Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: "Sürdürülebilir Alevilik ve kurum"
GÜNDEMAlevi-Bektaşi toplumunun tarihsel, kültürel ve inançsal sorunlarına yönelik kapsamlı bir vizyon sunan Türkoğuz Kılıçgedik, “Sürdürülebilir Alevilik ve Kurum” başlıklı makalesinde, Aleviliğin kurumsallaşması ve toplumsal sorunların çözümü için devlet destekli, sistemli bir yapı öneriyor. Kılıçgedik, T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın, Alevi toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak bir çatı kuruluş olarak güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Alevi-Bektaşi toplumunun tarihsel, kültürel ve inançsal sorunlarına yönelik kapsamlı bir vizyon sunan Türkoğuz Kılıçgedik, “Sürdürülebilir Alevilik ve Kurum” başlıklı makalesinde, Aleviliğin kurumsallaşması ve toplumsal sorunların çözümü için devlet destekli, sistemli bir yapı öneriyor. Kılıçgedik, T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın, Alevi toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak bir çatı kuruluş olarak güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Yasal ve Kurumsal Güvence
Kılıçgedik, Aleviliğin sürdürülebilirliği için yasal ve kurumsal bir yapının şart olduğunu belirtiyor. Bu yapının, Alevi-Bektaşi inancının tarih, öğreti, sistem, kültür, eğitim ve medya unsurlarıyla bütünleşik bir şekilde kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi toplum ve devlet adına sorumluluk üstlenmesi, her ilde ve yurtdışında temsilcilikler kurarak sorunlara çözüm üretmesi gerektiğini savundu.
Sorunlara Odaklı Çözüm Arayışı
Kılıçgedik, Alevilik-Bektaşilik’in karşılaştığı sorunların giderek karmaşıklaştığını ifade ediyor. Ceme katılımın azalması, kurumsal dağınıklık, kültürel asimilasyon ve dış baskılar gibi sorunların, mevcut dernek ve vakıflarla çözülemeyecek kadar kapsamlı olduğunu belirtiyor. Özellikle “Alisiz Alevilik”, ateizm ve diğer inançların Aleviliği istismar ettiğini, bu durumun ulusal bir tehdit haline geldiğini savunuyor. Bu sorunların çözümü için T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bünyesinde bir “Danışma Kurulu” kurulmasını ve bu kurulun devlet desteğiyle aktif rol üstlenmesini öneriyor.
Saha Odaklı Çalışmalar ve Dayanışma
Kılıçgedik, saha odaklı çalışmaların önemine dikkat çekiyor. Danışma Kurulu’nun, il ve ilçelerde kanaat önderleri, inanç önderleri, araştırmacılar ve cemevleriyle yakın ilişki kurarak sorunları yerinde tespit etmesi gerektiğini vurguluyor. Dernek, vakıf ve cemevlerinin liderleriyle işbirliği sağlanmasının, Aleviliğin birliğini güçlendireceğini belirtiyor. Ayrıca, valilik, kaymakamlık ve belediyeler gibi resmi kurumlarla dayanışma içinde sosyal ve hizmet sorunlarının çözülmesi gerektiğini ifade ediyor.
Kurumsal Sorumluluk ve Toplumsal Dinamikler
Makale, T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın inisiyatif alarak cemevleri, eğitim, medya ve kurumsal örgütlenme gibi alanlarda hızlı çözümler üretmesi gerektiğini vurguluyor. Alevi toplumunun farklı katmanlarının (emekliler, gençler, dedeler, ozanlar, akademisyenler) toplumsal faaliyetlere katılımının teşvik edilmesi gerektiğini belirten Kılıçgedik, bu kesimlerin cemevleri ve diğer oluşumlarla bütünleşmesi için organizasyonlar düzenlenmesini öneriyor.
Danışma Kurulu’nun Rolü
Kılıçgedik, Danışma Kurulu’nun Alevi-Bektaşi tarih, inanç ve kültürüne hâkim, toplumda güven uyandıran, enerjik ve alçakgönüllü kişilerden oluşması gerektiğini savunuyor. Bu kurulun, Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerde görev alarak sorunlara çözüm üretmesi ve üyelerine maaş bağlanarak mağduriyetlerinin önlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Kurumsal Deneyim ve Güven
Makalede, sürdürülebilir Aleviliğin ancak içten çaba, emek ve devlet desteğiyle mümkün olacağı vurgulanıyor. T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın, Diyanet gibi kurumsal deneyimlerden ve Aleviliğin tarihsel Velayet ve Dört Kapı öğretisinden yararlanarak faaliyetlerini yürütmesi gerektiği belirtiliyor. Bu süreçte toplumun tüm dinamiklerinin bir düzene kavuşması ve ulusal birlikteliğin sağlanması hedefleniyor.
Güçlü Bir Misyon ve Vizyon
Türkoğuz Kılıçgedik, T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın samimiyet ve güvenle hareket etmesi durumunda, Alevi toplumunun desteğini kazanacağını ve sorunların çözümünde daha etkili olacağını ifade ediyor. Aleviliğin tarihsel, kültürel ve inançsal değerlerini koruyan, devlet ve toplumla bütünleşen bir kurumsal yapının, ulusal kazanımlara dönüşeceğini vurguluyor.
Kılıçgedik’in önerileri, Alevilik-Bektaşilik’in sürdürülebilirliği için devlet, toplum ve kurumlar arasında güçlü bir işbirliği modelini ortaya koyuyor. T.C. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın bu vizyonu hayata geçirmesi, Alevi toplumunun geleceği için kritik bir adım olarak görülüyor.
Türkoğuz Kılıçgedik'in yazısının tam metni şöyle:
"SÜRDÜRÜLEBİLİR ALEVİLİK VE KURUM"
Yasal ve Kurumsal Güvence
Sürdürülebilir Alevilik ve ilgili toplumun bir çatı altında ve devletin yasal kurumsalı içinde tarih, öğreti, sistem, inanç, kültür, eğitim, öğrenim, görsel, yazılı medya ve ilgili toplumsal yapının tüm unsurlarıyla bir bütünlük içinde edineceği misyon ve vizyonla kurumsallaşması gerekir.
Bu yasal ve kurumsal yapı Alevi-Bektaşi inanç, kültür, tarih ve toplum gerçeğine ve tüm bu önemli taleplerini karşılayıp kararlılıkla uygulanması ve devam etmesi ile olur.
Toplumsal Katılım
Alevi birey ve toplumun kendi yaşam ihtiyaçlarını karşılama uğraşısından ödün vermeden elde ettiği boş zamanını Alevi inanç ve toplumsal alanında değerlendirip kuruma katılım sağlamasıyla anlamını bulur.
Birey ve toplum inanç ve sosyal ihtiyacını karşılamak için oluşturduğu ortam, imkân ve verdiği zamana göre çaba sarf ederek Aleviliği devam etmesini sağlaması “sürdürülebilir Alevilik, toplum ve kurumun” gerçek ve önemli kazanımlarını oluşturur.
Bu kapsamda “sürdürülebilir Alevilik, toplum ve kuruma” katılım sağlamak için toplum içinde birçok farklı katmanlardaki kesimi içine alan görev dağılımı ile harekete geçirecek teşvik edici çalışmalar yürütülmesi gerekir.
Sorunlara Odaklı Çözüm
Gün geçtikçe Alevilik-Bektaşilik sorunların çözümünün daha da zorlaştığı bir süreçten geçiyoruz. Bu sorunların başında ceme katılım, tarih, öğreti, sistem, inanç, kültür, eğitim, öğrenim, kurumsal örgütlenme ve ilgili toplumsal yapının durağan ve başıbozuk hale gelip unutulmaya ve yok olmaya yüz tutmasıyla zirve yapmıştır.
Ayrıca Batı kültürü, Ortadoğu kültürü, Şiilik, Sünnilik, Parti siyaset, Marjinal örgütler ve her kafadan çıkan küçük büyük birçok farklı baskılar Alevilik-Bektaşilik üzerinde yoğun bir baskı oluşturup sistemli olarak Alevilik-Bektaşiliği yok etme çabası içindedirler,
Kendini Alevi olarak tanıtan ancak özünde Alisiz-(Alisiz Alevilik)-Ateizm-Luvi-ışıkçı, Zerdüşt, Şaman inanç ve görüşe sahip bazı kesimlerin kimlik ve kişilik bozukluğu içinde Aleviliğin tarihsel travmasından yararlanarak Aleviliği istismar etmesi ve asimile çabaları günümüz toplumlarını devlet ve İslam’a karşı terörize ederek kimlik ve kişilik bozukluğu üzerinden ulusal bir tehdit halini almıştır.
Bütün bu sorunlar günümüzde Alevilik-Bektaşilik adına kurulduğunu iddia eden dernek, federasyon ve vakıf gibi oluşumlarla çözülemeyecek kadar çok kapsamlı, çok boyutlu ve yüklü bir ekonomik bütçeyi kapsamaktadır.
Bundan dolayı devlet ve toplum adına kurulan T.C. Alevi - Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kısa sürede birçok konuda hayata geçirilebilen ciddi çözüm üretebilen “Danışma Kurulu” oluşturmalı ve Başkanlık Diyanet Başkanlığında olduğu gibi tüm oluşumuyla toplum ve devlet adına görev almalıdır. Yukarıda saydığım misyon ve vizyonla kurumsallaşıp her ilde ve dış temsilciliklerde kurumsal temsilci bulundurup Alevi-Bektaşi sorunlarına çözüm üretmelidir.
Saha Odaklı Çalışmalar
Başkanlık bünyesinde kurulan Danışma Kurulu veya benzer bir oluşum il, il (ilçe, köy) dolaşıp dernek, federasyon, vakıf, Cem Evi gibi oluşumların başında ki kişilerle, toplumun inanç önderleri kanaat önderleri, araştırmacı yazar gibi söz ve bilgi sahibi insanlarla birebir görüşmeler yapmalı. Sorun ve çözüm yollarını konuşup bu kesimlerle yakın ilişki, dayanışma ve işbirliği oluşturma yollarını hep açık tutmalıdır. Bu amaçlı hiçbir kesimi dışlamadan birlik beraberliğe önem vermelidir.
Alevi-Bektaşi sorunları tüm yönleriyle masa başında çözülemeyecek kadar çok kapsamlıdır. Ayrıca bu sorunların kısa zamanda çözülmesi için ve yeni mağduriyetlerin yaşanmaması için çok amaçlı planlı ve programlı seçeneklerle sorunlara yaklaşıp çözüme yönelik büyük bir çaba ve gelişmiş bir strateji uygulanmasını gerektirir.
Toplumsal Ve Kurumsal Dayanışma
Başkanlık bünyesinde kurulacak Danışma Kurulu veya benzer bir oluşum sahaya inip yakın ilişki, işbirliği kuracağı dernek, federasyon, vakıf, Cem Evi gibi oluşumların başında ki kişilerle, toplumun inanç önderleri, araştırmacı yazarlarla, kanaat önderleriyle, iş adamlarıyla ve devlet kurumları olan Valilik, Kaymakam, Belediye Başkanları gibi resmi kuruluşlarla birçok sosyal ve hizmet sorunların çözülmesini sağlamalıdır.
Başta Alevilik-Bektaşiliği temsil ettiğini iddia eden dernek, federasyon, vakıf, Cem Evi gibi oluşumların başında ki kişilerin yasal zeminde devlet desteği olmadan birlikte veya ayrı ayrı uzun vade de Alevi-Bektaşiliğin tüm sorunlarını çözmede yetersiz kalacağı. Ve bundan dolayı sorunların daha da uzayıp çözümsüz hale gelmemesi için ikna edilip Başkanlıkla işbirliği içinde olmaya yönlendirilmeleri gerekir.
Bu çalışmalar sonrasında ikna olmayanlar Alevilik-Bektaşiliği temsil etme iddiaları boşa çıkacağı gibi, her geçen gün derinleşen birçok önemli sorunların çözümsüz hale gelmesinden de sorumlu olmaları hatırlatılarak bu konumları gerekirse topluma ifşa edilmelidir.
Kurumun Sorumluluk Almasına Büyük İhtiyaç Vardır
Bu oluşumlar Alevilik-Bektaşilik yararına olan bu işbirliğine girmediği durumda T.C. Alevi - Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı geç kalmadan ve haklı olarak bu konularda kendine tabi olanlarla beraber zaman kaybetmeden inisiyatif alıp toplum adına çok kapsamlı sorumluluk üstlenmelidir. Alevilik-Bektaşilik adına kısa sürede Cem Evi, Cem, tarih, öğreti, sistem, inanç, kültür, eğitim, öğrenim, görsel (televizyon, dizi, sınama), yazılı (dergi, kitap, ansiklopedi), sosyal medya, kurumsal örgütlenme ve ilgili toplumsal yapılanma gibi sorunların çözümüne öncelik verip gerekeni geciktirmeden yapmalıdır.
Toplum Katmanları Aktif Hale Gelmeli
Alevi toplumun beli katmanları olan ve kışın şehirlerde yazın çoğunlukla köylerde asgari çalışma hayatı olan emekli olmuş Alevi toplumunda çok sayıda insan var. Bu insanların kışın şehirlerde yazın köylerde sahip oldukları boş zamanlarından dolayı çoğu zaman toplumsal ve ilgili sosyal (sosyalleşme) hayata büyük ihtiyaç duyarlar.
Ayrıca genç ve orta yaşlarında ki çoğu insanda çoğu zaman boş zamanlarını kendi bildik, tanıdık ortak inanç ve toplum insanlarıyla sosyalleşme içinde geçirmek ister. Ancak bu ortamı sağlayacak bir mekân ve teşvik edici kılacak bir organizasyon olmadığı durumda bu isteklerin hiç biri gerçekleşmez.
Diğer yandan toplum içinde çok sayıda dede, rehber, yazar, akademisyen, ozan gibi kişiler topluma hitap etmek, ürettikleri çalışmaları hedef kitleye ulaştırmak ve bu amaçlı sosyalleşmek için birçok bilgi ve isteği kendi içinde barındırırlar. Ancak bu toplumsal ortamı çoğunlukla bulmadıkları için bu istek ve yetenekleri zamanla köreliyor.
Bütün bu insan katmanların Başkanlıkla beraber hareket eden dernek, federasyon, vakıf, Cem Evi gibi ortamlara yönlendirilmeli. Ayrıca Cem yapma, tarih, öğreti, sistem, inanç, kültür, eğitim, öğrenim, görsel, yazılı, sosyal medya, konferans, kurumsal örgütlenme, ilişki ve iletişim geliştirme ve ilgili toplumsal yapı içinde faaliyet yürüten oluşumlar içine dâhil edecek kapsamlı çalışmalar yürütülmelidir.
Kurumdan Beklenenin Karşılanması
Bu zamanda her kes beklenti içinde olduğu şeye karşılık bulduğunda kendinden bekleneni yapmaya yeltenir. Yani her kes ilk adımı kendisi için “yüksek beklenti “içinde olduğu karşısındakinden bekler. Dolayısıyla ilk adımları Alevi, Bektaşi Kültür ve Cem Evi Başkanlığı güçlü bir misyon ve vizyon sahibi olarak devlet adına samimiyet ve güven oluşturan unsurlar üzerinden attığı sürece Başkanlığa doğru gelen adımların sayısı çoğalır.
Danışma Kurulu
Danışma Kurulu veya benzer bir oluşum Alevi-Bektaşi tarih, inanç, kültür bilgi ve öğretisine sahip kişilerden oluşturulup ikna kabiliyeti gelişmiş, alçak gönüllü, söz, davranış ve eylemleriyle topluma güven veren Başkanlık ve toplumun her hizmetine gönülden koşabilen enerjik kişiler tercih edilmeli. Bu kişilere doğduğu veya günümüz de yaşadığı coğrafyayı kapsayan, Alevilerin yoğun yaşadığı geniş (birden fazla bölge) bölgelerde ve yazıda belirtildiği konular gözetilerek görev ve sorumluluk verilmelidir. Bu kişilerin bütün bu yapacağı hizmete mağdur olmamaları için maaş bağlanması gerekir.
Kurumsal Deneyim, Donanım Ve Güven Şart
Hiçbir kazanım içten ve pazarlıksız bir şekilde çaba sarf edilmeden elde edilmediğine göre bu uğurda içten çaba, pazarlıksız hizmet ve emek sarf etmek kaçınılmazdır.
Uzun ve zor bir süreç gerektiren bu çalışmalar ve bu süreç içinde değişen koşulların verdiği avantajlar değerlendirildiği gibi bu konuda elde edinilen yeni deneyimler ve yeni fikirlerde Başkanlığı ve ilgili Danışma Kurulunu daha da donanımlı hale getirir.
Böylece türlü zorluklar sonrasında toplumun tüm dinamikleri bir bütünlük içinde bir düzene kavuşma imkânı bulup Alevi-Bektaşi toplumunda birliktelik sağlanıp disiplinli bir kurumlaşmayla yürütülerek istenilen “sürdürülebilir Alevilik, toplum ve kurum” gerçeğine ve konuma sahip olma fırsatı doğar.
Benzer Kurumsal (Diyanet gibi) oluşumlara verilen tüm imkânların aynısı T.C. Alevi - Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığına verilerek bu gibi kurumların deneyimlerinden ve en önemlisi de Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel deneyimi olan Velayet ve Dört Kapı öğretisindenyararlanıp Alevilik-Bektaşiliğe özgü faaliyetler içinde inançsal, kültürel ve toplumsal değerler üretmek gerekir.
Bu yol ve yöntemler tarihte olduğu gibi Alevi-Bektaşi toplumunu kısa sürede devlet ve devlet bünyesindeki tüm oluşum ve toplumlarla işbirliği içinde olmasını ve ulusal birliktelikle bütünleşmesini sağlayan ve güven veren ulusal kazanımlara dönüştürülür.
Bu aşama da toplum ve ilgili inanç adına ve yararına elde edilen tüm kazanımlarla Başkanlık, toplum üzerinde söz hakkı kazanıp toplum adına ve yararına daha sağlıklı, güçlü ve kapsamlı çalışmalar yürüterek, daha gönülden hizmet etme azmi içinde olur.
İlginizi Çekebilir