Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: Alevilik-Bektaşiliğin modern eğitim ve toplum modeli

Türkoguz Kılıçgedik, Alevilik-Bektaşilik öğretisinin günümüz Türkiye’sinde kurumsal bir eğitim ve toplum modeli haline getirilmesi gerektiğini savunan çarpıcı bir makale kaleme aldı. “Alevilik-Bektaşiliğin Modern Eğitim ve Toplum Modeli” başlıklı yazısında Kılıçgedik, Horasan ve Anadolu erenlerinin mirası olan Dört Kapı öğretisini merkeze alarak etnik ve mezhepsel ayrışmaya karşı bir çözüm sunuyor.
Türkoguz Kılıçgedik, Alevilik-Bektaşilik öğretisinin günümüz Türkiye’sinde kurumsal bir eğitim ve toplum modeli haline getirilmesi gerektiğini savunan çarpıcı bir makale kaleme aldı. “Alevilik-Bektaşiliğin Modern Eğitim ve Toplum Modeli” başlıklı yazısında Kılıçgedik, Horasan ve Anadolu erenlerinin mirası olan Dört Kapı öğretisini merkeze alarak etnik ve mezhepsel ayrışmaya karşı bir çözüm sunuyor.
Türkoğuz Kılıçgedik'in yazısı şöyle:
ALEVİLİK-BEKTAŞİLİĞİN MODERN EĞİTİM VE TOPLUM MODELİ
Alevilik-Bektaşiliğin Tarihsel Gerçeği
Alevilik-Bektaşiliğin kendini en iyi şekilde tarih içinde temsil ettiği coğrafya Horasan ve Anadolu’dur. Bu coğrafya tarih ve toplumuna has hale gelen bu öğreti Dört Kapı yapılanması içinde geniş bir coğrafyada ve birbirinden farklı toplumlar üzerinden test edilip tarihin uzun ve önemli bir bölümünde başarıyla uygulanmıştır.
Alevilik-Bektaşilik ve Anadolu toplumun günümüz kurumsal yapısı Horasan ve Anadolu tarihsel yapılanması ve bu öğreti üzerinden yeniden yapılandırılmasının önemi gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır.
Doksan Bin Horasan Ve Anadolu Ereni
Bu öğreti ve sistemin eğitim ve toplumsal modeli Ahmet Yesevi, Baba İlyas, Hacı Bektaşi Veli, Ahi Evran, Yunus Emre gibi “Doksan Bin Horasan ve Anadolu Eren ve Arifler” tarafından gerçekleştirilmiştir. Din, inanç, kültür, devlet, tekke, dergah gibi oluşumlar üzerinden Horasan ve Anadolu tarihini yapılandırıp şekillendirmiştir.
Babaiyani Rumi, Bektaşiyani Rumi, Baciyani Rumi, Ahiyani Rumi, Abdallanı Rumi, Gaziyani Rumi teşkilatları Horasan'ın versiyonu olan Anadolu tarihin başlıca mimarlarıdır.
Horasan, Anadolu Eren ve Ariflerin tanımı Dört Kapının üçüncü kademesi olan Marifet Kapı öğretisinde kısaca tanımlanmış. Eren veya Arif olan kişi bir berrak su gibi hem arıdır, hem de arıtıcıdır. Ayrıca bu Eren ve Ariflerden kalan tasavvuf ve yazılı eserlerdeki öğretinin tamamı Dört Kapı öğreti ve sistemi kademeleri içinden çıkmıştır.
Dört Kapı öğreti ve sistemi olmasa, Horasan, Anadolu tarihi, toplumları, inancı, tasavvufu, toplumların sahip olduğu farklı öğreti, toplumsal birlikteliğin ulusal modeli karışık bir hele gelir ve tutarlı bir bütünlük içinde açıklanamaz. Ayrıca toplum farklılıklarına rağmen bu toplumları birbiri ile entegre ederek eğitip organize eden Ariflerin görevleri, öğretisi, amaçları hiçbir şekilde kurumsal, toplumsal, işlevsel ve gerçek anlamda açıklanıp tanımlanmaz.
Alevilik-Bektaşiliğin Günümüz Modeli
Horasan, Anadolu tarih, toplum, din, inanç, kültür modeli tarihte olduğu gibi günümüz Alevi-Bektaşi, Türk, İslam ortak sentezi olan Dört Kapı toplum modeli haline getirilerek bir bütünlük içinde kurumsal ve işlevsel hale getirilmesi Anadolu toplumların yararına ve tarihine karşı büyük bir vefa borcudur. Tarih içinde bu bütünlüğü oluşturan tek oluşum, kademeli ve entegrasyonlu bir sisteme sahip Dört Kapı öğretisi ve sistemidir.
Dört Kapı kademeleri içinde Horasan, Anadolu toplumlarına ayrı ayrı yer verilerek bu toplumlar öğreti ve tüm oluşumlarıyla beraber birbirine bağlılık içinde entegre edilmiştir. Böylelikle İslam içindeki farklı toplumlar hem etnik kimlik farlılıklarını, hem de inançsal farklılığını kaybetmeden kendine özgü haliyle Dört Kapı içinde kademeli bir şekil de birleştirilmiş. Tıpkı hava, güneş, su, toprak sentezinde olduğu gibi birlik beraberlik içinde bir sentez kurularak tarihsel devamlılığı sağlanmıştır.
Dört Kapı içinde bulunan toplum modeli “Şeriat Kapı toplumu Abid-Müslüman, Tarikat Kapı Zahid-Alevi-Bektaşi, Marifet Kapı toplumu Arif-Âlim Hakikat Kapı toplumu Muhip-Veli olarak tarih içinde kademelendirip her kapı öğreti farkıyla beraber bir bütünlük içinde tanımlanmıştır. Bunun örneği Hacı Bektaşi Veli Makalat eseri gibi yazı kaynaklarda vardır.
Ancak bu toplumlar bu öğretisel farklarından dolayı bir birinden ayrı değildir. Yukarıda açıkladığım dört nesnel sentezi gibi birbiriyle sentez içinde olup tarih boyunca birbirlerinden yararlanarak kendi toplumsal öğreti eksiklerini tamamlama uğraşısı içindedirler. Dört Kapı içinde belirtilen bu öğreti ve ilgili toplumlardan birinin eksikliği Dört Kapı öğreti ve sistemi içindeki kademeli toplumsal ve öğretisel amacı büyük oranda olumsuz olarak etkilenmiştir.
Dört Kapı öğretisinin etkili olmadığı ortamlarda etnik, mezhep, tarikat, cemaat, tek tip toplum ve tek tip sınıf modeli gibi yeni toplum modeller Anadolu’da toplumsal yapıyı ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir ortama sürüklemiştir.
Alevilik-Bektaşilik günümüzde Anadolu’da oluşan bu ayrışma ve kutuplaşmaya karşı Dört Kapı öğreti ve sistemini devlet desteğiyle kurumsal ve yasal bir yapıya kavuşturmalıdır. Tarihten gelen deneyim, vizyon ve donanımlarıyla beraber farklı toplumsal yapıları Dört Kapı çatısı altında kademeli olarak birbirine entegre eden ve bu yola birleştiren bir misyon üstlenmelidir.
Siyaset üstü olan, Dört Kapı öğretisi ve sistemi etnik ve mezhepsel statüye ve ayrışmalara indirgenmeden ortak ulusal akıl ve vicdan olan üst akıl ile değerlendirilmelidir.
Modern Toplumsal Model
Dört Kapının tarihsel toplumsal modeli tamamen modern bir modeldir. Hz. Ali’ye verilen Velayet öğretisi ve sistemiyle oluşturulan bu modern toplum, modeli Horasan ve Anadolu tarihinde olduğu gibi günümüzde uygulandığı durumda Anadolu’nun farklı toplum yapılarını Dört Kapı çatısı altında kademeli olarak birleştirebilir. Tarihte olduğu gibi devlet tarafından ortak bir öğreti ve sistem olarak kabul edilip ulusal örgütleme amacı içinde uygulanabilir.
