir strateji olduğunu savundu.

TARİHSEL PARALELLİK: SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ YÖNTEMLERİ

Özkan, mezhepçi ayrışmanın yeni bir strateji olmadığını, Soğuk Savaş döneminde de Alevi seçmenlerin CHP’ye, Sünni seçmenlerin ise merkez sağ partilere yönlendirildiğini hatırlattı. Bu yöntemin, bugün CHP içindeki iç savaşta da kullanıldığını ve Alevilerin bu senaryodan zarar göreceğini vurguladı.

ALEVİLERE YÖNELİK OLUMLU ADIMLAR VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME

FETÖ darbe girişimi sonrası başlatılan toplumsal bütünleşme projesi kapsamında, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulduğunu ve cemevlerine camilere tanınan hakların sağlandığını belirten Özkan, İmar Kanunu, Büyükşehir Kanunu, Belediye Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle cemevlerinin desteklendiğini aktardı. 2025 verilerine göre, 2105 cemevinden 1700’den fazlasının bu imkanlardan faydalanmak için başvuru yaptığını, 700’den fazla cemevinin bakım ve onarım taleplerinin karşılandığını ifade etti.

UYARI: PLANLI OPERASYONLARA KARŞI DİKKAT

Özkan, Alevilere yönelik nefret söylemlerinin ve siyasi odakların çatışmacı söylemlerinin bireysel değil, planlı bir operasyonun parçası olduğunu iddia etti. Devletin erken uyarı sistemlerinin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Özkan, mezhepçilik üzerinden yeni bir fay hattı yaratılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Alevi ve Sünni canların bu tuzağa düşmemesi için dikkatli olunması çağrısında bulundu.

Ali Rıza Özkan'ın açıklamasının tamamını okumak için lütfen tıklayınız:
 https://www.alevihaberler.com.tr/makale/tehlikenin-farkinda-misiniz-466