İbrahim Afatoğlu yazdı: Madran Baba kimdir?

Aydın vilayeti, Bozdoğan ilçesinin Madran Dağı’nın 1792 metre zirve noktasında bulunan Madran Baba Yatırı'nı kaleme aldı. . Anadolu’nun kadim dağ kültü geleneğinin canlı bir örneği olan bu yatır, eski Türk Gök Tanrı inancından İslamiyet sonrası evliya kültürüne uzanan köklü bir mirası temsil ediyor.
Aydın vilayeti, Bozdoğan ilçesinin Madran Dağı’nın 1792 metre zirve noktasında bulunan Madran Baba Yatırı'nı kaleme aldı. . Anadolu’nun kadim dağ kültü geleneğinin canlı bir örneği olan bu yatır, eski Türk Gök Tanrı inancından İslamiyet sonrası evliya kültürüne uzanan köklü bir mirası temsil ediyor.
Araştırmacı- yazar İbrahim Afatoğlu’nun araştırmasına göre, eski Türk inançlarında dağlar, tepeler, taşlar ve sular canlı kabul edilerek kutsal sayılmış, buralar yerleşim yerlerinin “dünyanın merkezi” olarak görülmüştür. İslamiyet’in kabulünden sonra bu inanç, kimliği belirsiz “eren-evliya” yatırlarına dönüşmüştür. Anadolu’nun dört bir yanında, hemen her kasabanın en yüksek tepesinde bir türbe ya da yatır bulunmasının sebebi de budur: İnsanlara köylerinin-kasabalarının kutsal bir koruyucusu olduğu hissi verir.
Denizli’de Honaz Dağı’nda Çoban Dede, Bozdağ’da Eren Dede, Babadağ’da Eren Baba, Çökelez’de Ellez Dede gibi örneklerin Aydın’daki karşılığı ise Madran Baba’dır. Madran Baba’nın kim olduğu, nereden geldiği ve hangi dönemde yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yaygın kanaate göre Türklerin Anadolu’ya yayıldığı dönemde bölgeye gelen bir Yörük/Türkmen ya da Alevi dedesidir. Bu yüzden özellikle Aydın, Muğla ve Denizli’deki Alevi vatandaşlar ile Tahtacı Türkmenler tarafından yoğun şekilde ziyaret edilmektedir.
İbrahim Afatoğlu makalesinde şunları kaydetti:
MADRAN BABA TÜRBESİ VE KUTSAL ZİYARET DERÂHI, AYDIN VİLAYETİ, BOZDOĞAN İLÇESİ, MADRAN DAĞI 1792 METRE ZİRVESİ
Eski Türk Gök Tanrı inançlarına göre tabiat kültleri (inanışları), yer ve gök kültleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yer kültlerinde dağ, tepe, taş, ağaç ve su gibi varlıklar canlı kabul edilmekte ve bunlara kutsallık yüklenmekte ve yöre halkı için dünyanın merkezi olarak görülmektedir. Dağ ve tepelerde var olduğu düşünülen üstün güç veya ruh inancı, İslamiyet’le birlikte kimliği meçhul “eren-evliya” inancına dönüşmüştür. Velilerin halktan uzaklaşıp inzivaya çekilmek için şehri çevreleyen tepelerde yaşamayı tercih etmeleri bu inancın devamını sağlamıştır. Anadolu’nun hemen hemen her yerleşim bölgesinde bir dağ tepesinde türbe veya yatır bulmak mümkündür. Kimliği meçhul bu türbe ve yatırların sembolik bir anlamları vardır. Çünkü genelde yerleşim yerlerinin en hâkim tepelerinde yer alan bu türbe ve yatırlar, insanlara kendi köylerinin ve kasabalarının kutsal bir koruyucusu olduğu duygusunu yaşatmakta ve bu mekânın kendilerine ait olduğu hissini vermektedirler.
Bu anlamda Denizli’nin en yüksek dağları olan Honaz Dağı’nda Çoban Dede Yatırı, Bozdağ’da Eren Dede Yatırı, Babadağ’da Eren Baba Yatırı, Çökelez Dağı’nda Ellez Dede Yatırı, Elmadağ’da Süleyman Sarı Zeybek Yatırı olduğu gibi Anadolu'nun her yerleşim yerine yakın dağ zirvelerinde bir eren ve evliya yatırı bulunmaktadır.
