Av. Erdem Cömert yazdı: Ezber bozan bir çıkış

Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Av. Erdem Cömert, Aydınlık Gazetesi'nde yayımlanan "Ezber bozan bir çıkış" başlıklı köşe yazısında, 1 Kasım 2025'te açıklanan "Alevi Raporu"nu değerlendirdi.
Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Av. Erdem Cömert, Aydınlık Gazetesi'nde yayımlanan "Ezber bozan bir çıkış" başlıklı köşe yazısında, 1 Kasım 2025'te açıklanan "Alevi Raporu"nu değerlendirdi. Rapor, 30 ocak, 7 federasyon, 130'un üzerinde dernek, vakıf ve cemevinin imzasıyla Alevi-Bektaşi Güç Birliği Platformu tarafından hazırlanmıştı.Cömert, raporu "Aleviliği ayrışmanın değil, birliğin kaynağı olarak tanımlayan" bir belge olarak nitelendirdi. Yazıda, raporun "Allah, Muhammed, Ali" çizgisini "Cumhuriyet'in kurucu değerleriyle" buluşturduğu belirtilerek, Aleviliğin yabancı başkentlerin laboratuvarlarında tarif edilemeyeceği vurgulandı.
Av. Erdem Cömert, yazısında şunları kaydetti:
Aleviliği kimlik siyasetine indirgemeye, inanç üzerinden ayrıştırmaya çalışanlara karşı bu kez söz, doğrudan inancın özünden yükseldi.
Hep söylüyoruz; bu milletin irfan damarından doğan bir yolu, yabancı başkentlerin laboratuvarlarında yeniden tarif edemezsiniz. 1 Kasım 2025’te açıklanan, Alevi-Bektaşi Güç Birliği Platformu’nun hazırladığı “Alevi Raporu” işte o irfanın kendi sesidir.
Aleviliği ayrışmanın değil, birliğin kaynağı olarak tanımlayan, fakirin de yazımında emek verdiği bu rapor, bu topraklarda yüzyıllardır süren kardeşliğin sesini yeniden yükseltmeyi amaçlıyor.
30 ocak, 7 federasyon, 130’un üzerinde dernek, vakıf ve cemevinin imzasıyla açıklanan “Alevi Raporu” , “Allah, Muhammed, Ali” çizgisini “Cumhuriyet’in kurucu değerleriyle” buluşturan bir anlayışı temel alıyor.
YENİ ANAYASA VE MİLLİ DURUŞ
Raporun en dikkat çekici yanı, “Yeni Anayasa” tartışmalarına getirdiği berrak duruştur. Alevi-Bektaşi Güç Birliği Platformu, Anayasa’nın ilk dört maddesiyle 66. maddesinin korunması gerektiğini açıkça ifade ediyor. Çünkü bu maddeler Türk milletinin ortak varlığının, Cumhuriyet’in laik ve milli temelinin güvencesidir. Bu bir tercih değil, tarihsel bir zorunluluktur. Alevi toplumunun güvenliği, onuru ve geleceği de bu bütünlüğün içinde anlam bulur. Ayrışmak değil, birlikte var olmak; devletle çatışmak değil, devletle birlikte yürümek… Raporun özü tam da bu milli bilince yaslanıyor.
EĞİTİMDE VE İNANÇ ALANINDA NET TALEPLER
Aleviler için sorun din eğitiminin varlığı değil, o eğitimin kimlerin elinde nasıl bir araca dönüştüğüdür. Açık olarak belirtmek gerekir ki; tarikatların/cemaatlerin dernek maskesi altındaki yapılarıyla işbirliği içinde yürütülen her türlü din eğitimi, bu ülkenin hem laik düzenine hem de Alevi toplumuna yönelmiş bir tehdittir.
Rapor, bu tehlikeyi görerek din eğitiminin yalnızca Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda, kadrolu öğretmenler eliyle verilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu, hem laikliğin hem de toplumsal barışın teminatıdır.
Aleviliğin ve Bektaşiliğin müfredata doğru biçimde girmesi, bu toprakların çocuklarının birbirini tanıması, önyargı duvarlarının yıkılması demektir. Ayrıca önerilen “Anadolu Erenleri Haftası”, yalnızca bir etkinlik değil; bu milletin ortak vicdanını yeniden hatırlatan bir çağrıdır.
MADIMAK VE BAŞBAĞLAR: ORTAK ACININ HAFIZASI
Raporun en anlamlı bölümlerinden birinin, Madımak ve Başbağlar için “hafıza müzeleri” kurulması talebi olduğunu düşünüyorum.
Bu öneri, sadece bir kültürel proje değil; derin bir yüzleşmenin de ifadesi.
Madımak ve Başbağlar katliamlarını yapanlar, canı cana düşman etmek, canı canın yüzüne bakamaz hale getirmek istediler.
Oysa Alevi inancında “Can veririz, can almayız; biz canız” düsturu vardır.
Bu iki acı, birbirinin karşıtı değil, tek merkezden yapılan saldırıların ürünü, aynı milletin yüreğine saplanan iki yaradır.
Madımak ve Başbağlar birlikte anıldığında, acılar ortaklaşır; sorumlular belirlendiğinde ise o acı, birliğe dönüşür.
İşte bu yüzden, bu iki mekânın birlik ve yüzleşme hafızasına dönüşmesi, tarihsel bir gerekliliktir.
BİR MİLLET, TEK YÜREK
Alevi-Bektaşi Güç Birliği Platformu’nun raporu, bir çağrıdır.
Bu çağrı, “farklı kimlikler” üzerinden değil, ortak aidiyet üzerinden konuşuyor.
“Devletle bütünleşme” vurgusu bir teslimiyet değil, aidiyet bilincidir.
Devletini karşısında değil, yanında gören bir Alevilik anlayışı, bu topraklarda kardeşliğin teminatıdır.
SONUÇ:
Alevilik ne bir muhalefet kimliğidir ne de bir “farklılık vitrini.”
Bu toprakların ışığıdır, bu milletin vicdanıdır.
Ve o vicdan, eşit yurttaşlık adı altında ayrışmak değil, aynı yurtta birlik içinde yaşamak istiyor.
Aşk ile…
Kaynak: https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/ezber-bozan-bir-cikis-554164
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Bakan Bak'tan açıklama: Burs ve öğrenim kredisi başvuru sonuçları açıklandı
- Dr. İhsan Ünlü yazdı: Âşık Davut Sularî Sempozyumu'nun ardından
- Av. Erdem Cömert yazdı: Ezber bozan bir çıkış
- TÜRK-İŞ'den asgari ücret ve çalışma hayatına ilişkin 10 maddelik bildiri
- Ömer Çelik: 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak ilan edildi
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN





Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.