Barış Özkan değerlendirdi: Heybeliada Ruhban Okulu tartışması yeniden gündemde

Ceyhun Bozkurt: Gerekirse aç kalalım, ama onurumuzla çıkalım bu iştenHaberi görüntüle

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmede Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması konusu bir kez daha gündeme geldi.World of Türkiye TV Koordinatörü Barış Özkan, konunun tarihi ve siyasi boyutlarını YouTube kanalında detaylı bir şekilde ele aldı.

Ruhban Okulu’nun Tarihi ve Siyasi Boyutu  

Heybeliada’da 1844 yılında kurulan Ruhban Okulu, Kurtuluş Savaşı yıllarında Fener Rum Patrikhanesi tarafından siyasi ve askeri bir üs olarak kullanıldı. Mustafa Kemal Atatürk, 1922’de Patrikhane’yi “fesat ve ihanet ocağı” olarak tanımlarken, Lozan Konferansı’nda Türk heyeti Patrikhane’nin Türkiye’den çıkarılmasını talep etti. Ancak müttefiklerin itirazı üzerine Patrikhane, yalnızca dini yetkilerle İstanbul’da kalabildi. Cumhuriyetin kuruluşuyla okul devlet kontrolüne alındı, ancak yabancı öğrencilerin çoğunluk oluşturması nedeniyle 1971’de kapatıldı.

Megali İdea ve Patrikhane’nin Rolü

Özkan, Ruhban Okulu tartışmasının basit bir eğitim meselesi olmadığını, arka planda “Megali İdea”nın yattığını belirtti. Megali İdea, 1919-1922 yıllarında Yunan işgalinin ideolojik dayanağı olarak biliniyor ve Yunanistan’ın tarihsel genişleme hedeflerini simgeliyor. Fener Rum Patrikhanesi, bu hedefin önemli bir merkezi olarak görülüyor.

Fener Rum Patriği’nin ABD Ziyareti  

Fener Rum Patriği Bartholomeos’un yakın zamanda ABD’ye yaptığı ziyarette, Türkiye’yi azınlıklara baskı uygulamakla suçlayarak uluslararası baskı talep ettiği belirtildi. Özkan, Bartholomeos’un bu şikayetleri açıkça dile getirdiğini ve Gazze’deki soykırıma sessiz kaldığını vurguladı. Ayrıca, Patrikhane’nin “ekümeniklik” iddiasını güçlendirme çabaları, örneğin geçen yıl İsviçre’de düzenlenen bir konferansta devlet yetkilileriyle birlikte sonuç bildirisine imza atmasıyla da kendini gösteriyor.

Patrikhane’nin Talepleri ve Türkiye’nin Tutumu 

Fener Rum Patrikhanesi, Ruhban Okulu’nun YÖK denetimine bağlı bir üniversiteye bağlanmasını istemiyor; bunun yerine Vatikan benzeri bağımsız bir yapı talep ediyor. Türkiye, bu talebe bugüne kadar izin vermedi. Özkan’a göre, Patrikhane’nin nihai hedefi, Türk yasalarından bağımsız bir “ekümenik” statü elde ederek İstanbul’u “Konstantinopolis” olarak yeniden canlandırmak ve uluslararası kuruluşların bölgeyi “açık şehir” ilan etmesini sağlamak. Ancak Lozan Antlaşması’nda Patrikhane, yalnızca Rum azınlığa hizmet eden bir dini kurum olarak tanımlanıyor ve siyasi imtiyazları bulunmuyor.

Yunanistan’ın Rolü ve ABD Desteği 

Yunanistan, Megali İdea’yı canlı tutmak için Patrikhane’yi desteklerken, Ruhban Okulu’nun açılmasını temel hedeflerinden biri olarak görüyor. Özkan, okulun yeniden açılmasının, ABD desteğiyle “dini bir İncirlik üssü” kurulması anlamına gelebileceğini ve bunun basit bir eğitim meselesi olmadığını vurguladı.

Kaynak ve Programın Tamamını İzlemek İçin Lütefn Tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=YH4GC-AWlYk