© Alevi Haberler

Mustafa Aksoy yazdı: Tunceli'de yeni tespitler ve keşifler

Prof. Dr. Mustafa Aksoy, Tunceli'de yaptığı gözlemleri sosyal medya hesabından paylaştı. Munzur Üniversitesi öğretim üyelerinden Daimi Cengiz'e de cevap veren Prof. Dr. Aksoy, 1256'da yerle bir edilen Alamut kalesinde koç başı heykeller olduğunu ve koç başlı mezarların Tunceli'ye özgü olduğunu iddia eden Cengiz'i kınadı. İşte o yazı:

Tunceli'de yeni tespitler ve keşifler: 2

1996'dan beri Bering Boğazı'ndan Kosova'ya kadar olan, 21 ülke, 50 civarındaki özer bölge ve şehirde koç, koyun, at başlı ve insan üsluplu mezar taşları hakkında yaptığımız araştırmalarda, ilk defa Tunceli'de at başlı bir mezar taşının başında iki kuş heykeli, bir başka at başlı mezar taşında da insan üsluplu heykel ile karşılaştım.

Ancak heykel kırılmış ve parçaları yok edilmiş.

Elimin olduğu yerde “eyer” ve onun üzerinde de monte olmayan, yani yekpare yapılmış bir yapı var. O yapının insan üsluplu heykel olduğunu düşünüyoruz.

Çünkü “eyer”in üzerine insan biner, bazen de insanın altında heybe olabilir. Yani “eyer” ile başka bir şey taşınmaz.

Tunceli'deki koç başlı (İlk koç başlı mezar taşları Altaylarda bulunmuş ve MÖ. yapılmışlardır.) ve sanduka tipi mezar taşlarındaki insan üsluplu heykeller, yekpare olmayıp betonla monte edilmişlerdir.

--------

Bir Derkenar: Müzik bölümünden 1986'da mezun olan, 2006'da aynı alanda doktora yapan ve 14 yıl sonra yani 2020'de Munzur Üniversitesi müzik bölümünde hoca olabilen birinin, resmi sayfasında bilim, metodoloji, etnografya, kültür teorileri tarih ve mezar taşları hakkında bir tane makalesi olmadığı halde "Tunceli'de yeni tespitler ve keşifler: 1" adıyla yaptığım paylaşım için hiçbir gerekçe göstermeden, "Bu adam koçları Türklüğe yoran siysetçi. Bu adam Mustafa Aksoy dur. Adanalı. Türk ırkçısı. Arastırmaları bilimsel degıl Bız Deylem'den geldik. Hasan Sabbah ın Alamut kalesinde de bu koçları vardır" diye yazmış.

1256'da Hülagu Han kaleyi yerle bir etmiş olup, şu anda ne kale ne de koç başlı mezar taşları var.

Var diyenin belge paylaşması gerekir.

Eskiden olduğuna dair de bir tane belge yok.

Tarih sosyolojisi, etnografya, kültür sosyoloji bilgisi ve belgesiyle yazılan bir yazının bilimselliğini müzik alanında beş yıllık akademik geçmişi olan biri belirliyorsa, orada bilimden söz edilebilir mi?

Tuncelili olduğu halde, bugüne kadar Tunceli mezar taşları hakkında bir tane makalesi olmayan birinin, sadece Tunceli mezar taşları hakkında 14 makalesi olan birinin, yazdıklarına "bilimsel değil" demesi, hangi mantıkla izah edilebilir?

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER