Doğuş Partisi Genel Başkanı Mahmut Karalar’dan Alevi toplumuna duygusal çağrı

Ali Rıza Özkan yazdı: Alevi-Bektaşi inanç eğitimi için umutlu adımlarHaberi görüntüle

Doğuş Partisi ve Abdallar Genel Başkanı Mahmut Karalar, Alevi toplumuna yönelik yaptığı duygusal ve güçlü açıklamayla, Abdalların tarih boyunca yaşadığı zorluklara ve Alevi kimliği içindeki yerlerine dikkat çekti. Karalar, Alevi yolunda yürüyen Abdalların, Ehlibeyt sevgisini ve Kerbela’nın acısını yüreklerinde taşıdığını vurgulayarak, Alevi kardeşleri tarafından yok sayıldıklarını ifade etti.

Karalar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yüzyıllardır biz Abdallar, Alevi yolunda yürüdük. Ehlibeyt sevgisini, Kerbela’nın acısını, İmam Hüseyin’in davasını yüreğimizde taşıdık. Sadece dilimizle değil, kalbimizle, gözyaşımızla, alın terimizle yaşadık bu yolu. Tarih boyunca hep birlikte ezildik, bedel ödedik. Ateşin içinden geçtik, aç kaldık, horlandık… Ama Hak yolundan, İmam Hüseyin’in izinden asla dönmedik.”

Abdalların Osmanlı döneminde din dersi veren ve Hak yolunu öğreten bir topluluk olduğunu hatırlatan Karalar, Kerbela’da can verenler arasında da Abdalların atalarının bulunduğunu belirtti. Ancak, aynı sofrada oturdukları ve aynı kıbleye döndükleri Alevi kardeşleri tarafından yok sayıldıklarını ifade ederek, “Alevilik, sadece ‘Aleviyim’ demek değildir. İmam Hüseyin’i sevmek, Kerbela’yı yüreğinde hissetmektir. Matem orucunu sadece oruç gibi değil, Abdallar gibi yasını tutarak yaşamaktır” dedi.

Karalar, Abdalların yok sayılmasının Alevi kimliğinin özüne zarar verdiğini vurgulayarak, “Bizi yok görmek, kendi özünü yok görmektir. Biz yok sayıldıkça, Hak yolunun eksildiğini unutmayın” sözleriyle Alevi toplumuna birlik çağrısında bulundu.

Doğuş Partisi’nin, özellikle Abdal  topluluklarının sesini duyurmak ve haklarını savunmak için kurulduğunu belirten Karalar, partisinin “garibanın sesi, halkın umudu” olma hedefini yineledi.

Doğuş Partisi ve Abdallar Genel Başkanı Mahmut Karalar'ın açıklaması şöyle:

Yüzyıllardır biz Abdallar, Alevi yolunda yürüdük…
Ehlibeyt sevgisini, Kerbela’nın acısını, İmam Hüseyin’in davasını yüreğimizde taşıdık.
Sadece dilimizle değil, kalbimizle, gözyaşımızla, alın terimizle yaşadık bu yolu.

Tarih boyunca hep birlikte ezildik, bedel ödedik.
Ateşin içinden geçtik, aç kaldık, horlandık…
Ama Hak yolundan, İmam Hüseyin’in izinden asla dönmedik.

Şimdi ise, aynı sofrada oturduğumuz, aynı kıbleye döndüğümüz Alevi kardeşlerimiz tarafından yok sayılıyoruz.
Oysa Osmanlı’ya din dersi veren, Hak yolunu öğreten Abdallar vardı.
Oysa Kerbela’da canını verenlerin arasında bizim atalarımız da vardı.

Alevilik, sadece “Aleviyim” demek değildir.
İmam Hüseyin’i sevmek, Kerbela’yı yüreğinde hissetmektir.
Matem orucunu sadece oruç gibi değil, Abdallar gibi yasını tutarak yaşamaktır.

Bizi yok görmek, kendi özünü yok görmektir.
Biz yok sayıldıkça, Hak yolunun eksildiğini unutmayın…