Yunan medyası: Türkiye, Yunanistan'ı dört bir yandan kuşatmış durumda

Ceyhun Bozkurt açıkladı: Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki Provokasyon PlanıHaberi görüntüle

Yunan medyasında, özellikle Pentapostagma.gr’de yer alan bir habere göre, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) paylaşımı için Türkiye-Libya-Mısır arasında üçlü bir anlaşma önerdiği iddiası, Yunanistan’da ciddi endişelere yol açtı. Bu öneri, Türkiye’nin Libya’daki siyasi ve askeri nüfuzunu artırma çabalarıyla paralel olarak değerlendiriliyor. Yunanistan, bu gelişmelere karşı acil ve proaktif önlemler alınması gerektiğini savunuyor. Pentapostagma.gr, haberi "Türkiye, Yunanistan'ı dört bir yandan kuşatmış durumda."  şeklinde açıklamasıyla dikkat çekti.

Yunanistan’ın Tepkisi ve Önerileri

Yunan medyası, özellikle Kathimerini ve Europost gibi kaynaklar, Türkiye’nin Libya’nın doğusundaki güçlerle (Halife Hafter liderliğindeki gruplar) yakınlaşmasını ve Türk istihbarat şefi İbrahim Kalın’ın Hafter ile görüşmesini bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor. Kathimerini, “Ankara ve Hafter artık daha yakın” ifadesiyle bu durumu vurgularken, Europost Yunan hükümetini tutarlı bir strateji izlememekle eleştiriyor ve “Türkiye, Yunanistan’ı her taraftan kuşatıyor” uyarısında bulunuyor.

Yunanistan, 2019’da Türkiye ile Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan ve Yunanistan tarafından “yasadışı” kabul edilen deniz yetki alanları anlaşmasının, Libya’nın doğu parlamentosu tarafından onaylanması ihtimalinden kaygı duyuyor. Bu onay, Yunanistan’ın Girit, Rodos ve Meis adalarına dayandırdığı MEB iddialarını zayıflatabilir. Yunanistan, bu anlaşmanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve kendi egemenlik haklarını ihlal ettiğini savunuyor.

*PENTAPOSTAGMA.GR’DA YAYIMLANAN HABERDEKİ ÖNERİLER:*

Yunanistan, bu gelişmelere karşı şu adımları öneriyor:

1. AB Desteği ve Askeri Güç Kurulması: Avrupa Birliği’nin (AB), Sevilla Şartı’na uygun olarak Girit’te bir havacılık askeri gücü konuşlandırması talep ediliyor. Bu güç, Yunanistan’ın MEB’ini korumayı amaçlıyor.

2. Mısır ve Kıbrıs ile Anlaşmalar: Yunanistan’ın, Mısır ile 28. meridyenin doğusundaki MEB’ini (Kastelorizo-Ro-Strongyli Kompleksi’ni kapsayacak şekilde) ve Kıbrıs ile MEB sınırlandırma anlaşmaları yapması öneriliyor. Bu, Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrinine karşı bir set oluşturmayı hedefliyor.

3. İsrail ile İşbirliği: Güneydoğu Akdeniz’de hava savunmasının İsrail ile birleştirilmesi, Girit’in güneyinde Hindistan ve İsrail ile ortak havacılık tatbikatları yapılması öneriliyor. Ayrıca, İsrail ile Girit’te bir askeri üs kurulması için görüşmelere başlanması isteniyor.

4. Kıbrıs’a Destek: Yunan savaş gemileri ve uçaklarının Kıbrıs’a hibe edilmesi, bu kaynaklarla yeni optik sistemler ve medya ekipmanları alınması planlanıyor.

5. Araştırma Gemisi Hamlesi: Bir AB ülkesinden araştırma gemisi kiralanarak, Yunan Deniz Kuvvetleri ile birlikte Girit-Libya arasındaki MEB’in en güney ucuna gönderilmesi öneriliyor.

Bu öneriler, Yunanistan’ın pasif bir rolden çıkarak inisiyatif alması gerektiğini vurguluyor. Yunanistan, Türkiye’nin Libya’daki hamlelerinin ve olası üçlü anlaşmanın, Doğu Akdeniz’deki dengeleri kendi aleyhine değiştirebileceğinden endişe ediyor.

Türkiye’nin Libya Politikası ve Üçlü Anlaşma Önerisi

Türkiye, 2019’da Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı deniz yetki alanları anlaşmasıyla Doğu Akdeniz’de stratejik bir hamle yaptı. Bu anlaşma, Türkiye’nin MEB sınırlarını batıda Girit’e 45 deniz mili mesafeye kadar genişletti ve Yunanistan’ın MEB iddialarıyla çakıştı. Türkiye, şimdi Libya’nın doğusundaki Temsilciler Meclisi’nin bu anlaşmayı onaylamasını sağlamaya çalışıyor. SETA analisti Murat Aslan’a göre, bu onay, Yunanistan’ın anlaşmaya yönelik hukuki itirazlarını zayıflatabilir ve Türkiye’nin bölgesel konumunu güçlendirebilir.

Ayrıca, Türkiye’nin Mısır ile ilişkileri normalleştirme çabaları, Libya politikasıyla entegre bir şekilde ilerliyor. Aslan, Türkiye, Mısır ve Libya’nın doğu güçleri arasında bir üçlü anlaşmanın, Gazze ve Lübnan’daki gerilimleri azaltarak bölgede barışa katkı sağlayabileceğini öne sürüyor. Bu anlaşma, Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrininin bir uzantısı olarak görülüyor ve Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının paylaşımında Türkiye’yi avantajlı bir konuma yerleştirmeyi hedefliyor.

Yunanistan’ın tepkisi, Türkiye’nin Libya’daki diplomatik ve askeri hamlelerinin, özellikle Hafter ile yakınlaşmasının, Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini değiştirme potansiyelinden duyulan rahatsızlığı yansıtıyor. Yunanistan, Türkiye-Libya anlaşmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunurken, Türkiye bu anlaşmanın hakça paylaşım ilkesine uygun olduğunu ve Yunan adalarının MEB taleplerinin orantısız olduğunu ileri sürüyor.

Yunanistan’ın önerdiği askeri ve diplomatik adımlar, AB, Mısır, İsrail ve hatta Hindistan ile işbirliğini artırarak Türkiye’nin bölgesel etkisini dengelemeyi amaçlıyor. Ancak, bu önerilerin uygulanabilirliği, AB’nin ve diğer aktörlerin ne ölçüde destek sağlayacağına bağlı. Türkiye ise Libya’daki tüm taraflarla angajman politikasını sürdürerek hem siyasi istikrarı desteklemeyi hem de Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarlarını korumayı hedefliyor.

Kaynak:https://www.pentapostagma.gr/ethnika-themata/ellinotoyrkika/7324864_o-erntogan-psinei-trimeri-symfonia-toyrkias-libyis-aigyptoy

Pentapostagma.gr'da yer alan haberin orjinalini okumak için lütfen tıklayınız