İstanbul
03 Mayıs, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Hazret-i Pir’in Evliliği- Mücerretliği Sorunu:Hünkar Hacı Bektaşi Veli ve İki Kadıncık Ana

02 Mart 2023, Perşembe 13:11

 

 

İşte tartışmalı bir konuya daha geldik, Önce Pir’in evli olmadığını savunanların görüşlerini yazalım. Sonra evlendiğini öne sürenlerin düşüncelerini ve her iki tarafın dayandığı belge ve bilgileri verdikten sonra, kendi kanaatımızı da daha sonra açıklayalım.

 

Hünkar Hacı Bektaşi Veli ve İki Kadıncık Ana

 

İlki İdris Hoca ile Kutlu Melek'in kızı Fatma Nuriye'dir. Hünkar Hacı Bektaşi Veli Kadıncık Ana -Fatma Nuriye ile evlenmiştir.

 

IIkinci Kadıncık Ana ise Hünkar Hacı Bektaş Veli' yi Güvercin donunda Anadoluya gelirken Gözcü Karaca Ahmet'in topladığı Urum Erenlerinin meclisinde selamlayan Seyyid Nurettin Kızı Fatma Bacı ile de evlenip. Çocukları Şadi, Mahmut ve Seyyit Ali Kızıldeli Sultandır.

 

Baciyani Rum un başında olan Seyyid Nurettin Kızı Fatma Baci ya da Hatun Ana adıyla bilinmektedir.

 

Hacı Bektaş Veli'ye sormuşlar;

-Kadincık Ana eşin mi?

Bektaşi yanıtlamış:

-Eşim değil "Eşitim".. 

 

Hünkar Pirin eşi'de Erdir Aşk ile...

 

Rum 30: Sen gerçek dinin ta kendisi olan İnsan'a yüzünü dön zira Allah'ın yaratış fıtratında kadın ve erkek için, hiç bir farklılık yoktur, ayrım yapmamak işte gerçek din budur.

 Kura'n nı azimünşan bunu böyle söylüyor Hak ile canlar.

Kadınla erkek eşit degil diyen Münafık olan insanlar

 beli olsun işte en güzel yanıt."

 

''Bizim Nazarımızda, Kadın Erkek farkı yok.

NoksanLık da,eksikLikte., senin görüşLerinde.''

Hacı Bektaş-i Veli

 

Hünkar Hacı Bektaşi Veli Seyyid Nurettin'in kızı Fatma Bacı ile Baciyan ı Rum üzerinde etkinlik kurmuştur.( Aşık Paşazade'nin Hatun Ana diye tariflediği Gözcü Karaca Ahmet ile Rum Erenlerin meclisinde Güvercin Donunda gelen Hünkar Hacı Bektaşi Veli 'ye selam veren Kadıncık Ana Fatma Bacı -Hatun Ana Bacıyanı Rumun Anadolu Bacılarının başı idi.

 

Hacı Bektaş Velî, İdris Hoca ile karısı Kutlu Melek’in 

misafiri olarak bir süre evlerinde kalır ve ibâdetle meşgul olmaya başlar. Sulucakarahöyük’te, Hünkâr Hacı Bektaş Velî’nin kısa zamanda müridleri çoğalır. Gördükleri kerâmetler, ona bağlanmak istemeyen âsi

ve inatçı mizaçtaki insanları bile yumuşatır.( Hünkar Hacı Bektaşi Veli Velayetnamesi Abdülbaki Gölpınarlı sayfa 18)

 

Velayetname ise Fatma Bacı ( Kadıncık Ana) ise Seyyid Nurettinin kızı olandır.

 

Hünkar Hacı Bektaş Veli, Horasan'dan Rum ülkesini (Anadolu'yu)aydınlatmak için gönderildi. Hünkar, Rum ülkesine yaklaşınca mana aleminden, Rum erenlerine, "Essalamün aleyküm Rum'daki erenler ve kardeşler" diye selam verdi. Bu sırada Rum ülkesinde, elli yedi bin

Rum ereni, sohbette, meclisteydi. Rum'un gözcüsü de Karaca Ahmed'di.

