İsmail Saçlı yazdı: Muharrem ayı ve yas-ı matem orucu

Kartal Cemevi Vakfı eski başkanı İsmail Saçlı, Muharrem ayının ve Alevi Bektaşilerin bu dönemde tuttuğu “yas-ı matem” orucu hakkında bir makale kaleme aldı. İşte o yazı:
Hicri takvimin 1. ayı Muharrem. Bu ayda tutulduğu için Muharrem orucu da deniliyor .
Teolojik olarak tüm peygamberlere farz kılındığı Kur’an’da da geçiyor. Bu orucu tüm peygamberler gibi Hz. Muhammed de tutmuştur.
Dini boyutuna girmeden sosyal açıdan yazacağım kavramlar karıştırılmamalıdır.
Yas ile matem aynı anlamdadır.
Peki, Muharrem orucu nasıl “yas-ı matem”e dönüştü?
Muharrem’in onuncu günü Yezit orduları tarafından, Hz. İmam Hüseyin ile birlikte ailesinden ve yoldaşlarından 71 kişi Kerbela’da katledildi.
O günden bugüne Ehl-i Beyt taraftarları bu orucu yas olarak tutarlar.
Aşura Arapça 10 demektir.
İki gün yas çekmek için de oruç tutulmuş. 12 gün olan oruç aynı zamanda 12 imamlarla da özleştirilmiş olmuştur.
Matem denilmesi; sadece yastan öte tüm bedeni duygusu, ruhu ile mateme bürünmüşlerdir .
Bir insana duyulan yas ile yakınına duyulan acı farklıdır.
En yakınımız ölmüş gibi matem çekilmiş ve çekilmeye devam ediliyor.
Kerbela’da din adına, dini kuran Peygamberinin torunu katlediliyor.
Kerbela, zalim ile mazlumun tarihteki gerçekliği ve insanlığın günümüze kadar ulaşan ortak acısıdır.
Oruçtaki amaç nefsi terbiye; açlığı, susuzluğu hissedip onların çektiği acıyı hissetmekle birlikte, her türlü zevkten sefadan, eğlenceden, aşırı yiyeceklerden uzak durmaktır.
Madem ki, matemdesin bir nevi açlık grevindesin gibi düşünülebilir.
Hiç bir canlıyı incitmemek, kan akıtmamak gerekiyor.
Muharrem’de et yenmemesinin anlamı da bir canlı kesmemek, kan akıtmamak içindir.
Şatafatsız, sessiz sedasız tutulan bu orucu tutanların oruçları kabul olsun.
Sağlık nedenleri ile oruç tutamayanlar, en azından 12 gün yasını tutabilirler.
Yazıma son verirken, şu konuya da dikkati çekmek isterim: insanlarımız bir hayvan kanı akıtmazken, şu anda ABD destekli siyonist İsrail Filistin’de, Gazze’de milyonlarca insani katletti. Şimdi ise İran’ı füzelerle vuruyor.
İran’ın rejimini beğenmeyebiliriz, ama yapılan saldırılara sessiz kalamayız, kalmamalıyız.
Bu kutsal ayda savaşa ara verilmelidir.
Kutsal değerlerimizin de bulunduğu şehirler, mekanlar bombalanıyor.
İslam dünyası bu saldırılara karşı topluca tepkili olmalıdır. Sessiz kalınmamalıdır.
Zalimle mazlumun safları bellidir.
Ya, Yezit’in safında ya da, Hz. Hüseyin’in safında olacaksın.
Bizim safımız da, duruşumuz da bellidir.
Safını günlük çıkarlara göre belirleyenler ise, tarihte hep lanetlenmişlerdir.
Lanet olsun Yezit’e
Rahmet olsun Şah Hüseyin’e.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ndan Kuşkaya Cemevine bakım ve onarım desteği
- Dışişleri Bakanlığı;İsrail ile İran arasındaki ateşkes hakkında açıklamada bulundu
- Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu
- İsmail Saçlı yazdı: Muharrem ayı ve yas-ı matem orucu
- İzmir’de Canlarla Buluşma Toplantısı düzenlendi
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.