İstanbul
02 Ekim, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Alirıza Özdemir: Erdal Erzincan bu konuda haklıdır ve kendisine yapılan saldırılar haksızdır


Alirıza Özdemir: Erdal Erzincan bu konuda haklıdır ve kendisine yapılan saldırılar haksızdır
Sanatçı Erdal Erzincan’ın Alevilikle ilgili yaptığı bir paylaşım, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Erzincan, yaptığı paylaşımda Aleviliğin etnik kimlikten bağımsız bir inanç sistemi olduğunu savundu. Bu paylaşıma Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Önceki Dönem Başkanı Alirıza Özdemir, destek vererek düşüncelerini aktardı.

Sanatçı Erdal Erzincan’ın Alevilikle ilgili yaptığı bir paylaşım, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Erzincan, X platformunda yaptığı açıklamada, “Alevilik, 72 milleti içine alan kadim bir gelenektir. ‘Kürt Alevi’ ya da ‘Türk Alevi’ diye bir tabir yoktur; Kürtçe konuşan Alevi, Türkçe konuşan Alevi veya Zazaca konuşan Alevi vardır. Aleviliğin lisanı hal dilidir, ibadet dili ise Türkçedir. Gelenek bize bunu böyle aktarıyor” diyerek Aleviliğin etnik kimlikten bağımsız bir inanç sistemi olduğunu savundu. Bu paylaşıma Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Önceki Dönem Başkanı Alirıza Özdemir,  destek vererek düşüncelerini aktardı.

Özdemir, Erzincan’ın yorumunu desteklerken, konuyu “Kürt etnik ırkçılığı” çerçevesinde ele aldı. Özdemir’e göre, Erzincan’ın açıklaması, bazı kesimlerin Aleviliği etnik bir kimliğe bağlama çabasını gözler önüne serdi ve bu durum “maskelerin düşmesi” anlamına geliyor. Özdemir, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Herkes bir gün ‘Kürt’ etnik ırkçılığıyla tanışacak, işte o zaman takke düşecek, makyaj akacak.”

Özdemir İddialarını Detaylandırdı

"Özetle Erdal Erzincan bu konuda haklıdır ve kendisine yapılan saldırılar haksızdır." diyen Alirıza Özdemir, Alevilikle ilgili tarihi ve sosyolojik argümanlar sunarak iddialarını destekledi:

1. Aleviliğin bir inanç sistemi olduğunu ve herhangi bir etnik köken şartı olmadan ikrar verilerek bu yola girilebileceğini belirtti.

2. Tarihi kayıtlara göre, Kürtçe veya Zazaca konuşan Alevi aşiretlerin kökeninin Türkmen aşiretleri olduğunu, bu dilleri sonradan öğrendiklerini savundu.

3. Osmanlı arşiv belgelerinde, bugün Zazaca ve Kürtçe konuşan Alevi aşiretlerin büyük kısmının Türkmen olarak kaydedildiğini ve 16. yüzyıldan önce Kürt veya Zaza kökenli olduklarına dair bir bilginin bulunmadığını ifade etti.

4. Kürtçe ve Zazaca ile yapılan cemlerin ve deyişlerin son 20 yılda ortaya çıktığını, daha öncesine ait böyle bir gelenek bulunmadığını açıkladı.

5. Ebu’l Vefa Bağdadi gibi tarihi figürlerin Alevi kökenli olmadığını, aksine Alevileri “yola getirme” çabası içinde olduğunu ve bu tür anlatıların Osmanlı nezdinde meşruiyet kazanma amacıyla uydurulduğunu öne sürdü.

“Kürt Etnik Irkçılığı” Eleştirisi

Özdemir, Alevilik üzerinden etnik kimlik tartışmalarını “Kürt etnik ırkçılığının demokrasi, insan hakları gibi kavramları kirli emellerine alet etmesi” olarak nitelendirdi. Erzincan’a yapılan eleştirilerin haksız olduğunu savunarak, sanatçının geleneksel bilgiyi aktardığını ve bu nedenle haklı olduğunu belirtti. Özdemir, bu tür tartışmaların çözümünün “doğru bilgileri soğuk ve sert bir şekilde gündemde tutmak” olduğunu vurguladı.


Tepkiler ve Tartışmalar

Erdal Erzincan, kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt vererek, “Ben geleneği anlatıyorum, böyle olmalı demedim. Fikrim sorulursa her dilde ibadet olmalı” şeklinde bir açıklama yaptı.

Alirıza Özdemir'in açıklamasının tam metni şöyle:


HERKES BİR GÜN "KÜRT" ETNİK IRKÇILIĞIYLA TANIŞACAK, İŞTE O ZAMAN TAKKE DÜŞECEK, MASKE ÇIKACAK, MAKYAJ AKACAK.

 

SANATÇI ERDAL ERZİNCAN

@erdalerzincan

, bir X paylaşımında “Alevilik, 72 milleti içine alan kadim bir gelenektir. “Kürt Alevi” ya da “Türk Alevi” diye bir tabir yoktur; Kürtçe konuşan Alevi, Türkçe konuşan Alevi veya Zazaca konuşan Alevi vardır. Aleviliğin lisanı hal dilidir, ibadet dili ise Türkçedir. Gelenek bize bunu böyle aktarıyor” diyerek gerçeğin bir kısmını ifade etmiş.

 

Bu paylaşımı "Kürt" etnik ırkçılığının gerçek yüzüyle tanışmasına vesile oldu. Maske çıktı, makyaj aktı.

 

"Kürt" etnik ırkçılığının demokrasi, insan hakları, özgürlük, eşitlik gibi temiz kavramları kirli emellerine ulaşmak için bir araç olarak kullandığına bir kere daha şahit olduk.

 

Erdal Erzincan’ın paylaşımı doğru ve haklı bir paylaşımdır. Şimdi detaylara bakalım:

 

1- Alevilik bir inançtır, dileyen herkes bir Alevi ocağına bağlanıp ikrar vererek ve yolun kurallarına (erkânına) uyarak Alevi olabilir. Bunun önünde herhangi bir engel yoktur. Esas olan ikrar vermek ve yolun kurallarına (erkânına) uymaktır.

 

2 - Tarihi kayıtlar bize göstermektedir ki, bugün Kürtçe yahut Zazaca konuşan Alevî aşiretler, Zazaca ve Kürtçeyi sonradan öğrenen Türkmen aşiretleridir.

 

3 - 16. yüzyılda Kürtlerin tarihini Farsça yazan Şeref Han ile 17. yüzyılda Kürdistan’ın sınırlarını çizen Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiye göre Kürt olan tek Alevi aşireti yoktur.

 

4 - İlginç şekilde, Osmanlı arşiv belgeleri de bugün Zazaca ve Kürtçe konuşan Alevî aşiretlerin çok büyük bir kısmını Türkmen olarak kaydetmiştir. Belgelerde bu aşiretlerin 16. yüzyıldan önce Zaza ya da Kürt olduklarına dair bir kayıt yoktur.

 

5 - Hatta Dersimli ve Şeyh Hasanlı gibi Zazaca konuşan büyük Alevî aşiretlerin Türk/Türkmen oldukları tarihî kayıtlarda bulunmaktadır.

 

6 -Bugün Zazaca ve Kürtçe konuşan Alevi aşiretlerin çok büyük kısmı 16.yüzyıldan itibaren Türkmen, sonra Türkmen Ekradı (Türkmen Kürtleri) ve nihayet Ekrad (Kürtler) olarak kaydedilmiştir.

 

7- Zazaca ve Kürtçe konuşan Alevî aşiretlerin ileri gelenleri yani geleneksel kültürün taşıyıcıları, Zazaca’yı ya da Kürtçeyi sonradan öğrendiklerini ve “Öz Türk” olduklarını atalarından gelen bir bilgi olarak söylemektedirler.

 

8- Kürtçe ve Zazaca ile yapılan cemler ve okunan deyişler son 20 yılın ürünüdür. Ondan öncesine ait tek Kürtçe ve Zazaca deyiş-nefes bulmazsınız. Elbette kişilerin günlük dualarını bunların dışında tutuyoruz.

 

9 - Arnavutlar da Arnavutça nefes ve deyişleri bağımsızlık kazandıktan sonra geçtiğimiz yüzyılın başında üretmeye başladılar. Öncesinde Arnavutça deyiş veya nefese ben rastlamadım.

 

10 - Ebu’l Vefa Bağdadi, Alevi olmadığı gibi Dede Garkın, Baba İlyas, Hacı Bektaş gibi Türkmenlere de şeyhlik yapmamıştır. Onun Menakıbnamesinde Sünni olduğu ve Rafızi olarak anılan Alevileri “yola getirdiği” açıkça yazılmıştır.

 

11 - Ebu’l Vefa’nın Babailerin şeyhi olduğu ilk defa Baba İlyas’ın dip torunlarından Aşıkpaşazade tarafından uydurulmuştur. Maksadı, güç kaybeden ailesinin Osmanlı nezdinde itibarını sağlamaktır.

 

12 - Ebu’l Vefa’nın Menakıbnamesinde en önemsiz müritlerin adı bile yazılmışken Dede Garkın’dan ne Baba İlyas’tan ve Hacı Bektaş’tan hiç bahsedilmemiştir. Hiçbiri yoktur.

 

13- Babailerden sadece Osmanlı devletinin kurucusu Osman beyin kayınpederi Şeyh Edebalı’nın adı vardır. Bunun da nedeni açıktır: Osmanlı nezdinde meşruiyet kazanmak ve ailesini güçlendirmek.

 

14 - Baba İlyas’ın diğer dip torunu Elvan Çelebi’nin Dede Garkın ve Baba İlyas’ı anlattığı eserinde Ebu’l Vefa’nın adı bile geçmemektedir.

 

Özetle Erdal Erzincan bu konuda haklıdır ve kendisine yapılan saldırılar haksızdır.

 

Kürt etnik ırkçılığı iflah olmaz bir hastalıktır. Yüz vermeye gelmez. Tedavisi ise doğru bilgileri eğip bükmeden, en soğuk ve en sert şekilde sürekli gündemde tutmaktır.

Kaynak:https://x.com/etnojenez/status/1971624343588261899

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!