İstanbul
10 Eylül, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Berlin’deki Kürt-Yahudi Kongresi: Türkiye’ye karşı provokatif bir hamle mi?

Berlin’deki Kürt-Yahudi Kongresi: Türkiye’ye karşı provokatif bir hamle mi?
Almanya’nın başkenti Berlin’de dün düzenlenen sözde “ilk Kürt-Yahudi Kongresi”, Almanya Kürt Toplumu ve Yahudi derneği WerteInitiative tarafından organize edilerek tartışmalı bir gündemle dikkat çekti. Ortak bir bildiriyle kapanan bu etkinlik, Türkiye’nin ulusal güvenliğine ve bölgesel çıkarlarına yönelik açık bir tehdit olarak değerlendiriliyor.

Almanya’nın başkenti Berlin’de dün düzenlenen sözde “ilk Kürt-Yahudi Kongresi”, Almanya Kürt Toplumu ve Yahudi derneği WerteInitiative tarafından organize edilerek tartışmalı bir gündemle dikkat çekti. Almanya Kürt Topluluğu'nun internet sitesinde yayımlanan ortak bir bildiriyle kapanan bu etkinlik, Türkiye’nin ulusal güvenliğine ve bölgesel çıkarlarına yönelik açık bir tehdit olarak değerlendiriliyor.

Kongre, liberal-demokratik değerleri öne sürerek farklı toplulukların bir arada yaşama zemini oluşturduğunu iddia etse de, bu söylemlerin ardında Türkiye’yi hedef alan bir siyasi manipülasyon olduğu aşikâr. Kürt ve Yahudi topluluklarının heterojenliğini vurgulayan organizasyon, bireysel kimliklerin korunması için kimlik politikalarını reddettiğini belirtse de, bildirideki talepler ve söylemler bunun tam tersini işaret ediyor. Özellikle, Türkiye’nin Kürt meselesine yönelik politikalarını dolaylı yoldan suçlayan bir yaklaşım benimsenmesi, kongrenin provokatif niteliğini gözler önüne seriyor.



Ortak Bildiri: Türkiye’ye Karşı Açık Bir Cephe  

Kongrenin sonunda yayımlanan Kürt-Yahudi ortak bildirisi, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlük gibi evrensel kavramları kullanarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı hedefliyor. Bildiride, Kürtlere ve Yahudilere yönelik tarihsel zulümler, antisemitizm ve anti-Kürt ırkçılığına dikkat çekilirken, Türkiye ve İran bağlantılı İslamcı ve milliyetçi gruplara karşı mücadele çağrısı yapılması, doğrudan Ankara’yı hedef alan bir kışkırtma olarak görülüyor. Bu söylemler, Türkiye’nin iç işlerine müdahale niteliği taşıyor ve uluslararası arenada ülkeyi zor durumda bırakmayı amaçlıyor.


Siyasi Talepler: Türkiye’ye Karşı Agresif Bir Gündem  

Kongrede öne çıkan talepler, Türkiye’nin egemenlik haklarına ve bölgesel politikalarına meydan okuyor. Antisemitizm ve Kürt karşıtı ırkçılığa karşı önlemler, İslamcı ve milliyetçi gruplara karşı mücadele, özellikle Türkiye bağlantılı yapıların hedef alınması, Kürtlere karşı yapısal ayrımcılığın sona erdirilmesi ve Kürtlerin birleşik etnik kimlik olarak tanınması gibi maddeler, açıkça Türkiye’yi suçlayıcı bir tonda. Dahası, İsrail ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkının desteklenmesi talepleri, Türkiye’nin ulusal bütünlüğüne ve dış politikasına doğrudan bir saldırı olarak yorumlanıyor.

Almanya Kürt Toplumu Başkanı Ali Toprak, kongreyi “Kürt-Yahudi iş birliği için tarihi bir an” olarak nitelendirerek, “Liberal ve demokratik değerleri teşvik edeceğiz” dedi. Ancak bu sözler, Türkiye’nin iç politikalarını eleştiren ve bölgesel dengeleri bozmayı hedefleyen bir ajandanın kılıfı olarak görülüyor.

WerteInitiative Başkanı Elio Adler ise, “Bölünme zamanlarında böylesine güçlü bir birlik cesaret verici” diyerek kongreye olan ilgiyi överken, bu birliğin Türkiye karşıtı bir lobi platformuna dönüşme riski taşıdığı açık. Kongrenin, Batı destekli bir girişimle Türkiye’yi uluslararası arenada yalnızlaştırmayı hedeflediği düşünülüyor.


Türkiye’ye Yönelik Artan Tehdit  

Kongre, Kürt ve Yahudi topluluklarının azınlık olma ve dışlanma deneyimlerini paylaşarak, siyasi aşırılık yanlıları ve İslamcılara karşı ortak bir cephe oluşturduğunu iddia etse de, bu söylemlerin Türkiye’yi hedef alan bir propaganda aracı olduğu açıkça görülüyor. Anti-emperyalist söylemlerle hareket eden bazı grupların Kürtler ve Yahudileri karşı karşıya getirme çabalarına karşı durulduğu belirtilse de, asıl bölücü girişimin bu kongrenin kendisi olduğu değerlendiriliyor. Türkiye, bu tür organizasyonların, Batı’nın desteğiyle Kürt meselesini uluslararası bir sorun haline getirerek ülkeyi zayıflatmayı amaçladığını düşünüyor.

Kürt-Yahudi ittifakının, Türkiye’nin bölgesel etkisini baltalamak ve ulusal güvenliğini tehdit etmek için kullanılabileceği uyarısı yapan uzmanlar, hükümetin diplomatik ve istihbarat kanallarını harekete geçirerek bu girişime karşı koyması gerektiği belirtiyor.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!