Hibe skandalı belgelendi: Özmen’in yalanları bir bir çöktü!

GÜNDEM

 İçişleri Bakanlığı tarafından Hüseyin Gazi Türbesi için hibe edilen lüks aracın, Ali Timurtaş Özmen’in şahsi şirketi üzerinden kaydedildiği ve bu durumu ortaya çıkarmamızın ardından aracı kendi kurduğu derneğe devredildiği belgeleriyle ortaya çıktı.

Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Ali Timurtaş Özmen, günlerdir sessiz kaldığı ve kamuoyunun sorularını yanıtsız bıraktığı hibe skandalı hakkında sonunda konuştu.

Ancak yaptığı açıklama, kamuoyunu aydınlatmak yerine, kendi çelişkilerini ve haberimizin doğruluğunu gözler önüne serdi.

ARACIN İLK SAHİBİ: CANSİMİT DANIŞMANLIK!

Vakfın başkanı Özmen’in beyanına göre, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın talimatıyla kamu kullanımına sunulmak üzere bir araç hibe edildi.

Ancak haber merkezimizin ulaştığı resmi belgeler, 29.05.2025 tarihinde bu aracın Özmen’in sahibi olduğu Cansimit Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına tescillendiğini gösteriyor.

Söz konusu araç, 2025 model TOYOTA PROACE VERSO ve plakası 06 FFV 576. Araç, “Hüseyin Gazi Türbesi Yerleşkesi başta olmak üzere halkın ve kurumların kullanımına sunulmak” amacıyla hibe edilmişti.

Ancak aracın önce Özmen’e ait özel şirket adına tescillenmesi ve haberimizin ardından Özmen’in kurduğu Hüseyin Gazi Alevi Bektaşi Cemevi Derneği’ne devri, kamuoyunda büyük tepki topladı.

İFŞA OLUNCA ZORAKİ DEVİR YAPTI!

Skandalın ortaya çıkmasının ardından 17 Haziran 2025 tarihinde, araç Özmen’in sahibi olduğu şirketten, yine kendi kurduğu ve başkanı olduğu derneğe devredildi.

Özmen, bu devri kamuoyunu ikna etmek için kullansa da, yayınladığı ruhsat belgesi çelişkileri daha da büyüttü.

Çünkü aracın ilk tescil tarihi ve devir bilgileri gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koyuyor: Araç önce şahıs şirketine alındı, ardından baskılar sonrası derneğe devredildi.

ÖZMEN, CEVAP VER: FATURA NEREDE?

Özmen, yaptığı açıklamada faturadan söz etse de, bu belgeyi kamuoyuyla paylaşamadı.

Çünkü edindiğimiz bilgilere göre, satış faturası doğrudan Cansimit Danışmanlık A.Ş. adına kesilmişti.

Bu da hibenin doğrudan kamuya değil, önce özel bir şirketin kullanımına geçtiğini ve prosedür dışı bir işlemle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Ali Timurtaş Özmen, devletin hibesini kendi şahsi şirketinin üzerine kaydetmiş ve suç işlemişti!

SUÇ DUYURUSU TEHDİTİ!

Özmen, belgelerin ve gerçeklerin ortaya konulmasına karşılık, suç duyurusunda bulunacağını açıklayarak tehdit yoluna başvurdu.

Ancak kamuoyu nezdinde bu girişim, olayın üstünü örtme çabası olarak yorumlanıyor.

Biz de buradan “hodri meydan” diyoruz.

Özmen’e mesajımız: Belki bu yolla seni Alevilerin başına bela olmaktan alıkoyma şansına erişiriz. Bekliyoruz.

YARGI VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI NE YAPACAK?

Ortaya çıkan belgeler, sadece etik değil, hukuki açıdan da ciddi soru işaretlerini gündeme getiriyor. Bu olayda:

Kamu malı üzerinden şahsi menfaat sağlanması

Sahtecilik ve zimmete geçirme iddiaları

Devlet kurumlarını yanıltma

Edimin ifasına fesat karıştırma

gibi pek çok suç unsurunun yer aldığı değerlendiriliyor.

Başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili makamların bu skandal karşısında nasıl bir tutum alacağı merak konusu.

ALEVİ TOPLUMU TEPKİLİ: ÖZMEN DERHAL ÖZÜR DİLEMELİ!

Alevi-Bektaşi toplumu içinden yükselen tepkiler de dikkat çekici.

Toplum temsilcileri, halkın inanç alanlarına hizmet için gönderilen bir kaynağın bu şekilde kullanılması karşısında, Ali Timurtaş Özmen’in kamuoyundan açıkça özür dilemesi ve görevi bırakması gerektiğini belirtiyor.