 

Hünkar'ın selam verdiği, Fatıma Bacı'ya malum oldu. Bu kadın,Sivrihisar'da, Seyyid Nureddin'in kızıydı, henüz evlenmemişti, Meclisteki erenlere yemek pişirmedeydi. Karaca Ahmed de Seyyid Nureddin'in müridiydi. Fatıma Bacı, ayağa kalkıp Hünkar'ın bulunduğutarafa döndü, elini göğsüne koydu, üç kere "Aleykümesselam" dedi,

yerine oturdu. Meclistekiler, bu hali görünce,"Kimin selamını aldın"dediler. Fatıma Bacı, "Rum ülkesine bir er geliyor, siz erenlere selam verdi, onun selamını alıyoruz" dedi. Erenler dediler ki: "O, Rum

ülkesine (Anadolu'ya) gelirse ülkeyi alır, halkı kendisine muhib eder, artık Rum'da bize oyun kalmaz. Bir şey yapalım da Rum ülkesine sokmayalım." Bazısı "Kanat kanata gerelim, arş altında Sidre'ye dek yolu keselim, Rum'a giremesin" dedi. Hepsi bu tedbiri uygun buldu,

vilayet kanatlarını birbirine çattılar, yol bağladılar. Hacı Bektaş Veli, Rum sınırına varınca yolun bağlanmış olduğunu gördü, "Bismillah ve billah" dedi, vilayetle bir sıçradı, ulu arşın tavanına yetişti.Melekler, elifi tac ile karşıladılar. "Merhaba, safa geldin ey Peygamberlerin evladı Hacı Bektaş Veli" dediler. Hünkar, ordan bir

güvercin şekline girdi, uçarak doğruca Sulucakarahöyük'e indi, bir taşın üstüne kondu. Mübarek ayakları, hamura gömülür gibi taşa

gömüldü.

 

Hünkar Hacı Bektaşi Veli Eşi Fatma Nuriye Idris Hoca ve Kutlu Melek kızı mı ? Yoksa Seyyid Nurettin Kızı Fatma Bacı mıdır?

 

Hünkar Hacı Bektaşi Veli Hakkında başka bir velayetnameye göre ise Hünkar Hacı Bektaş Veli 'nin iki evlilik yaptığı ' iki hatin aldığı' bilgi vardır.

 

' Bilesiz kim Hünkar iki hatun aldı. Dünyalık Seyyid Nureddin kızı Fatıma Ana'dandur. Habib Emircem ( Şadi), Hızır Lale ( Seyyid Ali Sultan Kızıldeli), Seyyid Mahmut, Hatem ve Sakine evlatlarıdır. Mahmud baliğ olmadan dünyadan göçti. Hünkar ardından nice gün mahzun oldı.

 

Idris Hoca kızı Nuriye Ana ahretlik idi. Badehu Hünkar' ın ulu dergahında iki post durır. Mücerret postu, dünyaluk görmemiş, pak ve arıdır. Müteehhil postı, evlenür, dünyaya nesiller getirür. Bileler kim ikiside hakdürür. Maada bileler kim anın hizmetin idenler nicedür.( Baki Yaşa Altınok Hacı Bektaş Veli Hakkında Yazılmış Bir Menakıbname ve Bu Menakıbnamede Belirtilen Anadoludaki Alevi Ocakları s.7)

 

Böylece iki velayetname birbirini tamamlıyor. Hünkar Hacı Bektaş Veli evlenmemiş tezi çürüyor onun yerine hatta iki kere evlendiği birisi dünyalık ikincisi ahiretlik evliliği olarak birinciden yani Seyyid Nurettin'in kızından çocukları olduğu boylece netleşmiş oluyor.

 

Zaten temel eseri Erkan olarak Makalat eserinde en eski nüshasında bile Nikah Kıymak ibaresi 4 Kapı 40 Makam içerisinde Şeriat Kapısının makamları arasında bulunmaktadır. Kendisinin taliplerine önerdiğini Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin yapmadığı fikri çelişkili gözükmektedir. Doğal olarak kişisel tekamülü tamamlamakta nikah kıymak bir merhale diyen bir Pirin kendisini evlenmemesi söz konusu olamaz. Böylece Hünkar Hacı Bektaşi Veli 'nin Seyyid Nureddin Kızı Fatma Bacı ile evlendiği Mahmut Habib (Şadi) ve Hızır Lale diye erkek çocukları olduğu soyunun burdan türeyerek Çelebilerin bugüne kadar devam ettiği artık kesin kanıtlarla netleşmiştir. Burun kanı sembolik bir ifade olarak geçtiği açıktır.

 

1– Bektaşiler arasında tartışmalı olan konulardan biri de budur. Bu konu üzerinde fazla söze gerek bile yoktur, diyen Bedri Noyan’a göre, Hz. Pir mücerettir, evlenmemişlerdir. Mücerret olarak Hakk’a yürümüşlerdir. Evlenmiş olsalardı böyle bir ünlü kişinin eşinin türbesi de bulunurdu. Ne Kadıncık Ana’nın ne de onun kocası İdris Hoca’nın mezarları vardır, oysa bu mezarlar, sonradan Balım Sultan tarafından sökülmüştür (Baha Said Bey a.g.y.s:130). Boş yere bu soydan olduklarında ayak direyip duranların elinde de sözlerini ispat eder bir belgeleri yoktur. Biz burada her iki iddia üzerinde söylenmiş olanları tarafsız olarak ele alacağız, diyen sayın B. Noyan dedebaba devamla:

 

Çelebi Ahmet Cemalettin Efendi, Müdafaa’sında: “Hazreti-i Pir’in mücerret (yani evlenmemiş) olarak otuz seneye yakın, kocası bulunan ve kendisine namahrem bulunan Kadıncık Ana’nın evinde bulunmasına o devrin hükümet memurları ve mutaasıp ahalisinin mani olması tabiidir” diyor (50). Demek ki, bir evde oturması şeref sayılacak olan Hz. Pir gibi bir zatın konukluğu, evde evli kadın var diye dedikodu edilirmiş ve bu da onun, o evin bir kadını ile evlenme sini gerektirirmiş. Çok zayıf bir sebep…” diyen B.Noyan devamla:

 

“Kaldı ki Hacı Bektaş Hazretleri o evde yıllarca kalmamışlar, kendilerine ayrı bir yer yaptırmışlardır. İkincisi: “Otuz seneye yakın” kaydını koymuş Cemaleddin Efendi. Hazret-i Pir’in ise: “645 H.’de (1247 M.) Nişabur’da doğduğunu, 680 H’de Anadolu’ya teşrifleriyle Karahöyük’te oturduklarını ve 738 H.de göçtüklerini” kaydediyorlar (51) ki, bu hesaba göre Karahöyük’te 58 yıl kalmış olmaları gerekir.

 

Cemalettin Efendi, Kur’an-ı Kerim’in “Tenakihu ve tenasilu” yani “Nikahlanınız ve nesil üretiniz” kaydı ve “La ruhbaniyyet-i fid-din” yani “Dinde ruhbanlık yoktur” hadis-i şerifi üzerine kurulmuş bir düşünce ile “Hz. Pir’in evlenmiş olması icabeder” diye iddia ediyor. Ve “Kadıncık Ana (Fatıma Nuriye), İdris Hoca’nın karısı değil kızıdır, Hacı Bektaş Veli hazretleri bu hanımla evlenmiş, ondan Seyyid Ali (diğer adıyla Timurtaş) isminde bir oğlu olmuştur”, diyor (52, 53, 54).

 

Burada Tanrı buyruğunun, Peygamber’in sünnetinin, bir erkeğin evlenmesini zorunlu kıldığı iddia edilmektedir. Bu mantığa göre, evlenmemek dine karşı gelmektir ki böyle bir şey söylenemez. Hadiste geçen “Dinde ruhbanlık yoktur” kaydı, sadece evlenmek için, vücuda ileri derecede azap ve ıstırap vermeyi önlemek için de söylenmiştir.

 

Hacı Bektaş Veli gibi çevresine etkisi ve yetkisi bu kadar güçlü ve genişlemiş bir zatın evlenmesi ve çocuk sahibi olması, şüpheler ve tereddütler içinde kalamazdı. Böyle bir şey olsa idi, elbette bütün memlekette duyulurdu. Oysa ki, o zamanlardan bu yana yazılmış bütün belgeli ve inanılır kitaplarda evlenmemiş oldukları yazılıdır, diyor Bedri Noyan Dedebaba, ve devamla:

 

“Rum’a teşrifleri 710 (1310 M.) senesindedir. 680 (1281 M.) gösterilmiş ise de makrun-u sıhhat değildir (doğru değildir.) Bu yirmi sekiz seneyi mücerred olarak geçirip vefatında Kariyye Mescidi ittisaline (bitişiğine) defnedilüp türbe bina edilmiş ve Sultan Murad sani tarafından mevcud olan cami ve türbe dergah inşa kılınmıştır..” (55).Ulu Pir’in, baba yönünden İmam Musa-yı Kâzım’a dayandığı tarihsel olarak kesin, seceresi belli, soy kütüğü tartışmasız olduğu için, bu nedenle sözü edilen konu üzerinde pek durmadık, tarikat seceresine göre soyu Hz. Ali’ye dayanır. Bence önemli olan halkın bu konudaki kabul ve inancıdır. Buna göre Ulu Pir, aslında Hazreti Ali’dir. Onun bir yansımasıdır. Çünkü onun tüm özelliklerini özünde taşmaktadır.

