Bahçeli, TRÇ İttifakı önerdi: Türkiye, Rusya ve Çin’den oluşan bir ittifak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada, Türkiye, Rusya ve Çin’den oluşan bir “TRÇ İttifakı” kurulmasını önerdi. Bahçeli, bu ittifakın, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına ve küresel adaletsizliklere karşı etkili bir duruş sergileyebileceğini vurguladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada, Türkiye, Rusya ve Çin’den oluşan bir “TRÇ İttifakı” kurulmasını önerdi. Bahçeli, bu ittifakın, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına ve küresel adaletsizliklere karşı etkili bir duruş sergileyebileceğini vurguladı.
Devlet Bahçeli, ABD-İsrail ittifakına karşı en uygun seçeneğin “TRÇ İttifakı” olduğunu belirterek, “Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil bir ittifak, akla, diplomasiye ve yeni yüzyılın stratejik ortamına uygun bir seçenektir,” dedi.
Bahçeli, Gazze’de 712 gündür süren insanlık dramına dikkat çekerek, İsrail’in “yüzyılın soykırım suçu” işlediğini ve bu suçun siyasi ile hukuki bedellerinin ağır olacağını ifade etti. “Gazze’de masum bir halkın imha ve itlaf süreci, vahşetin akılları ihlal eden yöntemleriyle ilerliyor,” diyen Bahçeli, uluslararası toplumun ve özellikle İslam ülkelerinin bu vahşete karşı somut ve sonuç odaklı politikalar geliştirmesi gerektiğini belirtti.
Kudüs Vurgusu: “Kudüs İslam’dır, Namustur”
Kudüs’ün İslam dünyası için önemine vurgu yapan Bahçeli, “Kudüs Harem-i Şerif’tir, Miracımızın onurudur, ilk Kıblemizin şeref payesidir. Kudüs vatan, vicdan, ecdat ve hepimizin namusudur,” dedi. İsrail’in Kudüs üzerindeki tahakkümcü söylemlerini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarını sert bir dille eleştiren Bahçeli, “Bu namusa el uzatan Siyonizmin tetikçileri, insanlık ve Allah nezdinde kaybetmeye mahkûmdur,” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Kudüs’ün tarihsel ve manevi statüsüne vurgu yaparak, “İstanbul’da muhafaza edilen arkeolojik bir taş tablete dayanarak ‘Kudüs bizimdir’ demek, tarih bilmezliktir. Türk milleti, 2 bin 800 yıllık tarihte her coğrafyada hak ve tasarruf yetkisine sahiptir,” dedi. Kudüs’ün Hz. Ömer’in emaneti, Selahaddin Eyyubi’nin göz nuru ve Yavuz Sultan Selim’in heyecanı olduğunu hatırlattı.
BM Genel Kurulu’na Çağrı
Gelecek hafta düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısı’nı önemli bir fırsat olarak değerlendiren Bahçeli, İsrail’in küresel yalnızlığa mahkûm edilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genel Kurul’da yapacağı konuşmanın, mazlumların sesi ve zalimlere karşı hakkı haykıran bir içerik taşımasını beklediklerini ifade etti.
İsrail’e Karşı Somut Adım Çağrısı
Bahçeli, İsrail’in Gazze’deki saldırılarının bölge ülkeleri ve dünya için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. “Tüm ihtimaller üzerine çalışılmalı, tetikte bekleyerek son derece tedbirli hareket edilmelidir,” dedi. Arap-İslam ülkelerinin Doha’daki zirvesinde alınan kararların yetersiz kaldığını savunan Bahçeli, İslam ülkelerinin Filistin davasına önşartsız sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Türk milletinin çaresizliği reddettiğini ve çözümsüzlüğü dışladığını ifade eden Bahçeli, “Türk Devri, milli birlik ve kardeşlik şuuruyla perçinlenecek, terörsüz Türkiye hedefiyle tescillenecektir,” diyerek sözlerini tamamladı.
Devlet Bahçeli'nin tam açıklaması şöyle:
Mücadelelerin daha çetin, sarsıntıların daha derin olduğu bugünkü dünya tablosunun çok sancılı bir döneminde hakkın ve hakikatin tarafında yer almak her namus insanın temel amacı olmalıdır.
Adalet ve ahlakın ilkelerinde birleşenler, inanç ve merhametin izinde yürüyenler her zaman hıyanet ve zulüm perdesini yırtmaya mahir ve muktedirdir.
Mazlumların arşta yankılan feryat sesleri, masumların nehir gibi akan temiz kanları şayet küresel vicdanda makes bulmuyorsa o vicdanı ya söküp atmak ya da ezip geçmek mukadderdir.
Gazze’de masum bir halkın imha ve itlaf süreci vahşetin akılları ihlal eden her türlü yol ve yönetimiyle ilerletilmektedir.
Haydut ve deccal devlet konumuna sabitlenen İsrail aleni şekilde işlediği ve ikmal ettiği yüzyılın soykırım suçuyla yeryüzü lanetlisi olarak serpilmiş ve sivrilmiş haldedir.
Bu kapsamda en ağır siyasi ve hukuki bedelleri ödemekten de kurtulamayacaktır.
Siyonist barbarlığın toplu cinayet ve katliamları hiçbir inanç ve kitaba sığmayacak seviyede ve şiddet noktasındadır.
Artık ezbere dayalı açıklamaların bağlayıcılığını kaybettiği, şablon ve sıradan kınama mesajlarıyla dehşet verici vaziyeti geçiştirmenin mümkün olmadığı bir aşamaya gelinmiştir.
İsrail sadece Filistin halkına değil, bölge ülkelerine ve dünya genelindeki suçsuz günahsız insanlara da musallat olmuş, vahim ölçüde melanet ve musibet odağı haline gelmiştir.
Gazze Şeridi 712 gündür ateş ve saldırı altındadır.
Sadece mazlum bir halkın yok oluşu ve yurdundan koparılışı değil, insani değer ve mirasın da harabelere gömüldüğü zulüm ve zulmet dolu sahneler insanlığın ortak hafızasına kazınmıştır.
Artık Gazze’de süregelen insani felakete sabır ve tahammül kalmamıştır.
İsrail’in tahrik dozunu arttırarak hunhar saldırganlığını devamlı genişletmesi hem ülkemiz hem de mücavir coğrafyalar aleyhine ciddi bir tehdittir.
Bu tehdit karşısında tüm ihtimaller üzerine çalışılmalı, daha ötesi tetikte bekleyerek son derece tedbirli ve teyakkuz içinde hareket edilmelidir.
İsrail’in 9 Eylül’de Katar’a yaptığı hava saldırısını müteakiben 15 Eylül’de Doha’da toplanan Arap-İslam ülkeleri zirvesinin 25 maddelik sonuç bildirgesi Gazze’ye yönelik kara operasyonunu durdurmaya yetmemiştir.
En başta Körfez ülkeleri olmak üzere bütün İslam âlemi Filistin davasına önşartsız sahip çıkarak günbegün derinleşen soykırım vahşetine somut, sonuç odaklı ve ikna edici politikalarla cephe açmalıdır.
Gazzeli bebeklerin kanı üzerinden servet ve şöhret pazarlığına girişenler, haksızlık ve zulüm karşısında çıkarlarının kaygısıyla sessiz kalmayı tercih edenler zalimlerle aynı çizgiye düşen utanmazlardır.
Bu yüzden hiçbir bahaneye sığınmadan başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası toplum ABD-İsrail ortak yapımı cinayet ve yıkım politikasına sonuna kadar direniş göstermelidir.
Gelecek hafta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısı bu hususta mühim bir fırsat olarak ele alınmalı, İsrail küresel yalnızlığa hapsedilmelidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Genel Kurul’da yapacağı konuşmasının mazlum ve mağdurların ortak seslenişi, zalimlerin titreten ve alayının gözünün içine baka baka hakkı haykıran bir içerikte olması samimi dilek ve beklentimizdir.
Ortadoğu’da adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın Filistin sorunu yok sayılarak, mazlum Filistinli kardeşlerimizin meşru ve hukuki hakları göz ardı edilerek tesis ve temin edilmesi söz konusu değildir.
İsrail Başbakanı’nın ilk kıblemiz Kudüs ile ilgili tahakkümcü ifadeleri, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan söz ve beyanatları elbette ayağımızın altındadır.
Kudüs’ün tarihsel, inanç ve kültür temelli manevi statüsüyle oynamaya azmetmiş çevreler insanlık vicdanında yok hükmündedir.
