Scott Ritter'dan Rusya'ya uyarı: ABD'ye güvenmeyin

Ünlü stratejist Scott Ritter, Rusya'yı Ortadoğu'daki tırmanış ve İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ortasında Amerika Birleşik Devletleri'ne güvenmemeye çağırdı. Ritter açıklamasında"Rusya hangi sonuçları çıkarabilir? En bariz olanı: ABD'ye güvenilemez. İran onlarla diyalog kurmaya çalıştı ve olan da bu oldu. Rusya neden ABD'ye güvensin? Müzakere etmek istediklerini söylediklerinde, kelimenin tam anlamıyla saldırmak için doğru anı bekledikleri anlamına geliyor," dedi. Scott Ritter'ın bu açıklaması Rusya'da Ria Novosti'de de haber olarak yer alması ayrıca dikkat çekti.

Scott Ritter’in YouTube’da yayınladığı ve “Ritter Rant” adını verdiği ilk monologda, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği sürpriz saldırıyı “Pearl Harbor benzeri bir olay” olarak nitelendirerek, bu saldırının İran’ın lider kadrosunu, nükleer altyapısını, balistik füze sistemlerini, hava savunmasını ve ekonomik temelini oluşturan petrol ve gaz üretim kapasitesini hedef alan kapsamlı bir operasyon olduğunu belirtti. Ritter’e göre, bu saldırı, İran İslam Cumhuriyeti’nin teokratik yönetimini ortadan kaldırmayı ve İran’ı varoluşsal bir tehdit altına sokmayı amaçlıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İran halkını rejimi devirmeye teşvik ettiğini ve bu çatışmadan yalnızca bir ülkenin (İsrail ya da İran) sağlam çıkabileceğini savunduğunu ifade ediyor. Ritter, bu durumda avantajın şu an için İsrail’de olduğunu öne sürdü.

Ritter, konuşmasında Rusya-İran ilişkilerine de değindi. Ocak 2025’te Rusya ile İran arasında 20 yıllık bir stratejik işbirliği anlaşması imzalandığını, bu anlaşmanın ekonomik, jeopolitik ve askeri alanlarda işbirliğini güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. Rusya’nın Ukrayna savaşında İran’dan drone teknolojisi desteği aldığını ve bu işbirliğinin Rusya’nın drone üstünlüğü kazanmasında kritik bir rol oynadığını söyledi.. Ancak İran’ın bu desteği nedeniyle Ukrayna, Avrupa, ABD ve İsrail tarafından hedef alındığını vurguladı. Ritter, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının, ABD’nin onayı ve desteği olmadan gerçekleşemeyeceğini iddia ederek, ABD’nin diplomatik süreçleri bir aldatmaca olarak kullanarak İran’ı yanlış bir güvenlik hissiyle tuzağa düşürdüğünü öne sürdü.

Ritter’e göre, bu olay Rusya için önemli bir sınav niteliğinde. Rusya’nın stratejik ortağı İran’ın bu şekilde hedef alınması, Rusya’nın güvenilirliğini ve uluslararası alandaki duruşunu sorgulatıyor. Rusya’nın İran’ı desteklemek için ne yapabileceği ya da yapması gerektiği sorusunu gündeme getiriyor. Ayrıca, ABD’nin diplomasiye güvenilmez bir aktör olarak hareket ettiğini ve Rusya ile ABD arasında anlamlı bir diplomatik ilişkinin zor olduğunu savunuyor. Özellikle, Şubat 2026’da süresi dolacak olan stratejik nükleer anlaşmanın yenilenmesi konusunda ABD’ye güvenmenin riskli olduğunu belirtiyor.

Ritter, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu iddia etmesine rağmen, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin nükleer silah üretimi için uygun seviyelerde olduğunu belirttiğini hatırlatıyor. İsrail’in saldırısının, İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini ortadan kaldırmayı hedeflediğini, ancak bu saldırının aynı zamanda bölgedeki gerilimi artırarak geniş çaplı bir savaşa yol açabileceğini ifade ediyor. Ritter, bu durumun sadece İran ve Rusya için değil, aynı zamanda Çin ve çok kutuplu bir dünya düzeni arayışındaki diğer ülkeler için de bir test olduğunu vurguludı.

Ritter, ABD ve İsrail’in bu tür eylemlerle diğer ülkelerin egemenliklerini ve meşru hedeflerini bastırmaya çalıştığını, bunun da çok kutuplu dünya vizyonuna zarar verdiğini savunuyor. Rusya’nın, İran’ın yaşadığı bu durumdan ders çıkararak ABD ile ilişkilerinde daha temkinli olması gerektiğini ve küresel hegemonyaya karşı durmanın önemini vurguladı.

Scott Ritter'in Youtube'da yayımlanan açıklaması için lütfen tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=xdwPq4oDgq4