Kılıçgedik'ten, Alevi-Bektaşilikte birlik ve tarihsel hafıza vurgusu

Alevi-Bektaşi öğretisinin, Anadolu’nun tarihsel, kültürel ve inançsal hafızasında önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Türkoğuz Kiliçgedik, bu öğretinin sorunlarının masa başında çözülemeyecek kadar kapsamlı olduğunu belirtti. Kiliçgedik’e göre, Alevi-Bektaşilik sorunlarının çözümü, Anadolu toplumlarının inanç, kültür ve tarih meselelerinin doğru anlaşılması ve çözümlenmesiyle doğrudan bağlantılı.
Alevi-Bektaşi öğretisinin, Anadolu’nun tarihsel, kültürel ve inançsal hafızasında önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Türkoğuz Kılıçgedik, bu öğretinin sorunlarının masa başında çözülemeyecek kadar kapsamlı olduğunu belirtti. Kılıçgedik’e göre, Alevi-Bektaşilik sorunlarının çözümü, Anadolu toplumlarının inanç, kültür ve tarih meselelerinin doğru anlaşılması ve çözümlenmesiyle doğrudan bağlantılı.
Kılıçgedik, Alevi-Bektaşi öğretisinin, Hacı Bektaş Veli, Mevlana Celaleddin Rumi, Ahi Evran ve Yunus Emre gibi yol gösterici isimlerin mirasıyla şekillenmiş bir tarihsel tecrübeye sahip olduğunu ifade etti. Bu mirasın, yasal düzenlemelerle yeniden harekete geçirilmesi gerektiğini savunan Kılıçgedik, böylece Anadolu’nun modern çağının kendi tarihsel formatına uygun şekilde yapılandırılabileceğini belirtti. Yasal düzenlemelerin kararlılıkla uygulanması ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Kiliçgedik, bu sürecin toplumları birleştiren bir öğreti olarak Alevi-Bektaşiliğin yeniden canlandırılmasını sağlayacağını dile getirdi.
Birlik Öğretisi ve Toplumsal Proje
Alevi-Bektaşi öğretisinin temelinde “birlik” ilkesinin yattığını belirten Kılıçgedik, bu öğretinin Velayet, Dört Kapı Kırk Makam ve Doksan Bin Söz gibi unsurlarıyla Horasan ve Anadolu’nun tarihsel inanç ve toplum yapılanmasını yansıttığını ifade etti. Kılıçgedik, günümüzde Batı ve Ortadoğu’nun kültürel dayatmaları arasında sıkışan Anadolu toplumlarının, kendi tarihine özgü yeni bir çığır açma zorunluluğuyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Bu çığırın öncüsünün ise Alevi-Bektaşi öğretisi olduğunu savundu.
Siyasi baskılardan arındırılmış bir şekilde, Alevi-Bektaşi öğretisinin tarihsel donanımlarıyla yasal zeminde yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Kılıçgedik, bu doğrultuda dergi, kitap, dizi, sinema, eğitim, konferans ve çalıştay gibi çok yönlü çalışmaların yoğun bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Bu süreçte Alevi-Bektaşi Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Alevi-Bektaşi kurumları, Cem Evleri, yazarlar, akademisyenler, kanaat önderleri ve medya temsilcilerine büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı.
“Bir Ol, İri Ol, Diri Ol”
Kılıçgedik, Alevi-Bektaşiliğin en temel ilkesinin “birlik” olduğunu ve Hz. Ali, Kırklar, On İki İmamlar ve Hacı Bektaş Veli gibi isimlerin bu kavram etrafında anıldığını belirtti. “Bir ol, iri ol, diri ol” anlayışının, Alevi-Bektaşi toplumunun birlik ve bütünlük içinde “Hak Muhammed Ali Nurunu” ortaya çıkaracağını ve bu nurun farklı toplumları birliğe yönlendireceğini ifade etti. Bu birliğin, Dört Kapı’nın en üst makamı olan Hakikat Kapısı’nda somutlaştığını dile getirdi.
Kılıçgedik, Alevi-Bektaşi Başkanlığı, kurumlar, Cem Evleri ve kanaat önderlerinin bu amaç doğrultusunda birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Bu sorumluluğun, Anadolu tarihine karşı bir vefa borcu olduğunu ifade ederek, tüm paydaşların hemfikir bir şekilde duyarlılık göstermesi gerektiğini belirtti.
Türkoğuz Kılıçgedik'in yazısının tam metni şöyle:
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK SORUNLARI MASA BAŞINDA ÇÖZÜMLENMEYECEK KADAR ÇOK KAPSAMLIDIR
Toplumu olumlu yönde ve devletle barışık halde harekete geçirmek için o toplumun inanç, kültürüne göre yasal düzenlemeler yapılması ve bu yasal düzenlemeler hakkında verilen kararların kararlılıkla her sahada uygulanması ve desteklenmesi gerekir.
Alevilik-Bektaşilik öğretisi Anadolu'nun toplum, inanç, kültürüyle ilgili önemli bir tarihsel hafızaya ve tecrübeye sahiptir. Bu hafıza ve tecrübe tarihsel gerçeğine göre tekrar harekete geçirilip yaşatılması günümüz Anadolu'nun modern çağını kendi tarihsel formatına göre yeniden olumlu anlamda yapılandıracaktır.
İlgili nedenle Alevi-Bektaşilik sorunları aynı zamanda Anadolu toplumların inanç, kültür ve tarih sorunların doğru anlaşılıp çözümlenmesiylede ilgilidir.
Anadolu toplumları nasılki Hacı Bektaş Veli, Mevlana Celaleddin Rumi, Ahi Ervan, Yunus Emre gibi birçok Alevi-Bektaşi yol öncülerinden çok şey öğrendi ve bu isimlerin öğretisine göre bir tarih yaşadı. Yasal düzenlemelerle aynı tarihsel hafıza Aevilik-Bektaşilik üzerinden yeni bir toplumsal proje olarak tekrar eksiksiz olarak harekete geçirilmelidir.
Böylece Anadolu toplumları tarihsel örneklerde olduğu gibi farklı toplumları bir öğretide birleştiren Alevi-Bektaşi toplum, inanç, kültüründen çok şey öğrenmesi sağlanacaktır
Günümüzde Batı ve Ortadoğu yozlaşmtırması içine sığıştırılmış Anadolu toplumları bu iki dayatma karşısında Anadolu tarihine ve toplumuna özgü yeni bir çığır açma zorunluluğunu doğurmuştur.
Bunun yolunu güçlü bir şekilde açan tek öğreti ve sistem ise Alevi-Bektaşi öğretisi olan Velayet, Dört Kapı Kırk Makam, Doksan Bin Söz gibi Horasan, Anadolu'nun tarihsel inanç ve toplum yapılanması ve öğretisidir.
Anadolu'nun önemli tarihsel hafızası olan Alevi-Bektaşilik öğretisi siyasi baskılardan arındırılarak kendi tarihsel donanımlarıyla ve potansiyeliyle yasal zeminde bu amaçlı yeniden yapılandırılıp örnek toplum haline getirimelidir.
Bu amaçlı dergi, kitap gibi yazılı, dizi, sınama gibi görsel, eğitim öğrenim gibi konferans, çalıştay gibi etkili ve verimli çalışmalar yoğun şekilde her alanda yürütülmesi gerekir.
Bunun için özelikle Alevi-Bektaşi Başkanlığına ve Milli eğitime, Alevi-Bektaşi kurumlarına, Cem Evleri, yazar, akademisyen, kanaat önderleri, televizyon, dizi, sinama yönetmenlerine gibi önemli konumda olan kesimlere büyük iş düşmektedir.
Alevilik-Bektaşiliğin en önemli ve temel öğretisi "BİRLİK OLMAKTIR ve farklı toplumları BİRLİĞE YÖNELTMEKTİR. Aleviliğin temel kaynakları olan metinlerin hepsi birlik olma dışında hiçbir seçeneğin Alevi-Bektaşiliği tam olarak güçlü yapmadığını belirtir.
Hz. Ali, Kırklar, On İki İmamlar, Hacı Bektaş Veli gibi birçok isim birlik kavramı içinde anılarak "Bir Olmayı, İri Olmayı, Diri Olmayı" salık verir.
Alevi-Bektaşi toplumu birlik ve bütünlük içinde olduğunda toplum içinde "Hak Muhammed Ali Nurun" doğacağı ve Alevi-Bektaşi toplumunu tıpkı Kırklar Meclisinde olduğu gibi bir edip bu Nura kavuşturacağından söz eder. Ayrıca bu Nurla tüm farklı toplumlara yol gösterip birliğe yönlendireceği konusu Dört Kapı'dan en üst kademe olan Hakikat Kapısı makamlardan birini teşkil etmektedir.
Alevi-Bektaşi Başkanlığın, Alevi-Bektaşi kurumların, Cem Evleri, yazar, akademisyen, kanaat önderlerin ayrı ayrı veya BİRLİKTE bu amaçlı sorumluluk alarak hemfikir olarak hareket etme gereksinimi ve duyarlığı içinde olmaları Anadolu tarihine karşı bir vefa borcudur.
Kaynak:https://www.facebook.com/share/p/16gvUiFGh1/
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- İsrail, Humus ve Lazkiye’ye hava saldırıları düzenledi
- Kılıçgedik'ten, Alevi-Bektaşilikte birlik ve tarihsel hafıza vurgusu
- Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın logosu değiştirildi
- Eski Bakan Agâh Oktay Güner hayatını kaybetti
- Akademisyenlerden çağrı: Alevilere yönelik katliamlara sessiz kalmayın!
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.