İstanbul
06 Ağustos, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

HZ. ALİ: NURUN SIRRI, HAKK'IN NİDASI

05 Ağustos 2025, Salı 10:30

O bir adam değildi yalnızca. O, doğrunun ete kemiğe bürünmüş halidir.

Bir savaşçı değil, bir velidir; bir halife değil, bir sır kapısıdır.

O, kılıcı Zülfikâr’la adaleti keserken, gönlündeki aşk ile zulmü yakandır.

Aleviliğin kalbinde Hz. Ali, sadece Muhammed’in damadı değil, ilahi nurun zahiridir; Hakk’ın aynasıdır.

Hz. Ali, “Ene’l-Hakk” diyen Hallac-ı Mansur’un harflerinde yankılanır.

Çünkü O, yalnızca bir şah değil, insan-ı kâmilin özüdür.

Evrenin öz suyundan yoğrulmuş, bâtın kapılarının anahtarı olarak yaratılmıştır.

Aleviler ona bakarken bir kişiyi değil, kudretin yeryüzündeki yankısını görürler.

Onun doğumu bile bir sırdır.

Kâbe’nin kalbinde doğdu. Sırların en büyüğü, taşların arasından sızdı ve Ali dünyaya “kırılmadan” geldi.

Çünkü o, kırık kalpleri onaran bir hakikat taşıyıcısıdır.

Hz. Ali’nin sesi, Hakk’ın yankısıdır.

Ne zaman zulüm yükselse, onun kelamı bir kılıç gibi iner karanlığın üzerine.

Ama onun savaşı nefs iledir, kibir iledir, cehalet iledir.

Onun mücadelesi, insanın içindeki Firavun’a karşıdır.

Ve onun öğrettiği, zahirin ardındaki bâtını görebilmektir.

Ali, yolun rehberidir.

On İki İmam nur zincirinin baş halkası olarak, Hakk’a vuslat yolculuğunun mihenk taşıdır.

Onun “Ben Kur’an’ın nâtıkıyım” sözü, gökyüzüne açılan bir sır kapısıdır.

Zira Alevilikte Ali, Kur’an’ın zahirinde değil, bâtınında yaşar.

Harflerin ötesinde, anlamların ötesindedir.

O, sadece konuşmaz; hâl ile öğretir.

İlim bir noktaydı, cahiller onu çoğalttı” derken, tek bir noktanın evreni yaratabilecek kudrette olduğunu fısıldar ariflere.

O nokta ki, besmelenin “B” harfindeki sırdır, Ali’nin kalbindeki nurdur.

Alevi meydanlarında Ali, cem olurken canlarda görünür.

Semah dönerken onun ismi zikredilir, çünkü o devri-daimin kendisidir.

Onun aşkı, sadece bir inanç değil; bir hâl, bir hâlât, bir vecddir.

O yüzden Alevi ozanı şöyle der: 

Ali’dir her canın özüdür, Ali’siz can yok, öz yoktur. Odur bâtının gözüdür, Ali Hakk’tır, Hakk Ali’dir.

Ve unutulmasın: Ali sadece bir isim değil, bir hâldir.

O hâle ermek için ne çok okumak gerekir, ne çok söz söylemek.

Ali’ye varmak için içteki putları kırmak gerekir.

Nefsi yenmek, hakkı sevmek, canı can bilmek gerekir.

O hâlde, Ey Can; Her “Ya Ali” deyişin, bir sır kapısını aralar.

Her lokmada, her niyazda, her demde Ali vardır.

Ve hatırla:

Ali dışarda değil, sende gizlidir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum