Mete Yarar: Suriye'deki Olaylar Sürpriz Değil

Suriye'den, İsrail’in saldırılarına yönelik açıklamaHaberi görüntüle

Güvenlik ve strateji uzmanı Mete Yarar, kendi YouTube kanalında yayınladığı bir videoda Suriye’deki son gelişmeleri detaylı bir şekilde ele aldı. Suriye’de yaşanan olayların beklenen bir süreç olduğunu ve sürpriz olmadığını vurgulayan Yarar, bölgedeki karmaşık dinamiklerin, etnik ve mezhepsel yapıların, tarihi olayların ve dış güçlerin stratejilerinin bu gelişmelerde kilit rol oynadığını belirtti. İsrail’in Şam ve Süveyda’daki hükümet kurumlarına yönelik saldırılarıyla bağlantılı olarak, Suriye’nin bölünmesine yönelik sistematik bir planın parçası olduğunu savundu.

Suriye’deki Gelişmeler Sürpriz Değil

Yarar, Suriye’deki mevcut durumun yıllardır sahadan toplanan veriler ve tarihi bilgilerle öngörülebilir olduğunu ifade etti. “Suriye’deki gelişmeler bizim için sürpriz mi? Hayır, hiç sürpriz değil. Beklediğimiz şekilde ilerliyor” diyen Yarar, analizlerinin saha tecrübesi, istihbarat bilgileri ve tarihi okumalara dayandığını belirtti. “Elimizdeki veri ne kadar fazlaysa, hata payımız o kadar azalır” diyerek, analizlerinde saha bilgisi, istihbarat ve tarihsel bağlamların önemine vurgu yaptı. Ancak, geleceği öngören bir “kahin” olmadığını, yalnızca mevcut verilere dayalı okuma yaptığını ekledi.

İsrail’in Stratejisi: Merkezi Hükümeti Zayıflatmak

Yarar, İsrail’in Suriye’deki stratejisinin, merkezi hükümetin otoritesini zayıflatmak ve ülkeyi kontrol edilebilir parçalara ayırmak olduğunu iddia etti. Özellikle Süveyda’daki Dürzi bölgesinde patlak veren isyanın, İsrail’in hava hakimiyetini kullanarak Suriye hükümetinin askeri gücünü hedef aldığını belirtti. İsrail’in, Suriye’nin deniz kuvvetleri, radar sistemleri, uçaklar, helikopterler ve tanklar gibi kritik askeri unsurlarını yok ederek sahada kontrolü ele geçirmeye çalıştığını söyledi. “İsrail, Suriye hükümetini diğer gruplarla eşit seviyeye indirgemeye çalışıyor. Hükümetin elindeki silahları azaltarak, yıpratma sürecini başlattılar” dedi.

Yarar, Süveyda’daki Dürzi isyanının tesadüfi olmadığını, İsrail’in özel kuvvetleriyle irtibat kuran Dürzi gruplarının bu süreçte aktif rol oynadığını öne sürdü. “Dürzi bölgesine silah sokuldu, isyan büyütüldü ve İsrail’in müdahalesi talep edildi” diyen Yarar, bu hamlelerin bölgenin kontrolünü ele geçirme planının bir parçası olduğunu belirtti. Ayrıca, Ürdün sınırındaki Amerikan destekli grupların ve Fırat’ın doğusundaki SDG’nin (Suriye Demokratik Güçleri) hareketlerinin de bu plana hizmet ettiğini savundu.

Tarihi ve Etnik Dinamikler: Dürziler ve Bölünme

Suriye’nin etnik ve mezhepsel yapısının karmaşıklığına dikkat çeken Yarar, bölgenin ulus-devlet yapısından ziyade etnik ve dinsel gruplar üzerinden şekillendiğini ifade etti. “Suriye etnik ve mezhepsel haritası diye arattığınızda, farklı istihbarat servisleri tarafından manipüle edilmiş onlarca harita karşınıza çıkar. Ama sahayı gezerseniz, tarihi okursanız, hangi haritanın gerçek olduğunu anlarsınız” dedi. Yarar, özellikle Dürzilerin tarih boyunca Osmanlı, Fransızlar ve Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’ya karşı isyanlarda önemli roller oynadığını hatırlattı. 1921-1936 yılları arasında Fransız işgali döneminde Dürzilerin Suriye’de özerk bir bölge elde ettiğini ve bu dinamiklerin bugün de etkili olduğunu belirtti.

