Erdoğan: Şartlar ne olursa olsun kendiniz için, ülkeniz için, insanlık için ideallerinizi asla yitirmeyin
GÜNDEMCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul'da gerçekleştirilen 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul'da gerçekleştirilen 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'ne katıldı.
2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın katılımıyla Bahçelievler Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesinde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde okul bahçesine fidan diktikten sonra sınıfları gezerek öğrencilerle sohbet etti.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan video izletildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada bu sabah İzmir'den herkesi derinden sarsan acı bir haber aldıklarını söyledi.
Balçova Salih İşgören Polis Merkezine yönelik silahlı saldırı sonucunda iki polisin şehit olduğunu, iki emniyet görevlisinin ise yaralandığını belirten Erdoğan, "Menfur saldırıda şehit olan 1. Sınıf Emniyet Müdürümüz Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir ile Polis Memurumuz Hasan Akın'a Cenabıallah'tan rahmet, polis memurlarımız Ömer Amilağ ile Murat Dağlı'ya acil şifalar diliyorum. Hadisenin faili olan 16 yaşındaki bir şahıs yakalanmıştır. Bağlantıları araştırılmaktadır. Tüm emniyet teşkilatımızın başı sağ olsun diyorum." diye konuştu.
"81 ilimiz ve 922 ilçemizde birinci dönemin ilk gününe hep birlikte adım atıyoruz"
Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrenciler, öğretmenler, veliler, idareciler ve maarif teşkilatlarının her bir mensubu için hayırlı, uğurlu olması temennisinde bulundu.
Geçen hafta okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin ders zilinin uyum eğitimleri için çaldığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Minik yavrularımız büyük bir heyecanla okullarına başlamıştı. Bugün de 81 ilimiz ve 922 ilçemizde birinci dönemin ilk gününe hep birlikte adım atıyoruz. Buradaki öğrencilerimizden başlayarak yaz tatillerini verimli şekilde geçirdiklerine inandığım tüm evlatlarımızın tek tek gözlerinden öpüyorum. Türkiye Yüzyılı'nın sancaktarları olan tüm çocuklarımıza Rabb'imden üstün başarılar niyaz ediyorum. İstikbalimizi Allah'ın izniyle, gönül huzuruyla emanet edeceğimiz bu yavrularımızı en güzel şekilde yetiştiren anne ve babalarımıza ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyorum. Bu evlatlarımızı eğiten, hayata hazırlayan, cevheri işleyip mücevhere dönüştüren tüm öğretmenlerimize de burada şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
"Öğretmenlerimiz vatanın dört bir yanında büyük bir özveriyle görev yapmaktadır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yılki eğitim öğretim faaliyetlerimizin iki ana temasını 'Aile'. ve 'Yeşil Vatan' olarak belirledik. 'Her Çocuk Bir Fidan, İlk Ders Yeşil Vatan' başlığı ile ilk hafta okullarımızda pek çok etkinlik düzenlenecek. Ayrıca 10 ay boyunca 'Yeşil Vatan- Benim Okulum Geleceğe Çare' başlığı altında verilecek eğitimler, ailelerimizi de sürece doğrudan dâhil edecek." ifadelerini kullandı.
İklim, çevre ve aile odaklı bu takvimden ötürü hem Millî Eğitim Bakanlığını hem de Tarım ve Orman Bakanlığını tebrik eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunun bir defa altını çizerek ifade etmek istiyorum. Maarif ordumuzun öncü ve örnek aktörleri olan öğretmenlerimiz vatanımızın dört bir yanında büyük bir özveriyle görev yapmaktadır. Öğrencilerini evlatları gibi gören, onlar için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, onlara sevgi, merhamet ve şefkatle yaklaşan hocalarımız, her türlü takdire, her türlü taltife ziyadesiyle layıktır. Öğretmenlerimizin mahir ellerinde büyüyen, gelişen, öğrenen, filizlenen evlatlarımız aydınlık yarınlarımızın en güçlü teminatıdır. Vazifelerini bu bilinçle icra eden öğretmen ve idarecilerimizin her biri aziz milletimizin övünç madalyasıdır."
Erdoğan, içinde bulundukları Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi''nde on sene boyunca idarecilik yapan ve geçtiğimiz yıl ebediyete uğurlanan Sibel Turhan'ın, kendisini okuluna ve öğrencilerine adamış kıymetli bir edebiyat öğretmeni olduğunu söyledi.
Sibel Turhan'ın, okulun konferans salonunda düzenlenecek bir etkinliğin sahne hazırlıklarını yaparken geçirdiği elim bir kazada hayatını kaybettiğini belirten Erdoğan, "Kendisine Cenabıallah'tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, öğrencilerine, mesai arkadaşlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Yine bu vesileyle Necmettin Yılmaz evladımızı, Aybüke Yalçın kızımızı, eğitim ordumuzun tüm şehitlerini de burada rahmetle şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları inşallah cennet olsun. Yine burada üzerimde emeği olan kendi öğretmenlerimi de rahmetle yâd ediyor, hayatta olan hocalarıma sağlık ve afiyet temelli ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maarif davasının fikir emekçilerinden merhum Nurettin Topçu'nun bundan tam 65 yıl önce yaptığı "Millet ruhunu meydana getiren maariftir. Maarifin düşmesi, millet şuurunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş, millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Maarif hangi yönde yürürse millet ruhu da onun arkasından gider. Şu hâlde millet, maarif demektir." tespitini aktardı.
Maarif vizyonunun millet tasavvurunu, millet olma şuurunu yansıttığını vurgulayan Erdoğan, "Geçmişi anlamak, bugünü okumak ve geleceği şekillendirmek istiyorsanız, hepsinden öte güçlü bir millet olma amacını taşıyorsanız maarif ufkunuzun geniş bir sahayı kapsaması gerekir. İstiklalden istikbale Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek nesiller yetiştirmek bu ilkeyle yürüttüğümüz yeni maarif modelimizle sadece insan yetiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bir medeniyet inşa etmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Erdoğan; eğitimde demokratikleşme, fırsat eşitliği, kapsayıcılık ve etkin katılım anlayışıyla 21. yüzyılın koşullarına uygun bir program uygulandığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Çağın tüm ihtiyaçlarına cevap veren, beceri merkezli şekillenen millî ve manevi değerlerimizle bütünleşen çok katmanlı bir metot takip ediyoruz. Müfredatta yaptığımız düzenlemeleri öğretmenlerimizin özlük haklarında ve çalışma koşullarında yaptığımız iyileştirmelerle destekliyor okul ve dersliklerimizin fiziki ve teknik imkânlarını güçlendiriyoruz. Şimdi, bakınız değerli arkadaşlar! Hükûmetlerimizin en büyük yatırımı eğitime, dolayısıyla insanadır. Şu rakamlar bu çabalarımızın sadece özeti durumundadır. Fatih Projesi kapsamında 629 bin 277 etkileşimli tahtayı sınıflarımıza kurduk. Öğrencilerimize tam 2 milyon 407 bin tablet bilgisayar dağıttık. 2002'de 13 bin 851 olan kütüphane sayımızı 40 bin 944'e çıkardık. Bugüne kadar 4 milyar 78 milyon adet ders kitabını evlatlarımıza ücretsiz ulaştırarak velilerimizi önemli bir mali külfetten kurtardık. Bu sene de çocuklarımız okula başladıklarında kitaplarını masalarında hazır bulacak hem kendilerinin hem de ailelerinin kafası rahat edecek. Laboratuvar sayımızı 21 bin 849'dan 49 bin 666'ya yükselttik. Bilim ve sanat merkezlerimizin sayısını son 22 yılda 20 kat artırarak 364'e çıkardık. 23 yıl önce yalnızca 2 bin 791 spor salonumuz vardı, bugün itibarıyla 81 ilimizde tam 12 bin 214 spor salonumuz gençlerimizin hizmetinde. Eğitime ayrılan toplam bütçe 2002 yılında yalnızca 10,44 milyar liraydı. 2025 yılında eğitime tahsis ettiğimiz bütçe tam 2 trilyon 186 milyar liradır."
"Adaletsiz uygulamalara ve katsayı zulmüne son verdik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 821 binden fazla öğretmenin atamasını yaparak eğitim ordusunun gücüne güç kattıklarını ifade etti.
Yalnızca altyapı eksiklerini gidermekle kalmadıklarını, eğitim sistemini felç eden yasakları kaldırdıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adaletsiz uygulamalara ve katsayı zulmüne son verdik. Eğitimde fırsat eşitliğini en ince ayrıntısına kadar yeniden hâkim kıldık. Eğitim öğretim desteklerimizle yatırımlarımızla reformlarımızla hizmet ve eserlerimizle Türkiye'nin yarınlarını inşa edecek kuşakların önünü açtık. Burada saymaya kalksak saatlerimizi, hatta günlerimizi alacak daha nice çalışmayı, yeniliği düzenlemeyi hayata geçirdik. Bundan sonra da aynı aşkla bu ülkenin aydınlık yarınlarını inşa edecek gençlerimiz için çalışmayı inşallah sürdüreceğiz."
Eğitim teknikleri, öğrenme biçimleri, bilgiye ulaşma ve analiz yöntemlerinin her geçen gün çeşitlendiğini vurgulayan Erdoğan, "Yapay zekânın, nükleer bilimlerin, havacılık ve uzay teknolojilerinin, bilişim ve yazılım sektörlerinin geldiği baş döndürücü noktanın inanıyorum ki sizler de farkındasınız. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizde biz de tabii ki bu sürece en etkili şekilde uyum sağlıyor, hatta çoğu zaman liderlik ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, "Fakat şu gerçeği de asla gözden kaçırmıyoruz. Şartlar ne kadar değişirse değişsin, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, tarih boyunca başarıya giden yol hep aynı olmuştur. O yol da disiplinli bir şekilde çalışmak, öğrenmek ve sonuna kadar sebat etmektir." dedi.
Bir diğer hususun merak ve iştiyak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Merak, ilmin ve bilginin anahtarıdır. Çocuklarımızın merak etmesi, yeni şeyler keşfetmek için heveslenmesi, öğrenmenin en önemli lokomotifidir. Soran, sorgulayan, araştıran, yeni buluşlar peşinde koşan ve elbette hayal kuran nesillerin önünü ne kadar açabilirsek o kadar başarılı olabiliriz. Gençlerimizin başımıza yeni icat çıkarması tenkit edilecek değil, bilakis takdir edilecek bir davranıştır çünkü tarih boyunca insanlığın ufkunu genişletenler, mevcutla yetinmeyip yeni icat çıkaranlar olmuştur. Gençlerle her buluşmamızda onlara şu dört ilkeyi hatırlatıyorum. Oku, düşün, uygula, neticelendir. Bize göre başarının sırrı bu formülde gizlidir. Ömrü boyunca nice engelle, nice zorlukla karşılaşmış bir siyasetçi olarak hep bu anlayışla hareket ettik ve hamdolsun sonuçta hedeflerimize ulaştık."
"Türkiye Yüzyılını tüm kalbimle inanıyorum ki sizler hayata geçireceksiniz"
Erdoğan, programa katılan gençlerin de bu prensiple hareket ederek ülke, millet ve insanlık için çok önemli işler başaracağına inandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Sevgili Evlatlarım,
Unutmayın, sizler bu ülkenin geleceğisiniz. Türkiye'yi yarın sizler yöneteceksiniz. Büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yolun taşlarını sizler döşeyeceksiniz. Her biriniz hayatın farklı kulvarlarında çok önemli roller üstleneceksiniz. Spordan sanata, siyasetten bilime, iş dünyasından eğitime birçok alanda ülkemize aşkla hizmet edeceksiniz. Ortaya koyacağınız başarılarla bizim, öğretmenlerimizin, ailelerinizin ve size güvenen milletimizin, inşallah, kıvanç kaynağı olacaksınız. 'Türkiye Yüzyılı'nı tüm kalbimle inanıyorum ki sizler hayata geçireceksiniz. Biz de bu yolculuğunuzda tüm imkânlarımızla sizin yanınızda olacağız. Sizin hayallerinizi, bu hedeflerinizi gerçekleştirebilmeniz için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya devam edeceğiz. Sizin de bir milletin evlatları olduğunuzun bilinciyle öz güvenli ve başı dik bir şekilde çalışacağınızdan hiçbir şüphe duymuyorum."
"Şartlar ne olursa olsun kendiniz için, ülkeniz için, insanlık için ideallerinizi asla yitirmeyin." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında insanlık düşmanı bir şebeke tarafından okulları bombalarla yıkılmış, öğretmenleri ve arkadaşları katledilmiş kardeşlerinizi asla aklınızdan ve kalbinizden çıkarmayın. Sizlerden yarını değil, çok daha ötesini hedefleyerek çalışmanızı, kendinizi geliştirmenizi, bilgi ve donanımınızı sürekli arttırmanızı bekliyorum. Ben sizlere sonuna kadar güveniyorum. Her birinize şimdiden başarılar diliyorum. Rabbim yolunuzu da bahtınızı da zihninizi de açık eylesin diyorum."
Erdoğan, 2025-2026 eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olmasını temenni ederek öğrencilere, öğretmenlere, ailelere, eğitim camiasının tüm fertlerine başarılarla dolu bir eğitim ve öğretim yılı diledi.
"Bu yıl daha çok çocuğun yüzündeki tebessümü çoğaltmak için var gücümüzle çalışacağız"
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, törendeki konuşmasında ders başı yapan öğrencilere, emeğiyle yol açan öğretmenlere ve eğitim ailesinin bütün mensuplarına sağlıklı, huzurlu ve başarılarla dolu eğitim öğretim yılı geçirmeleri temennisinde bulundu.
Bu yıl daha çok çocuğun yüzündeki tebessümü çoğaltmak, daha çok öğretmenin emeğini taçlandırmak ve daha çok annenin ve babanın duasını almak için var güçleriyle çalışacaklarını dile getiren Bakan Tekin; eğitimin insan onurunun, adaletin, demokrasinin, hukuk devletinin ve ekonomik kalkınmanın ana unsuru olduğunu, 2002'den bugüne Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde eğitimde atılan adımların ülkedeki bu kavramların yerleşmesine büyük katkı sağladığını söyledi.
Bakan Tekin, "Sayenizde yapılan devrimlerle eğitimde etnik, dinî ya da ideolojik nedenlerle haysiyeti zedelenen kitleler onurlu bir programa sahip oldu. Katsayı zulmü ile ötekileştirilen okullarımız ve öğrencilerimiz adaletle tanıştı. Bu ülkenin asli unsuru olan ama inanç ve kimliklerini gizlemek durumunda kalan dindar Müslümanlar, Alevi vatandaşlarımız, Kürt vatandaşlarımız, gayrimüslim vatandaşlarımız bu ülkenin onurlu birer yurttaşı olduğunu hissettiler. Katsayı adaletsizliğini ve başörtüsü zulmünü kaldırarak gençlerimizi inançlarıyla eğitimleri arasındaki ikilemden kurtardınız." ifadesini kullandı.
"Yaşayan Diller ve Lehçeler" dersleriyle Kürtçe başta olmak üzere bu toprakların kadim dillerinin, okulların güvenli iklimine girdiğini belirten Tekin, üniversite ve kamu binalarında yıllarca bodrumlara itilmiş ibadet alanlarının, hak ettiği normal katlara taşındığını vurguladı.
Bakan Tekin, 1980 darbesinin vesayeti kurumsallaştırmak için dayattığı "millî güvenlik" dersinin yerini "demokrasi ve insan hakları" dersine bıraktığını dile getirerek, 28 Şubat'ta görevinden uzaklaştırılan öğretmenlerin meslek onurunun iade edildiğini, binlercesinin sınıflarına döndüğünü anlattı.
"Hukuku kuran, demokrasiyi genişleten bu çizgi, 'Terörsüz Türkiye' hedefinin de gerçek zemini oldu"
Bakan Yusuf Tekin, yirmi dört yıldır izlenen bu demokratikleşme çizgisinin, siyasetin ve toplumun nefesini açan bir iklim doğurduğunu belirterek, "Yasakları kaldıran, hukuku kuran, demokrasiyi genişleten bu çizgi, 'Terörsüz Türkiye' hedefinin de gerçek zemini oldu. Terör; yasaklardan, eşitsizliklerden ve güvensizliklerden beslenir. Biz ise sizin liderliğinizde adım adım terörün kaynaklarını kuruttuk. Kuruluşumuzdan beri hareketimizin ana ekseni olan 'yasaksız ve demokratik Türkiye' idealini, siz tarihi öngörünüzle devletin kalıcı siyasetine dönüştürdünüz, vesayetin gölgesini dağıttınız, millet iradesinin önünü açtınız." diye konuştu.
Bir sanatçının Kürtçe şarkı söylediği için linç edildiği ülkeden, TRT Kürdi'nin 24 saat yayın yaptığı, Kültür Bakanlığının Kürtçe eserler bastığı, okullarda Kürtçe ve Zazaca'nın seçmeli olarak okutulduğu, özel kurslarla öğretilmesinin serbest olduğu bir zemine gelindiğini vurgulayan Tekin, kavga eden değil, dinleyen bir devlet dilini benimsediklerini aktardı.
Bakan Tekin, bu sayede adaletin sesinin yükseldiğini, eşitlik zemininin sağlamlaştığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hiç şüphesiz, bu hakikati büyüten güven, 'Terörsüz Türkiye' ufkumuzun asıl dayanağıdır. Bu iradenin siyasi mimarı ve millî vicdanın rehberi olarak her kritik dönemeçte vesayete direndiniz, milleti özne kıldınız, devletin dilini milletin kalbiyle buluşturdunuz. Bu çizginin bugün devlet aklıyla tahkim edilmesinde millî birlik hassasiyetini tavizsiz savunan Sayın Devlet Bahçeli'nin dirayetli desteğini de özellikle not düşüyor, kıymetli destekleri için şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin geniş rızasıyla tahkim edilen bu ortak zemin, güvenliği hukukun gücüyle, kalkınmayı fırsat eşitliğiyle birlikte ilerletecek, böylece huzuru kalıcı, birliği daha da sağlam kılacaktır."
Terörden arınmış, huzuru kökleşmiş, kalkınma iklimi güçlenmiş bir Türkiye'nin en büyük yatırımının evlatlarına yaptığı yatırım olduğuna işaret eden Tekin, eğitimin Türkiye Yüzyılı'nın en sağlam teminatı olduğuna dikkati çekti.
Yusuf Tekin, Bakanlık olarak attıkları her adımla iyiliği kolaylaştıran, kötülüğü zorlaştıran bir toplumsal düzen hedeflediklerine işaret ederek, sağlıklı bir eğitim ekosisteminin, özgür, huzurlu ve adil bir toplumsal ekosistemle birlikte var olduğunu, politikalarını bu bütünlük içinde kurguladıklarını kaydetti.
Bu anlayışın kurumsal karşılığı olarak Türkiye'nin kendi ufkuna yakışan en önemli adımlardan birinin geçtiğimiz yıl eğitim hayatına dâhil ettikleri Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli olduğunu anlatan Tekin, "Büyük bir memnuniyetle belirtmek isterim ki Maarif Modelimiz, eğitimde çağdaş ve millî bir dönüşümün sembolü olarak tüm eğitim camiamızda derin ve güçlü bir karşılık bulmuş, daha şimdiden önemli başarılar elde etmemize imkan sunmuştur." dedi.
Başlangıç dersi, aile ve yeşil vatan vurgusu oldu
Bakan Tekin, modelin eğitimde sadece akademik performansı değil; aynı zamanda karakter gelişimini, ahlaki değerleri ve sosyal sorumluluğu da önceleyen anlayışıyla Türkiye Yüzyılı idealini muştulayan aydınlık bir geleceğin rehberliğini sunduğuna dikkati çekerek, "Bu modelle evlatlarımızı değerleriyle güçlü, bilimiyle yetkin kılan; merakını bilime, emeğini üretime, enerjisini spora ve sanata yönlendiren güvenli bir öğrenme zemini sunuyoruz. Böylece millî ve manevi değerlerimizi, adalet duygusunu, emaneti koruma şuurunu, aile ve kültüre sadakati, dilimizin kudretini, tarihimizin hafızasını ve medeniyet birikimimizi birlikte büyütüyoruz." sözlerini sarf etti.
Geçen yıl eğitim öğretim yılının başlangıç dersini "Çanakkale'den Gazze'ye Vatan Savunması" temasıyla başlattıklarını anımsatan Tekin, paylaşılan bir rapordaki veriyi katılımcılara aktararak, "İsrail'in Gazze'deki zulmü neticesinde yaklaşık 20 bin çocuğumuz şehit oldu. Bunlardan en az 1000 tanesi bir yaşın altında. Rapordaki veriye göre yaklaşık 52 dakikada bir çocuk şehit ediliyor. Bu vesileyle bir kez daha İsrail'in bu zulmünü huzurlarınızda kınamak istiyorum." ifadesini kullandı.
Bu bütünlük içinde bu yıl 'aile vurgusu' ve 'Yeşil Vatan vurgusu' olmak üzere iki ana temayı başlangıç dersine aldıklarını dile getiren Tekin, şunları paylaştı:
"Türkiye Yüzyılı'nın okullarını, yüreği vatan muhabbetiyle, zihni ilimle, vicdanı merhametle yoğrulmuş nesillerle buluşturana dek asla durmadan, asla geri adım atmadan çalışmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki bu toprakların dili de ezgisi de duası da birbirinin hasmı değil, hasletidir. Biz evlatlarımızı birbirinin diline, inancına, emeğine hürmetkâr yetiştireceğiz. Bilgilerini hikmete, becerilerini iyiliğe, hayallerini insanlığa faydaya çevirecekleri bir iklim oluşturacağız. Bilginin kıymetini, emeğin izzetini, merhametin kudretini büyüteceğiz. Sınıfta adaleti, okulda güveni, memlekette birliği tahkim edeceğiz. Şehitlerimizin hatırasını, öğretmenlerimizin fedakârlığını, analarımızın duasını baş tacı edip evlatlarımızın ufkunu Türkiye Yüzyılı'nın ufkuyla birleştireceğiz. Aklı ilimle, kalbi değerle, yüreği vatan sevgisiyle yoğrulmuş bir nesil yetiştirmek için durmadan çalışacağız. Ne cehalete fırsat vereceğiz ne nifaka... Ne emeği zayi edeceğiz ne umudu eksilteceğiz. Allah'ın izni, milletimizin duası, devletimizin kudretiyle bu yürüyüşü kararlılıkla sürdüreceğiz."
"11 Kasım'da vatandaşlarımızın tamamını Milli Ağaçlandırma Günü'nde alanlara bekliyoruz"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da bu yıl yaklaşık 6 binin üzerinde orman yangınıyla mücadele ettiklerini, hava ve kara gücüyle kahraman ormancıların gece gündüz mücadeleleriyle birlikte bütün yangınları söndürdüklerini ancak önemli olanın bu yangınların hiç çıkmamasını sağlamak olduğunu söyledi.
Bu uğurda şehit olanların bulunduğunu anımsatan Yumaklı, "Cenabıhak'tan hepsine rahmet diliyorum. Onların gayreti sayesinde birçok yangını da hamdolsun büyümeden söndürmüş olduk." dedi.
Bakanlık olarak sadece ormanları korumak için değil, aynı zamanda yeşil bir Türkiye için var güçleriyle mücadele ettiklerini kaydeden Yumaklı, "Bir yandan ormanlarımızı korurken, diğer yandan da Yeşil Vatan'ımızı geliştiriyoruz, geliştirmeye devam ediyoruz ancak bilinmelidir ki bu mücadelede en büyük destekçimiz, milletimizin duaları ve onların bize sunduğu son derece önemli destekleri. Vatandaşlarımızın duyarlı olması bu mücadeleyi başarıya ulaştırmamıza sebep oluyor. Bu anlamda biz de 11 Kasım'da, 7'den 77'ye Türkiye'deki vatandaşlarımızın tamamını Millî Ağaçlandırma Günü'nde alanlara bekliyoruz." diye konuştu.
Bu yılın ilk dersinin "Yeşil Vatan" olmasının son derece önemli olduğunu ve bu anlamda Millî Eğitim Bakanı ile Millî Eğitim camiasına çok teşekkür ettiğini dile getiren Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteklerini yanlarında hissettiklerini vurguladı.
Yumaklı, bütün çalışmalarında iş birliği içinde oldukları kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte Cumhurbaşkanı'nın kendilerine verdiği cesaretle Türkiye Yüzyılı'nın Yeşil Vatan'ın inşasında çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
Eğitim öğretim yılının hem öğretmenlere hem de öğrencilere hayırlı uğurlu olmasını dileyen Yumaklı, başarılı bir yıl dilediğinde bulundu.
Programda, Cağaloğlu Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Kerem Çalışkan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın sonunda beraberindeki öğrencilerle yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zilini çaldı. Erdoğan, çocuklara zilin günün hatırası olarak kendilerinde kalacağını söyleyerek yeni dönemin hayırlı olmasını diledi.
Kaynak:İhttps://www.meb.gov.tr/cumhurbaskani-erdogan-2025-2026-egitim-ogretim-yili-acilis-torenine-katildi/haber/38259/tr
İlginizi Çekebilir