Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: Alevilik nedir?

Araştırmacı Türkoğuz Kılıçgedik’in kaleme aldığı yazıda, Alevilik-Bektaşiliğin yalnızca din, inanç, mezhep, kültür ya da felsefe gibi tek bir kavramla açıklanamayacağı vurguladı. Kılıçgedik, bu kavramların her birinin Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel bütünlüğünü tam olarak temsil edemediğini, ancak hepsini kapsayan bir öğreti ve sistemin var olduğunu ifade etti: Dört Kapı Öğretisi.
Alevilik-Bektaşilik, tarihsel ve manevi derinliğiyle köklü bir öğreti ve sistem olarak tanımlanıyor. Araştırmacı Türkoğuz Kılıçgedik’in kaleme aldığı yazıda, Alevilik-Bektaşiliğin yalnızca din, inanç, mezhep, kültür ya da felsefe gibi tek bir kavramla açıklanamayacağı vurguladı. Kılıçgedik, bu kavramların her birinin Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel bütünlüğünü tam olarak temsil edemediğini, ancak hepsini kapsayan bir öğreti ve sistemin var olduğunu ifade etti: Dört Kapı Öğretisi.
Alevilik-Bektaşilik Gelişi Güzel Tanımlanamaz
Kılıçgedik’e göre, Alevilik-Bektaşilik hakkında günümüzde ortaya atılan farklı görüşler, genellikle eksik, tutarsız ve tarihle uyumsuz tanımlamalar içeriyor. Alevi-Bektaşi yazılı kaynakları olan Buyruklar, Makalat, Velayetnameler, Cönkler, icazetnameler, şecereler ve ozanların şiirleri incelendiğinde, bu tanımların Alevilik-Bektaşiliğin bütüncül yapısını yansıtmakta yetersiz kaldığı belirtiliyor. Alevilik-Bektaşilik, ne yalnızca bir din, ne bir mezhep, ne de sadece bir doğa inancıdır; aksine, tüm bu unsurları içinde barındıran, zahir (dış) ve batın (iç) yolunu birleştiren bir öğreti ve sistemdir.
Dört Kapı Öğretisi ve Sistemi
Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel adı olan Velayet ve Dört Kapı öğretisi, bu inancın temelini oluşturuyor. Kılıçgedik, Aleviliğin Hz. Âdem ile başlayan peygamberlik silsilesinden Hz. Muhammed’in peygamberliğiyle tamamlandığını ve Hz. Ali’nin Velayeti ile yeni bir öğreti ve sistem olarak Dört Kapı’nın ortaya çıktığını belirtiyor. Bu sistem, dört kademeden oluşuyor ve her kademe farklı insani, manevi ve doğal değerleri kapsıyor:
1. Şeriat Kapısı: Peygamberlik, İslam, din, iman, mezhep, toplum, mülkiyet, dünya, ahiret, yel-hava ve zahir gibi unsurları içerir.
2. Tarikat Kapısı: Velayet, inanç, ilim, felsefe, paylaşım, ikrar, ateş-ısı, batın ve doğa gibi değerleri barındırır.
3. Marifet Kapısı: Melek Cebrail, insanın iç dünyası, duygusallık, hak, hukuk, su, hal âlemi ve batın gibi unsurları kapsar.
4. Hakikat Kapısı: Hak, huzur, birlik, eşitlik, adalet, mana, toprak, sır, ruh ve on sekiz bin âlem gibi kavramları içerir.
Bu kademeler, sevgi, saygı, edep, erkân, mücadele, kanaatkârlık, cömertlik, kendini bilme, ölmeden önce ölme, yetmiş iki milleti bir görme ve Hakk’a teslim olma gibi ilkelerle destekleniyor. Kılıçgedik, bu ilkelerin ve Dört Kapı’daki Kırk Makam’ın yaşanmadan “Enel Hak”, “Vahdeti Vücut” ya da “nur-ışık” olunamayacağını vurguluyor. Dört Kapı öğretisini içselleştirmeyen bir kişinin manevi ve ilmi açıdan gelişemeyeceği, özünde “cahil ve ham” kalacağı ifade ediliyor.
Eğitim ve Öğrenim Şart
Kılıçgedik, Alevilik-Bektaşiliğin yalnızca Cem Evleri, Cem, Semah ya da Dede ile sınırlı olmadığını belirtiyor. Gerçek Alevilik-Bektaşilik, Dört Kapı öğretisinin kademeli olarak bir pir ya da rehberden öğrenilmesi, içselleştirilmesi ve yaşanmasıyla mümkün. Bu öğretiyi bilmeyen ve uygulamayan pir ya da rehberlerin görevlerinin tarihsel olarak meşru sayılmadığına dikkat çekiliyor. Öğretinin tam anlamıyla yaşanmaması durumunda ibadetin de eksik kalacağı belirtiliyor.
Toplumsal Disiplin ve Gelecek
Yazıda, Alevilik-Bektaşiliğin Dört Kapı öğretisi ve sistemi disiplinli bir şekilde uygulanmadığında, toplumda birlik ve disiplinin kaybolacağı, ikiliklerin doğacağı ve toplumun dağılabileceği uyarısı yapılıyor. Bu durumda Cem Evleri, ibadet, pirlik, rehberlik ve taliplik gibi kutsal bağların anlamını yitireceği ifade ediliyor. Kılıçgedik, bu öğreti ve sistemin tüm unsurlarıyla geleceğe taşınmaması halinde, Hakk’ın buyruğuna uyulmamış olunacağını ve toplumun sevgi, saygı, paylaşma gibi değerlerden yoksun bir “boş meydan” haline geleceğini söylüyor.
Alevilik-Bektaşilik Özünden Koparılmamalı
Türkoğuz Kılıçgedik, Alevilik-Bektaşiliğin süslü sözler ya da popülist yaklaşımlarla değil, Dört Kapı öğretisi ve sistemiyle tanımlanması gerektiğini vurguluyor. Bu öğreti ve sistemin disiplinli bir şekilde eğitim-öğrenime dönüştürülmesi ve toplumda uygulanması gerektiğini belirten Kılıçgedik, aksi takdirde Alevilik-Bektaşiliğin temel özünden uzaklaşılacağı ve tarihsel hafızasının kaybolacağı uyarısında bulunuyor. Bu durumun, toplumun manevi ve sosyal değerlerini yitirmesine yol açacağı ve Alevilik-Bektaşiliğin “çok ama çok yazık olacağı” bir noktaya geleceği ifade ediliyor.
Türkoğuz Kılıçgedik'in kaleme aldığı yazı şöyle:
Alevilik-Bektaşilik, Gelişi Güzel Tanımlanmaz
Günümüzde Alevilik-Bektaşilik hakkında gelişi güzel ortaya atılan birçok farklı görüş vardır. Alevilik-Bektaşiliği din, inanç, kültür, mezhep, Tarikat, İslamiyet’in bir yorumu, İslamiyet’in özü, doğa inancı, ilim, nesnellik (yel-ateş-su-toprak), felsefe, milattan öncesi din gibi birçok kavramla tanımlayan birbirinden farklı birçok görüş vardır.
Bu kavramların üzerinden Alevilik-Bektaşiliği dile getirenler, bu konudaki kendi görüşlerini dallandırıp budaklandırırken net bir öğreti ve sistem ortaya koymadan kulağa ve gönülle hoş gelen süslemeli birçok sözcükle Alevilik-Bektaşiliği makyajlayıp giyindirerek tanımlamaya çalışıyorlar.
Bu tanımlar birçok yönüyle ele alınıp incelendiğinde birçok eksik, tutarsızlık, tarihle uyumsuzluk, çoğu hayal ürünü ve pratikte uygulanır olmayan olumsuz özelikleri içinde barındırır.
Alevi-Bektaşi yazılı tarih kaynakları olan Buyruklar, Makalat, Risaleye, Velayetnameler, Cönkler, icazetnameler, şecereler, Ozanların yazdığı şiirler gibi birçok farklı eserler incelendiğinde bu tanımlar ayrı ayrı veya birkaçı bir arada olacak şekilde “tek başına” Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel bütünlüğünü temsil edemiyor.
Yani Alevilik-Bektaşilik tüm tarihsel varlığı ve öğretisiyle beraber tek başına din veya inanç veya kültür değildir. Tek başına mezhep veya İslamiyet’in bir yorumu, özü veya doğa inancı veya ilim, nesnellik (yel-ateş-su-toprak), felsefe değildir.
Ancak bunların hepsini içinde barındırabilecek zahir ve batın yolu olan bir öğreti ve sistemi vardır. Bu öğreti ve sistemde Dört Kapı öğretisi ve sistemidir.
