BAY BAY HEPİNİZ!
20 Nisan 2025, Pazar 22:00İki gündür Ankara’da bildik bir tiyatro izledik. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin genel kurulundan söz ediyorum.
Bizim Alibeyköy’ün şube başkanı Hüseyin Güzelgül, başını PKK’nın çektiği ve Dev-Sol’a kadar çeşitli “ultra-sol” örgütlerle oluşturulan koalisyona karşı kazanması imkansız bir yarışa girmeye cesaret etmişti.
Kendisini Alevileri temsil makamında ilan eden bu örgüt, yasa dışı terör örgütleri ile bağlantıları nedeniyle tutuklanan ve mahkum olan çok sayıda şube başkanı, yönetici vd. üyelere sahip olmasıyla ünlü. Güzelgül hatasını anlamıştır, umuyorum.
Öte yandan, salona asılan “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kapatılsın” pankartı bu örgütü yönetenlerin Alevi Bektaşilerin dertleriyle, tasalarıyla, talepleriyle uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını gösterdi.
PSAKD NE İSTİYOR?
Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Arslan’ı da “davulcunun şahidi zurnacı” kontenjanından divana oturtmuşlar. Arslan’ın da konuşması aynı minvalde: “Asimilasyon”, “Devlet müdahalesi”, “Kapatılsın”.
Evet evet, bir de “halk adına konuşuyoruz” nakaratı eksik olmuyor.
Ama halk nerede? İşte orası biraz karışık.
Kendilerine bol keseden temsilcilik ünvanı dağıtan bu beylerin Alevi Bektaşiler adına ne talepleri var?
- Din dersleri kaldırılsın!
- Türkiye laiktir, laik kalacak!
- Eşit yurttaşlık!
- Türk askeri operasyonları durdursun!
vs.
Yani, bir toplumsal grubun sorunlarını ifade etmek ve çözümlerine katkı sunmak için kurulduğunu iddia eden örgüt, aslında siyasi yelpaze içerisinde belirli bir odağın borazanı haline gelmiş durumdadır!
ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI
Öte yandan, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, kurulduğu günden itibaren sahada çalışıyor.
Özellikle son bir buçuk yılda sayısız hizmet üretmiş. 2100’ün üzerinde cemevinden 1200'ü kuruma herhangi bir taleple başvurmuş. Bu bir teveccühtür. Halkın sesidir. Yani, özcesi; Alevi Bektaşi toplumu sorunlarını nerede çözeceğini de biliyor ve o kapıyı kullanıyor.
Ayrıca, bu “siyasi abe”lere şunu da hatırlatmak lazım ki, asimilasyonun olduğu yerde teveccüh olmaz. Cemevlerine sahip çıkmak, onu korumak, onarmak isteyenlerin sesi çoktan bu eski, kof muhalefet korosunu bastı!
Artık “Başkanlık kapatılsın” türü tartışmalar çoktan “raf ömrünü” de doldurdu. Bu türden söylemler, dünün tozlu ajandalarından çıkma, bugünün gerçekliğiyle bağını yitirmiş boş laflardan ibaret. Sahada karşılığı yok.
İşin gerçeği şudur: Toplum ihtiyaçlarını ve taleplerini açıkça ortaya koyuyor ve devlet de bu çağrıyı yerine getiriyor!
Başkanlık kuruldu, çalışıyor ve hizmet ediyor. Cemevlerinden gelen yoğun başvuru sayısı da bu yapının gerekliliğini açıkça ortaya koyuyor.
Dolayısıyla bu kurumun varlığı artık bir tartışma değil, bir gerçekliktir. Bu tartışma da çoktan kapanmıştır. Bundan sonrası, bu yapıyı daha iyi hale getirmenin derdiyle dertlenmektir.
SOL KOMÜNİZM, BİR ÇOCUKLUK HASTALIĞI!
Buraya şu notu da düşmek isterim:
Esasen beni ilgilendirmez, istediğiniz tarzda örgütçülük yapabilirsiniz, ama; solculuğu slogan atmak, protesto metinleri yazıp okumak vb tepkiselliklerden ibaret gören “konsept örgüt”lerin aslında kullanıma elverişli ve kullanılan aparatçikler olduğunu da tarihten biliyoruz.
