İstanbul
17 Ağustos, 2025, Pazar
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

ALEVİLERİN İÇİNDE DEVLET KİMİ MUHATAP ALMALI?

16 Ağustos 2025, Cumartesi 22:10

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cesur yönlendirmeleriyle, Alevi-Bektaşi toplumuna yönelik tarihi bir açılım sürecine adım atıldı.

Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanına iki yardımcı atansın: Biri Kürt, diğeri Alevi olsun” önerisi, sadece siyasi kulisleri değil, tüm ülkeyi hareketlendirdi.

Ankara’da peş peşe görüşmeler, toplantılar, nabız yoklamalar derken, tabir-i caizse “cumhurbaşkanı yardımcılığı” lafını duyan soluğu başkentte aldı!

Öyle ki, bu süreç başka bir yarışın fitilini ateşledi: Kendilerini devlet nezdinde Alevi-Bektaşi toplumunun “tek temsilcisi” olarak kabul ettirme kavgası!

Medyada, sosyal medyada, hatta sokak sohbetlerinde “Alevileri ben temsil ederim” yarışını ilgiyle izliyorum.

Ama, zirveye kuşkusuz Alevi-Bektaşi Federasyonu ve çevresi, kendilerini masanın tek hâkimi ilan edip, “Ya biz ya hiç” restini çekerek yerleşti!

İnşallah, “duruş”larından taviz vermezler!

Son günlerdeki sessizliği tercih eden “yalpalamalarını” fark etmiyor değiliz. Hani, daha bir ay önce Alevileri sokağa isyana çağıran, “akepe faşizmi” ile mücadeleyi her şeyin önüne koyan “devrimci abiler”in bir ay içinde yüz seksen derece dönüşle, “Alevileri sadece ben temsil edeceğim”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan çağırırsa elbette o masaya otururum” yarışına girişmelerini izlemek, “çitlembik çitleme” hevesimi depreştiriyor.

Alevi-Bektaşi toplumunda geniş bir kesimin, inançsal sadakatsızlıklarına atfen “inkârcılar” olarak andığı bu gruplar, devletin ciddi bir değerlendirme noktasında olduğu anlaşılan açılım sürecini kendi siyasal, bireysel ajandalarına alet etme peşinde.

Durum Alevi-Bektaşi toplumu açısından hem aşırı hassas ve hem de bir o kadar karmaşık iken, devlet kimi muhatap almalı?

Bu sorunun cevabını verebilmek için, hem toplumun nabzını tutmak ve hem de bazı Alevi-Bektaşi toplumu ile ilgili bazı gerçekleri göz önünde tutmak gerekir.

ALİ’SİZ ALEVİLİK GÖLGESİNDE YÜKSELEN TEDİRGİNLİK

Öncelikle, Ankara’da siyaset yapan herkesin bilmesi gereken en önemli gerçek, yeni açılım sürecinde, DEM Parti ve hatta Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması, Alevi-Bektaşi toplumunda ciddi bir endişe ve tedirginlik yarattığıdır.

Elbette, Alevi-Bektaşi toplumunun kahir ekseriyeti terörün bitmesini, ülkemizin şiddet sarmalından kurtulmasını destekler ve destekliyor.

Ancak, Alevi-Bektaşi toplumunda endişe ve tedirginlik yaratan gerçek, Aleviliği dejenere eden, iman-itikad dairesinden çıkaran “Ali’siz Alevilik” projesinin terör örgütü PKK’nın gölgesinde, desteğinde ve korumasında filizlenip büyüdüğü olgusudur.

Yıllarca, inançlarını savunan, itikatlarını sahiplenen Alevi-Bektaşilerin karşısına çıkan bu “yapı” terör örgütünün şemsiyesi altında korundu!

Çok yeni ve güncel 3 örnek verelim.

  1. Örnek: DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat “Alevilerin ateşe taptığını” iddia etti. (https://www.alevihaberler.com.tr/haber/celal-firattan-skandal-aciklama-aleviler-atese-tapar-118)

  2. Siirt’te geçen yıl Alevi dedelerini Kürtçü “mollalarla” buluşturan DEM Parti, Aleviliğin Yezidilikten sapma bir inanç olduğunun propagandasını yaptı! (https://www.alevihaberler.com.tr/haber/dem-parti-ebul-vefa-uzerinden-alevileri-avlamak-istiyor-744)

  3. DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu Eşsözcüsü Yüksel Mutlu, Aleviliğin “Zerdüştlüğe kadar giden” bir inanç olarak tanımlayıp, Allah’sız, kitapsız, peygambersiz olduğunu öne sürdü! (https://www.alevihaberler.com.tr/haber/dem-parti-alevilerin-bir-kitabi-peygamberi-yok-595)

Hakk-Muhammed-Ali yolunu benimseyen, yani Allah’ın birliğine, Hz. Muhammed’in O’nun elçisi ve Hz. Ali’nin de velisi olduğuna iman eden Alevi-Bektaşiliği terör örgütüne militan devşirmek, toplumsal fay hattını kışkırtmak ve emrinde oldukları yabancı güçlerin siyasi manevralarında kullanmak amacıyla çeşitli yalanlarla sistematik olarak manipüle eden bu grubun yarattığı tehlikeyi biz biliyoruz.

