Etem Uğurlu Dede yazdı. Hacı Bektaş’ta Cem Evi üzerine: Eleştiri mi, hizmet mi?

Hacı Bektaş Veli’nin “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” sözleriyle yoğrulan Alevilik, yıllardır birlik ve beraberlik vurgusuyla anılıyor. Ancak, Alevilik adına faaliyet gösteren onlarca dernek, vakıf ve federasyonun, bu birliği sağlayamaması ve Hacı Bektaş Dergâhı’na yakışır bir Cem Evi’nin hâlâ inşa edilememesi, eleştirileri yoğunlaştırdı.

Alevi toplumu içinde uzun süredir devam eden bu durum, Hıdır Abdal Ocağı evladı Etem Uğurlu’nun kaleme aldığı bir yazıyla yeniden gündeme geldi. Uğurlu, yazısında, Alevilik adına çalışan kuruluşların “önderlik” yarışına girdiğini, ancak “emekçi” bir ruhla hareket edilmediğini savundu. “Herkes ‘benim derneğim’, ‘benim federasyonum’ derdinde. Yolun değil, koltuğun hizmetindeler,” diyerek, birlik yerine bireysel çıkarların ön planda olduğunu ifade etti.

Uğurlu, özellikle Hacı Bektaş’ta yeni yapılan bir Cem Evi’nin, manevi değeri ve güzelliğiyle değil, “kim yaptı” sorusu üzerinden eleştirilmesine tepki gösterdi. “Bir Cem Evi’ni ‘kim yaptı’ üzerinden yargılamak, yolun özüne ihanettir,” diyen Uğurlu, Alevi toplumunun dedikodu ve iftiralara değil, hizmete odaklanması gerektiğini vurguladı. “Hak yoluna hizmet edenin kim olduğuna değil, nasıl ettiğine bakılır,” sözleriyle, emeğe saygı çağrısı yaptı.

Yazısında, Horasan Erenleri Dergahı yöneticilerini tebrik eden Uğurlu, “İnandığımız, güvendiğimiz yerler, Pirler, Veliler destekçiniz olsun,” diyerek, yapılan hizmetin önemine dikkat çekti. Alevilik’te birliğin sağlanamaması durumunda kaybedenin gençlik ve toplumun kendisi olacağına işaret eden Uğurlu, “Bugün artık kim yaptı değil, ne yapıldı demenin zamanı,” diyerek tartışmalara son verilmesi gerektiğini belirtti.

Etem Uğurlu Dede'nin yazısı şöyle:

“Eleştirmek mi? Hizmet Etmek mi?”

Yıllardır “Alevilik birliğini” dilinden düşürmeyen, her fırsatta “yolun sahipleriyiz” diyen onlarca dernek, vakıf ve federasyon…
Hepsi bir araya gelememiş, onlarca yıl geçmiş — ama Hacı Bektaş Dergâhı’na yakışır bir Cem Evi yapılmamış.
Neden?
Çünkü herkes “önder”, ama kimse “emekçi” değil.
Çünkü herkes “benim derneğim”, “benim federasyonum” derdinde.
Yolun değil, koltuğun hizmetindeler.

Ve ne zaman birileri çıkıp gerçekten Hacı Bektaş’a, Aleviliğe, inanca ve bu toprakların öz evlatlarına yakışır muhteşem bir Cem Evi yapıyor…
O zaman başlıyor dedikodular, iftiralar, küçümsemeler.
Yani özbeöz Alevi’nin emeğine, kendi kardeşinin hizmetine dil uzatmak.
Bu mu yol?
Bu mu “Eline, beline, diline sahip ol” buyruğu?

Bir Cem Evi’ni güzelliğiyle, maneviyatıyla değil de “kim yaptı” üzerinden yargılamak, yolun özüne ihanettir.
Hacı Bektaş Veli “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” derken; biz hâlâ “benim derneğim seninkinden eski”, “bizim federasyon daha büyük” diye yarışıyoruz.
Bu yarışın kazananı yok, kaybedeni çok:
Alevilik kaybediyor, birlik kaybediyor, gençlik kaybediyor.

Bugün artık kim yaptı değil, ne yapıldı demenin zamanı.
O Cem Evi yükseliyorsa, duvarlarında kin değil, sevgi yankılanıyorsa; o yapıya dil uzatmak değil, dua etmek gerekir.
Çünkü hak yoluna hizmet edenin kim olduğuna değil, nasıl ettiğine bakılır.

Tebrikler, Horasan Erenleri Dergahı yöneticileri.
İnandığımız, güvendiğimiz yerler, Pirler, Veliler destekçiniz olsun.

Kaynak: https://www.facebook.com/share/p/17a4XDQc71/