Alirıza Özdemir: Aleviler, Horasan’da Ali Evlatları Eliyle Müslüman Olmuştur
GÜNDEMAlevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Önceki Dönem Başkanı Alirıza Özdemir, Alevilerin kökeni ve Müslüman olma sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdemir’e göre, Aleviler Horasan’da Ali evlatları eliyle gönülden Müslüman olmuş bir topluluktur.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Önceki Dönem Başkanı Alirıza Özdemir, Alevilerin kökeni ve Müslüman olma sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdemir’e göre, Aleviler Horasan’da Ali evlatları eliyle gönülden Müslüman olmuş bir topluluktur. Bu inanç, kılıç zoruyla değil, sevgi ve bağlılıkla benimsenmiştir. Emevilere karşı 300 yıl direniş gösteren Aleviler, on binlerce can ve onlarca şehir kaybederek bile yılmadı.
Ali evlatlarının Ehl-i Beyt’in hikmetli sözlerini Türk kitlelere ulaştırmasıyla Müslümanlaşma hız kazanmış, ilk Müslüman Türk hükümdarı Satuk Buğra Han’ın Tezkire’sinde de Allah, Muhammed, Ali ve Ehl-i Beyt’in önemi vurgulanmıştır. Aleviler, tarih boyunca Yesevi, Babai, Bektaşi, Safevi, Kızılbaş gibi isimlerle anılmış ve son olarak Alevi kimliğini benimsemiştir. Özdemir, bu kutlu mirasa sahip çıkmanın sadece Alevilere değil, tüm Türk milletine düşen bir görev olduğunu belirtti.
Alirıza Özdemir'in açıklaması şöyle:
ALEVİLER, HORASAN’DA ALİ EVLATLARI ELİYLE MÜSLÜMAN OLMUŞTUR
Aleviler arasında meşhur olan, nesilden nesile atalardan süzülerek gelen birkaç bilgi vardır.
Bunlar; adeta Aleviliğin manifestosudur. Bayrak gibidir. Bunu bütün Aleviler bilir ama yoldan sapanlar bunlarla alay eder.
Alevi geleneğine sahip çıkanlar, bunları bayrak gibi dalgalandırır. Hakkıdır; babasından, atasından aldığı bir manevi mirastır. Anlatır, söyler; bununla gönenir. Babasından aldığını, evladına verir.
Töre budur. Çünkü kendi soyunu, sopunu, kökenini, inancını babasından atasından daha iyi kimsenin bilemeyeceğini bilir.
Kendine babasından, atasından başka soy-köken biçen varsa, orada bir sorun var demektir. Ama bu bilgiler, sadece sözlü değildir. Aleviliğin yazılı kaynakları ve çağdaş araştırmalar, bu sözlü bilgileri kesin şekilde doğrulamıştır. Aleviler, Horasan’da Ali evlatları eliyle Müslüman olmuş bir zümredir.
Kılıç zoruyla, kaba kuvvetle, tehditle değil. Yürekten, gönülden… Severek, bağlanarak… Kılıç zoru ile kendilerine saldıran Emevilere karşı üç yüz yıl boyunca şanlı bir direniş gösterdiler. Dik durdular. Kılıca, zora teslim olmadılar. On binlerce can verdiler. Onlarca şehirleri yerle bir oldu. Yılmadılar. Baş eğmediler.
Ne zaman ki, Ali evlatları vahyin evinden yayılan Ehl-i Beyt’in hikmetli sözlerini, Türk kitlelere fısıldamaya başladı…
İşte o zaman işler değişti. Türkler, kitleler halinde Müslüman olmaya başladılar. Ehlibeyt’e bağladılar.
Mesela Müslüman olan ilk Türk hükümdarı olan Satuk Buğra Han’ın Tezkire’sini açın okuyun. Allah var, Muhammed var, Ali var, Ehlibeyt var; başkası yok!
Bugün Alevi dediğimiz kitlelere çok sayıda isim verildi tarih boyunca. Ana akım üzerinden gidecek olursak, Türkistan’da önce Yesevi adı zuhur etti. Sonra Anadolu’da Babai oldular. Bektaşi, Safevi, Kızılbaş en son Alevi…
Bu miras kutlu bir mirastır. Bu mirasa sahip çıkmak sadece Alevilere değil tüm Türk milletine düşen ortak bir görevdir.
Kaynak: https://x.com/etnojenez/status/1968933176270602395
İlginizi Çekebilir