ATATATÜRK VE “MÜZİK ŞEHRİ URFA”
18 Nisan 2025, Cuma 14:13Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1934’te TBMM’nin Dördüncü Dönem Dördüncü Toplanma Yılı’nı açarken söyledikleri, Türk devriminin müzik görüşüdür:
“Beyler;
Şu gördüğünüz küçük sazın bağrında bir milletin kültürü dile geliyor. Bir milletin kültür ve sanat hareketlerini ve seviyesini, milli geleneklerine bağlı kalarak, medeni dünyanın kendisine ayak uydurmaya mecbur olduğumuzu unutmamalıyız. Bu küçük sazın bağrından kopan nağmeleri, bu istikamette geliştirmeye ve değerlendirmeye ehemmiyet ve kıymet verilmelidir.” (1) der.
Evet, bu öngörü doğrultusunda ozanlar, aşıklar ve şairler konuşacaktı. Urfa’ya “gelen ağlıyor, giden de ağlardı.”
Bu makus talihi yenmek için Mustafa Kemal Paşa, bu şiir şehrine şair milletvekilleri görevlendiriyordu.
Bu milletvekillerinden Mehmet Emin Yurdakul: 1932 yılı Urfa’nın Kurtuluş Bayramına davet edilir.
Diğer milletvekilleri ile gelir. Bayram yerinde, kürsüye çıkarak:
- “Urfalı Hemşehrilerim, sizlere Büyük Gazi Mustafa Kemal’in sevgi ve selamlarını getirdim”, deyince:
- Bayram yeri coşkunluklara sahne olur.
Ve Rahmetli Şair Yurdakul;
- “Ankara garında trene binmiş, hareket etmek üzere idik. O sırada Gazi Hazretleri gara girdi ve kompartmana teşrif ettiler. Hayret içerisinde kaldım. Hemen bana nereye gittiğimi sordu, Urfa’ya olduğunu söyledim.
- “Biliyordum Hocam! Kahraman Urfalılara, Nebiler ve Veliler diyarına, saz ve söz ehli Urfalılara sevgi ve selamlarımı söyle, bunun için geldim.” (2) der.
“Urfa’ya gelmiş, görmüş veya bir müddet yaşamış yazar ve şairlerimizin Urfa’yı nesirle anlatmak yerine şiirle dile getirmişlerdir… Bunun dışında Urfa: hep özenilen, güzel hasletleriyle anılan “şiir şehir” olarak karşımıza çıkar.” (3)
Evet, Atatürk, bu gerçeği bilen, gönül gözü açık bir er kişi olduğu için Cumhuriyet kurulduğunda yurdumuzun iki önemli şairi Yahya Kemal Beyatlı ve Mehmet Emin Yurdakul’u Urfa Milletvekili olarak görevlendirir, kendi deyimiyle “saz ve söz ehli” dediği şehrimiz;
Mustafa Kemal “Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Ancak, bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir.” der.
Bu öngörüden yaklaşık 100 yıl sonra Urfa UNESCO tarafından “Müzik Şehri” unvanını alır.
Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in çok yerinde bir yorumuyla “Bizce büyük adamların kusurları değil, “kemalleri” ortaya konur. Bundan gafil gibi davrananlara bu ruh hâletlerinin bozukluğundan dolayı acınır.” (4)
*****
1- Ogün Atilla Budak, “Türk Müziğinin Kökeni-Gelişimi”, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları: 2392, Ankara, 2000, s.152-160-168; * Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt 1, s.396; * Mustafa Aysan, Hamza Eroğlı, Mehmet Gönlübol, Turhan Feyzioğlu, Atatürk Yolu, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1987, s.210; * Ahmet Adnan Saygun, Atatürk ve Musikî, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Yayınları, 2. Basım Ankara, 1987, s.10.
2- Naci İpek, “Urfa’dan ve Urfalı’dan Çizgiler”, Şanlıurfa Belediyesi: I. Kurtuluşuz 65 Yıl, 11 Nisan 1985, s.38
3- Mehmet Kurtoğlu, “Şiir Şehir Urfa”, T.C. Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Desen Ofset, Ankara, 2006, s.9-13.
4- H. Hicran Göze, “Yahyâ Kemal ve Atatürk”, Boğaziçi Yayınları: 368, A.Ş., Arı Matbaası, İstanbul, s.10
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum