Yeni iftira: Cemevi olmayan STK’nın elektriği ödeniyor!
GÜNDEMAlevi Bektaşilerin toplumsal meşruiyetinin her geçen gün güçlenmesinden rahatsız olan çevreler yeni bir fitne daha üretti: İddiaya göre, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı İlim Yayma Cemiyeti’nin elektrik giderlerini ödüyor!
Bilindiği gibi, 2022 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kısa sürede yüzbinlerce Alevi Bektaşi tarafından benimsendi.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı sadece ülke içinde değil, aynı zamanda Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu ülkelerinde yaşayan Alevi Bektaşiler tarafından da benimsendi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin “toplumsal birlik ve barış projesi” kapsamında ve “iç cepheyi güçlendirmek” mottosunu benimseyen Alevi ve Bektaşilerin yoğun ilgi gösterdikleri ve hizmetlerinden faydalandıkları Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ayrışma ve bölücülük emelleri güden çevreleri ise rahatsız etti.
BAŞKANLIK SADECE CEMEVLERİNİN ELEKTRİĞİNİ ÖDÜYOR
Her gün bir başka yalan ve iftira ile Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın çalışmalarını sabote etmek ve toplumdaki teveccühü kırmayı hedefleyen çevrelerin yeni bir yalanı daha ortaya çıktı.
Devlet ve Alevi düşmanı emperyalist odakların gönüllü piyonluğuna soyunan çevrelerin son icraatı ise, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın İlim Yayma Cemiyeti’nin elektrik giderlerini karşıladığı iftirası oldu.
Sosyal medyada Metin Düzgün ismine açılmış bir hesaptan yapılan iftira, konuya vakıf Alevi dedeleri tarafından kendisine bunun doğru olmadığı belirtilse de kaldırılmadı.
Haber sitemizin yaptığı araştırmalar da, bu iddianın iftira maksatlı ortaya atıldığını, “cemevi” statüsüne sahip olmayan ve tescillenmemiş hiçbir kurumun Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın hizmetlerinden faydalanmasının yasa gereği mümkün olmadığını ortaya koydu.
İFTİRA, YALAN, DEDİKODU: NEDEN SALDIRIYORLAR?
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Türkiye düşmanı çevreler tarafından hedef alınmasında birkaç sebep olduğu değerlendiriliyor.
Birincisi ve en önemlisi, 1992 yılından itibaren ABD’nin Alevileri terör örgütü PKK’nın güdümüne sokmak için faaliyetler yürütmesi. Alevi Bektaşileri devletle karşı karşıya getirerek terör örgütünün kucağına itme projesi kapsamında yoğun devlet, cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı propagandası yapılıyor.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na karşı iftira kampanyasını sürdüren ikinci grup ise, devletin Alevi Bektaşilere yönelik hizmetleri aksatması sürecinde boşluğu dolduran “din tüccarları”. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Alevi Bektaşileri istismar ederek kişisel menfaat elde eden çevreleri de rahatsız ediyor.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın faaliyetlerinden rahatsız olan üçüncü kesim ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin “toplumsal birlik ve barış” projesinin güçlenmesi ve başarı kazanması ile devlet içinde kendi konumlarını yitirecekleri endişesi taşıyan çevreler.
İlginizi Çekebilir