A.B.K.C.B. ASİMİLASYON MERKEZİ Mİ?
27 Aralık 2025, Cumartesi 15:58Kültür Bakanlığına bağlı olarak kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bazı Alevi dernek ve vakıfları karşı çıkmakta, hatta bu kurumu asimilasyon merkezi olarak görmekteler. Bu gerekçeyi ileri sürerek, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu toplantılara, buluşmalara, konferanslara ve diğer etkinliklere katılmayı da reddediyorlar. Katılanları ise, “işbirlikçi” olmakla itham ediyorlar.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığını asimilasyon merkezi olarak gören bu dernek ve vakıfların ileri sürdükleri iddialar Şöyle:
--Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı asimilasyon merkezidir.
--Başkan Esma Ersin, siyasi bir kişiliktir. Geçmişte Ak Parti de yöneticilik yapmıştır.
--Alevileri siyasi iradeye yedeklemek ve yandaş kazanmayı amaçlamaktadır.
--Alevileri bölmeyi amaçlamaktadır.
--Cemevlerine Dede yetiştirip, maaşlı Dede atamayı amaçlamaktadır.
--Yardım yapılan Cemevleri yasal statüden yoksundur. Önce, Cemevlerinin yasal statüsü tanınmalıdır.
Bu dernek ve vakıfların iddialarına cevap vermeden önce, 9 Kasım 2022’de Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Alevi-Bektaşi Cemevleri Başkanlığı’nın bugüne kadar yaptığı hizmetlerin bir kısmını özetlemekte yarar var.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın resmi sitesinde yapılan hizmetlerle ilgili bilgilerin özeti şöyle:
--Üç yıl içinde 942 Cemevine ulaşılmış olup, bunların aydınlatma giderleri karşılanmaya devam edilmektedir.
--1783 Cemevinin bakım-onarım talepleri kabul edilerek, bunlardan 355’i yerine getirilmiş, diğerleri için çalışmalara devam edilmektedir.
--Deprem bölgesinde hasar gören 97 Cemevi’nin bakım-onarım ve yenilemesi için 148 milyon TL harcama yapılmış olup, diğer eksiklikler için çalışmalara devam edilmektedir.
--Alevi-Bektaşi inancını anlatan paneller, açık oturumlar ve konferanslar düzenlenmiş olup, bu faaliyetlere devam edilecektir.
--Alevilik-Bektaşilik Ansiklopedisi için on bin madde tespit edilmiş olup, çalışmalara devam edilmektedir.
--Alevi-Bektaşi inancının yazılı kaynaklara kavuşması için yurt içinde ve yurt dışında konunun uzmanları olan akademisyenler ile toplantılar düzenlenmiştir. Eserlerin yayınlanması için çalışmalara devam edilmektedir.
--Orijinal sözlerine bağlı kalınarak, Şah Hatayi, Pir Sultan Abdal ve Davut Sulari’ye ait eserlerden dört adet albüm yapılarak, halkın hizmetine sunulmuştur.
--Başkanlık binasında Kaygusuz Abdal Alevilik-Bektaşilik İhtisas Kütüphanesi kurulmuş olup, araştırmacılara hizmet verilmektedir.
Alevi-Bektaşi Cemevi Başkanlığı’nın üç yıl içinde yapmış olduğu hizmetlerden öne çıkanları özetledik. Şimdi Başkanlığın kuruluşundaki görev ve yetkilerin özetini verelim:
--Cemevelerinin ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar yapmak.
--Alevilik-Bektaşilik hakkında tüm yönleriyle sosyal ve beşeri bilimler bütünlüğü içinde bilimsel araştırmalar yapmak, yaptırmak,
--Alevilik-Bektaşilik konularında seminer, sempozyum, konfereranslar benzeri ulusal ve uluslararası etkinlikler düzenlemek.
--Alevi-Bektaşilik konusunda yayınlar yapmak ve bu alandaki çalışmaları destekteklemek.
--Alevilik-Bektaşilik konularında Akademik çevrelerle işbirliği içinde olmak ve desteklemek.
Yukarıda Başkanlığın görev ve yetkileri ile bugüne kadar yapmış olduğu hizmetlerin kısa bir özetini sunduk.
Başkanlığın görev ve yetkileri ve yapmış olduğu hizmetler göz önüne alındığında bu kuruma “Asimilasyon merkezi” diyebilir miyiz? Ya da Alevileri bölmeyi amaçladığını söyleyebilir miyiz?
Bir kuruma karşı çıkıldığında ya da eleştiri yapıldığında maddi gerçeklere ve kanıtlara dayanmalıdır. Soyut ithamlarla, olmayanı varmış gibi göstermek ya da ön yargılarla bir kuruma karşı çıkmak bir Aleviye yakışır mı? Bu kurumun görev ve yetkileri arasında Dede yetiştirmek, Dede atamak gibi bir görevi var mı? O da yok. O halde bu kuruma niçin karşı çıkılmaktadır?
Alevi toplumu için; Alevi-Bektaşi Kültür Ve Cemevi Başkanlığı yüzyıllar sonra kazanılmış bir haktır. Bu bir başlangıçtır. Yeterli midir? Elbette ki yeterli değildir. Bunu tüm Alevi-Bektaşi dernek ve vakıfların birlikte daha ileriye taşıması gerekmez mi? Bütün Alevi-Bektaşi derneklerin bir araya gelerek, taleplerini kapsamlı olarak kamuoyuna, iktidara ve tüm partilere sunması daha doğru olmaz mı?
Örneğin, Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığının bugünkü sistemde diretk cumhurbaşkanlığı’na bağlı özerk bir kurum olması istenebilir. Alevi-Bektaşi Cemevlerine ve kurumlarına Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bütçenin en az yüzde onu kadar ödenek ayrılması ve cemevlerine yasal statü tanınması talep edilebilir.
Bu talepleri daha da çoğaltabiliriz. Burada aynı inançta olanların ortak talepler doğrultusunda birlikte hareket etmesi önemlidir. Bölünmenin kimseye fayda getirmeyeceği gibi, kimseyi başarıya da götürmez. Alevi-Bektaşi Cemevi Başkanlığı’na karşı çıkan arkadaşlara, daha geniş, daha objektif ve daha kapsayıcı düşünmelerini öneriyorum.



Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum