Abdullah Çiftçi:Vatandaş sahipsiz hissediyor,kaygılı
Abdullah Çiftçi, kendi YouTube kanalında yaptığı çarpıcı açıklamalarda, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve politik sorunlarına dikkat çekti.
Stratejist Abdullah Çiftçi, kendi YouTube kanalında yaptığı çarpıcı açıklamalarda, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve politik sorunlarına dikkat çekti. Son üç gün içinde farklı çevrelerden çok sayıda kişiyle gerçekleştirdiği görüşmelerde, toplumda ciddi bir endişe ve kaygılı bir bekleyişin hakim olduğunu gözlemlediğini belirtti.( Videoyu izlemek için lütfen tıklayınız) 4.dk-12.dk arası
Çiftçi, ekonomik kriz, uyuşturucu sorunu, kamu kurumlarında liyakatsizlik, sahte diploma skandalları ve devlet algısındaki erozyon gibi konuları detaylı bir şekilde ele alarak, Türkiye’nin hem jeopolitik fırsatlarını hem de iç sorunlarını masaya yatırdı.
Abdullah Çiftçi’nin açıklamaları, Türkiye’nin hem jeopolitik fırsatlarla dolu bir dönemde olduğunu hem de iç sorunların toplumda derin bir huzursuzluk yarattığını ortaya koyuyor. Çiftçi, sorunların çözülebilir olduğunu vurgulasa da, bunun için hızlı ve etkili adımların atılması gerektiğini savunuyor. Toplumdaki sahipsizlik hissinin giderilmesi ve devletin vatandaşın huzurunu öncelik haline getirmesi, Çiftçi’nin açıklamalarının ana mesajı olarak öne çıkıyor.
İşte Çiftçi’nin açıklamalarına dayanan detaylı haber:
Toplumda Derinleşen Kaygı ve Ekonomik Kriz
Abdullah Çiftçi, Türkiye’deki mevcut durumu değerlendirirken, halkın bir yandan ülkenin başarılarıyla gurur duyduğunu, diğer yandan ise ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle derin bir kaygı içinde olduğunu vurguladı. Çiftçi, “Bir tarafa bakıyoruz, övünüyoruz; diğer tarafa bakıyoruz, kaygılanıyoruz” diyerek, vatandaşların ekonomik sorunlar nedeniyle geleceğe dair umutsuzluk hissettiğini ifade etti.
Görüşmelerinde kendisine sıkça yöneltilen sorular arasında “Ne oluyor, dağılıyor muyuz?” ve “Gelecekte umut var mı?” gibi ifadeler yer aldı. Ekonomik sorunların başında, birçok üretici firmanın konkordato ilan etmesi ve mahkemelerde bu süreçlerin uzatılması geliyor.
Çiftçi, mevcut kur politikası, hammadde fiyatlarındaki artış ve kalifiye işçi bulma zorluklarının üreticileri zora soktuğunu belirtti. “Üreticiler fiyat tutturamıyor, banka kredisi olanlar çok zor durumda” diyen Çiftçi, bu durumun sürdürülebilirliği konusunda ciddi sorular aldığını aktardı. Çiftçi’ye göre, işçi maaşlarının yetersizliği ve kalifiye eleman eksikliği, ekonomik sorunları daha da derinleştiriyor.
Uyuşturucu Sorunu: Yaygınlık ve Önlenememe Eleştirisi
Toplumda uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması, Çiftçi’nin açıklamalarında öne çıkan bir diğer önemli konu. Vatandaşların kendisine “Uyuşturucu her yerde, niye bu kadar yaygın, neden önlenemiyor?” şeklinde sorular yönelttiğini belirten Çiftçi, bu durumun halkta ciddi bir rahatsızlık yarattığını vurguladı. Uyuşturucu sorununun özellikle gençler arasında artması, toplumsal güveni sarsan bir faktör olarak öne çıkıyor.
Kamu Kurumlarında Liyakatsizlik ve Güven Krizi
Çiftçi, kamu kurumlarındaki liyakatsizlik sorununun toplumda “Dağılıyor muyuz?” algısına yol açtığını belirtti. Özellikle devlet kurumlarında yetkinlikten uzak atamalar ve yönetim zafiyetlerinin halkta hayal kırıklığı yarattığını ifade etti. Çiftçi, “Kamu kurumlarında çok ciddi bir liyakatsizlik var” diyerek, bu durumun vatandaşların devlete olan güvenini zedelediğini vurguladı. Ayrıca, yeni zenginleşen bir kesimin, özellikle hükümet çevresinden gelen ve kurallara uymayan tavırlarının toplumda rahatsızlık yarattığını belirtti.
Çiftçi,“Yeni yetme zenginler, 8-10 milyonluk arabalara biniyor, ‘Buraların patronu benim’ havasında dolaşıyor. Bu, halkın çok zorumuza gidiyor” dedi. Batı ülkelerinde zenginlerin varlığına rağmen bir düzen olduğunu, bu düzenin denetim ve eşitlik ilkesiyle sağlandığını vurgulayan Çiftçi, Türkiye’de ise denetim eksikliği ve ayrıcalıklı kesimlerin varlığının toplumsal huzursuzluğu artırdığını ifade etti.
Sahte Diploma Skandalı: Sisteme Sızma ve Güven Erozyonu
Çiftçi, sahte diploma çetelerine de dikkat çekti. İçişleri Bakanlığı’nın sahte diploma ve sahte ehliyet tespit ettiğini, bu çetelerin bilgi işlem sistemlerine sızdığını belirtti. “Tek diploma 80 bin lira, iki diploma 120 bin lira” gibi fiyatlarla kampanya yapıldığını aktaran Çiftçi, bu tür skandalların geç tespit edilmesinin suçluları cesaretlendirdiğini vurguladı. “Depremde vefat eden avukatların kimliklerini bile kullanmışlar” diyerek, bu çetelerin WhatsApp yazışmalarında pervasız bir şekilde faaliyet yürüttüğünü ifade etti.
Çiftçi, “Devlet, üç-beş çakal için vatandaşın huzurunu kaçırmamalı” diyerek, bu tür olayların erken tespit edilmesi gerektiğini savundu.
Türk toplumunda devletin tarihsel olarak kutsal bir yere sahip olduğunu hatırlatan Çiftçi, son dönemde bu algının ciddi şekilde zedelendiğini belirtti. “Parası olan her şeyi yapar, parası olmayan canı çıksın algısı, devletin kutsallığını bitiriyor” diyen Çiftçi, bu durumun sosyolojik sonuçlarının ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.
Çiftçi, “Polise, askere normalde kimse silah sıkmaz, ama son dönemde bu tür olaylar artıyor. Memurlara saygı azalabilir” uyarısında bulundu.
Jeopolitik Olarak Türkiye'nin Önü Açık
Türkiye’nin savunma sanayi ve jeopolitik konum açısından güçlü bir noktada olduğunu belirten Çiftçi, Rusya-Ukrayna savaşı, Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri, Balkanlarda barış platformu, İsrail’in kendi iç sorunları ve İran’ın içe kapanması gibi gelişmelerin Türkiye’nin önünü açtığını ifade etti. Savunma sanayindeki teknolojik başarıların da bu avantajı güçlendirdiğini vurgulayan Çiftçi, “Jeopolitik olarak Türkiye’nin önü açık” dedi.
Ancak, vatandaşın günlük hayatındaki sorunların bu başarıları gölgede bıraktığını belirtti. “Vatandaş haklı olarak günlük hayatına bakar. Gurur duyuyorlar ama ‘Niye küçük şeylerde boğuluyoruz?’ diye soruyorlar” diyerek, yönetimsel sorunların halkta hayal kırıklığı yarattığını ifade etti.
Çözüm Önerileri: Hızlı ve Etkili Adımlar
Çiftçi, Türkiye’deki sorunların çözülebilir olduğunu vurguladı. Fransa’da Macron’un 75 bin marketi toplayarak fiyatları dondurduğunu örnek gösteren Çiftçi, “Türkiye’de de olabilecek şeyler belli. Çözülmek istenirse çözülür” dedi. Ancak, üç yıldır çözüm üretilemeyen sorunlar için “Çözemiyorsan, çözüm merciini değiştireceksin” önerisinde bulundu. Çiftçi, halkın kendisini sahipsiz hissettiğini ve yönetim mekanizmasının halktan koptuğunu belirtti. “Vahşi kapitalizmi yaşıyoruz. Yüzde 50’nin durumu iyi, ama diğer kesim sahipsiz hissediyor” diyerek, toplumsal uçurumun derinleştiğini ifade etti.
Yönetim ve Denetim Eksikliği
Çiftçi, Batı ülkelerindeki sistemin ahlaki üstünlükten değil, denetim ve kuralcılıktan kaynaklandığını vurguladı. “Batıda kuralları çiğneyen faturasını öder. Bizde ise çiğneyen fatura ödemiyor” diyerek, Türkiye’de denetim eksikliğinin sorunları büyüttüğünü belirtti. Yönetimin halktan kopuk olduğunu ve “kastlar” oluştuğunu ifade eden Çiftçi, bu durumun vahşi kapitalizmi körüklediğini savundu. “Yönetici masaya yumruğunu vurursa, bu iş çözülür. ‘Yaparım, yanıma kâr kalır’ korkusu ortadan kalkmalı” dedi.
Toplumsal Huzur ve Devlet Sorumluluğu
Şeyh Edebali’nin “Milleti yaşat ki devlet yaşasın” sözünü hatırlatan Çiftçi, vatandaşın huzurunun devletin önceliği olması gerektiğini vurguladı. Halkın yaşam kaygısının çözülebilir olduğunu, ancak bunun için irade gerektiğini belirtti. Çiftçi, “Yargı duvara toslamış, vatandaş sahipsiz hissediyor. Bu algı, farklı sorunlara yol açabilir” uyarısında bulundu. Özellikle memurlara yönelik saygının azalması ve münferit olayların artması gibi risklere dikkat çekti.
Abdullah Çiftçi'nin açıklamasını izlemek için lütfen tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=3leBTbymg20&t=1s
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.