Bakan Fidan:Kürt kardeşlerimizin geleceğini riske atmaktan vazgeçin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve İstihbarat Başkanı Hüseyin es-Seleme’yi ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve İstihbarat Başkanı Hüseyin es-Seleme’yi ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başladı. Fidan, bölgedeki dinamik gelişmelerin Türkiye ve Suriye’yi sık sık bir araya gelmeye zorladığını, bu yakın iş birliğinden memnuniyet duyduklarını ve bu süreci ilerletme kararlılığında olduklarını ifade etti.
Suriye’de Yeni Bir Sayfa: Umut ve Zorluklar
Fidan, 8 Aralık 2024 tarihinde Suriye’de yeni bir dönemin başladığını, yıllardır süren iç savaş, kaos ve gözyaşının bir anda durduğunu ve bu durumun hem Suriyeliler hem de bölge için umut kapısı açtığını belirtti. Bu tarihten itibaren yurt dışında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönmeye başladığını, ekonomik yatırımların hız kazandığını, altyapı, üstyapı ve enerji ihalelerinin yapıldığını ve uluslararası yaptırımların kalkmaya başladığını vurguladı. Suriye yönetiminin, bölgedeki devletler ve uluslararası aktörlerle yapıcı ve pozitif ilişkiler geliştirdiğini ifade eden Fidan, bu durumun hem bölgesel hem de küresel güvenlik için arzu edilen bir denklem oluşturduğunu söyledi. “Çok şükür, bu süreçte muazzam bir olumlu gündemle ilerledik,” diyen Fidan, bu gelişmelerin bölge için bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
Ancak Fidan, bu olumlu süreci baltalamak isteyen bazı aktörlerin devreye girdiğini ve Suriye’deki istikrarı bozmak için çeşitli eylemler gerçekleştirdiğini ifade etti. Lazkiye’de başlayan olaylar, Süveyda’daki hareketlilik ve YPG’nin sisteme entegre olmamakta ısrarcı tutumu, bu aktörlerin istikrarsızlaştırma çabalarının göstergesi olarak öne çıktı. Fidan, “Suriye’de açılan bu olumlu sayfanın, insanların umduğu gibi ilerlemesi bir hayli zor olacak gibi görünüyor. Ancak bize düşen, bu meydan okumayı iyi analiz edip, iş birliğiyle barışçıl çözümler üretmektir,” dedi.
İsrail’in Yayılmacı Politikalarına Eleştiri
Fidan, özellikle İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarının Suriye’deki istikrarsızlığı körüklediğini sert bir dille eleştirdi. İsrail’in, Suriye’de kaotik bir ortam yaratmayı kendi ulusal güvenlik çıkarları için bir öncelik olarak gördüğünü belirten Fidan, bu yaklaşımın yanlış olduğunu vurguladı. “İsrail yönetimine ve halkına sesleniyorum: Güvenliğiniz, komşularınızın zayıflığından ya da kaosundan değil, onların müreffeh ve istikrarlı olmasından geçer. Komşu ülkeleri zayıf ve işgal altında tutmaya çalışmak, sadece o ülkeleri değil, tüm bölgeyi etkileyen krizleri tetikler,” dedi. Fidan, Türkiye’nin bu konuda ABD, Avrupa ve bölgedeki dost ülkelerle yakın bir fikir alışverişinde olduğunu, olası krizlerin önceden analiz edilerek ikazlarda bulunulduğunu ifade etti. Suriye’nin birliği, bütünlüğü ve halkının refahını bozan tavırlara müsamaha gösterilmemesi gerektiğini vurguladı.
Süveyda ve YPG Sorunları
Fidan, Süveyda’daki olaylar sonrası Ürdün’ün başkenti Amman’da düzenlenen toplantıları Türkiye’nin desteklediğini, bu toplantılarda Suriye, Ürdün, ABD ve bölgedeki kabilelerin bir araya gelerek barışçıl çözümler aramasını olumlu bulduklarını belirtti. Ancak, YPG’nin tutumuna dikkat çeken Fidan, örgütün 10 Mart Mutabakatı’nı tanımadığını ve hem Şam’daki hem de Ankara’daki süreçlere kayıtsız kaldığını ifade etti. “YPG, ‘Bizi ne Şam’daki süreç ne de Türkiye’deki süreç ilgilendiriyor’ diyor. Peki, sizi ne ilgilendiriyor? Kürt kardeşlerimizi İsrail’in maşası yapmak mı? Bu politikaya son verin” diyerek YPG’ye sert bir uyarıda bulundu. Fidan, örgütün zamana oynama ve krizlerden fayda sağlama stratejisi izlediğini, ancak bu yaklaşımın bölgeye zarar verdiğini söyledi.
Fidan, ABD’nin yeni atadığı Özel Temsilci Tom Barrack’ın YPG/SDG’nin Suriye yönetimiyle entegrasyonuna yönelik çabalarını yapıcı bulduklarını, ancak YPG’nin bu süreçte samimi davranması gerektiğini vurguladı. “Kürt kardeşlerimizin geleceğini riske atmaktan vazgeçin. Bölgede yeni bir ruh, yeni bir dönem var. Türkiye’de de olumlu bir süreç yaşanıyor. Bu fırsatları değerlendirin,” dedi.
Fidan, YPG’nin silahlı unsurlarının ve dışardan gelen örgüt üyelerinin Suriye’yi terk etmediğini, örgütün güven telkin edici adımlar atmadığını ve aksine kriz çıkarma beklentisi içinde olduğunu belirtti. “Bunu görmediğimizi zannetmesinler. Şam ve Ankara büyük bir iyi niyetle hareket ediyor. Bu tarihi fırsatı kullanın,” diye ekledi.
Suriye’nin Geleceği İçin Vizyon: Birlik ve Kapsayıcılık
Fidan, Suriye’nin geleceği için tüm etnik ve dini grupların haklarının korunduğu, bir arada yaşayabildiği bir ülke vizyonunu desteklediklerini vurguladı. Dürzilerin, Alevilerin ve Kürtlerin haklarının korunması gerektiğini belirten Fidan, “Aleviler, geçmişte Esad döneminde yapılanların sorumlusu gösterilmemeli. Kürtlerin kimlik ve kültürü aziz kabul edilmeli. Yeni Suriye, tüm halkların, inançların ve kültürlerin bir arada yaşayabildiği bir ülke olmalı,” dedi. Türkiye’nin bu yönde telkinlerini ve çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Fidan, Suriye yönetiminin de bu vizyonu paylaştığını, ancak uygulamada bazı zorlukların yaşanabileceğini söyledi.
Fidan, Suriye’nin öncelikli hedeflerinin halkın can güvenliğinin sağlanması, toprak bütünlüğünün korunması ve devlet kurumlarının ayağa kaldırılması olduğunu belirtti. Yeni yönetimin bu konuda yoğun adımlar attığını ve hissedilir iyileşmeler sağlandığını, ancak sürecin henüz başında olduğunu vurguladı. “Suriye’nin bu olumlu gündemle ilerleyebilmesi için sessiz, müdahalesiz ve güvenli bir ortama ihtiyacı var. Bizim görevimiz, bu ortamı Suriye halkına ve devletine sağlamaktır,” dedi.
Bölgesel ve Küresel İş Birliği Çağrısı
Fidan, bölgedeki bazı aktörlerin, özellikle İsrail yönetiminin, Suriye’deki olumlu süreci baltalamaya çalıştığını yineledi. “Suriye’nin ayağa kalkması, bölge için bir tehdit değil, bir fırsat kaynağıdır. Buna karşı çıkanlar, bölgenin iyiliğini istemeyenlerdir,” diyerek bu aktörlere karşı mücadele etmenin boyunlarının borcu olduğunu söyledi. Suudi Arabistan, Ürdün, Katar ve Irak gibi bölge ülkeleriyle iş birliği içinde Suriye’nin yeniden inşası için çalıştıklarını belirten Fidan, bu vizyonun hayata geçirilebilir olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Fidan, YPG’ye bir kez daha çağrıda bulunarak, Şam yönetimiyle olumlu bir angajmana girmelerini ve Suriye’nin geleceğini inşa etmek için ellerinden geleni yapmalarını istedi. “Silahlı unsurlarla, dünyadan topladığınız teröristlerle bölgeye tehdit olmaktan vazgeçin. Türkiye, işgal ya da dominasyon peşinde değil, ama güvenlik taleplerimiz karşılanmazsa rahat duramayız. Cumhurbaşkanımız bunu defalarca ifade etti. Barış ve iyi niyet bizim bir numaralı refleksimiz, ama aldatılan taraf da olmayacağız,” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak:https://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakani-sayin-hakan-fidan-in-suriye-disisleri-bakani-esad-hasan-seybani-ile-ortak-basin-toplantisi-13-agustos-2025.tr.mfa
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Bakan Fidan:Kürt kardeşlerimizin geleceğini riske atmaktan vazgeçin
- Ceyhun Bozkurt, PKK’nın örgüt içinde neler yaşandığını aktardı
- Cevdet Yılmaz: Ortaklıklarımızı sahiplenelim, farklılıklarımıza saygı duyalım
- Mete Yarar, Alaska görüşmeleri ile Yalta arasındaki benzerlikleri anlattı
- Cem Vakfı, Birlik ve Dayanışma Toplantısı
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.