Hacı Bektaş Dergahı’nda Babalık icazeti mi dağıtılıyor?
GÜNDEMAlevi Bektaşilerin yol kurucusu Hünkar Hacı Bektaş Veli evlatlarının Çelebiler kolundan ve “eş postnişin” ünvanını kullanan Veliyettin Hürrem Ulusoy’un “babalık icazetnamesi” dağıttığı iddia edildi.
Sosyal medyada ortaya atılan bir iddiaya göre, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, Alevilerin yol önderleri olan dedeleri cemevlerinden uzaklaştırmak için, kendilerinin seçtiği bazı kişilere Hünkar Hacı Bektaş Veli evlatlarının Çelebiler kolundan ve “eş postnişin” ünvanını kullanan Veliyettin Hürrem Ulusoy tarafından “babalık icazetnamesi” verilmesini sağladı.
Sosyal medyada bu iddiayı destekleyen bir de belge paylaşıldı. Alevi ve Bektaşi yol ve erkanına hiçbir şekilde uygun olmayan bu belgede şu ifadeler yer alıyor:
“Hacı Bektaş Veli Dergâhına Bağlı Cümle Canlara
.... buraya gelerek Dergâh-ı Hacı Bektaş Veli’yi ziyaret etmiştir.
Tüm hizmetleri yapılmış olup, kendisine BABALIK görevi verilmiştir.
Görevi esnasında yardımcı olmanızı gereken itaat ve inkıyatta bulunmanızı cümlenizden rica eder, sevgi ve selamlarımızı sunarız.
02.11.2022
(BU BELGE 02 KASIM 2024 TARİHİNE KADAR GEÇERLİ OLUP BU TARİHTE YENİLECEKTİR.)
Veliyettin Ulusoy
Bala Mah. Ulusoy Sok. No: 2
60800 HACIBEKTAŞ
Mühür”
(Mühürde sadece isim “Veliyeddin” yazılı olup, unvan belirtilmemiştir.)
İŞTE BELGE!
ALMANYA’DA BARDA ÇALIŞAN MÜZİSYENE BABALIK İCAZETİ
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) aracılığı ile Hacı Bektaş Veli “eş postnişini” Veliyettin Hürrem Ulusoy’dan alındığı iddia edilen “babalık icazetnamesi” belgelerinin gerçek mi, sahte mi olduğu da tartışma konusu oldu.
AABF’ye bağlı bazı derneklerde cem yürüten babaların yetkiyi ve izni Hacı Bektaş Veli “eş postnişini” Veliyettin Hürrem Ulusoy’dan aldıkları iddia ediliyor.
Ancak, uzun süredir bu iddiaların sosyal medyada tartışılması ve kimi tartışmacıların konuyu bizzat kendisine de ileterek eleştirdiklerini belirtmelerine rağmen, Hacı Bektaş Veli “eş postnişini” Veliyettin Hürrem Ulusoy’dan bu konuya dair herhangi bir açıklama gelmemiş olması verilen belgelerin gerçekliği konusundaki iddiaları doğrular nitelikte değerlendiriliyor.
Öte yandan, bu ivacetnamelerin belirli bir para karşılığı verildiği iddiası da gündeme taşındı. Almanya ve Avusturya’da bu icazetnamelerin hazırlanması karşılığında 200 ile 500 Avro alındığını öne sürenler var.
Almanya’da yaşayan Alevilerin eleştirdiği bir diğer konu ise, “babalık icazeti” alan bazı kimselerin alkollü mekanlarda, barlarda çalışması.
İnanç için hizmet ettiğini öne süren icazetli babaların meyhanelerde çalgıcılık yapması büyük tepki topluyor.
DEDELERİN YERİNE BABALARI MI KOYACAKLAR?
Hacı Bektaş Veli “eş postnişini” Veliyettin Hürrem Ulusoy’dan alınan “babalık icazeti” konusunda bir tartışma konusu da, AABF tarafından Evlad-ı Resul ocak dedelerinin cemevlerinden uzaklaştırılmak istendiği şeklinde.
İddiaya göre, “Ali’siz Alevilik” fitnesinin merkezi olan Almanya’da Hz. Muhammed soyunun temsilcileri seyitlerin dedelik yapması dayatılmak istenen “İslam dışı yeni din projesi”nin önünde engel olarak görülüyor. AABF bu nedenle, dedelerin yerine yerleştireceği icazetli babalar eliyle “Ali’siz Alevilik” denilen fitneyi yaymayı planlıyor.
BİR İCAZETNAMEDE OLMASI GEREKENLER ÖZELLİKLER
Sosyal medyada paylaşılan “babalık icazetnamesi”nin Alevi Bektaşi yol ve erkanına uygun icazetnamelere benzemeyişi nedeniyle, konuyu Halife Baba Dursun Gümüşoğlu’na sorduk.
Gümüşoğlu konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle icazetnamelerin girişinde besmele bulunur. Hamdele ve salvele diye tabir edilen Allah’a hamd, Hazret-i Muhammed Mustafa’ya övgüler ile başlar. Pek çok ayet ve hadislere yer verildiği görülür. Bu bölümün ardından şecerenin kime verileceği açıkça zikredilir. Ayrıca dinin kurallarının dışına çıkılmaması gerektiği, fakirlere yemek yedirmek gibi konuların dışında soy kütüğünün belirtildiği görülmektedir. Kimi şecerelerde şecerenin verildiği kişiye dini kurallara bağlı kalması ve bazı tarikat vecibelerini yerine getirmesi şartıyla verildiği vurgulanır.
Metnin son kısmında ise belgenin verilişinde hazır bulunan kişi veya kişilerin isimleri, sıfatları, mühürleri ve tarih bulunmaktadır.
Ekteki belgede bunların hiçbiri olmadığı gibi, Alevilik geleneğinde mevcut daha önce tarafımdan Osmanlıca’dan çevirileri yapılarak yayınlanmış olan “Alevî Dedelerine 1796-1833 Yılları Arasında Verilen İcâzetnâme Örnekleri” adındaki internetten ulaşılabilir. Makalede ayrıntıları ve tıpkıbasımları da görüleceği üzere Sayın Veliyeddin Ulusoy’un ataları tarafından yazılmış olan bu icazetname örnekleri incelendiğinde icazet verilen kişilerin soylarının seyyid olduğuna da dikkat çekildiği, görülecektir. İnanç önderliğinde soy takibinin esas alındığı tarihsel bir gerçektir.
Aşağıdaki günümüz harflerine çevirileri yapıldıktan sonra günümüz Türkçesine aktarılan 21 Ekim 1833 yılında Hacı Bektaş Evlatlarından Şeyh Muhammed Hamdullah tarafından verilmiş olan icazetname ile Sayın Veliyettin Ulusoy’un düzenleyip hiçbir sıfat yazmadan düzenlediği belge arasındaki farkın ne kadar çok olduğu, Aleviliğin yüzyıllarca devam eden geleneğinin asıl değerlerinden uzaklaşıp uzaklaşmadığının takdirini okuyuculara bırakmanın uygun olacağı kanaatindeyim.
“Bismillâhirrahmânirrahîm,
Hazreti Muhammed’e, onun ev halkına selâm ve bizi hidayete ulaştıran Allah’a hamd olsun. Âriflerin kutbu velâyet tahtının sahibi, On İki İmamların evladı Hacı Bektaş Veli hazretlerinin yüce tarikatine bağlanmış olan halifelerinden büyük evliyalardan Sarı İsmail sülalesinden Sıcağlu köyündeki Mehmet Dede’nin evlatlarından Seyyid Kasım oğulları Seyyid Ali ve Seyyid İsmail adındaki kişiler bize geldiler. Tarikat yolunu sürdürmeleri talipleri, muhibleri irşad etmeleri için kendilerine bu icâzetnâme verildi. İman ehli kişiler Ali Dede’ye ve İsmail Dede’ye yüce tarikatin kuralları gereği itaat etsinler ve ona bağlansınlar. Yüce peygamberlerin şefaati ve evliyaların himmeti üzerinizde olsun vesselam. Bu belge 6 Cemâziye’l-âhir 1249 (Milâdî 21 Ekim 1833) tarihinde yazıldı
Yaratılmışların en fakiri, fakirlerin hizmetkârı Hacı Bektaş Veli’nin evladı es- Seyyid Şeyh Muhammed Hamdullah
(Mühür)
Hacı Bektaş Veli’nin Seccâde-nişîni es-Seyyid Şeyh Muhammed Hamdullah”
(Kaynak: Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi Yaz, 2017, Sayı: 82, Sayfa: 63)
Bu belge icazetname özelliğini taşımaktan ziyade vaktiyle Kerbela gibi kutsal mekanlara gidenlere yolda bir şey yapılmaması, kendi köylerine döndüklerinde ziyaret ettiklerinin belgeli olması için hatıra olması amacıyla verilen “Ziyâretnâme” belgesini içermektedir.”
ULUSOY AÇIKLAMA YAPACAK MI?
Hacı Bektaş Veli “eş postnişini” Veliyettin Hürrem Ulusoy’un söz konusu icazetnamelerin ve üzerindeki mührün kendisine ait olup olmadığı konusunda açıklama yapması bekleniyor.
İlginizi Çekebilir