Egemen Bağış’tan Avrupa'ya Stratejik Ortaklık Vurgusu

Mete Yarar, Zengezur Koridoru'nun Türk Dünyası İçin Önemini AnlattıHaberi görüntüle

Haber: Bora Özizmirli

AB Eski Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Belgrad merkezli Uluslararası İlişkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi tarafından yayımlanan Horizons dergisinde, “Kıta Bir Kavşakta: Türkiye’nin Rolü Neden Önemli?” başlıklı makalesiyle dikkat çekti. Bağış, makalesinde Avrupa Birliği’nin (AB) karşı karşıya olduğu jeopolitik, ekonomik ve kültürel zorluklar bağlamında Türkiye’nin vazgeçilmez bir ortak olduğunu vurguladı.

Bağış, Avrupa’nın tarihsel paradokslarla dolu bir kıta olduğunu, zengin çeşitliliğine rağmen sıkça bölünmeler yaşadığını ve savaşlarla şekillenmiş bir geçmişe sahip olsa da barışa bağlı bir birlik projesi olduğunu belirtti. Bağış makalesinde AB’nin II. Dünya Savaşı sonrası insanlık tarihinin en büyük barış girişimi olduğunu ifade eden Bağış, birliğin bu başarısını sürdürebilmesi için değişen küresel dinamiklere uyum sağlaması gerektiğini savundu.

Türkiye’nin Stratejik Önemi

Egemen Bağış, makalesinde, Türkiye’nin Avrupa’nın güvenliği, ekonomik istikrarı ve küresel etkisi açısından kritik bir rol oynadığına dikkat çekti. Bağış, Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Orta Asya’yı birleştiren bir köprü olduğunu vurguludı. “Türkiye, yalnızca coğrafi bir köprü değil, aynı zamanda jeopolitik bir bağ dokusudur,” diyen Bağış, Türkiye’nin enerji güvenliği, göç yönetimi ve bölgesel istikrar gibi alanlarda AB için vazgeçilmez olduğunu belirtti.

Özellikle enerji güvenliği konusunda, Avrupa’nın enerji ithalatının büyük ölçüde Türkiye üzerinden geçtiğini hatırlatan Bağış, Hazar, Orta Doğu ve Kafkasya’dan gelen enerji kaynaklarının Türkiye’nin altyapısı ve diplomatik ilişkileri olmadan AB’ye ulaşmasının zor olduğunu ifade ettiği gibi ayrıca, Türkiye’nin NATO’daki 70 yılı aşkın üyeliği, askeri kapasitesi ve bölgesel arabuluculuk rolleriyle AB’nin güvenlik politikalarına katkıda bulunabileceğini vurguladı.

AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Bir Vizyon

Bağış, Türkiye-AB ilişkilerinin yıllardır siyasi tereddütler, kültürel önyargılar ve bürokratik engellerle sekteye uğradığını belirtiyor. Ancak, artık sorunun Türkiye’nin AB’ye ait olup olmadığı değil, AB’nin Türkiye olmadan varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği olduğunu öne sürüyor. Karşılıklı saygı ve stratejik öngörüye dayalı bir ortaklığın, her iki tarafın da küresel sahnede daha etkili bir aktör olmasına olanak sağlayacağını savunuyor.

Türkiye’nin ekonomik entegrasyonunun da altını çizen Bağış, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin modernize edilmesi gerektiğini ve bu adımın ekonomik potansiyeli artırarak siyasi güveni pekiştireceğini ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin AB’nin beşinci büyük ticaret ortağı olduğunu ve bu ilişkinin daha da derinleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Kültürel Köprü ve Göç Politikaları

Türkiye’nin kültürel ve medeniyetsel çeşitliliğinin, AB’nin çoğulculuk vizyonuna katkı sağlayabileceğini belirten Bağış, Türkiye’nin Müslüman dünyasıyla bağlarının, AB’nin küresel diyalog ve kapsayıcılık mesajını güçlendirebileceğini vurguladı. Göç konusunda ise, Türkiye’nin dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, AB ile daha insani ve koordineli bir göç politikası geliştirilmesi gerektiğini savundu.

Cesur Adımlar ve Ortak Gelecek

Bağış, AB’nin genişleme politikalarını bir zorunluluk olarak yeniden değerlendirmesi gerektiğini ve Türkiye’nin katılımının, birliğin jeopolitik ve ideolojik bant genişliğini genişleteceğini ifade ediyor. Türkiye’nin demokratik reformlara olan bağlılığını vurgulayan Bağış, son yirmi yılda çocuk işçiliğinin kaldırılmasından bireysel hakların güçlendirilmesine kadar önemli adımlar atıldığını belirtti. AB’yi ise Türkiye’yi yalnızca işlemsel bir ortak olarak görmekten vazgeçip, Avrupa vizyonunun gerçek bir paydaşı olarak tanımaya çağırıyor.

Egemen Bağış, Türkiye ve AB’nin, iş birliği, karşılıklı saygı ve stratejik öngörüyle birleşerek, yalnızca coğrafi bir birlik değil, küresel bir güç haline gelebileceğini savundu. “Parçalanma çağında Türkiye, Avrupa’ya tekdüzelik olmadan birlik imkânı sunuyor,” diyen Bağış, Türkiye’nin AB ile ortak bir gelecek vizyonunun, kıtanın geleceğini dönüştürebileceğini ifade ediyor.

Makalenin tamamına okumak için lütfen tıklayınız:
(https://www.cirsd.org/en/horizons/horizons-summer-2025--issue-no-31/the-continent-at-a-crossroads).