Kaldı ki ABD yönetiminin Siyonizm, Kabala ve Evanjelist emellerin bekçiliğine soyunması; 6 Aralık 2017 tarihinde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan eden skandal ve sakat kararı büyük bir rezalet ve hezimet olarak hatırlanacaktır.
Türkiye, doğru stratejiyle, isabetli politik hamlelerle, her türlü diplomatik imkanı kullanarak Kudüs meselesini uluslararası toplumun gündeminde sıcak tutmayı başarmıştır.
İstanbul’da muhafaza edilen arkeolojik mahiyetli taş tablete dayanarak “Kudüs bizimdir” demek bir yanda tarih bilmezliğin, diğer yanda meczup ve cahilane bir üslubun tezahürüdür.
Şayet 2 bin 800 yıl öncesinden başlayarak iz sürecek olursak Türk milletinin her yerde, her coğrafyada hak ve tasarruf yetkisine haiz olduğu açıkça görülecektir.
Unutulmasın ki, Kudüs Harem-i Şerif’tir.
Kudüs Miracımızın onurudur.
Kudüs ilk Kıblemizin şeref payesidir.
Kudüs İslam’dır, iftihardır, itibardır, iradedir, iffettir.
Kudüs vatan, Kudüs vicdan, Kudüs ecdat, Kudüs hepimizin namusudur.
Bu namusa el uzatan Siyonizmin tetikçileri ve onların işbirlikçileri kaybetmeye hem insanlık hem de Allah nezdinde mahkûmdur.
Kulun hesabı varsa, Allah’ın da hesabı vardır.
Kul tuzak kurmuşsa, onu bozacak, onu alt edecek ilahi bir tuzak muhakkak varlığını gösterecektir.
Oyunlarla elimizden alınan yerin adıdır Kudüs.
9 Aralık 1917’de işgal edilen vatandır Kudüs.
İstanbul’dan atanan idarecilerle 4 asır yönetimimiz altında bulunan şehrin şanıdır Kudüs.
Efendimizin mukaddes mirası, Hz.Ömer’in şerefli emaneti, Selahaddin Eyyubi’nin göz nuru, Yavuz Sultan Selim’in tükenmez heyecanı, Kanuni Sultan Süleyman’ın kutlu rüyasıdır Kudüs.
Kudüs’ü yüz yıl önce bırakmak zorunda kalmıştık.
Ancak bu kez kaderine terk etmeyeceğiz, etmemeliyiz.
Hiçbir zafer bedava kazanılmaz.
Hiçbir başarı yattığımız yerden elde edilemez.
Zorlayacağız, zora dayanacağız, zorbaların üstüne üstüne gideceğiz, haklı davamızdan tek bir adım geri atmayacağız.
Çünkü Kudüs düşerse tarih düşer, İslam zaafa uğrar.
Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur.
Buna da kimsenin hakkı yoktur.
Bunu da hiç kimse yapamayacaktır.
Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek “TRÇ” ittifakının inşa ve ihya edilmesidir.
TRÇ ittifakının da; Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir.
Çaresizlik, ümitsizlik ve çözümsüzlük kuraklıktır, durgunluktur, eylem ve düşünce boyutuyla içe kapanmaktır.
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti yeni yüzyılda çaresizliği reddetmiş, çözümsüzlüğü dışlamış, ümitsizliği elinin tersiyle itmiştir.
Türk Devri milli birlik ve kardeşlik şuuruyla perçinlenecek, terörsüz Türkiye hedefiyle tescillenecektir.
Hiçbir muhasım güç ve zihniyet bu mukadder tarih akışına engel olamayacaktır.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Bahçeli, TRÇ İttifakı önerdi: Türkiye, Rusya ve Çin’den oluşan bir ittifak
- Japon Prensesi Akiko'nun Türk bayraklı tırnakları dikkat çekti
- Nigar Ögeday: Türkiye kimin elinden tutarsa o kazanır. Azerbaycan, Türkiye'ye; Türkiye, Azerbaycan'a lazımdır.
- Özgür Uslu: Türkiye tarihinde Alevilere yönelik ilk kez böyle adımlar atıldı
- Netanyahu: Avrupa'nın bizi kuşatma girişimine karşı, ABD bizim yanımızda
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.