 

2-Mehmet Süreyya, Hz. Pir’i (Kutlu Melek = Kadıncık Ana) denilenle ma’ruf Fatıma Nuriye ile evli kabul etmektedir. Hz. Pir’i mücerred bilenlere “Tecerrüd sözü sadece evlenmemek manasına değildir, masivadan el çeküb, Tanrıya erenlere yüzün döndürmek manasınadır” diyor (56). Rahmetli Bedri Noyan evlenme hakkındaki görüş ve düşüncelerini bu şekilde tamamlıyor (57).

 

3-Süleyman Efendi El-şehri Müstakimzade tarafından yazılan “Risaletül Tac”adlı yazma eserde Sultan I. Murad zamanında Yeniçerilere börk giydirmek için “Hacı Bektaş evladı Seyyid Ali Timurtaş ile yine Mevlânâ evladından Emir Şah Efendilerin Bursa’ya davet edildikleri” yazılıdır.

 

4-“Mirat-ül Makasid” adlı risalede Osmanlı Padişahlarının Hacı Bektaş Çelebilerine verdikleri icazet belgelerinde Hacı Bektaş Veli’nin Fatma Nuriye (Kutlu Melek) ile evli olduğu, çelebilerin Seyyid Ali Sultan’ın iki oğlundan Mürsel Bali’den Mürselli; Resul Bali’den Hüdadatlı kollarının yürüdüğü belirtilir.

 

5-İstanbul Haşimi Dergâhı’nın son şeyhi Baba Mehmet Süreyya’nın “Tarikat-ı Aliyye-i Bektaşiye” adlı yapıtında “Benim pirim evli idi ve halen yüce soyu Allah’a hamd olsun devam etmektedir. Saygı değer eşi Kutlu Melek Kadıncık ana diye tanınan Fatma Nuriye adındaki mübarek hanımdır” der (s. 13).

 

6-Osmanlı tarihçisi İbrahim Peçevi Efendi de Pir’in evlendiğini, çocukları olduğunu bildirir “Sene 1526 m. Kalender, Hacı Bektaş Veli’nin Kadıncık Ana’dan öz oğlu olan Habib Efendi’in soyundan dır” (Peçevi Tarihi, İstanbul, 1968, s.69)..

 

7-Üsküdar Himmetzade dergâhı kitaplığında mevcut “Tarih-i Selatini Osmaniye” adlı yapıtın 49. sayfasındaki beyan da bunu doğrular içeriktedir.

 

8-Otman Baba Vilâyetnâmesinde kısa bir bölüm “Hacı Bektaş soyundan gelen atlı Mahmud Çelebi’den” söz eder.

 

9-Değerli bilim adamı Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı bu konunun yüzyıllardan beri bir düğüm olduğunu, çözümlenemediğini belirtir (58). Çelebiler, Hacı Bektaş’ın İdris Hoca’nın kızı Fatma Nuriye (Kadıncık Ana) ile evlendiğini, bu evlilikten İbrahim Seydi= (Seyyid Ali Sultan=Timurtaş=Hızır Bali) adlarıyla anılan bir çocuğunun olduğunu savunuyorlar (59). Asıl adı Fatma Nuriye olan Kadıncık Ana İdris Hoca ile Kutlu Melek’in kızları ve Hacı Bektaş’ın eşidir.

 

10-Ayrıca yine resmi belgelerdeki bazı kayıtlar da, Hacı Bektaş’ın Fatma Nuriye hanımla evlendiği ve bu evlilikten çocukları bulunduğu nu bu belgelerde kullandıkları ifadelerle doğrulamaktadırlar (60).