Alevilik-Bektaşilik sadece bir veya birkaç tanıma (kavrama) indirgenip, kapsamlı öğreti ve sistemi es geçildiğinde Alevilik-Bektaşiliğin en önemli ilkeleri olan"zahir ve batın” gibi birçok vazgeçilmezözellik de yok sayılır.
Toplumsal Öğreti Ve Sistemle Şarttır
Uzun tarihsel geçmişi olan her toplumsal oluşumun bir öğretisi ve sistemi vardır. Öğretisi ve Sistemi olmayan tarihsel geçmişe sahip toplum oluşumları uzun yıllar toplum disiplini oluşturmayıp, birlikteliğini korumadıkları için günümüze değin kendi devamlılığını sağlayamamışlar.
İlk yaratılış olarak bilinen Muhammed Ali Nuru, Hz. Âdem ile başlayan peygamberlik öğretisi ve sistemine dönüşerek ilgili peygamberlik silsilesi üzerinden Hz. Muhammed’in peygamberliğiyle son bulmuş. Böylelikle peygamberlik öğretisi, Hz. Ali Velayeti ile beraber yeniden tanımlanarak yeni bir öğreti ve sistem olan Dört Kapı ve ilgili Aleviliği başlatmıştır.
Alevilik, Dört Kapı öğretisi ve sistemi üzerinden tarihten günümüze kadar devam etmiştir.
Alevilik-Bektaşilik Bir Öğreti Ve Sistemdir
Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel adı Velayet ve Dört Kapı öğretisi ve sistemidir. Alevilik-Bektaşiliğin tarihsel adı olan Velayet, “Dört Kapı” ve ilgili öğreti ve sistem zamanla özelikle Anadolu’da Alevilik-Bektaşilik olarak isim almıştır.
Dört kademeden oluşan bu öğreti ve sistemin ilk kademesinde peygamberlik, İslam, din, iman, mezhep, toplum, mülkiyet, dünya, ahiret, yel-hava, zahir gibi birçok insani değer ve doğa kaynaklı bilgiyi kendi içinde barındırır.
İkinci kademede Velayet, inanç, ilim, felsefe, toplum, paylaşım, ikrar, ateş-ısı, batin, doğa gibi birçok insani ilim ve doğa kaynaklı bilgiyi kendi içinde barındırır.
Üçüncü kademede Melek Cebrail, insanın iç dünyası, duygusallık, toplum, hak, hukuk, su, hal âlemi, batin gibi birçok insani ve doğal kaynaklı bilgiyi kendi içinde barındırır.
Dördüncü kademede Hak, huzur, birlik beraberlik, toplum, eşitlik, adalet, mana, toprak, sır, ruh, batın, on sekiz bin âlem gibi birçok insani, Haksal ve doğal kaynaklı bilgiyi kendi içinde barındırır.
Bütün bu oluşum ve kademeler aile, toplum, disiplin, hizmet, edep erkân, sevgi, saygı, mücadele, kanaatkârlık, kararlılık, cömertlik, kendini bilmek, ölmeden önce ölmek, yetmiş iki milleti bir görmek, Hakk’a teslim olmak gibi sayısızca ilke ve Dört Kapıda bulunan “Kırk Makam” ile yaşayıp Dört Kapı yolculuğunu kat etmekle başarı sağlamıştır.
Bütün bunları bu amaçla algılamadan, içselleştirmeden, tüm unsurlarıyla yaşamadan “ennel hak” olunmaz, “vahdeti vücut” olunmaz. “nur-ışık” olunmaz, devriye olunmaz, doğaya uyulmaz, gerçek sırra ulaşılmaz, İnsan İnsanın kıblesi olmaz.
Kişi Alevi olsa bile Dört Kapı eğitim öğrenimini görmeyip içselleştirmedikçe, Dört Kapı kademelerini aşmadıkça manevi ve ilim dünyası gelişmez. Dolayısıyla özünde cahil ve ham kalır.
Dört Kapı öğretisini içselleştirmeyip yaşamayan ve bu amaçlı cahil ve ham kalan kişiden ilim, irfan, ennel hak, vahdeti vücut, nur ve kıble beklenmez.
Dolayısıyla bütün bunlar ve daha fazlası gerçek anlamıyla içselleşip tüm unsurlarıyla yaşanmadan Alevilik-Bektaşilik tam olarak yaşanmadığı gibiAlevilik-Bektaşiliğin ne olduğu da tam olarak anlaşılmaz.
Dört Kapı Öğreti Ve Sisteminde Eğitim Öğrenim Şarttır
Alevilik-Bektaşilik öğretisi ve sistemi sadece Cem Evleri, Cem, Semah, Dede ile sınırlı değildir. Bir pir veya rehbere bağlanmanın ilk şartı Alevi-Bektaşi öğreti ve sistemini kademeli olarak pir-rehber gibi yol öncülerinden öğrenip her kademe öğretisini gerçek anlamda içselleştirip tüm unsurlarıyla yaşamaktır. Bu amaçla öğretisi tam olmayanın ibadeti de eksik kalır. Çünkü ibadet, öğretinin içinde yer alan kutsal tanımlar ve amaçlar için yapılır.
Birey ve toplum Dört Kapının en üst aşaması olan Hakikat Kapı standartlarına ve Hakk'ın buyruğuna ulaşması için Dört Kapı öğreti ve sistemi kademeli olarak şart koşulmuştur.
Dört Kapı öğreti ve sistemini bilmeyen ve uygulamayan pir, rehberin görevleri tarih içinde meşru sayılmamıştır.
"Pir, rehber ve Mürşidin asıl görevi Hz. Ali Velayet ve ilgili Dört Kapı öğreti ve sistemini tüm unsurlarıyla bilmek, içselleştirmek, yaşamak ve yaygınlaştırmaktır."
Dört Kapı öğretisi ve sistemi birey ve toplumun sosyal, inançsal, içsel, insani ve tüm manevi değerlerini yüceltilmesi için gerekli ve zorunlu kılınmıştır.
Sonuç Olarak
Alevilik-Bektaşilik Dört Kapı öğretisi ve sistemini disiplinli bir şekilde eğitim öğrenime dönüştürmeyip öğrenilmedikçe ve toplum içinde yürürlüğe koyulmadığı sürece gerçek özü ile yaşatılamaz
Alevilik-Bektaşilik hakkında ne kadar süslü söz söylenirse söylensin, ne kadar makyaj yapılıp güzel giyindirilirse giyindirilsin, ne kadar popülitesi artırılırsa artırılsın temel özünden, öğreti ve sisteminden sürekli mahrum kalır.
Dört Kapı öğreti ve sistemi ile tanımlanmayan bir Alevilik-Bektaşilik her yöne evrilebilen, her kafadan çıkan seslerle yön bulan başıbozuk bir konuma düşer.
Toplumun her kademesini kapsayan toplumsal öğreti ve sistem toplum içinde disiplinli bir şekilde uygulanır durumda değilse toplum disiplini ortadan kalkar, toplumda ikilik doğar, toplum dağılır. Toplumun geleceği olmaz. Böylece Cem Evlerin, ibadetin, pir, rehber ve talip kutsal bağın bir önemi kalmaz
Böylesi durumda Hakk'ın buyruğu olan kapsamlı ve evrensel bir tarihsel hafızaya sahip bu öğreti ve sistem tüm unsurlarıyla geleceğe taşınmadığı için, Hakk'ın buyruğuna uyulmadığı için Hak ve hakikat yolundan çıkılmış olur.
Hak, Nebiler, Şehit Şühedalar, Evliyalar, Âlimler, Arifler, Veliler olan gaip âlemin erenleri ve zahir, batin ile sır ile yol gösteren, toplumu koruyantüm kutsallar toplumu terk eder.
Böylece toplum ve inanç, toplum, inanç olmaktan çıkıp sevgi, saygı, paylaşma, sosyalleşme yoksunu ve iç dünyası gelişmemiş, hal ve gözlemci ruhu kürermiş, on sekiz bin âlemden (evren) habersiz ve mana ehli olmayan, bu onumu ile cahil cühelaların, hamların ve başıbozukların kol gezdiği boş meydan haline gelir.
Cem Evlerin, ibadetin, pirlik, rehberlik ve talipliğin hiç bir önemi kalmaz ve bu durumda ebetteki bu tarihsel öğreti ve sisteme"çok ama çok yazık olur.”
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Ardan Zentürk: Türkiye kendini bir anda Çin'le aynı mevzide bulabilir!
- Burhanettin Duran: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şarm El-Şeyh Zirvesi’nde tarihî adım attı
- Ahmet El Şara: Uluslararası destek şart
- Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: Alevilik nedir?
- Kazım Balaban yazdı: Alevi Bektaşiler İstiklal Harbinde Mustafa Kemal'e tam destek verdi!
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.