Halkın sorunlarını çözmeyen, çözmeye muktedir irade ortaya koyamayan örgütler, sol jargonla söylersek, “karşı devrim üreten aparatlara” dönüşür. “Rojava ve Kobani”deki abelerinize sorun, onlar da teyit edecektir.
Bugün yapılanı anlamak için, en basit ifadeyle soralım:
Senin yıllardır kapısında dert yandığın meseleleri devlet duyuyor, çözüm için kurum kuruyor, sen kalkıp bu kurumu neden hedef alıyorsun?
Sahi, ne istiyorsun?
Cemevlerinin sorunlarının devam etmesini mi?
Talep ve ihtiyaçların muhatapsız kalmasını mı?
Çözümsüzlük üzerinde tepinerek iki gariban Alevi gencini militanlaştırmak için mi yapıyorsun bütün bunları?
CUMA ERÇE KİMİN YOLUNDAN GİDİYOR?
Yeniden Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı seçilen Cuma Erçe, konuşmasında İbrahim Kaypakkaya’nın (TKP/ML lideri), Mahir Çayan’ın (THKPC lideri), Deniz Gezmiş’in (THKO lideri), Mazlum Doğan’ın (PKK lideri) yolundan gittiğini ilan etti!
Yani...
Hacı Bektaş Veli’nin değil, Kaygusuz Abdal’ın değil, Nesimi’nin değil, Fuzuli’nin değil, Yemini’nin değil, Kul Himmet’in değil, Şah İsmail’in değil, Virani’nin, Pir Sultan Abdal’ın değil!
Mahzuni Şerif’in değil, Aşık Veysel’in değil, Edib Harabi’nin değil, Teslim Abdal’ın değil, Davut Sulari’nin değil, Feyzullah Çınar’ın değil, Muhlis Akarsu’nun değil, Nesimi Çimen’in değil, Kazak Abdal’ın değil, Dadaloğlu’nun değil!
Kimse kusura bakmasın, Alevi Bektaşi toplumunu bu “kafayla” bir yerlere götüremezsiniz.
Giderek daha marjinalleşerek, sonunda tarihin çöplüğünde lâyık olduğunuz makama ulaşacaksınız.
ALEVİ BEKTAŞİLER YIKICI DEĞİL, YAPICI DURUŞ BEKLİYOR
Beyninizin basmayacağını biliyorum ama, okurlarıma özellikle vurgulamak için anlatıyorum: Devlet sadece bir güç değil, aynı zamanda bir hizmet kapısıdır.
Dolayısıyla, Alevi Bektaşilerin çıkarı için yapılması gereken bu kurumu kapattırmaya çalışmak değil, güçlendirmektir.
Eksikleri var mı? Elbette var!
Bu eksiklerin neler olduğunu ve Alevi Bektaşi toplumun lehine nasıl giderilmesi gerektiğini, daha kurumun kuruluş kararnamesinin ilanından hemen sonra açıkladım.
Ama, PSAKD ve diğer tabelasında “Alevi” yazan örgütlerin yaptığı ise, taş üstüne taş koyanların yanında olmak yerine, temeli yıkmaya çalışmaktır.
Ve bu, sadece art niyet değil, toplumdan da kopuştur.
Yıkmak, dağıtmak, kuru muhalefet, eleştirmek kolaydır.
Zor olan kurmak, sürdürmek, geliştirmektir. Pankart devri bitti. Sahada olanın yanında olmak, çalışanı desteklemek vaktidir.
Siz seyredin, slogan atın, protesto bildirileri yaza durun; bu kervan yürüyor!
Siz ister “asimilasyon” deyin, ister “kapatılsın” diye bağırın, kurduğunuz siyaset tutmadı.
Yoğun çalışmanın yarattığı hengamede sesinizi duyan da kalmadı.
Toplum sizi değil, çözüm üreteni alkışlıyor. Bu yakıcı gerçeklikle er geç, bir gün mutlaka yüzleşeceksiniz.
Nazmi Kırık’ın “Organize İşler” filmindeki repliği size gelsin:
Bay bay, hepiniz!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum