Aşûre” nedir? Ne zaman pişirilir? Neden pişirilir ve paylaşılır?

İbrahim Afatoğlu,Gadir-i Hum Bayramı'nı kaleme aldıHaberi görüntüle

Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu,Tavas ilçesi Tekke Köyü’nde bulunan Sarı İsmail Sultan Dergâhı, Muharrem Ayı’nı anlamlı bir aşure paylaşımıyla kutladı. Afatoğlu, aşurenin kökenini ve bu geleneksel tatlının İslam,Alevi-Bektaşi toplumu için derin bir anlam taşıdığını vurguladı.

Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu, yazısında şunları kaydetti:

“AŞÛRE” NEDİR? NE ZAMAN PİŞİRİLİR? NEDEN PİŞİRİLİR VE PAYLAŞILIR?..

Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın sevgili torunu Hz. Hüseyin, Mekke şehrinden Kûfe şehrine giderken Fırat Nehri’nin kenarında, Kerbelâ denilen yerde, Hicri Takvime göre 10 Muharrem 61, Miladi Takvime göre 10 Ekim 680 tarihinde aile yakınlarından 72 kişiyle birlikte İslâm Halifesi Muaviye oğlu Yezit tarafından şehit edilmiştir. Bu olay İslâm Tarihi’nin en acı, en vahşi olaylarından birisi olarak hatırlanmaktadır ve İslâm ümmetinin Alevî-Sünnî diye ikiye bölünmesinin sebeplerinden birisidir.

“Aşûrâ” sözcüğü, Arapça 10 anlamına gelen “aşara” kelimesinden türetilmiş bir isimdir. Ana malzemesi buğday olan “aşûre”; fasulye, nohut gibi bakliyat; fındık, fıstık, ceviz, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı gibi 12 değişik meyve karışımından oluşan; pekmez ya da şekerle tatlandırılan bir tatlı adı olmuştur.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın sevgili torunu Hz. Hüseyin 2 Muharrem ile 10 Muharrem arasında Muaviye oğlu Yezit’in ordusu tarafından etrafı kuşatılarak aç susuz bırakılmış, Muharrem'in 10. Günü ailesi ile birlikte şehit edilmiştir. Bu katliamdan bir tek Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin, hasta olduğu ve çadırın içinde yattığı için kurtulabilmiştir. Alevî İnancındaki 12 imamlar da işte bu Zeynel Abidin’den devam etmiştir.

Alevî toplumu da bu vahşi katliamın tarih boyunca hatırlanmasını sağlamak ve bir daha böyle acılara meydan vermemek için 1 Muharrem ile 12 Muharrem arası 12 gün oruçlu bir şekilde Yas-ı Matem (Üzüntü) tutarlar. 13. Gün de İman Zeynel Abidin’in kurtuluşunu kutlamak için Aşûre Tatlısı yaparak oruçlarını Aşûre tatlısı ile açarlar. İslâm Tarihi’nin başlangıcından beri geleneksel hale gelen Aşûre tatlısının gerçek hikâyesi budur. Bu gelenek başka kabul ve hikâyeler adı altında beraberlik, yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, paylaşma gibi milli özelliklerimizi güçlendirmek için Türk toplumunun bütün kesimlerinde devam ettirilmektedir.

Bu anlamda günümüzde bazı Alevî-Bektâşî topluluklarda değişiklik göstermek üzere 10,11,12 veya 13 Muharrem günleri Aşûre günüdür. Biz de ortak acılarımızı ortak yaşamak, ortak mutluluklarımızı ortak yaşamak; milli birliğimizi pekiştirmek, yardımlaşmayı sağlamak, dayanışmayı pekiştirmek, hoşgörümüzü artırmak, değerlerimizi paylaşmak için Tavas ilçesi, Tekke köy Sarı İsmail Sultan Dergâhı’nın yapmış olduğu aşûre paylaşımına katıldık. Bu vesile ile Alevî-Bektâşî canların Muharrem Ayı’nda yapmış oldukları duaların Hak katında kabul olmasını temenni ediyoruz…

https://www.facebook.com/share/p/1EAMRA4PuD/