Alirıza Özdemir: Şah İsmail ve Sultan Selim Türk tarihinin büyük hükümdarlarıdır
GÜNDEMEsenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer'in "1514'te Çaldıran'da birlikte mücadele etmişiz" şeklindeki açıklaması, Türkiye'de büyük tartışmalara yol açtı. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Önceki Dönem Başkanı Ali Rıza Özdemir, yaptığı açıklamada, Şah İsmail'i Türk tarihinin önemli figürlerinden biri olarak savunurken, geçmişteki çatışmaların günümüze taşınmasının zararlı olduğunu vurguladı.
Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer'in "1514'te Çaldıran'da birlikte mücadele etmişiz" şeklindeki açıklaması, Türkiye'de büyük tartışmalara yol açtı. Bu sözlere tepki gösterenler arasında Alevi-Bektaşi yurttaşlar ön planda yer aldı. Konuyla ilgili olarak Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi önceki dönem Başkanı Alirıza Özdemir, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Şah İsmail'i Türk tarihinin önemli figürlerinden biri olarak savunurken, geçmişteki çatışmaların günümüze taşınmasının zararlı olduğunu vurguladı.
Özdemir'in X (eski adıyla Twitter) platformunda paylaştığı açıklamada, Ahmet Özer'in sözlerinin yersiz olduğunu belirterek, Özer'in sonraki savunmalarında hatalar yaptığını ifade etti. Özdemir, "Ahmet Özer, bu açıklamadan sonra birçok hata yaptı. Öncelikle 'Benim “Çaldıran’da Şah İsmail’e karşı birlikte savaştık” şeklinde bir cümlem yoktur' diyerek kendini savundu. Ancak açıklamanın kamera görüntüleri ortaya çıkınca yalan söylediği anlaşıldı," dedi.
Açıklamasında siyasetçilerin kriz yönetimindeki hatalarına dikkat çeken Özdemir, Özer'in birden fazla açıklama yapmasını eleştirdi: "Siyasetçilerin ve üst düzey bürokratların kendi haklarındaki iddialar hakkında tek açıklama yapma hakları vardır. İki, üç konuyu uzatır ve siyasetçi/bürokrat açıklamalar arttıkça kan kaybeder." Benzer bir durumu daha önce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yaşadığını hatırlatan Özdemir, Kurtulmuş'un inkar etmeden Alevi toplumunun gönlünü alacak bir açıklama yaparak tartışmayı sonlandırdığını örnek gösterdi. Özdemir, "Ahmet Özer de benzer bir yol izleseydi bu kadar yıpranmazdı," diye ekledi.
Özdemir, Şah İsmail'in Türk tarihindeki yerini vurgulayarak, olumsuz imajın haksız olduğunu savundu: "Her ne kadar ülkemizde olumsuz bir imaj çizilse de Şah İsmail, Türk tarihinin büyük hakanlarından biridir. Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Tarihin büyük Türk devletlerinden birini kurmuş, yüzyıllarca sürecek bir etki bırakmıştır." Şah İsmail'in devletinin resmi dilinin Türkçe olduğunu, saray ve ordu sisteminin Türk geleneklerine dayandığını belirten Özdemir, Alevi topluluklar için Şah İsmail'in inanç önderi olarak kabul edildiğini ve "Hatayi" mahlasıyla yazdığı şiirlerin halen cemlerde okunduğunu ifade etti. Bu nedenle Alevi toplumunun Şah İsmail konusunda hassas olduğunu vurguladı.
Şah İsmail ile Sultan Selim arasındaki mücadeleyi "tarihte kalmış bir mesele" olarak nitelendiren Özdemir, Osmanlı literatürünün olumsuz algısını eleştirdi: "Onun hakkında Osmanlı döneminde üretilen literatür, tamamen olumsuzdur. Psikolojik harp unsuru olarak üretilen eski algıları günümüze taşımanın bir anlamı yoktur." Çaldıran Savaşı'nı Türk-Kürt birliği üzerinden yorumlamanın yanlış olduğunu belirten Özdemir, "Çaldıran üzerinden bir Türk-Kürt birliği inşa etmenin imkânı yoktur. Çünkü Şah İsmail’in ordusu, Talişler hariç, tamamen Türkmen boylarından oluşuyordu. Yani mesele Türk’ün Türk’le savaşıydı. İktidar mücadelesi idi," dedi.
Geçmişteki tatsız konuları gündemde tutmanın zararlı olduğunu savunan Özdemir, Türkiye'de bir "zihniyet devrimi"ne ihtiyaç duyulduğunu belirtti: "Geçmişsin tatsız konularını günümüze taşımak ve bu konuları sürekli gündemde tutmak son derece zararlıdır. Geçmişte bir faydası olmadığı gibi bugüne ve yarına da bir faydası olmayacaktır. Ahmet Özer’in açıklamaları bir daha göstermiştir ki, Türkiye’de öncelikle bir zihniyet devrimine ihtiyaç vardır. Alevi-Bektaşi toplumu hakkında geçmişin sakat ve kirli bilgilerini bilinçaltından silmeden gerçek bir kardeşlik inşa etmenin mümkünü yoktur."
Alirıza Özdemir'in açıklamasının tam metni şöyle:
ŞAH İSMAİL DE SULTAN SELİM DE TÜRK TARİHİNİN BÜYÜK HÜKÜMDARLARIDIR
1- Esenyurt eski belediye başkanı Ahmet Özer’in açıklamaları gündemde. “1514’de Çaldıran’da birlikte mücadele etmişiz” deyince kıyamet koptu. Başta Alevi-Bektaşi yurttaşlar olmak üzere sağduyu sahibi birçok kişi, haklı olarak, bu yersiz açıklamaya tepki gösterdi.
2- Ahmet Özer, bu açıklamadan sonra birçok hata yaptı. Öncelikle “Benim “Çaldıran’da Şah İsmail’e karşı birlikte savaştık” şeklinde bir cümlem yoktur” diyerek kendini savundu. Ancak açıklamanın kamera görüntüleri ortaya çıkınca yalan söylediği anlaşıldı.
3- Ahmet Özer’in bir başka hatası, konuyla ilgili birden fazla açıklama yapmasıydı. Siyasetçilerin ve üst düzey bürokratların kendi haklarındaki iddialar hakkında tek açıklama yapma hakları vardır. İki, üç konuyu uzatır ve siyasetçi/bürokrat açıklamalar arttıkça kan kaybeder.
4- Daha önce benzer bir açıklamayı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da yapmıştı. Kendisi dediğini inkâr etmeden ama Alevi toplumunun gönlünü alacak şekilde bir açıklamayla tartışmaların uzamasına müsaade etmedi. Ahmet Özer de benzer bir yol izleseydi bu kadar yıpranmazdı.
5- Her ne kadar ülkemizde olumsuz bir imaj çizilse de Şah İsmail, Türk tarihinin büyük hakanlarından biridir. Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Tarihin büyük Türk devletlerinden birini kurmuş, yüzyıllarca sürecek bir etki bırakmıştır.
6- Onun devletinin resmi dili Türkçe olduğu gibi, saray dili de Türkçeydi. Bilim ve eğitim dilinde de Türkçenin güçlü etkisi vardı. Ordusu ise tamamen Türk ordu sistemine dayanıyordu.
7- Alevi topluluklar için devlet adamlığının yanında önemli bir inanç önderi olarak kabul edilmektedir. Onun “Hatayi” mahlası ile söylenen şiirler halen bugün de cemlerde okunmaktadır. Bu nedenle Alevi toplumu, Şah İsmail konusunda ayrıca hassastır.
8- Şah İsmail-Sultan Selim mücadelesi de tarihte kalmış bir meseledir. Onun hakkında Osmanlı döneminde üretilen literatür, tamamen olumsuzdur. Psikolojik harp unsuru olarak üretilen eski algıları günümüze taşımanın bir anlamı yoktur.
9- Çaldıran üzerinden bir Türk-Kürt birliği inşa etmenin imkânı yoktur. Çünkü Şah İsmail’in ordusu, Talişler hariç, tamamen Türkmen boylarından oluşuyordu. Yani mesele Türk’ün Türk’le savaşıydı. İktidar mücadelesi idi.
10- Geçmişsin tatsız konularını günümüze taşımak ve bu konuları sürekli gündemde tutmak son derece zararlıdır. Geçmişte bir faydası olmadığı gibi bugüne ve yarına da bir faydası olmayacaktır.
11- Ahmet Özer’in açıklamaları bir daha göstermiştir ki, Türkiye’de öncelikle bir zihniyet devrimine ihtiyaç vardır. Alevi-Bektaşi toplumu hakkında geçmişin sakat ve kirli bilgilerini bilinçaltından silmeden gerçek bir kardeşlik inşa etmenin mümkünü yoktur.
Kaynak: Ali Rıza Özdemir'in X hesabı (@etnojenez) - https://x.com/etnojenez/status/1996953617828295118?s=20
İlginizi Çekebilir