Umarım, sorumluluk taşıyan konumda olan yetkililer de tehlikenin farkındadır!

Açık söyleyelim, devletin bu gruba alan açması ihtimali, imanlı-itikadlı Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızda endişe ve tedirginliği tetiklemekte ve devlet-millet birlikteliği noktasında yaşanabilecek sosyal kırılmalara kapı aralamaktadır.

Bunu önlemek için, açılım sürecinin istismara kapalı, şeffaf ve toplumun değerleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi elzemdir.

Aksi takdirde, samimi bir inanç topluluğu, kimi marjinal siyasi hesapların gölgesinde heba olur.

İşte bu noktada, devletin kimi muhatap alacağı sorusu da kritik bir önem kazanıyor.

DEVLETİN PUSULASI HUKUK, ROTASI TOPLUMSAL MEŞRUİYETTİR

Bu noktada, “Alevi açılımı”nda devletin izlemesi gereken yolun iki temel ilkeye dayanması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Birincisi, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.

Öncelikle, “açılım politikaları”nın etnik ya da dini kimlikleri merkeze alarak değil, vatandaşlık hukuku temelinde şekilleneceğine verilen yüksek önemin toplumda kafa karışıklığı yaratılmasına imkan vermeyecek netlikte ortaya konması gerekmektedir.

Tüm vatandaşların temel hakları eşit ve kutsaldır; inanç, köken ya da mezhep farkı gözetmeksizin, hukukun üstünlüğü ve yurttaşların hukuk önünde eşitliğine dayanan özgürlükler esas alınmalıdır.

İkinci bilmemiz gereken önemli bir nokta ise, Alevi-Bektaşi toplumunun homojen bir yapı olmadığı; farklı ocaklar, dernekler, vakıflar ve kanaat önderleriyle zengin bir örgütsel, kurumsal resme sahip olduğu gerçeğidir.

Ancak, yine de “bu fotoğrafı” temelde iki ana gruba ayırabiliriz. 

- Birinci kesim: Aleviliği “İslam’ın özü, Hakk-Muhammed-Ali yolu” olarak gören, devleti ve milleti ile barışık, milli birlikten yana geniş bir çoğunluk.

Bu kesim, tevhide dayalı inancını samimiyetle yaşayan, cemevlerinde ibadetini yerine getiren, vatan sevgisiyle yoğrulmuş bir topluluktur. 

- İkinci kesim ise, hem farklı uydurma iddialarla Aleviliğin inançsal kodekslerini İslam’dan uzaklaştırmayı görev edinen ve hem de Alevileri PKK ve DEM Parti çizgisinde istismar ederek siyasallaştırma gayretinde olan marjinal bir gruptur.

Alevi-Bektaşi toplumunun genel dokusundan kopuk, inancı siyasal bir araç olarak kullanan bu çevrenin nüfusa oranı % 1-5 arasındadır. 

PEKİ, MUHATAP KİM OLACAK?

Alevi-Bektaşi vatandaşların taleplerini doğrudan iletebileceği devlet ile toplum arasında köprü kuracak bir yapı olarak tasarlanarak 2022’de kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı toplumun kahir ekseriyetinde “doğal muhatap” olarak kabul görmüştür.

Yine, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılan bilgilere göre, 2103 tescilli cemevlerinin sadece % 30 kadarı “federatif” çatı örgütlenmelerine katılmış, geriye kalan % 70 ise bağımsız olarak inanç hizmetlerini sürdürmektedir.

Kayıtlı 2103 cemevinin yaklaşık 1400 kadarının doğrudan ilişki kurarak hizmet aldığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Alevi Bektaşilerin sesinin ve taleplerinin de ilgili birimlere ulaştırılmasında en sağlıklı ve en güvenilir aracı makam olacaktır.

Bu noktada, meselenin muhataplık meselesine indirgenmesinin beraberinde, Alevi Bektaşi toplumun büyük kesiminin sesinin duyulamaması, devletin yetkili birimlerine ulaşamaması tehlikesi barındırdığı açıktır.

Kaldı ki, daha önce görev yapan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlarımıza da ifade ettiğimiz gibi, Caferiler gibi Bektaşilik dairesinde olmasalar da, genel tanımla “Alevi” kabul edeceğimiz toplulukların temsiliyeti üzerinde de hassasiyetle durulmalıdır.

Kasaba tüccarı kurnazlıkları ile Alevi Bektaşilerin temsiliyet hakkını kaşla göz arasında gasp etmeyi planlayan örgütlere fırsat verilmemesi, Alevi Bektaşilerle ilgili açılım sürecinin sağlıklı gelişebilmesinin de ön şartıdır.

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı en yaygın ve en gerçekçi talepleri toplayacak ve değerlendirilmesini sağlayacak yetkinliktedir.

Dolayısıyla, “Alevi açılımı”nı başarıya ulaştıracak muhataplık köprüsü de Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı olmalıdır.

BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum