Özdemir yazdı: İnkarcılığa, Kâbe'ye ve Hacı Bektaş Veli Dergahı'na dair birkaç söz

Alevi Dernekler Federasyonu Başkanı Zeynel Abidin Koç’un bir programda sarf ettiği, “Sizin için Kâbe neyse bizim için Hacı Bektaş merkezdir” sözleri, Alevi toplumu içinde geniş tepki yarattı.Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi önceki Başkanı Alirıza Özdemir sosyal medya hesabından yayınladığı bir makale ile Koç'un ifadelerini eleştirdi.
Alevi Dernekler Federasyonu Başkanı Zeynel Abidin Koç’un (@AbidinKoc) bir programda sarf ettiği, “Sizin için Kâbe neyse bizim için Hacı Bektaş merkezdir” sözleri, Alevi toplumu içinde ve sosyal medyada geniş tepki yarattı.Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi önceki Başkanı Alirıza Özdemir sosyal medya hesabından yayınladığı bir makale ile Koç'un ifadelerini eleştirdi. Özdemir, Koç’un Alevilik anlayışının İslam’dan kopuk olduğu ve “inkârcı” bir yaklaşım sergilediği iddia etti.
Zeynel Abidin Koç’un Açıklamaları ve Eleştiriler
Özdemir, yazısında Koç’un Kâbe ile Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nı bir tutmasının Alevilik inancına aykırı olduğunu savunuyor. Kâbe’nin, Alevi-Sünni tüm Müslümanlar için kutsal bir mekan olduğunu vurgulayan Özdemir, Alevilikte Kâbe’nin önemine dair zengin bir külliyat bulunduğunu belirtiyor. Yeşil Abdal ve Derun Abdal gibi Alevi ozanlarının dizelerine atıfta bulunarak, Kâbe’nin müminin gönlüyle özdeşleştirildiğini ve Hz. Ali’nin Kâbe ile sembolize edildiğini ifade ediyor. Özdemir, Hz. Ali’nin “Kâbe’ye benzer” olarak nitelendirildiğini ve Alevi-Bektaşi geleneğinde Kâbe’nin kutsallığının, Hz. Ali’nin yolunu takip eden erenlerin mekanlarına taşındığını öne sürdü.
Koç’un, Aleviliği İslam’ın bir yorumu olarak görmediğini ve İslam’la yalnızca etkileşim içinde olduğunu savunduğunu belirten Özdemir, bu yaklaşımı “saçma sapan” olarak nitelendiriyor. Aleviliğin, İslam’ın özü olduğunu ve “Hak-Muhammed-Ali yolu” olarak tanımlandığını vurgulayan Özdemir, Koç’un açıklamalarının Alevilik inancına zarar verdiğini belirtiyor.
Alevi Dernekler Federasyonu ve “Ali’siz Haricilik” İddiası
Yazıda, Alevi Dernekler Federasyonu’nun yasal adının “Alevi Dernekler Federasyonu” olmasına rağmen, yasadışı bir şekilde “Türkiye Alevi Federasyonu” adını kullandığı belirtiliyor. Federasyonun eski başkanı ve mevcut milletvekili Celal Fırat (@CelalFrt) da eleştirilerden nasibini alıyor. Özdemir, Fırat’ın Aleviliği “ateşe tapmak” olarak tanımladığını ve dedelik, dernek başkanlığı ile milletvekilliğini birleştirerek dini siyasete alet ettiğini öne sürüyor. Fırat ve Koç gibi isimlerin “Ali’siz Harici” veya “inkârcı” olarak adlandırıldığını ifade eden Özdemir, bu kişilerin Alevilikten uzak bir anlayış sergilediklerini ve İslam’a karşı tavır aldıklarını savundu.