Süveyda’nın Dürzilerin yoğun yaşadığı bir bölge olduğunu vurgulayan Yarar, bu bölgedeki isyanın stratejik bir hamle olduğunu ve İsrail’in hava desteğiyle desteklendiğini söyledi. Ayrıca, Amerikan kontrolündeki Fırat’ın doğusu ve Ürdün sınırındaki bölgelerin, Suriye’yi bölme planında kilit rol oynadığını ifade etti. SDG’nin Rakka ve Deyrizor’a yaklaşık 10 bin kişilik bir kuvvet kaydırdığını belirten Yarar, bu hareketin Halep’e yönelik olası bir hamlenin göstergesi olabileceğini öne sürdü. “SDG, Halep’e yürürse şaşırmayın” dedi.

Batı Emperyalizmi ve Çekiç Güç Benzetmesi

Yarar, Suriye’deki mevcut durumun, 1990’larda Irak’ta uygulanan “Çekiç Güç” modeline benzediğini savundu. Irak’ta ABD ve İngiltere’nin hava sahasını kontrol ederek Saddam Hüseyin’in kuzey ve güney bölgelerine girişini engellediğini hatırlatan Yarar, benzer bir stratejinin şu anda Suriye’de uygulandığını belirtti. “Amerika, Fırat’ın doğusunun hava sahasını kontrol ediyor. İsrail ise Dürzi bölgesinde hava hakimiyetini sağlıyor. Bu, Çekiç Güç’ün bir versiyonu” dedi. Bu stratejinin, Suriye hükümetinin elindeki askeri güçleri imha etmeyi ve merkezi otoriteyi zayıflatmayı hedeflediğini vurguladı.

İç Savaşın Kalıcı Etkileri ve Bölünme Riski

Suriye’deki iç savaşın, gruplar arasında kan davası yarattığını ve ülkenin birleşmesini neredeyse imkansız hale getirdiğini ifade eden Yarar, “İç savaş yaşayan ülkeler, birbiriyle kan davası olan gruplar nedeniyle toparlanamaz. Bunu sahada tecrübe etmiş biriyim” dedi. Suriye’nin en az 4-5 parçaya bölünmesi hedefiyle hareket eden dış güçlerin, bu süreci Esad döneminde başlattığını ve şu anda devam ettirdiğini savundu. “Esad, bu projeye hizmet etti. Ülke bu noktaya onun döneminde geldi,” diyerek, mevcut durumun uzun vadeli bir planın sonucu olduğunu belirtti.

Tarafsızlık ve Gerçekçilik Vurgusu

Analizlerinde tarafsızlığın önemine vurgu yapan Yarar, duygusal veya ideolojik yaklaşımların gerçeği gölgede bırakabileceğini söyledi. “Gerçek sahipsizdir. Tarafsız kalarak gerçeğe ulaşabilir ve doğru analiz yapabilirsiniz, dedi. Suriye’deki durumun 6 ayda çözüleceğini iddia edenlere karşı çıktığını hatırlatan Yarar, “O gün bitmez demiştim, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Bu bir tuzak isyanı ve Suriye’yi bölmeye yönelik büyük bir oyunun parçası” diye ekledi.

Büyük Bir Tuzak ve Bölünme Planı

Mete Yarar,Suriye’deki mevcut isyanın ve dış müdahalelerin, ülkeyi parçalamaya yönelik büyük bir stratejinin parçası olduğunu vurguladı. Merkezi hükümetin zayıflatılması, etnik ve mezhepsel grupların silahlandırılması ve hava hakimiyetiyle desteklenen operasyonların, Suriye’yi kontrol edilebilir parçalara ayırmayı amaçladığını savundu. “Bu isyan, Suriye’yi bölmeye kadar götürecek büyük bir oyunun parçası. Gerçekleri görmek için taraf tutmayın” diyerek izleyicilerine uyarıda bulundu.

Mete Yarar'ın açıklamasının tamamını izlmek için lütfen tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=N6DQELkIyf0