İşte Aydın vilayeti, Bozdoğan ilçesinin koruyucu ereni de Bozdoğan ilçesinin yaslandığı Madran Dağı’nın 1792 metre zirve noktasında bulunan Madran Baba Yatırı’dır. Madran Baba’nın kim olduğu, nereden geldiği ve hangi dönemde burada yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Türklerin Anadolu’ya yayıldığı devirlerde bölgeye gelmiş bir Yörük, Türkmen, Alevi Dedesi olduğu şeklinde yaygın bir düşünce bulunmaktadır. Bu bakımdan Aydın, Muğla, Denizli gibi şehirlerdeki Alevî yurttaşlar, özellikle de Tahtacı Türkmenlerinin ziyaret ettiği, bir eren mezarıdır. Kutsal ziyaret zirvesinde Madran Baba Türbesi, Madran Baba’nın eşinin mezarı, Yörük mezarı, adak kesme alanı, kesilen adakların bütün olarak pişirme tandır kuyuları, kutsal Deliktaş, ziyaretçilerin kurban edebilmesi için oğlak pazarı, küçük bir bakkal dükkânı ve ziyaretçilerin kullanması için yapılmış taş barakalar bulunmaktadır.
Madran Baba’ya dair anlatılan hikâyelerden bazıları da onu rahatsız eden kişiler hakkındadır. Bunlardan birine göre bir zamanlar civarda koyunlarını otlatmakta olan bir çoban arkadaşıyla birlikte sürüsünü dinlendirmek amacıyla Madran Baba yatırının bulunduğu yere gelir. Sürüyü yatırdıktan sonra sohbet ederlerken içlerinden birisi Madran Baba hakkında ileri geri konuşmaya başlar. Bir süre sonra uykuya dalarlar. Madran Baba hakkında kötü sözler sarf eden çoban uykusunda aksakallı, beyazlar giymiş ve elinde asası olan bir ihtiyarın kendisine doğru yaklaştığını görür. Yerinden kalkmaya fırsatı olmadan aksakallı ihtiyar, çobanın üzerine çöker ve boğazını sıkmaya başlar. İhtiyarın Madran Baba olduğunu anlayan çoban, kötü sözlerinden dolayı pişmanlığını dile getirerek yalvarır yakarır, davranışından dolayı özür dilemeye çalışır. Kan ter içerisinde uyanan çoban ve arkadaşı derhal sürülerini kaldırarak Madran Baba’dan uzaklaşırlar ve başlarına gelen bu hikâyeyi arkadaşlarına da anlatarak Madran Baba’ya saygısızlık etmemeleri konusunda onları uyarırlar.
Madran Baba hakkında halk arasındaki bu yaygın inanışlarla birlikte bazı kişilerin başından geçen ilginç olaylar da anlatılmaktadır. Kendisinden dinlediğimize göre 1936-37 yıllarında 8-9 yaşlarında olan Hamdi Ağırbaş’ın kısa bir süreliğine babası Mustafa Ağırbaş’ın yerine Madran Baba’da gelen ziyaretçileri karşılamak üzere yalnız beklemesi gerekmiş. Geceleyin Madran Baba’nın avlusunda iken kırmızı yeşil renkler içeren bir ışık huzmesinin gökyüzünden aşağı doğru indiğini görmüş. Ortalığı gündüz gibi aydınlatan ışık bir müddet Madran Baba üzerinde bekledikten sonra aniden Küçük Madran Dede üzerine doğru hızla gitmiş. Tepeye vardığında orayı da aynı şekilde aydınlatmış..jpg)

Kaynak:https://www.facebook.com/share/p/1ADtPi7zZq/
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- İsmet Abbasoğlu yazdı: Avrupa Aleviliği kendini yenilemeli
- Alirıza Özdemir yazdı: “Kürt Aleviliği” inşası boşuna bir uğraştır
- İmdat Demir yazdı: Yörük Alevi duasının epistemik terbiyesi
- Lavrov'dan Trump'a övgü: İnsan haklarını gerçekten önemseyen tek batılı lider
- Uyarıyoruz: Hüseyin Mat AABF’yi dağılmaya götürüyor!
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN






Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.