Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: Aleviliğin tarihsel ve öğretisel doğruları
GÜNDEMTürkoğuz Kılıçgedik’in kaleme aldığı makalede, Alevilik-Bektaşilik inancının tarihsel ve öğretisel temelleri, Velayet kavramı ve Dört Kapı sistemi üzerinden ele alınıyor. Makale, Hz. Ali’nin Velayeti, Dört Kapı öğretisi ve bu öğretinin sır olarak korunması gibi konuları detaylı bir şekilde inceliyor.
Türkoğuz Kılıçgedik’in kaleme aldığı makalede, Alevilik-Bektaşilik inancının tarihsel ve öğretisel temelleri, Velayet kavramı ve Dört Kapı sistemi üzerinden ele alınıyor. Makale, Hz. Ali’nin Velayeti, Dört Kapı öğretisi ve bu öğretinin sır olarak korunması gibi konuları detaylı bir şekilde inceliyor. Makale, İslam’ın yalnızca Şeriat Kapısı’ndan ibaret olmadığını, Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapıları ile kademeli olarak devam ettiğini vurguluyor. Alevilik-Bektaşilik’in özü, Velayet ve Dört Kapı öğretisindedir.
Türkoğuz Kılıçgedik’in kaleme aldığı makalenin tam metni şöyle:
ALEVİLİĞİN TARİHSEL VE ÖĞRETİSEL DOĞRULARI
Velayette Geçiş
Hz. Muhammed döneminde ve Miraç olayında (Hakikat Kapısında) Hak, Melek Cebrail, Hz. Muhammed ve Hz. Ali Velayetleri Hz. Ali Velayeti ile birleştirildi. İslam toplumu da Dört Kapı öğreti ve sistemi çatısı altında kademeli olarak birleştirilerek Velayet sistemine geçildi.
Hz. Muhammed’in ölümünden sonra Hak tarafından Hz. Ali’ye verilen Velayet yok sayılacak şekilde üç beş kişilik bir şura ile Halifelik dönemi başlatılmış oldu. Ancak Halifeliğe rağmen Hz. Ali ve Kırklar Meclisi Velayet ve ilgili Dört Kapı öğreti ve sistemi görevine toplum içinde devam ediyordu.
Tarikat, Marifet Ve Hakikat Kapı Öğretisi Sırdır
Hz. Ali’ye verilen Velayete göre Dört Kapının ilk aşaması olan Şeriat Kapı öğretisi İslam olmuş herkese açıktı. Yani bu öğretiyi neredeyse İslam olmuş herkes Hz. Muhammed döneminde gelen Vahiy ve ayetler yoluyla biliyordu. Böylece Müslüman olmuş sıradan herkes Şeriat Kapı toplumu olarak tanımlanmıştı.
Ancak Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı öğreti ve sistemini sadece Hz. Muhammed, Hz. Ali, Ehli Beytinde içinde olduğu Kırklar ve Dört Kapı eğitimini görmüş, aşama aşama bu kapılara geçmiş insanlar biliyordu. Bunlar dışında Dört Kapı içinde yer alan üç kapı olan Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı öğretileri Sırdı ve bu kapılar öğretisi hakkında hiç kimse bilgi sahibi değildi.
Bu üç kapı öğretisinin sır kalmasını Hak buyruğu olup bu amaçlı tılsımı bozulmasın, herkesin eline geçmesin, amacı dışında, kötü amaç için kullanılmasın diye Hz. Ali ve Kırklarda sır olarak tutulmuştu. Ayrıca bu öğreti içindeki bilgiler Şeriat Kapısından daha ileri aşamalara ait olduğu için herkesin anlayamadığı, anlaması için her kapı kademesindeki eğitim ve deneyiminden geçmesi gerekiyordu.
