İstanbul
04 Aralık, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: Dört Kapı Öğretisi

Türkoğuz Kılıçgedik yazdı: Dört Kapı Öğretisi
Araştırmacı yazar Türkoğuz Kılıçgedik, Dört Kapı Öğretisi'nin kavramları üzerine bir yazı kaleme aldı. Kılıçgedik'in yazısı şöyle:

DÖRT KAPI ÖĞRETİSİ

Ders; 1.

Konu; “Dört Kapı” "Kırk Makam" Kavramları

 

Öncelikle iyi anlaşılmalı ki “Dört Kapı” kavramı gelişi güzel ortaya atılmış veya ortaya çıkmış bir kavram değildir. Bir üst akıl tarafından üzerinde çokça düşünülmüş, tartışılmış ve detaylıca tasarlanmış bir öğreti ve sistemdir. Veya öbür dünyada benzeri bir kurumsal yapı örneği olan ve bu dünya için tasarlanıp tanımlanmış bir öğreti ve oluşumdur.

 

Dört Kapı içinde kademeli olarak yer alan Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat kelimelerin kökeni Arapçadır. Dolayısıyla Dört Kapı (Erbaa Bab) kavramı da bu kökenden gelip İslam gerçeği ile ilgili bir yapıdır. Dört Kapıdan her kademe öğretisi birbirinden farklı olması, her kademe bir sır ve şifre ile kendi içine kapalı olması, bir kapıdan diğerine geçilen kademelerin varlığı Dört Kapı tanımını doğurmuştur.

 

Dört Kapı kademelerin merdiven konumunda bir yükselişi ifade etmesi ve Hakikat Kapısında Hakk’a kavuşulması, Hz. Muhammed’in merdiven anlamına gelen Miraca yükselmesi ile benzer ve ilişkili olarak da değerlendirmek mümkündür. Çünkü bu her iki yükseliş kademeleri dünya gözüyle ve dünyevi akılla değil de on sekiz bin âlem içinde yer alan gönül gözü, hal ve mana âlemi aklıyla gerçekleşir.

 

Ayrıca Dört Kapı kavramı içinde bulunan Şeriat Kapı dışındaki diğer kapılar dünyevilikten çok Ahretlik bir öğreti ve sisteme sahiptir. Bu durumda insanın aslı ruh, ruhun aslıda dünyevi değil de Hakk’a ait olup Ahiretliktir.Ahretlik olan bu öğreti ve sistem beden içinde bulunan ruha özgü olarak dünyevi bir yaşama dönüştürme amacı içinde sistemleştirilmiş. Çünkü Dört Kapı kademelerin hepsini aşmak için“ölmeden önce ölerek” Hakk’a kavuşur beklentisi aslında dünyevi bir beklenti değildir. Dünyevilikten öteye geçme yoludur.

 

Dahası Dört Kapı öğretisi dünyevi olan nefsi duygular, fazla mülkiyet anlayışı gibi çoğu dünyevi olan aşırı istekleri ve birikimi ret ederek bu dünyada manevi bir Ahiret ortamını yaşatma eğilimi içindedir.

 

Diğer bir deyişle Ahirete yaşanılacakların bu dünyadaki provasıdır. Alevi-Bektaşi yazılı tarih kaynakları bunu sıklıkla teyit etmektedirler. Örneğin Hacı Bektaşi Veli Makalat eserinde “Tarikat Kapısındaki kişi gece gündüz (aşk ile) yanmaları, kendilerini yakmaları gerekir. Her kim, bu dünyada kendisini yakarsa, yarın ahirette türlü azaplardan kurtulacaktır. Şunu iyi bilin ki bir kez yanan başka zaman yanmaz” diyerek Ahirette karşılaşılabilen zorluklar bu dünyada insanlara yaşatılarak insanlar Ahiret koşullarına hazırlıklı hale getirilir.

 

Hz. Muhammed Miraca gittiği gecede Dört Kapı öğreti ve sistemin Hak tarafından kurumsallaştırılması bu doğrultudaki gerçekleri daha da belirginleştiriyor. Çünkü Hz. Muhammed Miraçta Hak ile görüşmekle beraber Miraç yolunda “On Sekiz Bin Âlemi” ve bu âlem içinde olan Ahiret yaşamını görmüş. Dolayısıyla Dört Kapı kurumsal yapısının Ahirete ki karşılığını veya benzer varlığını görmüş ve Dört Kapı öğreti ve sistemini Hz. Ali’ye verilen Velayet görevi üzerinden Miraçtan sonra hemen İslam içinde yürürlüğe koymuştur.