“Alevilik İslam’ın Özüdür”
Özdemir, yazısında Aleviliğin İslam’ın bir yorumu olmaktan öte, İslam’ın özü olduğunu vurguluyor. Hz. Ali ve Hacı Bektaş Veli gibi şahsiyetlerin, Alevilikte velayet makamını temsil ettiğini ve Kâbe’nin kutsallığının bu makamlarla bağlantılı olduğunu belirtiyor. Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nı, Kâbe’yi sembolize eden bir velayet ağacının dalı olarak tanımlayan Özdemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da daha önce tespit ettiği gibi “Allah’sız, Muhammed’siz, Ali’siz Alevilik olmaz” sözünü hatırlatarak, bu tür yaklaşımların Alevilik için bir “fitne” olduğunu ifade etti.
Topluma Çağrı: İnkârcılara Alan Açılmamalı
Özdemir, yazısını Alevi ve Sünni topluma bir çağrıyla tamamlıyor. Alevi toplumuna, “Ali’siz Hariciler” olarak nitelendirdiği bu kişilere alan açmamaları ve Alevi kurumlarından uzaklaştırmaları gerektiğini söylüyor. Sünni topluma ise, bu tür söylemlere bakarak Aleviliği yanlış anlamamaları çağrısında bulunuyor. Özdemir’e göre, Alevilik nesilden nesile aktarılan kadim bir bilgiyle, İslam’ın özünü temsil eden “Hak-Muhammed-Ali yolu”dur.
Alirıza Özdemir’in kaleme aldığı yazı şöyle:
İNKARCILIĞA, KÂBE’YE VE HACI BEKTAŞ VELİ DERGAHI’NA DAİR BİRKAÇ SÖZ
Alevi STK’larında ve cemevlerinde çok kıymetli yöneticilerimiz var, onları tenzih ederim. Ama eskiden beri söylediğim gibi, ne yazık ki, kurumlarımızda “Alevilik cahili” çok sayıda yönetici de var.
Bu cahil takımından biri bugünlerde sosyal medyada gündemde: Alevi Dernekler Federasyonu başkanı Zeynel Abidin Koç (@AbidinKoc). Bilmeyenler için baştan anlatalım:
Yasal adı “ALEVİ DERNEKLER FEDERASYONU” olan ama yasadışı olarak “TÜRKİYE ALEVİ FEDERASYONU- ADFE (@turkiyealevifed) adını kullanan bir federasyon var. (@icisleriSTi).
Bu federasyonun önceki başkanı, şimdi milletvekili olan Celal Fırat’tı. (@CelalFrt). Bu kişi dede olma iddiasındadır. Dedelik, dernek başkanlığı ve vekillik yaparak dini siyasete alet eder. Ama sorsan laiklik şampiyonudur. Fırat, aynı zamanda Alevilik cahili biridir.
Aleviliği "Ateşe tapmak" olarak tanımlar ve Ali'siz Hariciliğin taşıyıcılığını yapar. Celal Fırat’tan sonra Alevi Dernekler Federasyonu başkanlığına Zeynel Abidin Koç (@AbidinKoc) isimli başka bir Alevilik cahili geldi.
Bu çevreleri biz yakından tanırız. Ruhlarını biliriz. Alevi toplumu bu tür kişilere “Ali’siz Harici” veya “inkârcı” der. Bunlar ortamını bulunca inkarcılıklarını deşifre ederler. İslami olan her şeye savaş açarlar. Ortam bulamayınca da ortalığı idare ederler, işlerine bakarlar.
Koç, geçen gün bir programda “Sizin için Kâbe neyse bizim için Hacı Bektaş merkezdir” diyerek -haşa- Kâbe ile Hacı Bektaş Dergahını bir tutmuş. Aleviliğin İslam’ın bir yorumu olmadığını ama İslam’la etkileşim içinde olduğu gibi saçma sapan laflar etmiş. Bu konuşma birçok açıdan sorunludur.
Sırasıyla izah edelim: Kâbe, Alevi-Sünni tüm Müslümanlar için kutsaldır. Kâbe ile ilgili olarak Alevilikte zengin bir külliyat vardır. Mesela Yeşil Abdal şöyle der: “Ali Hamza Haşan üçü / Cennettir Kâbe’nin içi / İsmail’e inen koçu / Bıçak urup kesen kimdir”.
Daha da önemlisi Hz. Muhammed’in buyruğu gereğince müminin gönlü Kâbe’ye benzetilir. Kâbe bu kadar önemlidir Alevilikte. Mesela Derun Abdal şöyle der: “Müminin Kâbe’si gönül evidir / Kudret hazinesi Hakk’ın yeridir.”
Kaynaklarla sabit olduğu üzere Kabe’nin içinde doğan ilk ve tek kişi Hz. Ali’dir. Aziz Peygamberimiz, “Ali’nin misali Kâbe’ye benzer. İnsanlar ona gelir ama o, hiç kimseye gitmez” diyerek Hz. Ali’yi Kâbe'ye benzetmiştir.
Hz. Ali velayet mülkünün sultanıdır, şahıdır ve Kâbe’ye benzer. Alevi-Bektaşi toplumu, Hz. Ali ile özdeşleşen Kâbe’nin kutsallığını, onun yolunu takip eden erenlerin mekanlarına ve türbelerine taşımıştır.
Bu kutlu toplum, köklerinde Kâbe’nin kutsallığıyla kök salan velayet ağacının dallarını, yaşadığı her yere uzatmış; böylece maneviyatın bereketini yaşadığı her diyara yaymıştır.
Velayet mülkünü temsil eden her kutlu kapı, saygıyla ve niyaz ederek geçilir; çünkü bu kapılar, ilim şehrinin kapılarıdır ve Hz. Ali’yi sembolize eder. Doğal olarak Hz. Ali’nin izinden giden Hacı Bektaş Veli de Alevilikte önemli bir kişiliktir. Kabe’yi bir ağaca benzetirsek Hacı Bektaş Veli Dergâhı da o ağacın dallarından biridir. Sayın Cumhurbaşkanımızın (@RTErdogan) daha önce isabetle tespit ettikleri gibi “Allah’sız, Muhammed’siz, Ali’siz Alevilik olmaz!” olmaz ve Ali’siz Alevilik bir fitnedir.
Özetle, Ali’siz Hariciler veya inkarcılar Aleviliğin kanserli hücreleridir. Bunlara alan açmamak ve yüz vermemek lazımdır. Mutlak surette Alevi kurumlarından uzaklaştırılmaları gerekir.
Sünni toplumu da bu inkarcılara bakarak Aleviliği tanıma yanlışına düşmemelidir. Çünkü gelenekte ve nesilden nesile aktarılan kadim bilgiye göre Alevilik, İslam’ın bir yorumu bile değil, İslam’ın özüdür. Hak- Muhammed-Ali yoludur. Başka laf eden yalan söyler.
Ekte dolaylı da Kâbe ve hacılıkla ilgili bir yazım var.
İlgilenenler okuyabilirler. https://veryansintv.com/yazar/ali-riza-ozdemir/kose-yazisi/murtaza-demir-neden-haci-bektas-veli-demiyor
Kaynak:https://x.com/etnojenez/status/1962411031071769076?t=PIlbcyfz1VDgRm9GGVTkzA&s=08
Zeynel Abidin Koç'un açıklamasına dair video linki:https://x.com/yenisafak/status/1961340544229228686
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Selman Çevik'in yeni kitabı çıktı: Sır ve Rıza
- Terörsüz Türkiye Komisyonu'na Alevilerin dahil edilmesine tepki büyüyor
- Erdoğan’ın Japonya'da yayımlanan makalesi: Asya’nın iki ucundan dünyanın ortak vicdanına
- Özdemir yazdı: İnkarcılığa, Kâbe'ye ve Hacı Bektaş Veli Dergahı'na dair birkaç söz
- Erdoğan'ın makalesi Çin'de yayımlandı
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.