 

11-Rahmetli Ali Celalettin Ulusoy, 1552 yılına kadar Bektaşilikde “Dede-Baba” ve “Mücerret Derviş” diye bir kuruma rastlanmadığını, o tarihte, Sersem Ali Baba’nın (Kanuni Sultan Süleyman’ın kayın biraderi, Polonya kökenli Anna (Mahidevrân) adlı hanımının kardeşi) ilk“Dede-Baba” unvanı ile dergâha atanması yapılarak bu tartışmanın başladığını yazmaktadır (61)ki bu doğrudur. Bu konuya değinen bütün yazarlar da aynı görüştedirler (62). Aslında Hacı Bektaş’ın yaşadığı dönemle ilgili bilgi ve belgeler yok denecek kadar azdır. Yani Hacı Bektaş’ın söylencelere dayalı bir yaşam öyküsü bulunmaktadır.

 

12-Ahilerle ilgili araştırmalar yapan Mikail Bayram ise, Bacıyan-ı Rûm adlı eserinde Kadıncık Ana’nın (Fatma Bacı) Ahi Evren’in karısı ve Ahi Evren’in mürşidi şeyh Evhadüddin-i Kırman’ın kızı olduğunu, Ahi Evren ve Ahilerin, 659/1261’de Kırşehir’de Nureddin Caca tarafından katledilmeleri üzerine kaçarak Hacı Bektaş Veli’ye sığındık larını, orada Bedreddin İdris ile evlendiklerini, Hacı Bektaş’ın onu evlad edindiğini, Abdal Musa ile akraba olduklarını, Ahi Evren ile Abdal Musa’nın Hoy’lu oluşları nedeniyle bunu bir ihtimal olarak ileri sürer ise de (s:22-27) bu ihtimalin doğru olduğunu sanmıyoruz. Çünkü bunun kanıtı yoktur. Bu sav, bir tahmin ve varsayımdan ibarettir.

 

13-Yalnız (Padişah I. Mahmut’a ait, 2.Zilhicce 1143, Padişah III. Mustafa’nın verdiği 17. Rebiü’l evvel 1173, yine aynı padişahın verdiği 28 Recep 1177; Padişah III. Selim’in verdiği Şaban 1203; Padişah I. Abdulhamit’in verdiği 18 Zilhicce 1199; II. Mahmut’a ait 2 Cemaziyü’l evvel 1224 ve 27 Recep 1226; 19 Sefer 1232; 10 Rama zan 1240; 23 Cemazi-yel-ahır 1243 Hicri tarihli fermanlarda o dönemde postnişin olup, vakıf mütevellisi bulunan Çelebilerden “Hacı Bektaş Veli evlatları” olarak söz edilir ki Osmanlı durup dururken boş yere, yalana para vermez, Pincik Akçesi ödemez (63).

 

14-Özellikle M. Tevfik Oytan, bir elyazması dergide “Hacı Bektaş Veli’nin İdris Hoca ile karısı Kadıncık Ana’nın kızları Fatma Nuriye ile evlenmiş olduğunun, bu evlilikten ise, Timurtaş adlı bir evladının dünyaya geldiğinin, Hacı Bektaş ilçesinde yaşayan geniş Çelebi ailesinin işte bu Timurtaş adını taşıyan zatın soyundan gelmiş olduklarının” kaydına rastlandığını söyler ve kitabında yazar (64).

 

15-Yine Balım Sultan Türbesi kitabesinde eski yazı ile “Bu şerefli kubbeyi yaptıran büyük emir Şehsuvarbey oğlu Ali Beydir” denilmek te olup (bu bey, Dulkadir beylerindendir, Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye’deki savaşta başarısını görüp sevdiği, Kanunî Sultan Süleyman’ın Mohaç’ta ki başarılarından dolayı çok beğendiği, ancak, Kalender Çelebi isyanında Kalender Çelebi’yi destekledi diye öldürülen bir beydir); yine B. Noyan dedebaba devamla bu kitabede:

 

“Evliya kutbu budalanın özü Hacı Bektaş Veliyy-ül Horasani oğlu Resul Bali oğlu Hz. Bali için yaptırılmıştır. Sene 525” yazılı olup demektedir ki, bizce bu, Hacı Bektaşi Veli’nin evladı olduğunu kanıtlar niteliktedir; bunun böyle kabulü gerekir düşüncesindeyiz (65). Görülüyor ki, bu kitabede bile Balım Sultan’dan “Horasanlı Hacı Bektaş Veli oğlu Resul Bali oğlu Hazret-i Bali” olarak söz edilmektedir. Onun soy kütüğünün Ehlibeyte dayandığı konusunda kuşku yok.