Modern toplum ve eğitim modeli Dört Kapı içindeki kademeli toplumsal entegrasyona göre birey ve toplumu yetiştirir. Bu Modern model yapı Şeriat Kapısında Müslümanlıkla ilgili tüm öğretiyi kabul eder. Müslüman birey ve toplumunu Dört Kapı öğreti ve sistemi içinde Şeriat Kapı öğretisine göre eğitip yetiştirerek bir üst aşamaya hazır hale getirir.
Aynı şekilde Tarikat Kapısındaki Alevi-Bektaşilik ve ilgili tüm öğretiyi kabul eder. Alevi-Bektaşi birey ve toplumunu Dört Kapı öğreti ve sistemi içinde Tarikat Kapı öğretisine göre eğitip yetiştirerek bir üst aşamaya hazır hale getirir.
Her iki kademe ve ilgili öğreti farkı Dört Kapı öğretisine göre samimi ve herhangi bir art niyet beslemeyecek şekilde belirtilip tüm tarihsel ve öğretisel boyutu ve tarih içinde oluşan farkların sebepleri ile net ifadelerle açıklandığında bu her iki öğreti farkları daha iyi anlaşılır. Bu geniş kapsamıyla tam olarak anlaşılan farklar Alevi-Bektaşi ile Müslüman öğrencilerin beraber olduğu bir okul sınıfı ortamında azınlıkta olan Alevi öğrencileri ifşa etmeden çok kolaylıkla ders olarak verilebilir.
Alevilik-Bektaşilik Şeriat Kapısında Müslümanlıktır. Dolayısıyla Alevi-Bektaşi öğrencilerin Müslümanlığı öğrenmesi ne kadar zorunluysa, Sünni öğrencilerinde Alevilik-Bektaşiliği öğrenmesi o kadar zorunludur.
Bu durum Alevi, Sünni fark etmeksizin birbiri hakkındaki tarihsel önyargıları yıkıp eşit ve ortak bir ortam, ortak bir akıl, vicdan ve öğreti sağlaması açısından da önemlidir. Horasan ve Anadolu tekke ve dergâhlarda bunun uygulama örnekleri vardır. Tarihten gelen olumsuz önyargılı hafıza ancak okul gibi eşit eğitim ortamında bu şekilde alt edilip yerini daha sağlıklı bir hafızaya bırakır. Nasıl ki Sünniliğin yıllardır okullarda Alevi öğrencilere öğretilmesi önemli bir sorun teşkil etmiyorsa Alevi-Bektaşilik öğretisi de Sünni öğretiyle beraber “ama aradaki farklılıklar Dört Kapı kademe farkı ve tarihsel nedenleriyle izah edilerek” devlet okullarında Sünni öğrencilere ders olarak öğretilmesi sorun olmaktan çıkarılmalıdır. Böylece İslamiyet tüm yönleriyle ve tarihsel gerçeğiyle her iki taraf tarafından daha iyi anlaşılıp tarihsel hatalardan ve önyargılardan kaçınılarak Horasan ve Anadolu’ya özgü yeni bir gelecek oluşturulmak mümkün hale gelebilir.
Tabi ki okulda toplum ve inanç hakkında verilen ders ile aile ve toplum içinde alınan ders hiç bir zaman aynı değerde görülmemelidir. Bu nedenle toplum, inanç, kültür gibi öğretinin temel merkezi aile toplum, Cem Evi ve ilgili eğitim merkezleri olduğu için bu ortamlara daha çok ağırlık verilip bu ortamda alınan ders ve eğitim en doğru ve sağlıklı olarak kabul edilmelidir.
İslam’ın ilk dönemlerinde toplum henüz birbirinden ayrışmadığı dönemde, Dört Kapı öğretisi içinde görev yapan Kırklar Meclisi her dört kapı öğretisine de sahip olup Şeriat Kapı öğretisini sıradan herkesle ortak paylaşırken Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı öğretisini bu kapı kademesine ulaşan birey ve toplumla paylaşıyordu.
Günümüzde benzer olarak Alevi öğrenciler Şeriat Kapı öğretisi olan Müslümanlığı ve Tarikat Kapı öğretisi olan Alevilik-Bektaşiliği genel olarak Sünni öğrencilerle beraber devlet okullarında almalıdır. Alevilik-Bektaşilik öğretisini ise ayrıntılı olarak aile, toplum cem evlerinde ve ayrıca cem evlerine bağlı devlet tarafından desteklenmiş özel okullarda Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat Kapı kademelerine göre ders almalıdır.
Dört Kapı öğretisine göre Alevi-Bektaşi ve Müslüman toplumu Dört Kapı öğreti ve sistemi içinde iki kademe olan Şeriat Kapısı (Müslüman), Tarikat Kapısı (Alevi) kademeli öğretisine göre eğitilip yetiştirilerek kademeli olarak birbirine entegre edilir. Böylelikle her iki toplum kendi varlığından ve öğretisinden taviz vermeden Dört Kapı sistemi içinde kademeli olarak ilerleme ve yol alma şansına sahip olur.
Anadolu’nun bu iki farklı toplumu tarihte olduğu gibi günümüzde de Dört Kapı öğretisi ve sistemi olan kademeli Şeriat Kapısı, Tarikat Kapısı, Marifet Kapısı ve Hakikat Kapısı entegrasyonuyla Hak ve hakikat yolunda ilerleyerek ulusal birlik ve beraberliğe kavuşması sağlanabilir. Çünkü bu öğreti ve sistem en üst menzil olan Hakikat Kapısına eriştiğinde “Hak Gerçeğine Kavuştuğu Gibi” “Yetmiş İki Millete Bir Nazar İle Bakıp” tüm farklı toplumları “Birleştiren ve Bir Eden " bir hedefe, felsefeye, ulus bilincine ve evrensel birlikteliğe ulaşır.
Sonuç;
Her ne olursa olsun Alevilik-Bektaşilik Hz. Ali Velayet öğretisi olan Dört Kapı öğretisi ve sistemini kendine rehber edinmelidir. Gelecekle ilgili kurumsal, toplumsal, öğretisel, işlevsel, inançsal, kültürel, evrensel, cem evi, ibadet, eğitim, öğrenim gibi tüm norm, düzen ve uygulamalar Dört Kapı öğreti ve sistemi içinde kademeli olarak yer verilmek zorundadır. Çünkü Dört Kapı öğretisi ve sistemi Aleviliğin temellerini oluşturan Hak, Cebrail, Muhammed Ali'nin öğretisini ifade edip bu öğretiye göre kademelendirilmiştir. Alevilik-Bektaşiliğin temellerini, özünü, öğreti ve sistemini doğru ve düzgün bir şekilde temsil eden bu kademeli öğreti tarih ve günümüzün tek öz ve özerk modern eğitim, toplum ve inanç modelidir.
Dört Kapı öğretisi ve sistemi temel öğreti ve sistem olarak kabul görmezse Alevilik-Bektaşilik kendine özgü ve özerk yapısını koruyamaz. Marifet Kapı öğretisi olan Arif'liğin iç ve hal dünyasına, Hakikat Kapı öğretisi olan Veli'liğinmana ve Hak gerçeğine hiç bir zaman ulaşılamaz. Birey ve toplumlar hep ham ve eksik kalıp kâmil birey ve toplum hedefi başarıya ulaşamaz. Dolayısıyla "Hak Muhammed Ali Yolu" kendi gerçek amacına ulaşamaz. Alevilik-Bektaşilik gelecekte sadece çıkar ve gösterişe dönüşen Cem ibadetinden ibaret hele gelir.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Zeynebiye Camii Kültür Merkezi'nde Karabağ Zaferi’nin 5. Yılı coşkuyla kutlanacak
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’den Türkiye’ye taziye mesajı
- MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM Grup Toplantısında konuştu
- İstanbul'da tarihi uyuşturucu operasyonu
- TSK'ya ait C-130 askeri kargo uçağı Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştü
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN






Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.