Rus analist Tatiana Stanovaya: Putin, Trump'a yakınlaşma stratejisini devam ettiriyor
DÜNYARus analist Tatiana Stanovaya'nın X platformunda paylaştığı bilgilere göre, Rusya'nın Nisan ve Ağustos aylarındaki önceki girişimleri gibi bu son görüşme de Moskova'nın ateşkesten ziyade kendi koşullarını dayatma çabasını yansıtıyor.
Rusya'nın Ukrayna üzerindeki baskıyı artırma çabaları, Putin'in Trump ile yakınlaşma stratejisiyle devam ediyor. Ancak bu girişimler, Moskova'nın değişmeyen talepleri ve Ukrayna'nın direnci nedeniyle yeni bir tırmanışa yol açabilir.Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, eski ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi, Moskova'nın Washington'ı Ukrayna meselesinde kendi şartlarına dayalı görüşmelere çekme girişiminin üçüncü ayağı oldu. Rus analist Tatiana Stanovaya'nın X platformunda paylaştığı bilgilere göre, Rusya'nın Nisan ve Ağustos aylarındaki önceki girişimleri gibi bu son görüşme de Moskova'nın ateşkesten ziyade kendi koşullarını dayatma çabasını yansıtıyor. Tatiana Stanovaya açıklamasının sonunda "Bu sözde barış girişimlerinin dördüncü ve beşinci turlarını görmemiz muhtemel" diyor.
Stanovaya, Putin'in taktiklerinde belirgin bir örüntü gözlendiğini belirtiyor. Trump'ın Rusya'ya yönelik sert söylemlerinin ardından Moskova, stratejik bir şekilde Trump'a ulaşarak onu kendi gündemine çekmeye çalışıyor. Ağustos ayında, Rusya'nın Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'u "görüşme" için gönderme önerisi gündeme gelmişti. Bu kez ise Putin, İsrail-Hamas anlaşmazlığını bahane ederek Trump'ı aradı; resmi olarak tebrik amacı taşısa da, asıl hedef Ukrayna konusunda yeni bir görüşme zemini oluşturmaktı. İki saatlik görüşmenin ardından Trump'ın söylemleri değişti. Stanovaya'ya göre Trump, Rusya'nın kazandığını, Ukrayna'nın topraklarından vazgeçmesi gerektiğini ve ABD'nin Ukrayna'ya füze göndermeyi sürdüremeyeceğini ifade etmeye başladı.
Rusya'nın Değişmeyen Talepleri
Stanovaya, Rusya'nın pozisyonunun Nisan ayından bu yana değişmediğini vurguluyor. Moskova, Ukrayna'dan Donbas'tan çekilmesini ve 2022 başında İstanbul'da yapılan müzakerelerde sunulan Rus muhtırasına dayalı koşulları kabul etmesini talep ediyor. Rusya, bu talepleri "Alaska anlaşmaları" olarak adlandırıyor ve Trump'ın daha önceki "taahhütlerini" yerine getirmesini bekliyor. Ancak bu talepler, Ukrayna için uygulanması imkânsız koşullar içeriyor.
Yeni Strateji: Lavrov-Rubio Görüşmesi
Putin'in bu sefer daha temkinli bir strateji izlediği belirtiliyor. Görüşmelerin daha kontrollü ilerlemesi için öncelikle Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD'li Senatör Marco Rubio arasında bir görüşme planlanıyor. Bu görüşme, Rusya'nın temel bir anlaşma çerçevesi oluşturma çabasının ilk adımı olacak. Ardından Putin, Trump'ın siyasi desteğini alarak Ukrayna'yı Moskova'nın şartlarını kabul etmeye zorlamayı hedefliyor.
Ukrayna'nın Sınırları Zorlanıyor
Stanovaya, Rusya'nın bu girişimlerindeki asıl sorunun, Ukrayna'nın ne kadar ileri gitmeye zorlanacağı olduğunu vurguluyor. Nisan'daki plan Paris'te hızlıca reddedilmiş, Ağustos'ta ise Trump'ın Putin ile Zelenski arasında bir görüşme düzenleme girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Şimdi ise Rusya, daha istikrarlı temaslarla zemini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Ancak analiste göre, bu çaba da yalnızca sınırlı bir süre için ve kısmen başarılı olabilir. Rusya'nın talepleri, kağıt üzerinde kabul edilse bile, Ukrayna tarafından uygulanabilir olmaktan uzak. Stanovaya, bu "barış" girişimlerinin dördüncü ve beşinci turlarının da kaçınılmaz olduğunu ve her seferinde Ukrayna için daha ağır koşullar getirileceğini öngörüyor.
Rusya'nın Ukrayna üzerindeki baskıyı artırma çabaları, Putin'in Trump ile yakınlaşma stratejisiyle devam ediyor. Ancak bu girişimler, Moskova'nın değişmeyen talepleri ve Ukrayna'nın direnci nedeniyle yeni bir tırmanışa yol açabilir. Sürecin nasıl evrileceği, tarafların masada ne kadar esneklik göstereceğine ve uluslararası toplumun tepkilerine bağlı olacak.
Tatiana Stanovaya'nın açıklamasının tam metni şöyle:
Trump-Putin telefon görüşmesi, Rusya'nın Washington'ı Ukrayna konusunda görüşmelere dahil etmeye çalıştığı üçüncü sefer oldu; ancak bu, ateşkes değil, tamamen Moskova'nın şartlarına bağlıydı. İlk girişim Nisan ayında, ikincisi Ağustos ayındaydı ve şimdi üçüncüsünü yaşıyoruz.
Ağustos ayına gelindiğinde, Putin'in taktiklerinde net bir örüntü ortaya çıkmıştı: Trump ne zaman Rusya'ya çok kızsa veya sinirlense, Moskova ona ulaşıyordu. O zamanlar, Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'u "konuşmak" için göndermeyi önermişlerdi. Bu sefer Putin, İsrail-Hamas anlaşmazlığını Trump'ı aramak için bir sebep olarak kullandı; resmen tebrik etmek için, ama aslında başka bir görüşme teklif etmek için. İki saatlik görüşmenin ardından Trump'ın tavrı değişmiş gibi görünüyor. Rusya'nın kazandığını, Ukrayna'nın topraklarından vazgeçmek zorunda kalacağını ve ABD'nin füze göndermeye devam edemeyeceğini söylemeye geri döndü.
Rusya'nın tutumu hiç değişmedi; altı ay, hatta bir yıl öncekiyle aynı. Hâlâ en başından beri talep ettikleri her şeyi istiyorlar. Yani aynı oyunun üçüncü turuna giriyoruz: Putin, Trump'ı, Rusya'nın muhtırasına dayanarak İstanbul'daki müzakerelere geri dönmesi ve Trump'ın daha önceki "taahhütlerini" (Rusların "Alaska anlaşmaları" olarak adlandırdığı) yerine getirmeye başlaması için Kiev'e baskı yapmaya zorlayacak; Ukrayna'yı Donbas'tan çekilmeye ikna edecek. Bu sadece başlangıç noktası; geri kalan talepler daha sonra gelecek.
Asıl soru aynı: Ukrayna ne kadar ileri gitmeye zorlanacak? Nisan ayında, plan Paris'te hemen reddedildi. Ağustos ayında ise, Trump'ın hiçbir zaman başlamayan bir Putin-Zelenski görüşmesine olan saplantısı yüzünden her şey çöktü. Şimdi Putin daha akıllıca davranmaya çalışıyor; temasları daha istikrarlı tutmaya ve Trump ile görüşmeyi daha kontrollü hale getirmek için önceden daha iyi hazırlanmış bir zemin hazırlamaya çalışıyor. Bu nedenle ilk adımın bir Lavrov-Rubio görüşmesi olması planlanıyor. Gündem değişmedi.
Rusya'nın bu sefer ilerlemesi daha zor olacak, ancak Putin baskı yapmaya devam edecek; önce Rubio ile çok temel bir anlaşma çerçevesine ulaşmaya, ardından Trump'tan siyasi destek almaya çalışacak. İşe yarayacak mı? Belki, ama sadece kısmen ve muhtemelen sadece sınırlı bir süre için. İşlerin nasıl ilerleyeceği, bu "barış" çabasının kaçınılmaz olarak yeni bir tırmanış dalgasına dönüşmeden önce ne kadar ileri gideceğine bağlı olacak; çünkü Rusya'nın talepleri, bazıları kağıt üzerinde kabul edilse bile, Kiev'in kabul etmesi veya uygulaması imkânsız. Bu sözde barış girişimlerinin dördüncü ve beşinci turlarını görmemiz muhtemel; her seferinde Ukrayna için daha kötü koşullar altında.
*Kaynak: Tatiana Stanovaya, X Platformu (https://x.com/Stanovaya/status/1980539652260950091)*
İlginizi Çekebilir