İstanbul
14 Kasım, 2025, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Av.Erdem Cömert yazdı: 10 Kasım ve Kerbela, yas değil direniş günü

Av.Erdem Cömert yazdı: 10 Kasım ve Kerbela, yas değil direniş günü
Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Av. Erdem Cömert, 10 Kasım Atatürk’ü anma gününde Aydınlık Gazetesi'nde  yayımlanan köşe yazısında, Kerbela’yı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün direniş ruhunu ortak bir damarda buluşturdu. “Yas değil, direniş” başlığıyla yayımlanan yazıda Cömert, iki tarihi olayın “biat etmeme” iradesini temsil ettiğini vurguladı.

Aydınlık Gazetesi köşe yazısı | 10 Kasım 2025

Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Av. Erdem Cömert, 10 Kasım Atatürk’ü anma gününde Aydınlık Gazetesi'nde  yayımlanan köşe yazısında, Kerbela’yı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün direniş ruhunu ortak bir damarda buluşturdu. “Yas değil, direniş” başlığıyla yayımlanan yazıda Cömert, iki tarihi olayın “biat etmeme” iradesini temsil ettiğini vurguladı.


Kerbela ile Anadolu’nun Ortak Ruhunu Vurguladı

Cömert, Hz. Hüseyin’in Yezid’e karşı duruşu ile Atatürk’ün “Ya istiklal ya ölüm” kararlılığının aynı ruhu taşıdığını ifade etti:

 “Hz. Hüseyin, zilletle yaşamaktansa izzetli ölümü tercih etmemizi öğütlemiştir. Mustafa Kemal’in ‘Ya istiklal ya ölüm’ kararlılığıyla aynı ruhtur. Hz. Hüseyin, Yezid’e biat etmedi; Atatürk de ‘zamane yezidi’ emperyalizme.”

Atatürk’ün emperyalizmi yenerek “Anadolu’nun Kerbela olmasını engellediğini” belirten Cömert, Aşure günlerindeki mersiyelerin direnişi beslediği gibi, 10 Kasım’da saat 09.05’te yapılan saygı duruşunun da bilinci keskinleştirdiğini yazdı.


“İnkarcılar ve Sahte Dedeler Telaşta”

Geçen hafta Aydınlık’ta yayımlanan Alevi-Bektaşi Güç Birliği Platformu raporuna değinen Cömert, raporun Alevi toplumundan büyük destek gördüğünü ancak AB merkezli bölücü çevreler ile “dede” olduğunu iddia eden sahte kişilerden yoğun tepki aldığını belirtti.

Cömert, Dursun Halifebaba’nın mürşidinden aktardığı sözü hatırlattı:

 “Tüm kalbiniz ve aklınızla, hiçbir beklenti ve hesap içinde olmadan, tevhid ruhuyla bir çaba gösteriyorsan korkma, başarırsın. Bu çabanın sonucunu görmeden her şeye rağmen muhalefet eden, bozmaya çalışanlar varsa doğru yoldasın demektir.”


“Bugün Yas Tutmuyor, Hatırlıyor ve Direniyoruz”

Yazısının sonunda 10 Kasım’da saygı duruşunda düşüncelerini paylaşan Cömert, şu ifadelerle bitirdi:

 “Bugün saygı duruşundayken bunları düşünüyor, yas tutmuyor; hatırlıyor ve direniyoruz. Hz. Hüseyin ve Atatürk’ün biat etmeme iradesi, ‘zamane yezidi’ emperyalizme karşı bağımsızlık ve direniş yolunda bizimle birlikte varlığını sürdürüyor. Aşk ile…”


Horasan Erenleri Dernekler Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Av. Erdem Cömert'in Aydınlık Gazetesi'nde yayımlanan makalesinin tam metni şöyle:


Yas değil, direniş: 10 Kasım’ın ve Kerbela’nın ortak damarı

Bugün bir yas gününde yazıyoruz.

Bazı yaslar acının değil, direnişin günüdür. Yas tutanlar, o acıyla değil o acıdan doğan güçle yaşarlar. Tarihte, yasın direnişe dönüştüğü örneklerin en güçlülerinden biri Kerbela’dır.

Hz. Hüseyin’in şehadeti, bir trajediden öte, zalime karşı hakkın ve teslimiyete karşı onurun sembolüdür. Aynı çizgi, yüzyıllar sonra Anadolu’da Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında yeniden can bulmuştur.

Biri 7. yüzyılda, diğeri 20. yüzyılda, aynı sözü söylemiştir: Biat yok, teslimiyet yok.


KERBELA VE ANADOLU: BİAT ETMEYENLER

Hz. Hüseyin, o dönemin iktidarına biat etmeyi reddederken şöyle diyordu:

“Bu soysuz beni iki şey arasında tercih etmeye zorluyor: Ya kılıçla doğranmak ya da zillet, alçalmak...”

Hz. Hüseyin, zilletle yaşamaktansa izzetli ölümü tercih etmemizi öğütlemiştir.

Mustafa Kemal’in “Ya istiklal ya ölüm” kararlılığıyla aynı ruhtur. Hüseyin, Yezid’e biat etmedi; Atatürk de “zamane yezidi” emperyalizme.

Atatürk, emperyalizmi yenerek Anadolu’nun Kerbela olmasını engelledi.

Aşure günlerinde yakılan mersiyeler yürekleri ateşlerken direnişi beslediği gibi, saat dokuzu beş geçe bir dakikalığına duran bedenlerimiz de bilincimizi keskinleştiriyor ve kararlılığımızı tazeliyor.

Hz. Hüseyin’in yası, zalimin karşısında eğilmeyen insanın evrensel sembolüdür. Atatürk’ün ardından tutulan yas da yalnızca bir liderin kaybı değil bağımsızlık fikrine sahip çıkmanın ifadesidir.


İNKARCILAR VE SAHTE DEDELER TELAŞTA

Geçen hafta bu sayfalarda Alevi-Bektaşi Güç Birliği Platformu’nun yayımladığı raporu kaleme almıştık. Bu rapor, tam da bu direniş damarının bugünkü ifadesidir. Alevi toplumu, bu raporla kendi sözünü yeniden kurdu; Anadolu’nun her köşesinden coşku ve sahiplenme geldi.

AB merkezli bölücü çevrelerden, bir de “dede” olduğunu iddia eden sahte kişilerden de yoğun tepki aldık. Zaten bu çevreler saldırmasa, “Acaba doğru yolda değil miyiz?” diye düşünürdük.

Dursun Halifebaba’nın mürşidinden aktardığı bir söz bu duruma tam oturuyor:

“Tüm kalbiniz ve aklınızla, hiçbir beklenti ve hesap içinde olmadan, tevhid ruhuyla bir çaba gösteriyorsan korkma, başarırsın.

“Bu çabanın sonucunu görmeden her şeye rağmen muhalefet eden, bozmaya çalışanlar varsa doğru yoldasın demektir.”

Bugün saygı duruşundayken bunları düşünüyor, yas tutmuyor; hatırlıyor ve direniyoruz. Hz. Hüseyin ve Atatürk’ün biat etmeme iradesi, “zamane yezidi” emperyalizme karşı bağımsızlık ve direniş yolunda bizimle birlikte varlığını sürdürüyor.

Aşk ile…

Kaynak yazı: https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/yas-degil-direnis-10-kasimin-ve-kerbelanin-ortak-damari-555185

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!