 

Alevi-Bektaşi yazılı tarih kaynaklarına göre bu dünyada Ahretlik olan yol ve yönteme en yakın öğreti ve sistem Dört Kapı öğreti ve sistemidir.

 

İnsan bu dünyada bu öğreti ve sistemin hangi kademesinde ise Ahirete de o kademeye göre ve bu dünyadaki amellerine göre sınıflandırılıp sorgulanır. Dolayısıyla Ahirete ki sorgu sual da Dört Kapı öğretisi ve sistemine göredir.Örneğin Alevi-Bektaşi toplumun inanç merkezlerinden olan eski tekke ve dergâhlar, yatır-türbe konumunda olan şehit, şüheda, zeviziyar konumludaki ziyaret yerleri bu dünyada Marifet ve Hakikat kapısına ermiş uluların mekânlarıdır. Bu ulular Ahireti dünyada yaşadıkları için öldükleri halde bu dünyadaki mekânları halen sahipli olması hem bu dünyada hem de ahirette Hakk’ın elçilik görevlerini yapmaya devam etmektedirler. Hac Süresi, 75. Ayet; “Allah Meleklerden de elçiler seçer, insanlardan da (seçer).”

 

Tüm dinlerin anlayışlarına göre en adaletli yaşam Ahiret yaşamıdır. Bu dünyada gerçek anlamda suçlu olanların ruhu, rütbe ve makamına bakılmaksızın cezasını Cehennemde çekerken, mazlum ve masum insanların ruhları da hak ettiği cennet yaşamıyla ödüllendirilirler.

 

Dört Kapı öğretisi ve sistemi dünyayı mazlum insanlara cennet zalim ve suçlu olanlara da cehennem yapmak için kurumsallaşmıştır. Bunun gerçekleşmesi için önce uzun insanlık tarihi boyunca gelenekselleşip kabul görmüş insana özgü hale getirilmiş birçok dünyevi yanlış algı, bilgi, düzen, eşitsizlik, zorbalık, adaletsizliği insanın bilinçaltından silmek ve onların yerineAhiretlik olan insan ruhuna uygun olması ve yaşanması gereken bilinci insan yüreğine, insan beynine ve bilinçaltına yüklemeyi amaçlıyor.

 

Dört Kapıdan Şeriat Kapı öğretisinin Hz. Muhammed döneminde herkese aşikâr (zahir) edilmesi, diğer kapıların Hz. Ali Velayet öğretisinde sır (Batin) kalması Şeriat Kapı öğretisinin daha çok dünyevi olduğunu, Tarikat, Marifet ve Hakikat kapıların ise daha çok Ahretlik sırrı olan öğretiye sahip olduğunu gösterir. Dört Kapı içinde bulunan “Kırk makam” olarak bilinen kırk ilke de yine bu yönde bilgi veriyor.

 

Kırk Makam

Dört Kapının her kapısında onar ilke olmak üzere toplamda kırk ilke yazılıdır. Bu ilkeler Kırklar Meclisin Dört Kapı içinde aldığı görevlerin makamı olması ve bu ilkelerin çoğu aynı değerde insani değerlerin en üst kavramları olması nedeniyle bu ilkeler “Kırk Makam” olarak tabir edilmiş.

 

Dört Kapının her biri kendi içine dönük, kendi öğretisine özgü bir içeriği vardır. Dört Kapıdan Şeriat Kapı öğretisi içeriği Müslümanlık, Tarikat Kapı öğretisi içeriği Alevilik, Marifet Kapı öğretisi içeriği Arifliği, Hakikat Kapı öğretisi içeriği Veliliği temsil etmektedir.

 

Bazı Alevi-Bektaşi yazılı tarih kaynaklarında her kapı içinde bulunan on yazılı ilke kendi bulunduğu kapı içeriği ile uyumsuz ve tutarsızdır. Ancak bazı nadir kaynaklarda yüzde doksan oranla uyumlu ve tutarlıdır. Örneğin Şeriat Kapı içeriğine göre Şeriat Kapı ibadeti Salat diğer bir adı olan namaz ile kılınır. Hac, zekât, oruç gibi kavramlarda bu kapı öğretisi içindedir. Eğer bu ibadet ve kavramlar Tarikat Kapı veya diğer kapıların ilkeleri içinde de geçerse bu bir uyumsuzluk ve tutarsızlıktır. Çünkü Alevi-Bektaşi yazılı tarih kaynaklarında her kapı ibadeti birbirinden faklı olarak açıklar. Örneğin Tarikat Kapı ibadeti Cem ibadeti olarak geçer. Her Dört Kapı için buna benzer sayısızca örnek verilerek Dört Kapı içindeki yazılı ilkelerin uyum, tutarlı ve tutarsızlıkları birçok yönüyle bu amaçlı çok kolaylıkla ayırt edilebilir.

 

Her kapı içindeki uyum, uyumsuzluk, tutarlılık, tutarsızlık kapı öğreti içeriğine göre ve birçok yönüyle ele alındığı gibi dünyevi ve dünyeviliği aşan ilkelerin değerleri zahir, batin, dünyevi, Ahretlik gibi yönüyle de uyum ve tutarlılık içinde değerlendirildiğinde Dört kapının gerçek öğreti ve sistemi daha iyi anlaşılır.

 

Örneğin Şeriat Kapı ilkeleri olan “Seferberlik olunca kaçmayıp düşmana karşı gelmek, Cenabetten temizlenmek, Helal kazanmak ve faizi haram bilmektir. Nikâh kıymak, temiz yemek, temiz giyinmek…” gibi ilkeler dünyevi davranışlardır.

 

Tarikat Kapı ilkeleri olan “Nefis savaşında mücahede etmek, olgunlaşmak, pişmek, Hizmet etmek, Havf yani korku, Aşk, şevk, sefa ve fakirlik…” Marifet Kapı ilkeleri olan “Bencillik, kin ve garezden uzak olmak, Perhizkârlık, Sabır ve kanaat, Hayâ, Cömertlik, Hoşgörü, Kendi özünü bilmek… Hakikat Kapı ilkeleri olan “Toprak olmak, Kimsenin Ayıbını Görmemek, Allah Yolunda İtibar Görmek, Gerçeği gizlememek, İlahi sır ve manayı bilmek, İlahi varlığa ulaşmak” gibi ilkeler Ahiret yaşamın dünyevileştirilmiş versiyonu olarak görünüyor.

 

Bu durumda bu ve benzeri ilkeleri bu dünyada uygulayan insanlar bir evliya, Veli, şehit şüheda gibi bir konuma erişip öldüklerinde bile hem bu dünyanın gayb âleminde, hem de Ahirette Hakk’ın elçisi olmaya devam ederler. Bakara Suresi - 269. Ayet “O, dilediğine hikmeti verir ve kime hikmet verilirse o kimse birçok hayra nâil olmuş demektir. Bunu ise ancak derin kavrayış (mana) sahibi olanlar düşünüp anlarlar.”

 

İnsan doğup yaşarken dünyevi bir varlık olarak doğup yaşıyor. Ancak yukarıdaki çoğu kavramların içeriği kişiyi dünya yaşamından tamamen soyutlayıp “ölmeden önce ölüp” Ahiretteymiş gibi bu ilkeleri tam olarak uygulayabilir. Aksi halde insandaki dünyevi nefs ve istekler, dünyadaki yaşam koşulları bu içerikte ve seviyede bir toplum modeli oluşturmadan hali uzaklaştırılmıştır.

 

Dört Kapının bu zor öğretisi dünyayı geçici bir yer ve heves olarak görüp ölümden sonraki sürecin sonsuz olması üzerine inşa edilip bu sonsuzluğu en iyi şekilde yaşamayı vaat ediyor. Aynı şekilde insan bu dünyada bu öğreti ve sistemle yaşadığında elde edeceği kazanımlar bu dünyayı tüm varlık için huzurlu ve yaşanır bir yer yapıyor. İnsan ölüp insan ruhun Ahirete göçü ile ilgili tüm sonsuz yaşam sürecinde ruha olumlu etki yapacağına inanılarak Dört Kapı öğreti ve sistemi tasarlanıp yürürlüğe konulmuştur.

Ar

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.