 

Timurtaş’ın asıl adının Seyyid Ali Sultan olduğu, “Kızıldeli” lakabıyla anıldığı Resul Bali ve Mürsel Bali adlarında iki oğlunun bulunduğu bir çok belgelerde de ayrıca gösterilmiştir (66). Hacı Bektaş kendisine Timurtaş’ın doğduğu haber verilince “Timurtaş’ım doğdu, yanımda kardeşim Hızır Aleyhisselam da var, adı Hızır Lale olsun” buyurmuşlardır (Vilâyetnâme). Ayrıca aynı eser, Ulu Pir’in “Kadıncık’tan üç oğlu oldu” der (67).

 

16-Hacı Bektaş Veli’nin ölümünden yaklaşık 77 yıl sonra yazılmış “Tevarih-i Ali Osman” isimli tarih kitabı ile Hacı Bektaş Veli’den 142 yıl sonra yapılan Balım Sultan’ın türbesinde bulunan yukarıda metnini verdiğimiz kitabe ile 1363 tarihli Yeniçeri Yasası Hacı Bektaş’ın evlendiğini ve çocukları olduğunu kesin olarak gösteren belgelerdir diyebiliriz (68). Kaldı ki; Hacı Bektaş’a kitabında “meczup” diyen, onu kıskandığı anlaşılan Sünnileşmiş Aşıkpaşazade’nin Tevarih-i Ali Osman adlı kitabının 222-223. sayfalarında “Mahmut Çelebi’den ve Resul Çelebi”den bahsederken (Hacı Bektaş oğlu) diyerek Hacı Bektaş Veli’nin evlendiğini bildirirken, karısının adını vermediği görülür. Ayrıca Hicri 1265 cemaziyel ahir ayında yazılan bir icazet nâme de bunu doğrular içerik ve niteliktedir (69).

 

Bu belgeler sonraki tarihleri taşısalar bile, tarafsızca bir gerçeği yansıtmaktadırlar. Bu çıplak gerçek, bilimsel olarak, burun kanı ile bir çocuğun doğmasının olanaksız olduğu, Vilâyetnâme’deki söylencenin bir gerçeği yansıtarak diğer belge ve bilgileri doğruladığı, yani Hacı Bektaş Veli’nin evlendiği bu evlilikten üç çocuğu olduğu, birinin küçük yaşta vefat ettiği, çelebilerin Timurtaş=Hızır Lale soyundan geldikleridir. Simgelerin altında yatan gerçek de budur. Doğrusunu Tanrı bilir. Çünkü Tanrı sözü bütün evrendir. Gerçek orada gizlidir. Bu konuda Ahmet Cemalettin Çelebi’nin yazdığı “Müdafaa” adlı yapıtla ilgili olarak sayın Haydar Ulusoy’la 2006 yılında birlikte hazırladığımız kitapta daha geniş açıklamalar bulmak mümkündür.

 

Aşk ile Hu

 

Mehmet Özgür Ersan Dede Yesari Abdal Çelebi 

 

1)Hünkar Hacı Bektaşi Veli Velayetnamesi Abdülbaki Gölpınarlı sayfa 18

2)Baki Yaşa Altınok Hacı Bektaş Veli Hakkında Yazılmış Bir Menakıbname ve Bu Menakıbnamede Belirtilen Anadoludaki Alevi Ocakları s.7

 

3)Prof. Esad Coşan Makalat s.xxı

4)Yaşar Nuri Öztürk, Tarih Boyunca Bektaşilik s.53

5)Abdülbaki Gölpınarlı, Vilâyetnâme, s.1

 

6)John Kıngsley Birge, Bektaşilik Tarihi, (Reha Çamuroğlu) s.38

7)N.Birdoğan, Anadolu Aleviliğinde Yol Ayrımı, s. 297

8) Çelebi Cemalettin Efendi’nin Savunması s. 51 vd.

 

9)Cavid Sunar, Melâmilik ve Bektaşilik s.37

10) Abdülkadir Sezgin a.g.e.s.19

 

11)Baki Öz, Bektaşılık Nedir? s.45-47 bu kitapta 8.tür soy kütüğüne yer verilmiştir; 12)A.Celâlettin Ulusoy, Hünkâr Hacı Bektaş Veli ve Alevi-Bektaşi Yolu s. 20(Ulusoy, “Mir’at-al-Makasid fi Def-al-Mefasid’e dayanır.)

13)Besim Atalay, Bektaşilik ve Edebiyat s.17 14)Rüştü Şardağ, Şerh-i Besmele s. 55; 15)M.Tevfik Oytan, a.g.e.s.362

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum