Abuzer Leblebici Akit TV’de Konuştu: Devlet Aleviye sahip çıkmazsa başkası çıkar!

Üryan Hızır Ocağı evladı Abuzer Leblebici, programda Alevilik inancı, Kerbela vakası ve Ehlibeyt sevgisi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Muharrem ayı vesilesiyle Akit TV’ye konuk olan Üryan Hızır Ocağı evladı Abuzer Leblebici, programda Alevilik inancı, Kerbela vakası ve Ehlibeyt sevgisi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Leblebici, Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesinin sadece Aleviler değil, tüm Müslüman ümmetin ortak acısı olduğunu vurguladı.
Üryan Hızır Ocağı evladı Leblebici, “Hazreti Hüseyin’in susuz bırakılarak şehit edilmesi, ümmetin kendi Peygamberinin evlatlarını katletmesidir. Bu bir mezhep meselesi değil, insanlık dramıdır” diyerek Muharrem mateminin yalnızca bir tarihsel yas değil, bugüne ışık tutan bir vicdan muhasebesi olduğunun altını çizdi.
“ANADOLU İSLAMI EHLİBEYT MAYASIDIR”
Alevi-Sünni ayrışmasına karşı çıkan Leblebici, Anadolu’da bu iki inanç arasında tarih boyunca büyük çatışmalar yaşanmadığını ifade etti. “Anadolu İslamı, Ehlibeyt ile yoğrulmuştur. Alevilik meşrep, hanefilik mezheptir” diye konuşan Leblebici, geçmişteki saray ve taht mücadelelerinin mezhep savaşı olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
“YARINLAR İÇİN BİRLİK, BUGÜN EHLİBEYTLE MÜTTEFİK OLMAKTIR”
Konuşmasında günümüz İslam dünyasındaki çatışmalara da değinen Leblebici, “Dün Hüseyin’e taraf olmayıp saraya, makama yanaşanlar bugün de Gazze’de, Yemen’de, Myanmar’da yaşanan zulme sessiz kalıyor. Bu yüzden her gün yeni bir Kerbela yaşıyoruz” dedi.
ALEVİLİĞİN TANIMI: “MÜSLÜMANIM” DİYEN HERKES ALEVİ OLMALI
Aleviliği sadece etnik ya da kültürel değil, itikadi bir bağlılık olarak tanımlayan Leblebici, “Alevi, Hazreti Ali’nin yolundan gidendir. Peygamberimiz buyurur: Mümin Ali’yi sever, münafık ona buğz eder. O halde Ali sevgisi imanın nişanesidir” diyerek Aleviliğin İslam dışı gibi gösterilmesini reddetti.
“DEDELİK BİR LİYAKAT VE EĞİTİM İŞİDİR”
Dedelik makamının doğrudan soyla değil, silsile, eğitim ve hizmetin birleşmesi ile kazanılabileceğini söyleyen Leblebici, “Ben kendime dede demiyorum, olmak için gerekli erkânlardan geçmek gerekir. Bugün birçok kişi kendini yetkisiz biçimde dede ilan ediyor” diyerek bu alandaki yozlaşmaya dikkat çekti.
“DEVLET ALEVİYE SAHİP ÇIKMAZSA BAŞKASI ÇIKAR”
Yurtdışındaki Alevi derneklerinin kimlik kaybı yaşadığını belirten Leblebici, Aleviliği İslam dışına taşımaya çalışan akımlara karşı uyarıda bulundu: “Alevi çocuklarının dini eğitimle buluşturulması için devletin pozitif ayrımcılık yapması gerek. Aksi takdirde bu boşluğu radikal gruplar doldurur.”
“CHP DÖNEMLERİNDE ALEVİLER KATLİAMLARA UĞRADI”
Tarihi olaylara da değinen Leblebici, Dersim, Maraş, Sivas ve Çorum olaylarının çoğunun CHP iktidarları döneminde yaşandığını vurgulayarak, “Aleviler hem sağ hem sol iktidarlar tarafından zaman zaman dışlandı. Madımak da, Başbağlar da aynı karanlık ellerin eseridir” dedi.
KEMAL KILIÇDAROĞLU TARTIŞMASINA TEPKİ: “SEYYİDİMİZE İFTİRA EDİLİYOR”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı kesimler tarafından “düşkün” ilan edilmesine tepki gösteren Leblebici, “Bir Alevi ancak zina, hırsızlık ya da cinayet gibi büyük günahlarla düşkün ilan edilir. Kılıçdaroğlu'na böyle bir yafta yapıştırmak, onu iftira ile hedef almaktır” ifadelerini kullandı.
“AŞURA BİR LOKMA DEĞİL, BİR DURUŞTUR”
Leblebici, Aşura’nın tatlı değil, Hazreti Hüseyin’in ve ailesinin şehadetiyle özdeşleşmiş direnişin adı olduğunu ifade ederek “Hüseyin’in susuz bırakıldığı gün tatlı dağıtmak ne kadar doğru? Aşure dağıtmak bir hayırdır ama onun anlamını da unutmamak gerekir” dedi.
YETKİLİLERE ÇAĞRI: “ALEVİLİK KÜLTÜR DEĞİL, İNANÇTIR”
Programın sonunda hükümete de çağrıda bulunan Leblebici, Alevi-Bektaşi Kültür Başkanlığı’nın kültür yapısı olmaktan çıkarılarak anayasal ve inanç temelli bir temsiliyete kavuşturulmasını talep etti. “Her bakanlıkta Alevi bürokratların bulunması, devletle toplum arasında köprü olur” dedi.
PROVOKASYONLARA TEPKİ: “HAKARET DEĞİL SAYGI GEREK”
Leman Dergisi’nin Hz. Muhammed’e yönelik karikatür provokasyonuna sert çıkan Leblebici, “Hiçbir devrimcilik, inanç değerlerine hakaret hakkı vermez. Peygamberimize hakaret eden bizden değildir” diyerek özgürlük kisvesi altında yapılan dine saldırılara tepki gösterdi.
DUAYLA KAPANDI
Program, Leblebici’nin “Hak Muhammed Ali” niyazıyla yaptığı Alevi duasıyla son buldu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Facebook Yorum
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
akaltun23
04-07-2025 23:20Evet, Sn. Leblebici dedemiz epey doğruları dile getirmiş.Yalnız en sonda, Filistin haklı davasına o saldırgan güruhlardan daha fazla sahip çıkan Leman'daki karikatürün Hz. Peygambere ne şekilde hakaret edildiğini de anlatsaydı iyi olurdu. Çünkü objektif bakanlar için öyle bir durum söz konusu değil. Resim yapılması açısından ise Hz. Muhammed'in Osmanlı zamanında dahi minyatürleri vardır.