Velayet Elindeki Kur’an
Miraç olayında Hz. Ali’ye verilen Dört Kapı öğreti ve sistemine göre Kur’an Ayetleri Doksan Bin Söz artı Otuz Bin Söz olarak tanımlanıp dört bölüme ayrılmıştı. Kur’an’daki bu bölümler Şeriat Kapısı, Tarikat Kapısı, Marifet Kapısı ve Hakikat Kapısı olarak adlandırılmıştı. Her kapıya yaklaşık 2.124 Ayet düşüyordu ve bu Ayetler bu kapı öğretilerine göre yorumlanıyordu.
Velayet Zor, Hile Ve Cebren El Değiştiremez
Hz. Ali Velayeti Hak, Melek Cebrail, Hz. Ali, Hz. Muhammed tarafından Hz. Ali’ye ve ilgili Kırklara (Alevilere) verildiği için bu görevi ancak Hak ve diğer isimler kendilerinden alabiliyordu. İnsanlar tarafından zor, hile ve cebir kullanılsa bile bu Velayet el değiştiremezdi.
Dört Kapı içindeki Tarikat, Marifet, Hakikat Kapı öğretisi, sistemi, Velayet elinde olan ve bu kapılara ait Kur’an ve ilgili Ayet yorumu Hz. Ali ve Kırklarda sır kaldığı için bu bilgide hiç kimsenin eline geçme imkânı yoktu.
Halifelik Zor, Hile Ve Cebren El Değiştirebiliyor
Halifelik görevi Hak, Hz. Muhammed ve Hz. Ali onayı olmadan üç beş kişilik insan şurası ile belirlendiği için zor, hile ve cebirle el değiştirebiliyordu.
Diğer yandan Dört Kapıdan Şeriat Kapı öğretisi ve bu kapıya ait Ayet yorumu herkese açık olduğu için herkes bu öğretiyi ve ilgili Kur’an yorumunu istediği gibi istismar edip yorumlayabiliyordu.
Nihayetinde Muaviye zor, hile ve cebirle Halifeliği ele geçirmiş. Elinde ki güç ve Şeriat Kapı öğretisi ile yetinerek Halife Osman’ın yazdığı Kur’anı ve hadis, rivayet gibi her şeyi kendi iktidar amacı için tutuğu müderrislere istediği gibi istismar edip yorumluyordu.
Yezid’in Korkunç Planı
Velayet görevi, alametleri, Dört Kapı’dan Tarikat, Marifet, Hakikat Kapı öğretisi, sistemi ve ilgili Kur’an yorumu sır olarak Hz. Ali ve devam soyunda olduğu için Ehli Beyt ve Kırklar Meclisi karşısında Muaviye ve devamında Yezit Halife oldukları halde çoğunlukla zor zamanlar yaşayabiliyordu.
Bu konuda Muaviye ve sonrasında Yezid’in ellerinde Halifelik gücü ve herkese açık olan Şeriat Kapı öğretisi ve ilgili Kur'an yorumu dışında Hz. Ali’ye verilen Velayet ve ilgili Dört Kapı öğreti ve sistem içeriği ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değillerdi.
Muaviye ve oğlu Yezit birbirinin devamı olarak Halifelik gücünü ve Dört Kapıdan sadece Şeriat Kapı öğretisini ve ilgili olarak Kur’anı kendi iktidarı için kullanıp yorumluyordu.
Hz. Ali, Kırklar ve Hz. Ali’nin devam soyu hakkında toplum içinde kara propaganda yaparak Velayet alametlerin, öğreti ve sistemin uydurma olduğunu açıklıyor. Hz. Ali, Kırklar ve devam soyu olan Alevileri Velayet sahibi olmadığı konusunda halkı inandırıp Hz. Ali, Kırklara karşı kışkırtıyorlardı.
Hz. Ali Kırklar ve devam soyu ise Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı öğreti sırrını topluma açıklamadıkları için toplumun çoğu gün geçtikçe Muaviye ve Yezit’te inanmaya başlamıştı.
Yezit, Velayet ve ilgili Dört Kapı öğreti sahipleriyle başa çıkamayınca Velayet sırrına sahip herkesi öldürülmeyi planladı. Böylece Küfeliler adına mektuplar yazarak Hz. Hüseyin'i Küfeye davar ederek yola bu katliamı gerçekleştirecekti.
Böylelikle Kerbela da bu planını gerçekleştirip başta imam Hüseyin olmak üzere yetmiş iki kişiyi şehit etti. Kalan Velayet sahiplerini de bu katliamla korkutarak sindirdi.
Ayrıca Velayet sahipleri ile ilgili aynı planı Abbasiler İmam Mehdi için uygulamaya çalışınca İmam Mehdi yakınlarıyla beraber Horasana kaçırılıp başka bir isim ve unvan altında Küçük Gaybette Velayet görevine devam etti.
Tarikat, Marifet Ve Hakikat Kapı Öğreti Farkı
Hz. Ali, Kırklar ve devam soyun İslam, Kur’an yorumu, söz, davranış ve eylemleri Dört Kapı öğreti ve sistemine göreydi. Diğer bir deyişle Alevi-Bektaşi öğreti ve sistemine göreydi. Bu nedenle İslam, Kur’an hakkındaki yorumları ve birçok söz, davranış, eylemi ve ilgili özelliği herkesin bildiği Şeriat Kapı öğretisinden çok daha farklı olan Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı öğretisine göreydi.
Muaviye ve devamında Yezit Hz. Ali, Kırklar ve devam soyu ile başa çıkmayınca İslamiyet’i sadece Şeriat Kapısından ibaret olduğunu belirterek Şeriat Kapı dışında ki tüm oluşumların din dışı olduğu konusunda kesin hükümler koydu.
Hz. Ali, Kırklar ve devam soyuna ait Velayet ve ilgili Dört Kapıdan Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı öğretileri resmi olarak zamanla tamamen yasaklandı. Bu alametler hakkında faaliyet yürütenler tespit edilip ağır bir şekilde cezalandırılıyordu.
Akıl, Sır Ermediği Durumda İftira Başlar
Dört Kapı öğreti ve sisteminden ve ilgili İslam ve Kur’an yorumundan habersiz ve bu duruma akıl, sır erdiremeyen toplum Muaviye ve Yezit tarafından Dört Kapıdan herkesin bildiği sadece Şeriat Kapı öğretisi ile birçok iftira ile istediği gibi kandırılabiliyordu.
Böylece Muaviye ve Yezit sadece Şeriat Kapı öğretisi ile İslam’ı ve Kur’anı yorumlamaya başladı.
Tarikat, Marifet, Hakikat Kapıları içeriğihakkında bilgileri olmadığı için bu kapılar öğretilerini ve ilgili Kur’an yorumunu Hz. Ali, Kırklar ve devam soyu tarafından sonradan uydurulmuş İslam dışı harici ve zındık söylemler olarak tanımlandı.
Muaviye ve Yezit türlü iftiralarla İslam toplumunu buna inandırarak Hz. Ali, Kırklar ve devam soyuna karşı sürekli kışkırtıp tehdit haline getirdiler.
Tarih Tekerrürden İbarettir
Halifelikle başlayan ve Muaviye, Yezitle devam eden iftiralar Abbasi ve Osmanlı ile aynı yöntem üzerinden sürdürülüp günümüze kadar ulaşıldı.
Günümüzde ise Velayet ve ilgili Dört Kapı öğretisi ve sistemi, Velayet elindeki Kur’an olan Doksan artı Otuz Bin Söz ve Alevilik-Bektaşilik tarih, inanç ve kültürü ile ilgili çok fazla bilgi türlü baskılar sonucu unutuldu. Bunu fırsat bilen Alevilik-Bektaşilik içinde ve dışında çağın yeni Muaviye, Yezit, Abbasi, Osmanlı zihniyetleri ve sevicileri türedi.
Alevilik-Bektaşiliği, Alevilik-Bektaşilik dışında, Velayet, Dört Kapı öğretisi ve sistemi dışında, Doksan artı Otuz Bin Söz dışında her şeye benzettiler.
Kitap, sosyal medya, video gibi çağın argümanlarını kullanıp Alevilik-Bektaşilik tarihi hakkında bilmedikleri her şeyi biliyorlarmış gibi, olmayan şeyi varmış gibi çoğu iftira içerikli kirli bilgi Alevilik-Bektaşilik içindeymiş gibi cımbızlayıp yaydılar.
Bunlara alet olanlar Alevilik-Bektaşiliğin Dört Kapı öğretisi ve sistemi, İslam’la anılması ve ilişkilendirilmesi dışında ki her türlü abuk sabuk söylemleri, masalları kabul edip yaymaya başladılar. Böylece Alevilik-Bektaşilik kendi gerçek ve tarihsel öğreti ve sistemi olan Velayet, Dört Kapı dışında yorumlanmaya başlandı. Çoğu ortamda Muaviye, Yezit, Abbasî, Osmanlı tanımlamasına göre abuk sabuk şeylerle tanımlanıp yorumlanmaya çalışıldı.
Doğrusu Nedir
Velayet tarihinde olduğu gibi İslam sadece Muaviye ve Yezit döneminde tanımlanan Şeriat Kapı öğretisinden ibaret değildir. Şeriat Kapısından sonra Tarikat, Marifet, Hakikat Kapı öğretileriyle kademeli olarak öğretisi devam ediyor.
Tarihte ve günümüzde Müslümanlık olan Şeriat Kapı öğretisiyle, Alevilik-Bektaşilik olan Tarikat Kapı öğretisi arasındaki fark Dört Kapı içindeki kademeli öğreti farkıdır.
Alevilik-Bektaşilik öğretisini Müslümanlık öğretisiyle benzer yapan öğreti Dört Kapının ilk kapısı olan Şeriat Kapı öğretisidir. Diğer bir deyişle Alevilik-Bektaşilik Şeriat Kapısında Müslüman olarak birleşiyor, Tarikat Kapısında kademeli olarak birbirinden ayrılarak sadece Alevilik-Bektaşilik oluyor.Çünkü Müslümanlar Şeriat Kapı toplumudur. Aleviler Şeriat Kapısından Tarikat Kapısına geçtiği için Tarikat Kapı toplumdur. Dolayısıyla Alevilik-Bektaşilik Şeriat Kapısında Müslüman, Tarikat Kapısında Alevilik-Bektaşilik'dir.
Müslümanlık ve Alevilik-Bektaşiliği birlikte kademeli olarak bir bütün ya da birlikte İslam yapan ise Velayet ve ilgili kademeli Dört Kapı öğretisi ve sistemidir. Bu öğreti ve sistemde Müslümanlık Şeriat Kapı öğretisidir. Alevilik-Bektaşilik Tarikat Kapı öğretisidir.
Böylelikle Muaviye, Yezit, Abbasi ve Osmanlı sevicileri, bu oluşumların taktiğini ve zihniyetini kullanıp onlarla aynı hataya düşmekten vazgeçerek Dört Kapı öğretisi ve sistemine odaklanmalıdır.
Eğer Alevilik-Bektaşilik hakkında samimi iseler kendini araştırmacı yazar olarak tanıtıp toplumu kandırmak yerine Dört Kapı öğretisi ve sitemini kullanıp yararlanarak her kapının kademeli öğreti farkıyla Müslüman ve Alevilik-Bektaşilik arasındaki farkları yorumlayıp bu amaçlı doğru olanı bulsunlar.
Aksi halde Alevilik-Bektaşiliğe karşı hangi süslü dili kullanırlarsa kullansınlar Muaviye, Yezit, Abbasi ve Osmanlının söylediği iftiraların aynısını tekrar etmekten öteye gidemezler.
İlginizi Çekebilir