Alevi Kültür Dernekleri'ne denetim 4 Aralık'ta!

Kamuoyunda pek çok usulsüzlük iddiaları ile gündeme gelen Alevi Kültür Dernekleri'nin İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Aralık'ta denetime alınacağı öğrenildi.

Geçtiğimiz günlerde, Alevi Kültür Dernekleri genel merkez yönetiminin kendi şubelerinden bile gizlediği AB destek fonuna geri ödemesi yapılması gereken borç ile ilgili yayınımız sonrasında, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin de AKD mali faaliyetlerini denetime alacağı öğrenildi.

Alevi Kültür Dernekleri sivil toplum kuruluşlarına yakışmayan usulsüzlükler ve suç unsuru uygulamalar içeren iddialarla çalkalanıyor.
AKD Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz'ın herkesten saklamaya çalıştığı AB destek fonuna olan borç konusu ve geri ödemenin yöntemi hakkındaki yayınımızdan sonra borcu kabul ettiği anlaşıldı.

Yılmaz, kaynayan kazana dönüşen AKD şubelerini yatıştırmak amacıyla başkanlara gönderdiği mesajda, AB destek fonuna borcu kabul ediyor, ama açıkladığımız miktara itiraz ediyor.

Yayınımızdan önce herkesten gizlenen borcu şimdi kabul ederken, borcun miktarını "yalan ve iftira" olarak nitelemesi, AKD Genel Başkanı'nı komedi alanında ödüle aday gösterilmesi konusunda tartışmalar yarattı. 

Yılmaz'a göre, AKD üyelerine iradeleri dışında ödettirilen borcu gizlemek normal, borcun miktarını yüksek haberleştirmek "yalan ve iftira"!

Yılmaz, şube başkanlarına "canbaza bak" usulü ile mesaj yazarken, herkesten saklamaya çalıştığı en önemli konu ise, borcun nasıl oluştuğu!

Şube başkanlarına gönderdiği mesajda hakkımızda alçakça iftiralar ve ithamlarda bulunsa da, biz Seher Şengünlü Yılmaz'ın yolunu izlemeyeceğiz ve mahkemeye suç duyurusu yapmayacağız. Sadece, halkın özellikle de, varını yoğunu inancı için bağışlayan Alevi Bektaşi canların gerçekleri bilme hakkını kullanmasına aracılık etmeye devam edeceğiz.

VARAN 1: AB'YE BORÇ NASIL OLUŞTU?

AKD Genel Başkanı'nı en azından borcu kabul ettiği için kutluyoruz. Ancak, gizlediği noktaları halkla paylaşmak ise, bizim görevimiz.
Alevi Kültür Dernekleri Avrupa Birliği fonlarından yararlanmak için projeler hazırladı. Projeler kabul edildi ve belirlenen destek ödemeleri de yapıldı.

Ancak, üzerinden zaman geçmesine rağmen, AKD başvuru projelerini teslim etmiyordu. Uzun süren yazışmalar sonrası, ortada proje falan olmadığı anlaşıldı. Alevi Kültür Dernekleri'ne projelerin gerçekleştirilmesi için yapılan ödemeler "buharlaşmıştı"!
Açıkçası; Avrupa Birliği dolandırılmıştı!

Yani, AB destek fonuna geri ödeme zorunluluğu, AB'den alınan paranın yok edilmesi nedeniyle oluşmuştu!
İşte, Seher Şengünlü Yılmaz, hem kamuoyundan ve hem de kendi şube başkanlarından bu borcun nasıl oluştuğunu saklamaya çalışıyordu.

Bir adım daha ileri gidelim. 

Aslında, tüm bu usulsüzlük, Seher Şengünlü Yılmaz'ın da YK üyesi olarak yer aldığı, önceki genel başkan Doğan Demir döneminde olduğu halde, şimdiki başkan Yılmaz, neden onu koruyordu?

Alevi kamuoyu, söz konusu 175 bin Avro'yu birlikte mi "ezdiler" sorusuyla çalkalanıyor!

Yılmaz, kamuoyunu olmasa da, şube başkanlarını bu konuda da aydınlatırsa, eminim gerçeğin gizlenen diğer yarısı da açığa çıkacaktır. 

Baştan söyleyelim: Yılmaz'a sayfalarımız açık olmakla birlikte, özel ilgi beklemiyoruz. Şube başkanlarına mesaj gönderirse, biz zaten namuslu, adaletli kaynaklardan öğreniriz. En azından, şube başkanlarının gerçekleri bilme hakkı olması gerekir.

Başkalarının bıraktığı borçları ödemek zorunda kalırken, zavallı AKD üyelerinin hiç değilse, kimin rakı, otel, kebap faturasını ödediğini bilmek, hakkı olmalı.

VARAN 2: YILMAZ'IN AÇIKLAMA YAPARKEN GİZLEME ALIŞKANLIĞI!

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz'ın kötü bir alışkanlığı var:
Gerçekleri gizlemek!
Sanıyor ki, o ne derse, arkasında ona inanacak insanlar var.
O nedenle, Yılmaz'ın şube başkanlarına mesajında özenle gizlediği ikinci konuyu da yeniden gündeme getirmek zorundayız.

Sayın Yılmaz; size yine, yeniden soruyoruz:
AKD hesabına Almanya'dan gönderilen deprem bağışlarını ne yaptınız?
Kamuoyuna olmasa da, İçişleri Bakanlığı müfettişlerine bu konuda mutlaka hesap vereceksiniz. 
Gönül ister ki, gerçeği müfettişlere değil, önce AKD üyelerine ve Alevi kamuoyuna itiraf ediniz. Sonra çok geç olacaktır.

Bu noktada, size hafızanızı tazelemeniz için de bir kaç soru soralım: 

1) Deprem mağdurlarına yardım amaçlı toplanan ve AKD resmi hesabına gönderilen miktardan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'ne ve Alevi Bektaşi Federasyonu'na şahsi hesaplar üzerinden ödeme yaptınız mı?

2) Alevi Kültür Dernekleri'nin neden anılan kuruluşlara resmi yoldan değil de, şahsi bir hesaba ödeme yaptığını açıklayabilir misiniz?

3) Hangi gerekçeyle olursa olsun, amaç dışı ödeme yapılmasının suç olduğunu biliyor musunuz?

4) Hem sizin ve hem de "ortaklarınızın Avrupa'dan gönderilen deprem bağışlarıyla ilgili olarak, Almanya'ya giderek, AABF üyelerine yaptığınız açıklamaları şimdi yeniden değerlendirmeye cesaret edebilir misiniz?

5) Avrupa'dan gönderilen deprem bağışlarını neden 3 eşit parçaya bölerek dağıttınız?


SON SÖZ İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MÜFETTİŞLERİNE

Alevilerin arınmaya, temizlenmeye, inançlarına uygun davranan ve yaşayan yöneticilere ihtiyaçları var.

Eğer, daha önceki gibi, denetim tarihi belli olduğu halde, yeniden iptal edilirse, bunun Alevi kamuoyu tarafından birilerinin alenen korunduğu şeklinde algılanacağının ve sonuçta devletin güvenirliğinin yara alacağının bilincinde olarak, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Alevi Kültür Dernekleri'nin son 10 yılını dikkatlice ve detaylıca incelemesinde fayda vardır.

AKD üyeleri ve süreci takip eden kamuoyu, AB fonuna geri ödenmek zorunda kalınan borcun nasıl oluştuğunu, alındıktan sonra "yok olan" paranın nerelere harcandığını, hiçbir mesleği ve geliri olmayan bir genel başkanın nasıl geçindiğini, Avrupa'dan gelen deprem bağışlarının nerelere harcandığını, satılan araba vs demirbaşların akıbetini ve para trafiğinin izlerini, vb iddiaları müfettişlerin titizlikle inceleyerek makul ve anlaşılır bir rapor hazırlamasını bekliyor.

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz'ın kendi şube başkanlarının gözünü boyamaya çalıştığı ibretlik mesajını kamuoyu ile paylaşıyoruz:

"Sevgili Başkanlarım,
Dün bir İnternet haber sitesinde yayınlanan yazı üzerine bir çok şube başkanım ile bugün telefonda görüştük.
Örgütümüzün bu habere itibar etmediği aksine kasıtlı bir kötülük olduğunu, yaşadığımız Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı baskısı ile bağlantılı olduğunu her birinizin ifade etmesi çok önemli ve anlamlıydı.

Bildiğiniz üzere Türkiye Alevi Hareketinin mihenk taşı, en büyük ve nicel yoğunluk bakımından örgütlü yapısı Alevi Kültür Dernekleridir.

Organize kötülük ile bu örgütü dağıtmak isteyenlere inat dirayetle duruş segileyen AKD ailesine minnet duyuyorum.
Örgütümüzü kamuoyu önünde tartışmaya açmamak konusunda ve bu tetikçi sözüm ona "gazateci" yi meşrulaştırmamak gerektiğini bir çok başkanım da ifade ettiler. Bu nedenle küçük bir hatırlatma yapmak isterim.

Avrupa Birliği proje borcumuz toplamda 175 bin eurodur. Borcun tamamı bugünün kuruyla hesaplandığında 8 milyon liradır.
30 milyon borç yalandır iftiradır. 

Ödemeleri peyder pey yaptığımızı bu ay gerçekleştirdiğimiz her iki başkanlar kurulunda da ifade ettik.
Bu borcu kapatmaya yönelik ocak şubat ve mart aylarında Genel Merkezimiz adına etkinlikler planladığımızı ve tüm Örgütümüzün desteğiyle de bu borcu kapatacağımıza inancımız tamdır. 

Kurumumuza İcra gelmesi gibi bir durum söz konusu değildir. BORÇ BELÇİKADA Kİ AB FONUNADIR. Türkiyede bir Ticaret mahkemesinden dava açıp borcun tespit edilip tanınması gerekmektedir. Sonrasında da icra mahkemesi yapılması gerekmektedir. 
Dolayısıyla bu en iyi ihtimal ile 3 yada 5 yıl gibi bir süre demektir.

Bu borcu 2026 yılında tamamen kapatmayı hedefliyoruz.

Ayrıca hepinizin bildiği üzere CİMER şikayeti üzerine Genel Merkezimiz 14.06.2023 tarihinde denetlenmiştir.
Yine Avrupa Birliği projesi de dahil olmak üzere İç işleri Bakanlığına yapılan şikayet üzerine 26.08.2024 de başlayıp 16.12.2024 tarihinde biten 4 ay süren bir denetim daha yapılmıştır.

Şimdi yine bir denetim için arandık 4 aralık 2025 tarihinde tekrar denetleme yapılacak.
Denetimlerden bir korkumuz yok her an her dakika istedikleri gibi denetlemelerini yapabilirler.
Son olarak tekrar ifade etmek isterim ki AB Projesi ile ilgili yasal süreç başvurusunu adli mercilere yaptık. Rücu için gerekli şikayetimizi yaptığımızı ve

Bu haberi yapan tetikçi kişi hakkında yalan ve iftiradan suç duyurusunda bulunacağımızı Bilgilerinize sunarım.
Örgütümüzü yalan ve iftiralarla yıpratmaya çalışanlara karşı mücadelemizi ve birliğimizi büyütmeye devam edeceğiz.
Hepinize aşkı niyazlarımla."